• Sonuç bulunamadı

Diğer Kanunlar ile Düzenlenmiş Faillik Durumları

Belgede Hakaret suçu (sayfa 33-36)

2.2. HAKARET SUÇUNUN MADDİ UNSURU

2.2.1. Fail

2.2.1.3. Diğer Kanunlar ile Düzenlenmiş Faillik Durumları

Hakaret suçunun en çok işlenme yollarından birisi basın yoluyla işlenmesidir. Bundan dolayı 5187 Sayılı Basın Kanununda Cezai Sorumluluk başlığı altında 11. maddesinde, basın yoluyla işlenen hakaret suçlarında kimin fail olacağı açık olarak ortaya konulmuştur. Süreli yayınlar ve süresiz yayınlarda işlenen suçlardan eser sahibi sorumlu olacaktır. Eser sahibinin belirli olmaması veya yayım esnasında ceza ehliyetine sahip olmaması ya da yurtdışında bulunması nedeniyle Türkiye’de yargılanmaması veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkum olduğu cezaya etki etmemesi halinde kimlerin fail olarak cezalandırılacağını Basın Kanunu süreli ve süresiz yayın olarak ikiye ayırarak

38 Bu konu için bkz. Artuk, Mehmet Emin / Gökcen, Ahmet / Yenidünya, A. Caner, Ceza Hukuku

düzenlemiştir. Süreli yayınlarda;39 sorumlu müdür ve yayın yönetmeni, genel yayın

yönetmeni, editör, basın danışmanı gibi sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili sorumlu olur. Ancak hakaret içeren eserin yayınlanmasına, sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilinin karşı çıkmasına rağmen yayınlanması halinde, yayımlananın cezai sorumluluğu devreye girecektir. Süresiz yayınlar da ise; kademeli olarak cezai sorumluluk ilerleyecektir. Öncelikle yayımcı fail olarak anılacaktır, yayımcının ceza sorumluluğunun anılmaması halinde ise basımcı sorumlu olacaktır.

İnternet, radyo ve TV yoluyla işlenen suçlarda ise; diğer kanunlar ile düzenlemeler yapılmıştır. 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 28. maddesine göre; Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun yayınları yoluyla işlenen suçlar da veya haksız fiillerde, yayın tespit yoluyla yapılmışsa, metni yazan veya sesi tespit edilen, bu metni veya tespiti fiilen kontrol eden ve yayını fiilen yöneten ve kontrol eden kişiler sorumludur. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; kendilerine tevdi edilen metni aynen okumakla görevli personeli o yayını yönetim ve özel olarak görevlendirilmemiş olmak şartıyla o yayın yoluyla işlenen suçtan veya haksız fiilden sorumlu tutulamazlar denmektedir. Canlı yayınlarda kimin sorumlu olacağı konusun da bir hüküm olmasa bile, böyle bir yayın da konuşmacı kimse, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi gereğince sorumluluk da o konuşmayı yapan kimseye aittir.40 Ayrıca 18. madde uyarınca yayınlanan hükümet bildirileri ve konuşmaları, 22. madde

39 “Basın yoluyla hakaret suçundan şüpheliler hakkında; Basın Yasası uyarınca basın yoluyla işlenen

suçlarda eser sahibi sorumludur. İncelenen dosyada şüphelilerden biri ifadesinde, soruşturmaya konu haberi kendisinin yazdığını açıkladığı görülmekte olup, bu durumda sorumlu müdür ve genel yayın yönetmeninin sorumluluğunu gerektiren koşulların da oluşmadığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, günlük süreli yayınlardan olan günlük gazeteler bakımından dava açma süresi 2 aydır. Bu süre zamanaşımı süresi olmayıp, hak düşürücü süre olduğundan, kamu davasının mutlaka 2 aylık süre geçirilmeden açılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Süre başlangıcı ise basılmış eserin C. Başsavcılığına teslim tarihi veya suçu oluşturan fiilin C. Başsavcılığınca öğrenildiği tarihtir. Dosyada yer alan yakınma dilekçesinin C. Başsavcılığına verilme tarihi suçun C. Başsavcılığınca en geç bu tarihle öğrenildiği ve bu durumda kamu davasının bu tarihten itibaren 2 ay içerisinde açılması gerektiği anlaşılmasına karşın, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara itirazın incelenme tarihinde 2 aylık dava açma süresi geçirilmiş bulunulduğunun göz

önüne alınması gerekir. ” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi- 03. 10. 2007 T. – 2007/5270 E. – 2007/7695

K.,Bkz.www.kazanci.com.tr)

40 Parlar, Ali / Hatipoğlu, Muzaffer, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Yorumu, C: I, Yayın Matbaacılık,

uyarınca yayınlanan seçimlerde siyasi parti propagandaları ve 27. madde uyarınca yayınlanan cevap ve düzeltme metinlerinden ötürü TRT personeli sorumlu değildir. Özel radyo ve televizyon yayınları yoluyla işlenen suçlarla ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak bir görüşe göre 2954 Sayılı TRT Kanunu hükümleri burada da uygulanır, demektedir. Bizce bu görüş doğru değildir. Çünkü; cezaların şahsiliği ve kanunilik ilkesi gereği bu mümkün değildir. Ancak Özel Radyo ve Televizyonlar da işlenen bu tür suçlardan dolayı kimlerin sorumlu olacağı, ceza hukukunun genel kuralları ile belirlenebilir.41

Parlamenterlerin hakaretlerinin ise, cezalandırılıp cezalandırılmayacağı doktrin tarafından tartışma konusu yapılmıştır. 1982 Anayasası’nın 83/1 maddesi gereğince parlamenterlerin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerinden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça, bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Anayasa’nın 83. maddesi nedeniyle; Meclis çalışmaları sırasında gerçekleştirdikleri hakaret niteliğindeki söz veya işaretler nedeniyle, parlamenterlerin cezalandırılması mümkün olmayacaktır. Ancak yasama dokunulmazlığı mutlak anlamda sınırsız değildir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 01. 10. 2001 Tarih, 2001/4476 E, 2001/8768 K. Sayılı kararında parlamenterin meclis içerisinde kürsüde konuşan parlamentere “sen yalan söylüyorsun, riya yapıyorsun” tarzı sözlerini, tazminat verilmesi için yeterli bulmuştur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararında özetle; “Her ne kadar TBMM üyeleri meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, mecliste ileri sürdükleri düşüncelerinden ve bunları meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamaz iseler de, bu sorumluluk mutlak bir şekilde sınırsız değildir. Anayasanın bu ilkesinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı değerlendirilirken özellikle kamu yararı - kişisel yarar dengesinin iyi korunması gerekmektedir. Bir milletvekili sırf kişisel kinini tatmin için bir kimsenin kişilik değerlerine saldırı teşkil edecek şekil de hakaret etmişse, bu kişinin milletvekili

41 Sözüer, Adem, Basın Suçların da Ceza Sorumluluğu, Alfa Basın Yayın Dağıtım, 1. Baskı, İstanbul,

dokunulmazlığından yararlandırılması dokunulmazlık kurumunun var oluş amacı ve nedeni ile bağdaşmaz. Anayasanın 83. maddesinde yer alan düzenlemenin amacı milletvekilinin, yasamaya ilişkin olan yetkisini, daha özgürce kullanması ve bu doğrultudaki çalışmalarını güvence altına almasıdır. Madde ile güvence altına alınan ve dokunulmazlığı sağlanan, salt yasama faaliyeti ile sınırlı olan eylemlerdir.

Belgede Hakaret suçu (sayfa 33-36)