• Sonuç bulunamadı

Devletlerarası Sosyal Organizasyonlar

2.1. Küreselleşmenin Getirdiği Toplumsal Sorunlar

2.1.4. Toplumsal Sorunların Çözüm Aktörleri

2.1.4.2. Devletlerarası Sosyal Organizasyonlar

Devletlerarası Sosyal Organizasyonlar, hükümetler düzeyinde kurulan, sivil toplum kuruluşu (INGO) olmayıp, yaptığı projeler ve desteklerle uluslararası sosyal kuruluş özelliği taşıyan, hükümetler-arası (IGO) kuruluşlardır. Tüm dünyayı etkileyen büyük ekonomik krizlerin en önemli nedenleri arasında devletler arasında bir işbirliğinin bulunmaması düşünülerek, ilk olarak döviz kuru konusunda anlaşmanın sağlandığı Bretton Woods sistemi kurulmuştur. "Bu sistemin ardından;

Uluslararası Ticaret Örgütü, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması, Dünya Ticaret Örgütü, Otuzlar Grubu, 77'ler Grubu, 21'ler Grubu, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası gibi birçok örgüt kurulmuştur."199 Bu sistem; döviz kurlarının dalgalanmasını engellenmesi, uluslararası ticaretteki kısıtlamaların azaltılması, böylelikle küresel ticaret, küresel para düzeni ve küresel yatırımlar konusunda ilerleme kaydedilebilmesi, en çokta büyük bunalımda yaşananların bir daha yaşanmaması üzerine kuruluydu. Her ne kadar içlerinde küçük ve yoksul ülkeler

198 Ong'dan akt. George, Ritzer, 2011a, a.g.e., s.146

199 George, Ritzer, 2011a, a.g.e., s. 194-202

114 bulunsa da, sistemin daha çok büyük ve zengin ülkelerin amaçlarına hizmet ettiği düşüncesiyle, özellikle 77'ler Grubu bölünmelere uğradı ve bu durum 21'ler Grubu'nun oluşmasına yol açtı.

Amerika Bretton Woods anlaşması ile açılan kuruluşların çalışmalarıyla; kendi iç büyüme düzeylerini devam ettirmeyi ve Sovyetler Birliği tehdidi karşısında, savaşta yenilgiye uğratılmış Almanya ve Japonya'nın yanında, savaştan tahribata uğrayarak çıkmış Avrupa'yı yeniden yapılandırma ve imar etmenin yollarını aramayı amaçlıyordu.200

Bu bilgiler bize bu konuda iki konuda fikir veriyor. Biri ABD'nin ev sahipliğini yaptığı Bretton Woods anlaşması ve sonrasında kurulan örgütleri bir ölçüde kendi güdümünde çalıştıracağının sinyallerini vermiş olması, diğeri ise bu anlaşma ve kuruluşların sadece ABD'nin değil belki ama genelde zengin ve büyük ülkelerin amaçlarına hizmet edecek olması. Bu konuda aynı fikirde olmayan sosyal bilimciler de bulunmaktadır:

Çalışmaları küresel yoksulluğa darbe indiren birkaç örgüt vardır. Hem IMF hem de Dünya Bankası, yoksul ülke ve halkların zarar görmeleri pahasına pazar odaklı reformları teşvik etmekle suçlanmışlar ve bu yüzden, özellikle son yıllarda yoksullukla mücadele konusuna daha fazla odaklanmaya başlamışlardır.201

Bu, doğru olduğu düşünülebilecek bir yaklaşım olmakla birlikte, yukarıdaki alıntının son bölümünde yazar, ilgili kuruluşların uluslararası alanda ya kendilerini doğru ifade edemediklerini ya da gerçekten yoksullukla mücadele konusunda çok titiz olmadıklarını ortaya koymuştur. İddiaların bir kısmı ise ABD, Avrupa ve yukarıda bahsedilen kuruluşların; çoğunlukla yoksul ve küçük ülkeleri, küresel krizler nedeniyle verdikleri borçları ödeyebilmeleri için tekrar para vermeden önce birtakım yaptırımlar (sadece borçlarla ilgili değil, sosyal-siyasal konularda da) uygulamak istedikleri yönündedir. Yunanistan'ın 320 milyar Euro borcu üzerine dikte edilen reformlar karşısında yapılan referandumda "Hayır" cevabının çıkması da benzer bir durumu ifade etmektedir. Ya AB, Yunan hükümetine ve halkına gerçekten onlara yardım etme niyetini anlatamamıştır ya AB kötü niyetlidir, Yunan hükümetini ve halkını kandırmaktadır ya da Yunan hükümeti kötü niyetlidir, halkını kandırmaktadır. Bu özel örneklerin dışında, bölgesel politik örgütlenmelerin;

200 Andrew, Heywood, a.g.e., s.537-44

201 Anthony, Giddens, 2012b, a.g.e., s. 460

115 kuruluş, amaç ve işleyişleri de bize bu konuda fikir vermektedir. Bu konuda üç örnek incelenebilir. Birincisi Amerikan Devletleri Örgütlenmesidir. Başlangıçta tüm Amerika ülkelerinin üye olduğu kuruluş, sol hareketlerin Latin Amerika ülkelerinde iktidara gelmesi, ABD ve diğer ülkeler arasındaki derin farklılıklar, örgütün çok yönlülüğüne karşın ABD'nin tek yönlülüğü, gibi nedenlerle önemli bir bölgesel örgütlenme özelliği taşıyamamıştır.202

Kısaca yine güçlü devletlerin (burada belki tek başına ABD), kendi isteklerini tek yönlü bir biçimde gerçekleştiremeyip farklı düşünce ve yaklaşımlara hoşgörü ile yaklaşmayınca, bu kuruluşun çok aktif ve başarılı bir rol üstlenmesine olanak tanımadığını anlıyoruz. İkinci örnek:

Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN): Genel çerçevesi; bütün ülkelerin bağımsızlığına, egemenliğine, eşitliğine, toprak bütünlüğü ve ulusal kimliğine saygı duyulması, dış müdahale, baskı, zorlama yapılmaması, uzlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi, tehdit ya da kuvvet kullanılmaması, üye ülkeler arasında etkili bir işbirliği yapılmasına ek olarak;

bölgede ekonomik büyümenin, toplumsal ilerlemenin ve kültürel gelişmenin hızlandırılmasın yer vermek olan kuruluştur.203

Bu konuda üçüncü örnek Asya'dakine benzer yaklaşımla, Afrika ülkelerinin 1963 yılında kurduğu, ancak başarısı tartışılan, Afrika Birliği Örgütü (OAU)204'dür.

2002 yılında yerini Afrika Birliği'ne bırakmıştır.

Genel olarak; büyük ve zengin ülkelerin etkin olduğu devletlerarası sosyal organizasyonların (başta IMF ve Dünya Bankası), küçük ve yoksul ülkelerin sorunlarını çözmekten çok, yine büyük ve zengin ülkelerin zenginliklerini artırmak gibi bir amaca hizmet ettikleri anlaşılmaktadır. Küçük ve yoksul ülkeler ise, bu küresel kuruluşlara dahil olduklarında ya uzun süre üyelikleri devam etmemiş ya da bu kuruluşlardan yoksulluklarının sona erdirilmesi gibi bir sonucu görememişlerdir.

Ayrıca küçük ve yoksul ülkelerin oluşturduğu bu tür sosyal kuruluşlar ise ya uzun soluklu olamamış ya başarısız olmuş ya da yine büyük ve zengin ülkelerin güdümüne girmek zorunda kaldıkları görülmüştür.

202 George, Ritzer, 2011a, a.g.e., s.174

203 George, Ritzer, 2011a, a.g.e., s.174-75

204 George, Ritzer, 2011a, a.g.e., s.175

116 2.1.4.2.1. Birleşmiş Milletlerin Toplumsal Sorunların Çözümünde Rolü İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir daha böyle yıkıcı etkileri olan çatışmaların yaşanmaması gibi son derece iyimser bir yaklaşımın ürünü olduğu iddia edilebilecek bir devletlerarası sosyal organizasyonlar olan "Birleşmiş Milletler"in, bu misyonu yerine getirip getirmediği hep tartışma konusu olmuştur. "Birleşmiş Milletler (BM), kimilerine göre egemen devletlerin ürettiği anarşinin üstesinden gelmenin tek aracı, kimilerine göre ekonomik ve toplumsal ilişkilerin küreselleşmesine uygun düşecek bir yapılanmadır."205 Üyesi olan özellikle güçlü devletlerin (Başta ABD ve Batı Avrupa) çıkarlarının ön plana çıkması bu tartışmayı hep gündemde tutmuştur. Askeri ve ekonomik açıdan Birleşmiş Milletler'in aldığı karar ve uygulamaları, çoğunlukla ya zayıf devletlerin zararına yol açmış ya da sorunların tespitinden (yoksulluk, işsizlik, büyüme rakamları gibi) öteye gidememiştir. "Örneğin askeri alandaki temel organı olan Güvenlik Konseyi'nde alınan karar, bütün ülkeler tarafından kabul edilse bile sadece bir daimi üye tarafından veto edilirse, kabul edilmez."206

Toplamda on beş üyesi bulunan konseyin kararlarının "bir daimi üyenin vetosu" ile iptal edilebiliyor olması, diğer üyelerin etkinliğine gölge düşürmekte, güçlü ve zengin ülkelerden oluşan daimi üyelerin çıkarları doğrultusunda hareket eden bir kuruluş görünümü vermeye devam etmektedir.

2.1.4.2.2. Dünya Bankası Proje ve Kaynakları

Dünya Bankası; yaptığı projelerle, hibelerle, Bretton Woods'un IMF ile birlikte iki ürününden biri olan kuruluştur. "31 Ocak 2013 itibariyle Banka sadece Türkiye'ye 201 proje için 17,9 milyar ABD$'nın üzerinde kredi sağlamıştır. Portföy, finansal sektör ve özel sektör geliştirme, enerji, kentsel gelişim, sağlık, eğitim ve çevre yönetimi üzerinde yoğunlaşmaktadır."207 Dünya Bankası; STK'lar, yerel

205 Michael, Hardt, Antonio, Negri, İmparatorluk, Çev. Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2008, s.31

206 Birleşmiş Milletler Enformasyon Merkezi, (Erişim),

http://www.unicankara.org.tr/v2/pages/sss.php#s5, 05.09.2015

207 The World Bank, Türkiye Projeler ve Uygulamalar, (Erişim), http://www.worldbank.org/tr/country/turkey/projects, 22.07.2015

117 idareler ve bireyler düzeyinde çalışmalar yapmaktadır. Küçük Hibe Programları, Yaratıcı Kalkınma Fikirleri gibi çalışmalarla hibe ve yardımlar yapmaktadır.

"Banka'nın görevleri arasında üretim imkanlarının ve kaynaklarının gelişimini teşvik etmek, üretken amaçlar için para kaynağı yaratmak, üye ülkelere yaşam tarzı ve çalışma koşullarını geliştirmek üzere yardımda bulunmak, gelmektedir."208

Dünya Bankası bu hibe ve yardımlarıyla önemli bir aktördür. Özellikle kadınlara, çocuklara ve çatışma sonrası yeniden yapılanmalara yönelik çalışmaları, toplumsal sorunlara yönelik olarak dikkate değerdir. Özellikle mikro kredi uygulamaları yoksulluğa karşı önemli bir çözüm aracı olmuştur:

Mikro kredi uygulaması Dünya Bankası tarafından önerilen yoksullukla mücadele stratejisine büyük ölçüde uymaktadır. Zira kişilere kredi verilerek bir yandan onların varlıkları arttırılmakta ve piyasaya dâhil olma fırsatları ortaya çıkarılmakta diğer yanda da ortaya çıkarılan grup dayanışması ile kişilerin kendilerine olan güvenleri tesis edilmeye çalışılmakta ve katılımlarına olanak sağlanmaktadır. Aynı zamanda mikro kredi ile oluşturulan küçük tasarruflar ve gelirler yoksulların risklere karşı güvenliğinin arttırılmasına katkı sağlamaktadır.209

Ancak banka; zamanla uygulamaları tartışılan, zengin ve gelişmiş ülkelerin hâkim olduğu iddia edilen bir kuruluş haline gelmiştir210. Buna karşın; devletlerarası sosyal organizasyonlar arasında Dünya Bankası; toplumsal sorunlara en çok yönelen, bunu yaparken de kararları politik değil ekonomik zeminde aldığı için, üye devletlerin iç politikasına en az müdahale ettiği iddia edilen bir yapıya sahiptir.