• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

D. Ne tür öğrenme çeşidini tercih edersiniz? 1 Bütün sınıfla

3.3. Programların Tasarım Unsurları Açısından Değerlendirilmes

3.3.2. Kompozisyon İlkeler

3.3.2.5. Görsel Devamlılık

“Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde bazen bir çizgi ya da kıvrım boyunca hareket eder. Göz bir unsurdan diğerine doğru kesintisiz geçişler yapabiliyorsa, devamlılık sağlanmış demektir” (Web 8, 06.11.2010). Yani görsel devamlılık aynı yönde hareket eden şekil, çizgi gibi görsel unsurların birlikte algılanmasıdır. Başka bir deyişle bir kompozisyonda izleyicinin dikkatinin yönlendirilmesidir.

Bir tasarım yüzeyinde bulunan görüntüyü gözün taraması farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Bu durum nesnelerin yönü ile ilgilidir. Çünkü nesnelerin yönü yatay, dikey, diyagonal ya da yuvarlak olmak üzere üç şekildedir. Parsa, bu konuyla ilgili şu bilgileri vermektedir:

Bir okurun bir görüntüyü taraması önce dikey sonra yatay eksende olmaktadır. Buradan gözün herhangi bir görüntüden nasıl enformasyon topladığı ortaya çıkmaktadır. Bir görüntünün eğer yatay ve dikey yönlerinin yerini diyagonal yön alırsa, görüntü daha dengesiz görünmektedir; çünkü diyagonal yönler hareket, heyecan ve değişiklik duygusu taşımaktadır. Diyagonal yön güçlü bir dengesizlik ve hareket izlenimi verdiği için, en dinamik yön olarak kabul edilmektedir (2008).

Aşağıda Dyned programından alınmış bir etkinlik ekranı vardır. Dağcılık konusunun anlatıldığı bu etkinlikte yön diyagonal olarak sunulmuş ve tepeye doğru bir ilerleyiş, dolayısıyla bir hareket algısı oluşturmaktadır. Ayrıca dağcılar arasındaki boyut farkı yönü belirlerken dağcıların iniş değil bir tırmanış gerçekleştirdikleri de tepenin daha az karlı sunulmasından ve dolayısıyla yerinin net olarak belli olmasından anlayabiliriz. Bu durum görsel devamlılığın sağlanması açısından önemlidir. Zira tepe yeteri kadar belli olmasa dağcıların iniş mi yoksa tırmanış mı gerçekleştirdikleri net olarak anlaşılmayabilirdi.

Şekil 14. Görsel Devamlılık

Yapılan araştırmalar insan gözünün, tasarım yüzeyinde belli ilkeler doğrultusunda hareket ettiği gerçeğini ortaya koymaktadır ve bu ilkeler şöyledir:

Göz alışkanlık gereği soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri dikey hareketlerine göre daha kıvrak ve hızlıdır. Ayrıca göz; büyükten küçüğe, koyu renkten açık renge, renkliden renksize, alışılmamış olandan alışılmış olana doğru bir yol izler. Göz bir unsurdan diğerine doğru kesintisiz geçişler yapabiliyorsa, devamlılık sağlanmış demektir. Devamlılık görsel unsurların boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzerlikler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile

sağlanabilir (Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi [MEGEP], 2007, s.28).

Becer (1997), okuyucunun bir tasarımdaki devam1ılığı zaman ve mekân içerisinde algıladığını belirterek bu duruma şöyle açıklamaktadır:

Grafik tasarımcı, hangi unsurların görsel devamlılık ve farklılık oluşturacağını önceden belirlemeli ve buna göre bir strateji geliştirmelidir. Ritme dayalı devamlılık oluşturmada kullanılan araçlardan biride tekrar eden görsel unsurdur. Örneğin yazı ya da imgenin boyut, kompozisyon, renk ve üslup gibi görsel unsurları devamlılık sağlamak amacı ile değişik tasarımlar üzerinde yinelenebilir. Bunun yanında, bağımsız oldukları halde birbirleri arasında yapı, tipografik sistem ve renk açısından bütünlük olan tasarımlar içinde de ritmik bir devamlılık söz konusudur (s.71).

3.3.2.6. Şekil - Zemin Anlatımları

Gestalt psikolojisi olarak bilinen psikolojinin elemanlarından biri olan şekil-zemin anlatımları ilk defa Danimarkalı fenomenolojist Edgar Rubin (1886–1951) tarafından geliştirilmiştir. Şekil veya zemin anlatımları görsel tasarım öğelerinin görsel ilkeler doğrultusunda yüzeysel ve hacimsel olarak düzenlemelerinden oluşurlar. İnsan algısı zemin üzerinde dikkat çeken şekli görür ve onu algılar. Bir anlamda şekil dikkat edilen nesnedir ve şekil dışında kalan diğer uyarıcılar zemini oluşturmaktadır.

Algının nasıl gerçekleştiği üzerine incelemeler yapan bilim adamları şekil-zemin ilişkisine dayanan çok ilginç bilgiler elde etmişlerdir. Örneğin;

Algı, temel olarak şekil (obje, nesne) ve zemin (fon) arasındaki; ayırdedilmeyi sağlayan ilişkiye dayanmaktadır. Göz ve beyin, bir nesneyi algılamak için çevresinden ayırmaya çaba gösterir. Bir kitap sayfasını okuduğumuz sırada, gözümüz harf, sözcük ve satırları (şekil, obje, nesne) kâğıt (zemin, fon) üzerinden ayırt etmektedir (Web 8, 06.11.2010).

Şekil-zemin ilişkilerinin algılanması, görmenin dışındaki işitme, koklama gibi diğer duyumlar için de geçerlidir. Diğer bir deyişle tüm algılamalarda bir şekil-zemin ilişkisinden bahsetmek mümkündür. İşitsel algıya bir örnek verecek olursak; parkta kuş sesi dinleyen biri için kuş sesi şekil, arkadan gelen trafik sesi ise zemindir. Bir başka örnekte koku algısı içinde verebiliriz: odamızın doğal kokusu zemin, mutfaktan gelen yemek kokusu şekildir.

Şekil ve zemin ile ilgili bir diğer önemli nokta bunların birbirlerinin yerine geçebilmesidir. Örneğin bir öğrenci öğretmeni dinlerken, öğretmen şekil konumundadır ve sınıf ortamı ise zemindir. Öğrenci dikkatini bir anda kendisine bir şeyler söyleyen arkadaşına kaydırırsa arkadaşının konuşması şekil, öğretmenin konuşması ise zeminin bir parçası haline gelir. Bu durum bize şunu göstermektedir; şekil-zemin algısında şeklin algılanmasına neden olan daha çok dikkat çekici olmasıdır.

Tasarımcı bu durumları dikkate alarak dikkat çekmek istediği veya ön plana çıkarmak istediği yazı, nesne veya diğer öğeleri zemin üzerinde yer alan şekil konumuna getirerek öğrencinin daha kolay algılamasını sağlayabilir ve böylece verilmek istenilen mesajı daha etkili bir şekilde iletebilir. Ayrıca programda kullanacağı sesler arasında da bir şekil-zemin ilişkisi ortaya çıkarabilir ve sözel mesajları da etkili bir şekilde iletebilir.

Aşağıda Mingoville sitesinden alınmış bir şekil-zemin anlatımları örneği görmektesiniz. Bu ekranda şekil ilk önce sol üst köşede bulunan Candy isimli kızdır ve ailesi hakkında bilgi vermektedir. Candy’nin takdiminden sonra aile bireyleri kendilerini tanıtmaktadırlar. Konuşmaya başlayan üye koyu bir renk almakta ve dikkat çekici bir hâle gelmektedir. Bu durumda konuşan üye şekil olmakta diğerleri zemini oluşturmaktadır. Bu resimde başlangışta Candy şekil iken daha sonra konuşmaya başlayan ve koyu bir renge bürünen (okla gösterilen) babası Ryan şekil olmaktadır.

Şekil 15. Şekil-Zemin Anlatımları