• Sonuç bulunamadı

Devlet Okullarında Din Medeniyeti Tarihi Dersi Açılma Problemleri

BÖLÜM 3: 2008 YILINDA BAŞLATILAN DİN POLİTİKALARI VE DİN

3.4. Devletin Din Eğitimi ve İlahiyat Alanında Siyaseti ve Yapısı

3.4.7. Devlet Okullarında Din Medeniyeti Tarihi Dersi Açılma Problemleri

14 Kasım 2014’teki Din Konsept’te din eğitimini bir düzene sokmak amacıyla yeni çalışmaların başlatılması gerektiği vurgulanmıştır. Ülke içinde bulunan medreselerin hepsi özel olup dini eğitim kurumlarında farklı müfredatlar uygulanmış, kimi

103

medreselerin okutma şartı olmuş, kimilerinin ise okutmak için derslikleri bile olmamıştır.

Bu problemi çözmek için birçok çalışmalar yapılmış fakat bir sonuca ulaşılmamıştır. Bu durum yöneticilerin, milletvekillerinin “laik” kavramını yanlış anlamasından kaynaklanmıştır. Bunu Din İşleri Devlet Komisyonu’nun eski başkanı ve milletvekili olan Kanıbek Osmonaliev de belirtmiştir. Okullarda Din Medeniyeti Tarihi dersi Osmonaliev tarafından 2008-2009 yıllarında belgeleri hazırlanmış ve Cogorku Keneş’e, Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderilmiştir. Fakat bu yasa taslağı Cogorku Keneş tarafından reddedilmiştir. Osmonaliev daha sonra kendisi Cogorku Keneş’te milletvekili olduğunda da birkaç kere bu meseleye değinmiştir. Fakat olumlu sonuç alınmamış, önemli çalışmalar yapılmamıştır. Kırgızistan’ın komşusu olan Kazakistan’da 2009 yılında, Tacikistan’da 2010 yılında devlet okullarında “Dünya Dinler Tarihi ve Medeniyetleri” dersi girmeye başlamıştır (Bulan Institute, 2017c). Dini konular çok hassas olduğu için Kırgızistan bu meselede bir yandan tedbirli davranırken diğer yandan endişeyle izlemiştir. Bu derslerin devlet okullarında okutulmasıyla öğrencilerin tamamen din adamları, devletin laik modeline karşı bireyler olarak yetişeceğini de dile getiren vatandaşlar olmuştur. Fakat durum göstermiş ki gençlerin dine olan ilgisi var olduğu ve kendi dinini devletten değil de yabancı dini cemaatlerden, dini radikal, ekstremist ve terör gruplardan öğrenmeye başladığı açığa çıkmıştır. Bunun gibi gündemdeki dini sorunlar devletin hızlı bir şekilde dini alanı düzeltmeyle ilgili çalışmalar başlatmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Bu konuda devlet, diğer ülkelerin tecrübelerini araştırmaya başlamıştır. Avrupa, Uzak Doğu ve Orta Doğu ülkelerinin tecrübelerine bakmış ve birçok uzman bu konuda Türkiye modelinin Kırgızistan için daha uygun olduğunu dile getirmişlerdir. Türkiye’de bilindiği üzere İmam-Hatip okulları Türkiye’nin Milli Eğitim Bakanlığı’nın oluşturduğu müfredatla eğitim vermektedirler. Müfredata göre öğrenciler dini ilimlerden hariç pozitif bilimleri de görmektedirler. Bu okullardan mezun olanlar ise eğitimlerini her alanda devam ettirebilirler. Aynı zamanda devlet din eğitimini ele almasıyla gençleri de zararlı dini akımlardan korumuş olmaktadır. Türkiye’nin gençleri din eğitimlerini Kırgızistan’daki gibi çeşitli yabancı dini eğitim kurumlarından değil, devletten almaktadırlar. Bu nedenle Kırgızisan devleti bu konuda Türkiye’nin tecrübesinden yola çıkarak çalışmalarını başlatmıştır (Bulan Institute, 2017c).

104

Durum, ancak 2014’ten sonra değişmeye başlamıştır. Bilindiği gibi, 3 Şubat 2014’te Kırgız Cumhuriyeti Savunma Konseyi, “Dini Alanda Devlet Politikası Üzerine” başlığıyla meseleyi ele alarak, bağımsızlığın ilk yıllarında kurulan dini alandaki süreçleri düzenlemede, devlet organlarının uygulamasını hatalı olarak kabul etmiştir. Savunma Konseyi’nin 3 Şubat 2014 tarihindeki “Dini Alanda Devlet Politikası Üzerine” Kararını gerçekleştirmek için Kırgız Cumhuriyeti Anayasa’sının 20, 32, 45, 60 ve 65.Maddelerine, “İnanç Özgürlüğü ve Dini Kurumlar ile İlgili” kanunun 5.Maddesine ve “Kırgız Cumhuriyeti’nin Savunma Konseyi ile İlgili” Kanunun 3.Maddesine göre 7 Şubat 2014’te Cumhurbaşkanı A.Atambayev’in Kararı çıkmıştır (Ploskih, 2017: 83-84). Ancak 14 Kasım 2014 yılındaki yeni Din Konsept kabul edildikten sonra önemli adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu önemli belgede Kırgızistan’da din eğitimi meselelerine de yer verilmiştir. Bu nedenle, uygulamanın bir parçası olarak, ülkenin dini eğitim sistemini yeniden şekillendirmek için aktif reformlar yapılmaktadır. Örneğin, Temmuz 2015’te İ.Arabaev adındaki Kırgız Devlet Üniversitesi’nde örnekleme olsun diye bir ilahiyat koleji açılmış ve devlet mezun olanların diplomasını tanımıştır. Bunun dışında 2016 yılından itibaren pilot (deneme) uygulaması ile devletin ortaokullarının 10 okulunda “Din Medeniyeti Tarihi” dersi okutulmaya başlanmıştır. Bu süreçten günümüze okul sayısı 56’ya yükselmiş, pilot uygulama süreci devam etmekte ve gelişmektedir. Eğer bu pilot uygulama süreci başarılı şekilde tamamlanırsa, 2019 yılının yeni Eğitim-Öğretim yılından itibaren ülkenin tüm devlet okullarında “Din Medeniyeti Tarihi” dersi okutulmaya başlanacağını Din İşleri Devlet Komisyonu başkanı Zayırbek Ergeşov Azattık Radiosu’nun “Ekspertter Taldayt” televizyon programında belirtmiştir (Asanov, 2018c).

Fakat bu dersin okutulmasında mesleki öğretmenlerin yetersizlik problemi de mevcuttur. Günümüzde bu dersi tarih öğretmenleri okutmaktadır. Ülke içinde bulunan ilahiyat fakültelerinden mezun olan öğrencilerin %90’ı kendi mesleki alanlarında çalışmıyorlar. Bunun en temel nedeni maaşın az olmasıdır. Aldıkları maaş bir aylık harcamalarına değil haftalık harcamalarına yetmemektedir. Bu yüzden ilahiyat fakülteleri mezunları genellikle yurtdışı (büyük kısmı Rusya’da) ve yurtiçinde ticaret, inşaat, hizmet, tarım, çiftçilik gibi işlerde çalışmaktadırlar. Bu nedenle devlet okullarında Adep dersi, Din Medeniyeti Tarihi derslerini diğer meslek öğretmenleri vermektedir.

105

2012 yıllarında bu sorunu çözmek amacıyla ve ilahiyatçıları kendi mesleğinde devletin eğitim kurumlarında çalıştırmak için Türkiye Bişkek Büyükelçiliği’nin Dini Müşavirliği Türk ilahiyat fakültelerinden mezun olanlara yönelik proje başlatmıştır. Bu projede Türk ilahiyat fakültelerinden mezun olanlar kendi alanında devletin eğitim kurumlarında çalışacak olan öğrencilerine 200 dolarlık ek burs sağlanmıştır. Örneğin okulda çalıştığı için devletten aldığı maaş 200 dolar ise Türkiye Bişkek Büyükelçiliği’nin Dini Müşavirliği’nden ek bursla aylık geliri 400 dolar olacaktır. Bununla bir aylık hayat geçimini rahatlıkla sürdürebilir demektir. Fakat bu proje çok uzamadan duraksatılmış ve proje halen yürütülmemektedir.

Devlet okullarında Din Medeniyeti Tarihi dersini okutulması iyi bir gelişmedir. Fakat devlet, bu dersi okutmada alanla ilgili mesleki öğretmenlerin olmaması yüzünden ayrı bir problemle karşı karşıya gelmektedir. Bu sorunların çözülmesinde devlet ne yaparsa yapsın ülkenin ekonomik durumu gelişmedikçe ve öğretmenlerin maaşına zam yapılmadıkça aynı problemle karşılaşacaktır. Bu yüzden Din Medeniyeti Tarihi dersinin devlet okullarında okutulması, dini alandaki uzmanların okutmaması nedeniyle sadece dinlerle ilgili temel bilgileri vermekle sınırlı kalacaktır.