İhracat birim fiyat
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM IV Dice Kayek ve Markalaşma Uygulaması
1. DiceKayek™ ve Dice™
Dice Kayek marka adı, ilk ortakları Dilara ve kız kardeşlerin isimlerinden türetilmiş. Seçtikleri marka adının bir anlamı yok, kulağa hoş gelmesi marka adı kararında etkili olmuş.
1992’de yaratılan Dice Kayek markasına ek olarak 1993'te tamamen Türkiye'de üretilen ve genç spor giyim tarzını temsil edilen Dice markası ortaya çıkmış. Dice, üzerinde 'Made in Turkey' etiketiyle dünyanın her yerinde satılıyor.
a. Tasarım ve Temalar
Şu anda Dice Kayek'in 10 kişilik bir tasarım ekibi var. Bu markanın üretimi, Fransa, İtalya ve Türkiye'de yapılıyor. Dice markasının üretimi ise tamamen Türkiye’de yapılmaktadır.
Ece’nin Dice Kayek için hazırladığı koleksiyonların her birinin bir teması var. Hazırladıkları her defilede izleyicilere bir mesaj verme amacı taşıyorlar.
Farklı ilham kaynaklarından esinlenerek her defilede farklı bir tema işliyorlar. Mesela bir koleksiyonlarında hayallerinde yarattıkları, ‘Umut’ adlı dünyadan uzak ama dünyayla bağlantıları olan bir gezegeni anlatırlarken,'Oyun Bahçesi' temasının işlendiği bir başka Dice Kayek defilesinde, çocukça bir bakış açıyla atmosferi örüp, yetişmekte olan yeni nesle olan inançlarını yansıtırlar. Başka bir defilede ilkbahar ve yazı ışık temasıyla işleyip, mankenleri uçuşan ipeklerle adeta su perilerini gibi beyazlara, mavi ve yeşilin bütün tonlarına bular ve perküsyon ritmi eşliğinde izleyicilerine sunarlar. Bazen ilham kaynakları 1930’ların mafyasıdır ve tema Corruption-Yolsuzluk’tur. Bazen de Dice Kayek podyumları aşka gelir ve defile ‘Aşk Gemisi’ teması etrafında döner.
“Önce beynime geliyor bu temalar” diyor Ece Ege; “Sonra o temayla etrafımdaki insanları, ya bir tanıdığımı, ya bir kahramanı, felsefi bir akımı bağdaştırmaya başlıyorum. Sonra onu kumaşlara, renklere, işlemelere döküyorum. Sergileneceği için bu tema müziğe, mankenin saçına, makyajına, yürüyüşüne kadar her şeye halka halka yayılıyor.”
b. Ürün ve Koleksiyon Özellikleri
Giyilebilecek ürünler sunması Dice Kayek’in en büyük artısı olarak ifade edilmektedir. Ece Ege, tasarımlarında belli bir ırk ya da yaş kısıtlaması olmadan, herkesin giyebileceği ve içinde her kadının kendini kadınsı hissedeceği postmodern romantik ürünler tasarlamaktadır.
Dice Kayek’in ürünlerinde değişik malzemeler kullanılmaktadır. Eski ve yıllanmış püsküller, elbise ve kuşaklarda tekrar hayata gelmekte, ipeksi kumaşlardan dokunmuş satenler Ece’nin kalemiyle tüller ve peçeler olarak vücuda gelmektedir. Deriler üstlerine nakış işlenerek ceket, etek ve pantolonlar haline gelmekte ve Osmanlı kültürüyle harmanlanmakta; Swarovski kristalleri de zaman zaman kreasyonlarda yerini almaktadır.
Ece Ege’nin beyaza ve özellikle de siyaha olan tutkusu koleksiyonlarında kendini açıkça belli etmektedir. Ece’ye göre siyaha olan tutkusu onun karamsarlığının dışa vurumudur.
c. Dice Kayek Mağazaları
Bir markanın markalaşma sürecinde öncü mağaza açmak en büyük dönüm noktalarından biridir. Dünya çapındaki satın alıcıların, moda yazarlarının ve kritiklerin bir markanın defileler dışında kendini sergileyeceği bir mağazasının olduğunu bilmesi önemlidir. Ayrıca mağazalar, müşteriyle doğrudan temas açısından markalar için önemlidir. Tasarımcılar yarattıkları her şeyi kendi mağazalarında sunarak ve markalarının kimliğini yansıtan görsel kimlik ögeleriyle bu mağazaları donatarak kendilerini ifade ederler. Mağazalar, markanın imajını yansıtan marka iletişim araçlarıdır.
Japonya ve Şanghay’da da mağazaları olan Dice Kayek için dönüm noktası Paris’te modanın kalbi Saint-Germain’de açtıkları mağaza olmuştur. Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birlikleri’nin ortaklaşa ürettikleri, Türk mallarının dünya markası olmasını hedefleyen Turquality projesinin desteğiyle açılan Paris mağazası, Dice Kayek ruhunu, ismini, logosunu kısacası, tüm marka kimliğini sunduğu bir nokta olması açısından önemlidir.
d. Dice Kayek Defileleri
Fashion Week’e düzenli olarak katılan Dice Kayek yirmi dakikalık gösteriler için aylarca hazırlanıyor ve bu hazırlıklar için çok büyük bütçeler ayırıyor. Genelde bir
defilede ortalama tarifesi 2 ile 100 bin euro arasında değişen 17–18 manken kullanılıyor. Dolayısıyla bir defilenin maliyeti asgari 300 bin euroyu rahatlıkla bulabiliyor. Birçok büyük markanın moda haftalarında düzenledikleri defileler için ayırdıkları bütçeler inanılmaz rakamlara ulaşabiliyor. Mesela Chanel, Fransız hükümetinin de büyük desteği ile moda haftasındaki gösteri için tam bir milyon dolarlık bütçe ayırabiliyor.
İki kardeşin yaptıkları defileler sadece 'Turquality' kapsamında kendilerine sunulan teşviklerle gerçekleşmiyor ve genelde destek maliyetlerin yarısını karşılamaya yetiyor.
2003 yılında, 2004 İlkbahar – Yaz kreasyonlarının tanıtıldığı defilelerde, Dice Kayek Louvre Sarayı’nın bahçesinde bulunan ve önemli organizasyonların yapıldığı dev cam piramit “Le Carrousel du Louvre”daki Açılış Defilesi’ni gerçekleştiren ilk Türk markası olmuştur. Dice Kayek, Christian Dior, Jean Paul Gaultier, John Galliano gibi isimlerle aynı podyumu paylaşarak bir dünya markası olduğunu ispatlamıştır.
Ünlü Türk markası Dice Kayek 2006 sonbahar-kış tasarımlarını Fransa’nın başkenti Paris Louvre müzesinin altındaki Carrousel salonlarında düzenlenen defile ile moda dünyasına sunulmuş. 2006 ilkbahar - yaz kreasyonunu ise Paris'te bulunan tarihi müzik akademisi opera binasında düzenlediği bir defile ile tanıtan Kayek, 1950'li ve 70'li yıllardaki moda desenlerini üzerine çalıştığı koleksiyonu ile moda severlerden tam not almıştır.
Dice Kayek defileleri büyük ses getirmekte ve dış basında sıkça yer almaktadır. Le Figaro ve International Herald Tribune gibi itibarı yüksek gazetelerde ve bazı Fransız televizyon kanallarında bu defilelere ve Dice Kayek ile ilgili haberlere geniş yer verilmektedir.
e. Japonya Pazarı ve Dice Kayek
Her üç Japon kadından en az birinde (2004 rakamlarıyla 36 milyon yapıyor) Louis Vuitton markalı ürünlerden vardır. 1.2 trilyon Yenlik lüks moda pazarı, Tokyo’yu uluslararası moda için en popüler perakende alanlarından biri yapmaktadır. Tokyo, marka butiklerinin en fazla olduğu şehirdir, sırasıyla onu Milan, Seul, Paris, New York ve Londra takip etmektedir. Bu pazar sadece lüks moda markaları için değil, aynı zamanda Zara, Guess, Morgan, Gap gibi orta pazar markaları için de çok iyi fırsatlar sunmaktadır.182 Dünyada tanınmış markaların büyük bir kısmı, cirolarının büyük bir
kısmını Japonya'da yapmaktadırlar. Bazı markaların Avrupa'da yok oldukları halde hala Japonya'da varlıklarını sürdürdüğü görülmektedir.
Dice Kayek’in Japonya'da ilan edilen '2003 Türkiye Yılı' nedeniyle, İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) ve Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın katkılarıyla düzenlenen defilesi ve sonrasında yaptıkları diğer defileleri Japonya'nın önde gelen tekstil firmaları, film yıldızları ve ünlü sanatçıları tarafından büyük ilgi görmekte ve bu defileler Türkiye’nin ülke olarak markalaşmasına olumlu etki etmektedir.
Bu önemli pazarda iyi tanınan Dice Kayek’in Japon bir sponsoru da bulunmaktadır. Markanın Japonya'daki tüm hakları, 5 milyar dolarlık ciroya sahip olan Mitsui şirketindedir. Moda bölümü de bulunan bu dev şirket, Dice Kayek'i de bünyesine katmış durumdadır.
182 John Fernie, Nobukazu Azuma “The Changing Nature Of Japanese Fashion ” , European Journal
ae. Hanea Mori ve Yaratıcı Direktörlük
Hanae Mori (79), Japonya'nın ilk kadın moda tasarımcılarından biridir. Uzun yıllar imparatorluk ailesi üyelerini giydiren Hanae Mori, bu ülkenin klasik moda çizgisini temsil etmekte ve kıyafetlerinde Japon-Batı tarzını birleştirmektedir. 1998'de başka bir Türk tasarımcı Alex Akimoğlu ile de çalışan Japonlar’ın Chanel markası olarak bilinen Hanae Mori, markasını taşıyan ürünler yaratılırken renk, model ve desen gibi unsurların belirlenmesinde çalışma yapmak üzere, dünyadaki çok sayıda modacı arasından, 'Creative Director' (Yaratıcı Direktör) olarak Ece Ege’yi seçmiştir. Ece, Dice Kayek’ten oldukça farklı, klasik bir tarzı olan ve çalışan kadına hitap eden Hanae Mori markası için sadece giysi değil, havlu ve çarşaf gibi ürünler de tasarlamaktadır. Bünyesinde 30 tane birbirinden bağımsız marka olan Hanae Mori, Ece Ege için deneyim edinebileceği ve kazandığı maddi-manevi değerlerle kendi markasını besleyebileceği bir alan olmuştur.
f. Turquality ve Dice Kayek
Dice Kayek, Hüseyin Çağlayan ve Atıl Kutoğlu, Turquality destek kapsamındaki tasarımcı markalarıdır. Bu destek kapsamında tasarımcılar, defilelerden mağazalara kadar birçok konuda destek almaktadırlar. Gerçekleşen defileler, aynı zamanda global markalar için önemli olan kaynak ülke imajını da güçlendirmek için Turquality kapsamında değerlendirilmektedir. Defile önceleri ve sonraları proje hakkında dış basına bilgi verilmekte ve ülke-moda-kalite-marka ilişkisinin kurulması sağlanmaktadır.
g. Sosyal Sorumluluk Projeleri ve Dice Kayek
2004 yılı haziran ayında 10 ülkede yapılan kapsamlı bir araştırma sonucuna göre Türkiye ulusal marka olarak sonuncu oldu. Araştırma sonucunda "Türkiye içi
boş bir tuval" olarak değerlendirildi ve Türkiye’nin sonuncu gelmesi kötü imajından değil, yetersiz tanıtımdan ve yabancılarla doğrudan temasının olmamasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Bu sonuçtan hareketle, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) öncülüğünde başlatılan “Büyük Türkiye Resmi” kampanyasına dünyaca tanınan Türk tasarımcılar Atıl Kutoğlu, Hüseyin Çağlayan ile birlikte Dice Kayek de katılmış ve kampanya için “Türkiye sevgisi ve halkların birlikteliği” temalarını işleyen cüzdanlar tasarlamışlardır. Bu cüzdanların satışından elde edilecek gelir, ülke tanıtımı faaliyetlerine aktarılmıştır.