• Sonuç bulunamadı

1. Dijital Kültürde Alternatif Medya

3.6. Kurumsallşma

3.6.1. Yeni Gelir Modelleri

3.6.1.5. Diğer Gelir Modelleri

Dijital kültür, gelir modelleri konusunda yayın kuruluşlarına farklı seçenekler sunarken, alternatif medya kuruluşları klasik reklam yöntemine karşı duruş sergilemektedir. Klasik reklam yönteminde reklam verenin faaliyet alanına ilişkin eleştirel haberlerin hazırlanması her zaman yayın kuruluşları için sorunlu olmuştur.

Klasik reklam yönteminin dışında ve yukarıda bahsedilen, Google reklam havuzundan reklam almak, hibe ve proje destekleri, kitlesel fonlama ve dijital abonelik dışında farklı yöntemlerle de yayın kuruluşu gelir elde etmektedir. Bu yöntemlerin başında içerik satışı gelir. T24’ün ilk yayın dönemi gelir modellerinden olan bu yöntem, 140Journos için ana gelir kaynağıdır. 140Journos içeriklerini

169 Netflix, Blu TV gibi sayıları hızla artan dijital abonelik yöntemini uygulayan televizyonlara satar. İçerik satışı haricinde prodüksiyon işleri de alan 140Journos’un kurucularından Önder (yüzyüze görüşme, 2018), gelir kaynaklarının çok çeşitli olduğunu tek kaynaktan beslenmediklerini ifade eder:

“Reklam ajansı faaliyeti gösteriyoruz. Şirket unvanı Reklamcılık, Ticaret.

İçerik satışı yapıyoruz. Danışmanlıklar veriyoruz. Prodüksiyon işleri alıyoruz.

Reklam filmleri çekiyoruz. Sosyal medya hesapları yönetiyoruz firmalar için.

Bir anlamda gazetecilik faaliyeti üzerinden de kazanabiliyor verdiğimiz danışmanlıklar. Yurtdışı ve uluslararası medya kuruluşlarına Time gibi, içerik satışı yapabiliyoruz. Video ve fotoğraf satışı, istedikleri konuyu çekerek, yapıyoruz. Uluslararası basın kuruluşlarına fotoğraf ve video satışı yapıyoruz.

Fotoğraf ve video arşivimizden de isteyenlere satışını yapıyoruz. Bunlar bizim gelir kalemlerimiz.”

Belirtilen gelir modelleri dışında, çeşitli şekillerde yayın kuruluşlarına gelir getiren faaliyetler de yürütülmektedir. sendika.org, iki haftada bir basılı olarak yayınlanan Halkın Sesi adlı gazeteden gelir elde ederken, kurucusu olduğu Alternatif Medya Derneği bütçesinden de sendika.org’a destek verilmektedir.

Geleneksel anaakım medyanın reklam ve ilanlardan elde ettiği ekonomik sermaye, alternatif medya mecralarında farklı boyutlara ulaşmış, yayın kuruluşları sermaye sahipleri ve egemen sınıfın hegemonyasından bağımsız olarak kendi gelir modellerini arayış içine girmiştir. Alternatif medya mecraları, dijital kültürde anaakım medyanın sermaye ve iktidarla olan ilişkisinin aksine doxa’ya karşı tavır alarak ve mücadele alanında bu yönde farklı yöntemlerle yayıncılık faaliyetini sürdürmekte ve gelirlerini sermaye-iktidar bağlamı dışında elde etmektedir.

170 3.6.2. Örgütsel Yapı

Dijitalleşme sadece teknik alanları değiştirmemiş aynı zamanda kurumsal bağlamda karar verme fonksiyonunu ve mekanizmasını, iletişim kanallarını, örgütsel yapının güç dengesini ve denetimini de dönüştürmüştür (Bloodgood ve Morrow, 2003’ten akt. İzci ve Arslan, 2004: 36). Bu dönüşüm, örgütlerin daha esnek bir yapı haline gelmelerini zorunlu kılar. Anaakım medya kuruluşlarındaki katı ve dikey hiyerarşik yapı93, alternatif medya kuruluşlarında esnerken ve yerini yatay hiyerarşik yapıya94 bırakır. Yatay örgütsel yapılardaki dikkat çeken en önemli özellik, hiyerarşinin azalması, orta kademelerin aradan çıkması, daha çok katılımcı ve daha fazla merkezkaç yönetimin etkinliğidir (Dereli, 1995:110).

Alanın dijitalleşmesi ile yayın kuruluşlarının içindeki keskin örgütsel sınırlar yerini unvanlar ve hiyerarşi arasındaki geçirgenliğe bırakmış, tek bir kişinin sözünün geçtiği yönetim biçiminden herkesin yönetici gibi söz sahibi olduğu örgütlenme yapıları oluşmuştur. Alternatif yayın kuruluşlarının örgütlenme yapısı, dış ve iç mekânlar (sembolik olarak) ile habere müdahale konusunda kendini gösterir.

3.6.2.1.Mekânlar

Kurumsal örgütlenme biçimi, dış mekânlardan başlayıp iç mekânlara doğru gözle görülür şekilde kendini hissettirir. Dışarıdan başlayıp içeriye yansıyan mimari yapı, sadece örgütlenme yapısı konusunda değil, aynı zamanda alternatif medya kuruluşlarının ekonomik sermayesi konusunda da ipucu verir. Alternatif medya

93 Ast-üst ilişkisi içinde, bir yönetici veya yönetici grubunun söz sahibi olduğu, yöneten-yönetilen ayrımının net sınırlarla ayrıldığı yapı.

94 Dikey hiyerarşik yapının tam tersidir. Kurumsal yapı içinde herkesin eşit söz sahibi olduğu, yöneten-yönetilen ayrımlarının net sınırlarının olmadığı yapı.

171 kuruluşları, dış mekân konusunda “plaza düzeni”nden ayrılarak büyük holding binaları ve kampüsler yerine, küçük apartman dairelerine yerleşir.

T24, dokuz8 HABER, 140Journos gibi yayın kuruluşunun apartman girişinde veya dışarıda tabelası yoktur. sendika.org’un bulunduğu dairenin kapısında kurucusu ve merkezi olduğu için Alternatif Medya Derneği’nin tabelası bulunmaktadır. Gazete Duvar’ın İstanbul ve Ankara’daki ofislerinin ve ofislerinin bulunduğu iş merkezi girişinde bir tabela vardır. sendika.org ve dokuz8 HABER, bir apartman dairesi şeklindedir. Gazete Duvar’ın İstanbul ofisi, bir iş merkezinde üç katlı büyük bir ofistir (Fotoğraf 18). Gazete Duvar’ın Ankara ofisi ise bir iş merkezinde küçük bir ofis şeklindedir. 140Journos, bir apartman dairesinin çatı katındadır. T24 ise, bir apartman dairesinin son iki katındadır.

Fotoğraf 18: Gazete Duvar’ın (İstanbul) girişi. (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 28 Haziran 2018)

172

Fotoğraf 19: 140Journos’un bulunduğu bina. 140Journos binanın çatı katında. (Fotoğraf:

Şerife ÖZTÜRK – 23 Nisan2018)

Editör ve muhabirler, geleneksel medya kuruluşunda olduğu gibi, ayrı odalarda veya bölümlerde değil, ayrı veya büyük masada bir arada, büyük salonlarda çalışmaktadırlar (Fotoğraf 20 ve Fotoğraf 21). Bu durum alternatif medyanın bir arada çalışma zorunluluğu getirdiğinin bir göstergesidir.

Fotoğraf 20: Editörler büyük salonda ve büyük masalarda bir arada çalışıyor. (Gazete Duvar İstanbul) (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 29 Haziran 2018)

173

Fotoğraf 21: Editörler büyük salonda ve büyük masalarda bir arada çalışıyor. (T24) (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 29 Mayıs 2018)

Şener (yüzyüze görüşme, 2019) Türkiye’de dijital ortamdaki basın kuruluşlarının mimari değişiminin satış öncesi Doğan Medya Grubu tarafından atıldığının altını çizer. Yayın kuruluşları, yeni bir kurumsal dönüşüme duyulan ihtiyacın farkındalığı ile iç mekânlarını dizayn etmiştir. Alternatif medya kuruluşları için yatay örgütlenme biçiminin mekânsal anlamda en somut göstergesi;

arada duvarların olmadığı, camlı bölmelerin olduğu ya da ofis, oda şeklinde bölünmüş olsa da kimsenin odalara çekilmeyip ortak bir çalışma alanında, ki çoğunlukla büyük salon ve salondaki masadır, bir arada çalışmasıdır. Bu tür mekânlarda genellikle “yetkili” sıfatını taşıyanlar da muhabir veya editörlerle birlikte çalışır. “Yetkili” sıfatı taşıyanlar içinde ayrı bir odası olan da, olmayan da vardır. Bu, yayın kuruluşunun tercihidir.

Yayın kuruluşlarının hiyerarşik yapısı, iç mekân yerleşimine yansır. Bunun örneğini veren yayın kuruluşlarından sendika.org’ta, Genel Koordinatör olarak görev yapan Demirhan’ın kendine ait bir odası yoktur, sürekli gazetecilerle bir arada, büyük salonda çalışmaktadır (Fotoğraf 22).

174

Fotoğraf 22: Genel Koordinatör, editör ve gazetecilerle birlikte ortak çalışma alanında çalışıyor (sendika.org) (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 21 Mayıs 2018)

Diğer taraftan sendika.org’ta dinlenme odası bulunmaktadır. Bu odada gün içinde dinlenme ihtiyacı hisseden editör veya gazeteciler zamanlarını geçirmektedir. Bu dinlenme odasında kanepeler ve kitaplık vardır. Kitaplıkta doxa’ya eleştirel nitelikte ekonomi, sendika, emek, kadın, gazetecilik, siyaset, çevre vb. konulu kitaplar bulunmaktadır (Fotoğraf 23).

Fotoğraf 23: Dinlenmek için dizayn edilmiş oda ve kitaplar (sendika.org) (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 21 Mayıs 2018)

Ayrıca sendika.org, haber içeriklerine ilişkin olarak doxa’yı eleştiren, egemen güce muhalif tavrını duvarlarındaki haber örnekleri, afiş ve posterlerle sürekli ortaya koyar ve alandaki mücadelede konumunu belirler (Fotoğraf 24 ve Fotoğraf 25).

175

Fotoğraf 24: sendika.org’un ofisinin duvarları-Toplumsal olaylara ilişkin yapılan haberlerin fotoğrafları (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 21 Mayıs 2018)

Fotoğraf 25: sendika.org’un ofisinin duvarları-İki haftada bir yayınlanan Halkın Sesi gazetesinin nüshaları, bir sendikanın şapkası (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 21 Mayıs 2018)

Yatay örgütlenme ve eşitler arası ilişkiyi kurmada hassas olduklarını belirten K9, örgütlenme biçiminin iç mekânlarda başladığının altını çizerek kuruluşlarında ilk olarak bu konuların alana yeni girenlere öğretildiğini kaydeder:

“Çalışma alanımızdaki yerleşim önemli. Yerleşimimizde o yatay ve eşitler arası ilişkiyi yansıttığımız bir çalışma ortamını önemli buluyoruz. Kendine ait odası kimsenin yok. Kimsenin buzlu camlı bir alanı yok. Arada paravanlar yok.

Bunlar böyle küçük gibi görünen ama çok çok önemli şeyler. Sürekli birbirinin yüzüne bakma, iletişim halinde olma durumu, eşitler arası ilişki dediğimiz şey öğrenme süreçlerinin temel ögelerinden bir tanesi. O yüzden ona çok dikkat ediyoruz” (K9)

176 Kolektif çalışmayı alternatifliğin gerekliliği olarak gören alternatif medya kuruluşları yanında, yayıncılık türü ve yapılan işe bağlı olarak gazetecilerin veya editörlerin ayrı odalarda ve izole şekilde çalışmasını tercih eden alternatif yayın kuruluşları da vardır. Özellikle metinsel bir içerik hazırlayan editörün ayrı, sessiz bir odaya ihtiyacı olduğu ancak teknik boyutta çalışan ekibin ise bir arada olması gerekliliği ile iç mekânlarını dizayn eden 140Journos’ta duvar ve kapalı kapılar yerine cam bölmeler dikkat çekmektedir (Fotoğraf 26). 140Journous’un kurucularının ayrı odaları yoktur ve salonda büyük masada ekiple birlikte çalışmaktadırlar (Fotoğraf 27).

Fotoğraf 26: Camlı bölmeler (140Journos) (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 24 Nisan 2018)

Fotoğraf 27: Kurucu ortaklardan Engin Önder, video editörü ile birlikte ortak alanda çalışıyor (140Journos) (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 25 Nisan 2018)

dokuz8 HABER, T24 ve Gazete Duvar iç mekânsal bağlamda birbirine benzer. T24 ve Gazete Duvar’ın kurucu ekibinin geleneksel anaakım medya kökenli olduğu gözönüne alındığında, bu kökenin izlerini görmek mümkündür. Gazete

177 Duvar Yazı İşleri Müdürü Barış Avşar (yüzyüze görüşme, 2018), dış mekânın aksine ofis içinde Radikal’de çalıştıkları dönemdeki gibi “plaza” düzeni kurduklarını anlatırken, geleneksel anaakım kökenli olduklarını hatırlatır. Gazete Duvar, T24 ve dokuz8 HABER’de “yetkili” sıfatına sahip gazetecilerin ayrı odaları bulunmaktadır (Fotoğraf 28 ve Fotoğraf 29).

Fotoğraf 28: Gazete Duvar Ankara Temsilcisi’nin odası95 (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 9 Mayıs 2018)

Fotoğraf 29: T24 Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni’nin odası (Fotoğraf: Şerife ÖZTÜRK – 1 Haziran 2018)

95 Bu odanın bir köşesi daha sonra Youtube yayınları için mini stüdyoya çevrilmiştir.

178 dokuz8 HABER, sendika.org gibi, iç mekân konusunda, sadece fiziki yerleşim değil, çalışanların sağlıklarına uygun bir ortam oluşturmayı hedeflerken gazetecilerin ruhsal durumlarına verdikleri önem iç mekân dizaynında kendini gösterir.

“Haber merkezinde aynı zamanda masaları insan boynunun seviyesine alıp sandalyelerin ergonomik olmasına dikkat ediyoruz. Yani çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlığına en uygun şekilde düzenlemeleri yapmaya çalışıyoruz.

Bunun için de yalnızca masaların odaya sığdırılması değil, çalışan kişinin etrafına baktığında ruhsal durumunu etkileyecek şekilde düzenleme yapılması da mevcut.” (K18)

Alternatif medya kuruluşlarının iç mekânlarındaki düzenleme, simgesel sermaye sahipliğinin de bir göstergesidir. Yayın kuruluşlarında, “yetkili” sıfatına sahip gazeteciler, alanda biriktirdikleri sermayelerini unvanlarına bağlı olarak ayrı odalar veya cam bölmelerle sembolikleştirmekte ve simgesel sermayelerini bu şekilde göstermektedir. Ayrı odası bulunan kuruluş yetkilisi, bu sayede kurumdaki yetkinliğini, konumunu alanda biriktirdiği sermayelerini diğer oyunculara gösterir.

Cam bölmelerde çalışan veya açık ofis şeklinde odası olmadan kolektif çalışmaya dahil olan kuruluş yetkilisi, simgesel sermayeye sahip olsa da bunu sembolikleştirmez, hepsiyle aynı eşitliğe sahip olduğunu onlarla bir arada çalışarak ispatlama içine girer.

İç mekânların dizaynı örgütlenme yapısının bir parçası olmakla birlikte hiyerarşik örgütlenmede tek başına değerlendirilemez. İç mekân dizaynıyla birlikte gazetecilerin haberlerine müdahale edilip edilmediği, ediliyorsa bu müdahalelerin ne şekilde olduğu örgütlenme biçiminin temel unsurudur.

179 3.6.2.2.Haberlere Müdahale

Anaakım medya mecralarının, kurumsallaşan yapısı içinde örgütlenme biçimi dikey hiyerarşi olarak tanımlanırken, bu hiyerarşik yapının en önemli özelliği, yayın kuruluşu yetkililerinin gazetecilerin haberlerine müdahalesinde, sansürde ya da gazetecinin otosansüründe ortaya çıkar. Bourdieu’nun (2009) “yöneten sınıfların konuşmadığı, görüşlerini yönetilen sınıfları konuşturarak yaygınlaştırdığı” görüşü, anaakım medyadaki gazetecilerin içinde bulunduğu durumu tarif eder. Böylece doxa’yı haberleriyle yayma çabası içine giren yayın kuruluşlarında haber konusunda dayatmaya uğrayan gazeteci, doxa nedeniyle kendine yabancılaşır. Yani doxa, gazetecinin kültürel ürünü olan haberine yabancılaşmasına neden olur. Çünkü kendi görüşlerini değil, egemen sınıfın görüşlerini sunmaktadır. Dikey hiyerarşi, katı bir biçimde kendini bu konuda gösterir. Öte yandan anaakım medya mecralarında dikey hiyerarşide “yetkili” sıfatına sahip gazeteciler, simgesel sermayeleri sebebiyle sahip oldukları sembolik güçlerini yayın kuruluşunda gazetecilerin haberlerine müdahale ederek onlara sembolik şiddet uygular.

“Çalıştığım başka kurumlarda yaşadım. Diliyle ilgili bazen müdahaleler olabiliyor. Yani profesyonel gazeteciyim. Hani içeriğiyle ilgili bir eksiklik varsa benim hatamdır zaten, o ayrı. Ama müdahaleler bazen diliyle, haberin sunumuyla ilgili olabiliyor. Bu sıkıntılı bir süreç. Yani ben Sabah'ta çalışırken bir haberimin bambaşka bir şekilde, benim hedeflediğimin çok dışında tam tersi bir noktada sunulduğunu gördüğümde çok üzülmüştüm. Bu oluyor ne yazık ki. Müdahale edemiyorsunuz. Editöryal tercihler olabiliyor. Ama altında imzanız varsa sizi bağlıyor.” (K1)

Alternatif medyaya ilişkin yaklaşımlar içinde anaakıma “alternatif” olarak nitelendirilmesinin nedenlerinden biri, örgütlenme biçimindeki hiyerarşik yapıdır.

Alternatif medya mecraları, yayın kuruluşunda görev yapan gazetecilerin

180 haberlerini özgür ortamda yapabilecekleri ve kurum içinde eşit söz hakkı olduğu konusunda hemfikirdir. Bu konuda hemfikir olmakla kalmayıp bu durumu kuruluş içinde de sağlarlar. Kuruluşta “yetkili” sıfatına sahip, simgesel sermaye sahibi gazeteciler, haberlere müdahale konusunda haberin background’uyla ilgili, haberi zenginleştirecek unsurlara ilişkin ve haberi farklı açıdan inceleme konusunda tecrübe aktarımı yaptıklarını ifade eder. Bu tecrübe aktarımı, alandaki gazetecilere oyunun kurallarını öğretir.

“Haber üretim sürecine müdahale apriori birşeydir. Benim müdahalem genelde tecrübemden olur. Mesela, diyelim ki, Türkiye’de uluslararası bir site vergi sorunları nedeniyle erişim engeline uğradı. Fakat bu genel kamuoyunda internet yasağı olarak tartışılıyorken ben arkadaşlarıma dedim ki ‘vergi hukukuna göre vergiyi doğuran olay alışverişin, ticaretin cereyan ettiği mahaldir, dolayısıyla orada çıkan sorun vergi sorunudur. Siz onu kamuoyunun rutin algısına paralel birşey de görmek yerine bütün bu ülkede görmelisiniz, o işin teknik boyutu nedir ve erişimin engellenmesinin arkasındaki vergi sorunu nedir, biz o boyutu da katarak vermeliyiz ki işimizi tam yapabilelim’. Aslında onları tecrübe etmek açısından henüz karşılaşmadıkları bir olaya yaklaşımlarıyla ilgili genel bilgi vermek. Ama burada yasaklanmış bir konu bugüne kadar olmadı.” (K15)

Kuruluş yetkilileri, özellikle etik anlamda sıkıntı doğurabilecek veya haber içerisinde nefret söylemi, cinsiyetçilik gibi haber dili konularında titiz davranmalarından kaynaklı habercilere, uyarılarda bulunduklarını ve müdahale ettiklerini kabul ederler. Ancak onlara göre bu müdahale sansür gibi değil, yukarıda da değinildiği üzere, onun kuralları bağlamında habercilik konusunda bir eğitim sürecidir.

“Büyük ölçüde habercilik odaklı oluyor. Örneğin; toplumsal cinsiyet odaklı gazetecilik, yurttaş haberciliği eğitiminde toplumsal cinsiyet ve çocuk odaklı

181 haberlerin hangi kavramlarla verilmesi, görsel kullanım kuralları, etik ilkeler falan söz konusudur ilkelerimizde. Bizi belirleyen şeylerdir ve bununla ilgili çelişkili şeyler olduğunda müdahale ederiz. Müdahale ediyorum ben özellikle.

Çünkü şu anda yeni şekillendirdik onu haber merkezinde, sorumlu var bu işten.

Ama ben doğrudan da müdahale ederim. Benim müdahalelerim de daha çok bu çerçevede olur. Çok genç stajerler oluyor. Onlarla ilişkimiz günlük eğitim ilişkisi çerçevesinde oluyor. ‘Onu öyle yapıyoruz, bunu böyle yapıyoruz çünkü..’ diye başlar, çünkü’yü açıklarız.” (Biçici, yüzyüze görüşme, 2018)

Haberlere müdahale konusunda illusio’yu işaret eden K5, yayın kuruluşlarında haberin okutulması amacı olduğunu, çok okunması beklenen bir haberin yanlış başlıkla girildiğini gördüğünde değiştirilmesi konusunda müdahale ettiğini, ancak unvanı nedeniyle dayatmacı olmadığını ifade eder ve alana yeni giren gazetecilerin görüşleri doğrultusunda kendi başlıklarını da değiştirdiğinin altını çizerken, unvanından kaynaklı sembolik şiddet uygulamadığını vurgular.

Haberleriyle ilgili yayın kuruluşundan kendilerine müdahale edildiğini ifade eden gazeteciler, bunu “olumlu” olarak değerlendirerek, “katkı sunmak” şeklinde nitelendirirler.

“Müdahale şöyle, aslında tam olarak müdahale demiyorum. Ben bir haber girdiğimde bir arkadaşım okuduğunda ‘ben o başlığı beğenmedim’ gibi birbirimize eleştiri sunabiliyoruz. Ben de başka arkadaşlarıma yapıyorum. ‘bu başlığı atmasak mı’, mesela diğer arkadaşların da fikirleri doğrultusunda

‘tamam, değiştirelim’ dediğimiz oluyor. Buna ne kadar müdahale denir? Bence olumlu birşey bu. Ama benim haberime eleştiri geldiğinde ben istemiyorsam değiştirmem. Çok temel maddi bir hata yoksa tabiki değiştirme sana kalmış.

Ama maddi hata varsa hepimiz müdahale ederiz ve değiştiririz. Bir arkadaşımız haber girdiyse ve eski bilgiyse uyarabiliyoruz. Bu sonuçta olumlu müdahale. O anlamda besleyen birşeye dönüşüyor bu. ‘Sen bunu böyle yapmışsın ama yayınlamayacağız’ gibi birşey yok. Zaten burası böyle bir müdahale biçimini de kaldırmaz.” (K7)

182

“Müdahale şöyle var: Olumlu anlamda. Konuyla ilgili görüş alınacaksa bu konuda ciddi bir yol göstericilik ve dayanışma var. ‘Şundan da görüş alalım, bu da konuşsun, bu haber şöyle yapılsın’ diye sürekli bir fikir alışverişi var.

Böyle bir yardımlaşma kısmı var. Bu olumlu anlamda. Olumsuz anlamda müdahale dersek nasıl olabilir. Tabiki zaman zaman görüş ayrılıkları yaşanabiliyor. ‘Ne haberdir, ne haber değildir?’ konusunda mesela. Sonuçta biz aynı kurumda çalışıyoruz aşağıdaki mesai arkadaşlarımızla birlikte. Ama hepimiz bir insan değiliz. Dolayısıyla gazeteci sayısı kadar farklı fikir de var.

Böyle durumlarda tartışmalar oluyor. Müdahalelerse bu. Ne haberdir, ne haber değildir kısmı.” (K6)

Haberlerine müdahaleyi meşrulaştırmak amacıyla kurumsal yapıyı öne süren gazeteciler ise bu müdahale nedenlerini, haberin yayınlandıktan sonra habercinin değil, kuruluşun ürünü olmasına bağlar.

“Evet müdahalede bulunuluyor. Kişisel anlamda çok izin veriliyor tabiki ama burada ben kişisel yayın yapmıyorum. Yaptığım üretimler günün sonunda 140Journos'un sosyal medya kanalları ve yayın araçları üzerinden yayınlanıyor. Dolayısıyla kurum kimliğini de ilgilendiren belirli süzgeçlerden geçmek zorunda. Editöryal süzgeçlerim buranın takipçileri ne ister veya ne izler?, Burası nasıl bir yayındır? Buna dair müdahalelere uğruyor.” (K20)

Haberlerine ilişkin kuruluşları tarafından herhangi bir müdahalede bulunulmadığını kaydeden gazeteciler ise bunu ifade ederken editöryal süreçte habere ilişkin yapılan değişikliğin “müdahale” değil “yayın öncesi yapılması gereken eylem” olarak görür. Anaakım medyada çalışan gazetecilerle kendilerini kıyaslayan alternatif medya kuruluşunda çalışan gazeteciler, “‘şu haberi yapamadık’ gibi bir şey söz konusu olmadı bu zamana kadar” (K14) derken dijital ortamda çalışılacak yayın kuruluşu seçeneğinin çok olduğunu ve müdahale edildiğinde başka yayın kuruluşlarında çalışabileceklerini (K16), “bu yayın kuruluşu olmazsa diğeri olur” ifadeleriyle anlatırlar.

183 Alternatif medya kuruluşlarında gazetecilerin haberlerine müdahalesi, sansür ya da otosansür olarak değerlendirilmez. Bu müdahaleler, alana yeni giren gazetecilerin alanda kendilerinden önce bulunanlar tarafından oyunun kurallarının öğretilmesi, editöryal işleyişin gereği ve alandakilerin katkısı şeklindedir. Gazeteci alternatif medyada yöneten-yönetilen ilişkisi içinde değildir. Haberlere müdahale, anaakım medyadaki gibi, doxa’nın yaygınlaştırılmasına ilişkin haber yapıldığında söz konusu olur, bu durum sansür ve gazetecinin otosansürüne kadar uzanır.

3.6.3.Kurumsal Eğitim

Dijital alternatif medya kuruluşları, kurumsallaşma bağlamında, farklı niteliklere sahip olsa da eğitimin önemli olduğu konusunda birleşir. Özellikle dijitalleşme ile yayın mecraları ve seçeneklerinin çoğalmasıyla, alandaki mücadelede illusio için eğitim gerekli hale gelmiştir. Eğitim, gazetecilerin kurumsallaştırılan kültürel sermaye sahipliğine temel oluşturur.

Alternatif yayın kuruluşlarında eğitim üç kısma ayrılır. Birincisi, özel olarak

“eğitim” adı altında düzenlenmeyip oyunun kurallarının devamlı hatırlatıldığı gündem toplantıları şeklinde ve alanda önceden bulunanlar tarafından alana yeni girenlere usta-çırak ilişkisi içinde aktarılan bilgiler şeklindedir (T24, 140Journos).

İkincisi, kurumun dışından yapılan eğitimlere katılmaktır (sendika.org). Bu eğitimler genellikle uluslararası ya da ulusal gazetecilik örgütleri tarafından verilen

İkincisi, kurumun dışından yapılan eğitimlere katılmaktır (sendika.org). Bu eğitimler genellikle uluslararası ya da ulusal gazetecilik örgütleri tarafından verilen