• Sonuç bulunamadı

A. Disiplin ve Disiplin Yaptırımı Kavramı

2. Disiplin Yaptırımı Kavramı

Disiplin yaptırımı, bir kurumun veya mesleğin iç ve çalışma düzenine yönelik kurallarına aykırılık halinde, bu kurallara uyma yükümlülüğü olanlara karşı uygulanan zorlayıcı nitelikte işlemlerdir.126 Başka bir deyişle, kişinin içinde bulunduğu kurumun uyulması gereken kurallarına uymaması sonucu uygulanan yaptırımlar şeklinde tanımlanmaktadır.127 Disiplini ihlal eden davranışlar oluştuğunda, bu davranışları bastırmak ve cezalandırmak için disiplin yaptırımları uygulanmaktadır.128 Uygulanan bu yaptırımlara disiplin cezaları, disipline aykırı olduğu için yasaklanan davranış kalıplarına da disiplin suçları denmektedir.129

Disiplin suçu; kişinin ait olduğu kurumun veya mesleğin kurallarını veya iç düzenini bozmaya yönelik davranışlardır.130 İç düzeni bozmaya yönelik davranışların belirlenmesindeki kriter ise personelin etkili ve verimli çalışması için gösterilmesi

124 Öğretide DMK’da öngörülen, alınan disiplin cezasının olumlu davranışa göre bir süre sonra sicilden silinmesinin demokratik disiplin anlayışına örnek oluşturduğu savunulmaktadır. Bkz.: SANCAKDAR, a.g.e, s.122; TAŞKIN, a.g.e, s.123; IŞIKLAR, a.g.e., s.71; DMK’da öngörülen Uyarma ve Kınama cezalarının da sadece manevi etkileri olduğu göz önüne alındığında bu türden disiplin anlayışına örnek oluşturduğu savunulabilir. Bununla beraber TSK D.K.’nda düzenlenen bu türden disiplin cezalarının demokratik disiplin anlayışının ürünü olduğunu söyleyemeyiz. Zira söz konusu Kanun sistematiği içinde bu cezalara karşılık olarak disiplin ceza puanı öngörülmüştür. Disiplin ceza puanının belirli seviyeye ulaşması halinde ise disiplin ceza puanına bağlı olarak ayırma işlemi tesis edilebilmektedir.

125 KANT Immanuel, Eğitim Üzerine, Çeviren: Ahmet Aydoğan, SAY Yayınları, 3. Baskı, İstanbul 2013, s.31.

126 ULUSOY, a.g.e., s.5; SANCAKDAR, a.g.e, s.122; MURATOĞLU Tahir, Yargısal Faaliyetler Bağlamında Tesis Edilen Disiplin Yaptırımları ve Bu Yaptırımların Hukuka Uygunluğu, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 30-31, Yıl: 2014, s.80.

127 GÜNAL, a.g.m, s.193.

128 SANCAKDAR, a.g.e, s.: 122.

129 TAŞKIN Ahmet, Kamu Görevlileri Disiplin Hukuku, Ankara 2006, s.124-125.

130 TAŞKIN, a.g.e, s.123.

34

gereken davranışlardır.131 Disiplin yaptırımı uygulanmasının amacı kurum disiplinini sağlayarak etkili ve verimli bir şekilde kamu hizmetinin daha iyi bir şekilde görülmesini sağlamaktır.132 Dolayısıyla bu amaca yönelik olmayan disiplin suçu ihdas edilmesi disiplin yaptırımı teorisine uygun düşmeyecektir. Bunun denetimini de anayasa yargısı ile idari yargı yapacaktır.133

Kant’ın disiplin ve özgürlük arasındaki gerilim düşüncesinden yola çıkarak, her düzenlemenin özünde temel hak ve özgürlüklere etki ettiğini ve onları kısıtladığını söylemek mümkündür. Bu durumda hizmet düzenini veya kurum düzenini koruma gerekçesi ile koyulan bu kurallar, kamu hizmetinin etkinliğini ve verimliliğini gerçekleştirmek için gerekli olmak zorundadır.134 Bunun yanında disiplinsiz eylem karşılığında uygulanan yaptırım ölçülü olmalıdır. ayrıca bu yaptırımlar, meslek yaşamına ve mülkiyet hakkına ağır müdahale niteliğinde olmamalıdır. Her şeyden öte insan onurunu incitmemelidir.135

Niteliklerine göre disiplin cezaları üç farklı şekilde olmaktadır. Birincisi; manevi nitelikli, ikincisi mali nitelikli ve sonuncusu ise tasfiye edici niteliktedir. Manevi nitelikli disiplin yaptırımları; uyarma ve kınama cezası şeklinde olmaktadır. Bu yaptırımlar genellikle basit disiplinsizlikler için uygulanmakta olup, uyarma; görevde daha dikkatli olunması gerektiğini, kınama ise; görevde kusurlu olduğunu

131 TAŞKIN, a.g.e, s.122.

132 AKGÜNER Tayfun, Kamu Personel Yönetimi, Der Yayınları, İstanbul 2014, s.249.

133 AYM, DMK’da bulunan ve aylıktan kesme cezasını gerektiren toplu müracaat ve şikâyette bulunma disiplin suçunu “yönetime karşı dilekçe ve şikâyetlerin bireysel veya toplu olarak bildirilmesinin, demokratik bir toplumda bazı sorunların çözümü için etkin bir yol olduğu, bu nedenle dilekçe hakkının, bir siyasal hak olarak tanınıp Anayasal güvenceye kavuşturulduğu” gerekçesi ile Dilekçe Hakkının disiplin yaptırımı uygulama yoluyla sınırlandırılmasını Anayasa’ya aykırı bulmuştur. (AYM, E.

2008/111, K. 2010/22, K.T. 28.01.2010) Gerçekten toplu dilekçe vermenin kurum düzenini bozması düşüncesi mantık kurallarına da uymamaktadır.

134 KAHRİMAN, a.g.e., s.19.

135 SANCAKDAR, a.g.e, s.122; AYM; AsCK 35’inci maddenin son fıkrasındaki rütbenin geri alınması cezasının kıta huzurunda sökülerek infaz edilmesini AY 17’ye aykırı bularak, insan haysiyetiyle bağdaşmayan veya onur kırıcı ceza verilemeyeceğini belirterek iptal etmiştir. Bkz.: AYM, E. 2000/34, K.

2005/91, K.T. 25.11.2005.

35

anlatmaktadır.136 Disiplin cezası şeklinde uygulanan bu yaptırımlarla, idari tedbir olarak amirlerin yapmış olduğu uyarı ile birbirinden ayırmak gerekmektedir. Zira personelin dosyasına koyulmadığı sürece yapılan uyarma etkili bir işlem değildir, dava konusu olmaz.137 Mali nitelikte disiplin yaptırımları ise genelde doğrudan para cezası şeklinde olmamaktadır. Kademe ilerlemesinin durdurulması sebebiyle yoksun kalınan mali haklar, aylığın belirli bir oranda kesilmesi şeklinde olmaktadır.138 Bu ceza ile kurum düzeninin bozulmasından kaynaklı olarak doğan zararın tazmini veya bu zararı telafi etme amacı değil, cezalandırma ve can yakma amacı güdülmektedir.

Bu saydığımız nitelikte disiplin cezalarının asıl maksadı, söz konusu disiplinsizliğin tekrar etmesini engelleyerek kurum veya meslek düzenini korumak ve ayrıca kişinin eğitilmesi ve ıslah edilmesidir. Ancak bir üçüncü nitelikte disiplin cezaları vardır ki, kişinin bulunduğu statü ile bağları kesilmektedir. Bu türden yaptırımlara tasfiye edici yaptırımlar denmektedir. Bunlar; meslekten çıkarma, kamu görevinden çıkarma, devlet memurluğundan çıkarma, öğrencilikten çıkarma vb. biçimde olabilmektedir.139 Kanunlarda değişik adlar altında bulunan bu disiplin cezaları sonucunda, kurum disiplininin ağır bir şekilde ihlal edilmesi sebebiyle personelin, öğrencinin veya meslek erbabının kurum veya meslek ile bağı tamamen kesilmesidir. Bu cezalardan bazılarında ise kurumun disiplinine aykırı hareket ettiği gerekçesi ile kişinin aynı mesleği veya başka bir mesleği icra etmesi engellenmektedir.140

136 TAŞKIN, a.g.e, s.125; SANCAKDAR, a.g.e, s.123; ULUSOY, a.g.e., s.149.

137 SANCAKDAR, a.g.e, s.123.

138 TAŞKIN, a.g.e, s.125; SANCAKDAR, a.g.e, s.123.

139 ULUSOY, a.g.e., s.149; TAŞKIN, a.g.e., s.125-126; SANCAKDAR, a.g.e, s.126

140 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 5’nci maddesinde “Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hâkim, memur veya avukat olma niteliğini kaybetmiş olmak” avukatlığa kabulde engel şartı olarak düzenlenmiştir. Sürekli mesaisine geç gelmesi sebebiyle devlet memurluğundan çıkartılan bir kişinin kurum düzenini bozduğu gerekçesi ile kurum ile ilişiğinin kesilmesi yaptırım teorisine uygundur. Ancak;

bu kişinin sonrasında avukatlık yapmasına tedbir niteliğinde engel koyulması yaptırımın kurum dışında etki göstermemesi gerektiği görüşüne uygun düşmemektedir.

36