• Sonuç bulunamadı

Adres: Aziziye Mah. Sokullu Mehmet Paşa Sk. 16 Karatay Telefon: 0332 350 0354

Tanıtım

1998 yılında Mevader ismi ile bir araya gelmiş olan dernek, daha sonra bu dernekten bağımsız olarak, Müsemmâ ismiyle 2006 yılında tekrar oluşturulmuştur. “Mûsikî, Semâ ve Mevlevî Kültürünü Araştırma Derneği” açılımı ve görev alanı ile genel sanat yönetmeni Ahmet Çalışır, Kültür Balkanlığı korosu riyasetinde çalışmalarına halen devam etmektedir. Topluluk, Amerika, Kanada, İngiltere, Almanya, İsviçre, Belçika, Danimarka, Hollanda, Romanya, Tunus, Avusturya, Pakistan, Yunanistan, Bosna, Makedonya, İran ve daha birçok yerde konserler icra etmiştir. Derneğin amacı; Hz. Mevlâna'nın dillendirmiş olduğu “İlahi Aşk” çağrısını O'nun sözleri, fikirleri ve görsel mirası ile ulaşabildiğimiz kadar, uzak-yakın bütün insanlığa duyurmaktır.131

Dernek Adına Görüşme Yapılan Kişi

Ahmet Çalışır, 18 Aralık 1966 tarihinde doğdu. Devlet Korosu Sanatçısıdır. 1977-1980 yılları arasında hafızlık eğitimi aldı. 1987’de Konya İmam-Hatip Lisesi’nden, 1996’da SÜ Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. 2007’de SÜ Sosyoloji anabilim dalında yüksek lisans eğitimini tamamladı.

Mesleki kariyerine 1988’de Konya Selimiye Camii Müezzini olarak başladı, 1999’de Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Musikisi Topluluğu Ses Sanatkârı, 1996 Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Musikisi Topluluğu Genel Sanat Yönetmenliği, 1998 Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu Ses Sanatkârlığı, 2014 Kültür ve Turizm Bakanlığı

131

112

Konya Türk Tasavvuf Musikisi Topluluğu Genel Sanat Yönetmen Yardımcılığı görevlerini üstlendi.

Bunlara ilaveten Konya NEÜ İlahiyat Fakültesi ve Gazi Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarında misafir öğretim görevlisi, Bilkent Üniversitesi Türk Musikisi Kulübünde misafir eğitmen olarak çalıştı.

2004-2009 yılları arasında Odunpazarı Belediyesi Kültür ve Sanatsal Projeler Danışmanlığı, 2004-2007 Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Proje Danışmanlığı ve Koordinatörlüğü, 2007 Kültür ve Turizm Bakanlığı Unesco Hz. Mevlâna Yılı Üst Kurul Üyeliği, 2010 Kültür ve Turizm Bakanlığı Unesco Yürütme Kurulu Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Temsilcisi, 2013 Konya Büyükşehir Belediyesi Komek Müzik ve Kur’an Hocaları Koordinatörlüğü yaptı. Kendisinin birçok Cd ve beste Çalışmasının yanı sıra Çizgi Kitabevinden çıkan “Beste-i Kadimden Beste-i Cedide

Mevlevi Âyinleri” isimli bir kitabı da mevcuttur. Birçok ülkede festival ve

sempozyuma katılım sağlamıştır.

1998 yılında İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’na tâyin olan Ahmet Çalışır, 2003 yılında tekrar Konya Türk Tasavvuf Mûsikîsi Topluluğu’na dönmüş ve sanat hayatına bu kurumda devâm etmektedir.132

Görüşme133

Bu bölüme, yapılan görüşme sonucunda Ahmet Çalışır’ın sözleri aktarılmış, araştırmacının yorumu ya da kendine ait herhangi bir ifade kullanılmamıştır. Yazılanlar tamamıyla görüşmelerin kaleme alınmış halidir.

Kısa adı MÜSEMMA olan Musiki Semâ ve Mevlevî Kültürünü Araştırma Derneği, sanat eğitiminin yanı sıra İslam ahlakı ve tasavvufu ile bütünleşmiş olarak topluma hizmet verme gayesindedir. Tarihsel süreç incelendiğinde, mevlevîhanelerin Güzel Sanatlar Fakültesi olarak hizmet etmiş olduğu görülmektedir. Fakat aslen

132

http://www.ahmetcalisir.com/, Erişim Tarihi: 08.05.19.

133 Dernek çalışmaları hakkında bilgi almak için 08.05.2019 tarihinde belirtilen adresteki dernek

binasında Ahmet Çalışır ile görüşme yapılmış ve kendisinin söylemiş oldukları yazılmıştır. Yapılan görüşme 01.04.2020 tarihinde gönderilmiş, yazılanlar teyit edilmiştir.

113

dergâh olması hasebiyle sanat eğitimin yanı sıra Kur’an medeniyetinin yaşandığı yerlerdir ve İslam tasavvufundan yoksun bir sanat ahlakı yoktur. Ahmet Çalışır, Yesrib’i Medine, medeniyet yapan Kur’an medeniyetinde yaşanıyor ve Hz. Mevlâna Ben Kur’an’ın kölesiyim diyorsa, bütün bu sanatların Kur’an bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünmektedir. Yazana hattat denilmesiyle hat sanatı; süsleyene müzehhib, müzehibbe denilmesiyle tezhip sanatı; rahlesini yapana kündekari denilmesiyle ahşap sanatı; kutusunu yapana sedefkâr denilmesiyle sedef sanatı; cildini kaplayana mücellit denilmesiyle ciltçilik sanatı; okuyana kari denilmesiyle de musiki sanatı ortaya çıkmıştır. Hangi sanatla uğraşılırsa uğraşılsın tüm başarılı sanatçıların hafız olduğunu görülmektedir. Hafız Kani Karaca, Hafız Rakım el Kutlu, Hafız Zekai Dede Efendi, Hafız Sadettin Kaynak, Bekir Sıtkı Sezgin gibi isimler buna çok güzel örnekler teşkil eder. Dolayısıyla Kur’an etrafında bir sanat halesi oluşturmuştur. Mevlevîlik tarikatında da bu noktaya azami derecede dikkat edilerek Kur’an eksenli bir sanat eğitimi verilmiştir. Bu anlamda var olan dernek, vakıf vb. kurumların bu yönünün eksik kaldığını düşüncesiyle kurumda Kur’an eğitimi ve Kur’ani sanatlar olarak adlandırılan musiki, tezhip, hüsn-i hat eğitimi vermektedir. Derneğin kuruluş gayesi budur. Kur’an, Kur’an medeniyeti ve bu bağlamdaki Kur’ani sanatlar, derneğin temel konusudur. Ahmet Çalışır derneğin kurucusu ve başkanı olarak görev yapmaktadır (A. Çalışır ile kişisel iletişim, 08 Mayıs 2019).

Dernekte yapılmaya devam eden faaliyetler, yeterli bulunmamakla beraber doğru eksende gidildiği düşünülmektedir. Ahmet Çalışır, Konya genelinde yürütülen faaliyetlerin ana sıkıntısının Kur’an ekseninden ayrılmış olunmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Aynı zamanda Konya Tasavvuf Topluluğu idari görevinde hizmet vermekte olan Çalışır, yürütmekte olduğu görevler hasebiyle tüm oluşumlara vakıf olduğunu belirterek genelde musiki ve semâ etrafında yoğunlaşmış faaliyetlerin bu kısırlıktan kurtulması ve zenginleştirilmesine dernek olarak katkı sağlama çabasında olduklarını ifade etmiştir. Konya’da yapılan birçok hatalı durumun farkında olarak bir üst kurul kurulup müeyyidelerin sağlanması konusunda fikrini beyan etmektedir. Fakat bu konuda söylenenler karşılık ve muhattap bulmamakta ve bu da sıkıntının giderek büyümesinde sebebiyet vermektedir. Düğün

114

salonlarında, sahnelerde semâ yapılması, Hz. Mevlâna’nın adının ticari metalarda, dükkân ya da ürünlerde denetimsiz bir şekilde kullanılması, yapılan faaliyetlerin ticari kaygıyla yapılması bu konudaki en büyük sıkıntılardan bazısıdır. Neticeye matuf çalışmaların yapılması gerekmektedir. Dernek, bu anlamda lokal ve ferdi olarak bu konudaki sıkıntıyı her ortamda dile getirmektedir. Yolun sahibinin yolu koruyacağı inancıyla kendi çalışmaları ile ilgilenmekte ve Allah, Rasûlu ve onların aşığı Mevlâna’nın söylediklerini doğru bir şekilde uygulama ve aktarma çabasıyla faaliyetlerini yürütmektedirler. Bu anlamda Müsemma, Konya’da diğer dernek, vakıf, merkez vesair kurumlarla ve Allah ve Rasûlu yolunda hizmet eden herkesle iletişimdedir ve yeri geldiğinde çalışmakta, bu yol dışında olanlardan ise ırak durmaya çalışmaktadır.134

Semânın bu kadar çok, haftada iki üç ya da daha fazla yapılması ya da bu gayret içinde bulunulması Çalışır tarafından uygun bulunmamaktadır. Semâ, sevgiliyle buluşma anı, bir tür ibadettir. Büyük sahneler ardında, çok kişiye yönelik yapılan icralar amacına ulaşmamaktadır. Kişinin sevgiliyle buluşma anı özeldir, daha sakin, az insanın olduğu uygun mekânlarda yapılmalıdır. Semâyı bu kadar kolay hale getirmek, değerini düşürecek ve sıradanlaştıracaktır. Semâ hali, Allah’la buluşma haliyse herkesin gözü önünde yapılmasını uygun değildir.135

Çalışır, Mevlevîlik medeniyetinin, Kur’an ve sünnet eksenli olarak korunduğu takdirde diğer bir deyişle aslı gibi olduğu sürece topluma fayda sağlayacağı görüşündedir. Şu anki toplumun başında fenalık olarak katilden, hırsıza, hanımına şiddet uygulayandan, caniliğe kadar her şey Kur’an’dan uzaklaşmış olmaktan kaynaklanmaktadır. Mevlevî medeniyeti yani İslam tasavvufu medeniyeti, Kur’an’ın, Kur’an medeniyetinin hakim olduğu ortamda olduğu sürece toplumda huzur, sükûn, ahlak, edep olacaktır ve mesele kalmayacaktır. Bu medeniyetin sürdürülmesi

134 Ahmet Çalışır, Devlet Korosu Sanatçısı, 54 yaşında. 135 Ahmet Çalışır.

115

toplumsal anlamda rehabilitasyona dolayısıyla inkişafa, terakkiye vesile olacak ve yeniden dirilişi sağlayacaktır.136

Derneğin sosyal medya hesabı bulunmamaktadır. Ahmet Çalışır şahsına ait sosyal medya hesabı ve internet sitesinde137 medeniyete matuf paylaşımlar yapmaya çalışmaktadır. Ahmet Çalışır’ın kendi adıyla açılmış bir youtube kanalı mevcuttur. 451 takipçisi olan bu kanalda ilki 9 Aralık 2014’ta sonuncusunun 23 Kasım 2019’da yüklendiği ve çoğunluğunun kendisinin Diyanet TV’de yaptığı Dilhane programından 1 saat ile 1 dakika arasında değişen sürelerde 101 videosu bulunmaktadır.138

Derneğin hedef kitlesi herkestir. Kurslar herkese açıktır. 55-60 yaşa kadar kursiyer çalışmalara devam etmekle beraber dernek, çoğunlukla üniversite öğrencilerini hedef almaktadır. Öğrencilerin yüzde 90’ı hanım öğrencilerdir. Neslin annede şekillendiğinden yola çıkarak münevver ve mefkûre bir anne profili ile neslin daha sağlam ve daha kolay ayağa kalkacağı inancıyla eve geldiğinde bir sanatla ya da musikiyle meşgul olan annenin yetiştirdiği evladın topluma daha hayırlı olacağına gönülden inanılmaktadır. Dernek, hedef kitleye kısmen ulaşıldığı düşüncesindedir. Toplumun kurslara olan ilgisi temel alındığında, devam edenlerin değişimi gözlemlenmektedir.139

Çalışır, Konya’da Mevlevîlik adına yürütülen faaliyetlerin iyi niyete yönelik olduğunu düşünmekle beraber uygulama noktasında hatalar olduğu düşüncesinin baskın olduğunu belirtmiştir. Uygulanan yöntemlerde yanlışlıklar olduğunu düşünülmekle beraber iyi niyetin hakim olduğu ifade etmiştir. 140

Sanat akademisi olarak faaliyet gösteren derneğin yapmayı hedeflediği faaliyetlerin başında, mevcut tezhib ve musiki kurslarının ötesine geçerek

136 Ahmet Çalışır. 137

Bk. http://www.ahmetcalisir.com/.

138

https://www.youtube.com/user/ahmetcalisir, Erişim Tarihi: 01.04.2020. 139 Ahmet Çalışır.

116

bünyesinde hüsn-i hat, ebru, edebiyat, minyatür gibi sanatların da kursunun açılması gelmektedir. Bu anlamda yapılmasını planlanan ve üzerine çalışılan proje bir mimara çizdirilmiş durumdadır. Planlanan oluşum, 3-4 katlı bir binanın üst katının Mevlevîhane, semâhane olarak tahsis edilebilecek çok amaçlı olan, aşağısında yemekhane ve misafirhane, girişinde güzel sanatlar anlamında yapılan çalışmaların sergilendiği fuariyenin olduğu, üstünde hem Kur’an hem Hadis hem Arapça derslerinin verildiği bir tarafında musiki, tezhib, kündekari, sedefkârlık, ebru, cildhane vb. sanatların öğretildiği bir akademi kurmaktır.141

Çalışır, Hz. Mevlâna ile ilgili törenlerin doğru zemin, doğru zaman olduğu sürece her tarafta yapılması gerektiği görüşündedir. Ticari kaygı gütmeden geniş pencereden bakılmalıdır. Mevlevîhanelerin kurulmuş olduğu bu medeniyetin taşındığı her yerde, aslına uygun olduğu müddetçe, törenler de Şeb-i Arûs da olabilir. Semâzenlerin eğitimlerinin iyi bir şekilde verilmesi ve bu medeniyeti en doğru şekilde temsil etmeleri sağlanmalıdır. Ticari gaye gütmeden, hizmet anlayışıyla yurtdışı çalışmalara katkı sağlanmalıdır. Yurtdışındaki seyahatlerinde Hint, Yunan felsefesi hatta Tantra felsefesi ile harmanlanmaya çalışılan ama İslam Tasavvufundan yoksun bir sufizmin oluşturulma çabası fark edilmektedir. Ve Hz. Mevlâna’yı bu suni anlayışın peygamberi yapma çabası mevcuttur. Bunun reddini sağlamak ve doğru olanı anlatabilmek için çok iyi şekilde alana vakıf olunmalı, İslam ve Mevlevîlik medeniyeti doğru bir şekilde anlatılabilmelidir. Sorulan sorulara cevap verme potansiyeline sahip, dini alt yapısı güçlü, dervişliğin ne olduğunu tam anlamıyla anlatabilen, İslam ve Kur’an ahlakına vakıf, sünnet bilgisi, İslam tasavvufu bilgisi kuvvetli, Hz. Mevlâna’yı bilen ve tanıyan, Mesnevî ve Kur’an meali okumuş, hadis bilgisi olan kişiler yetiştirilmelidir. Bu kişiler, törenler nerede yapılırsa yapılsın fark etmeksizin insanlara ışık olacaktır. Bunun dışındaki meseleler teferruattır. Âsitane Konya’dır, bu anlamda ağırlığı bellidir. Yapılan tartışmaların niyeti sorgulanmalıdır. Turistik niyetle yapılıyorsa zaten hedefine ulaşmayacaktır, en doğru şekilde Konya’da yapıldığına inanılıyorsa bu yüzden karşı çıkılıyorsa zaten buna

117

gölge düşürülemeyecektir. Dolayısıyla bu tartışmaların niyeti önemlidir. Niyetler amellerin lokomotifidir.142

Günümüzdeki semâ icralarının tarihsel süreçteki asıllarına uygun olarak yapıldığını düşünmemekle beraber Çalışır, en az hatayla yapıldığı görüşündedir. 143

Pazartesi ve Perşembe dergâhta adeti olduğu üzere semâ edilmesi uygundur. Fazlası değerini düşürecektir. 3 bin-10 bin kişi önünde semâ yapılması samimiyetsizliktir, “kültür aktarımı” adıyla yapılmaya çalışılan sadece sebep aramaktır. Mümin, muvahhid insan, tevhid ehli bir kişi olarak maya insan olma çabasıyla bulunduğu ortamı fermente eden, kendine benzeten kişi olmalıdır. Eğer kişi fermente edecekse doğru şeyi fermente etmelidir. Şarap da fermente usulü ortaya çıkan bir üründür. Üzüm suyu maya katılınca fermente olur ve şaraba döner. Mümin, muvahhid insan olarak Allah’ın verdiği sanat kabiliyetini, kimliğini vazife gereği içinde yaşadığımız topluluğu mayalamamız, kendimize benzetmemiz gerekir. Bunun da tek şartı evvela kendimizin iyi olmasıdır. Önce kendi yırtıklarımızı kapatarak, daha büyük bir yamayla yamalayarak eksiklerimiz giderecek ve toplumu şekillendirilmeye başlanacaktır. Ayıplarımızı kapatıp tamir edip maya olmaya niyet etmeliyiz. Dert sahibi olmak gerekir. Âşık Veysel’in “Anlatamam derdimi dertsiz insana. Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez.” dediği gibi kişi dertlendiği takdirde her şeye fayda olacaktır.144

İslam ahlakı, insana iyi bir örnek olma sorumluluğu yüklemektedir. İlim artık herkesin elinin altın, kolaylıkla ulaşabileceği yerdedir. Dolayısıyla sorumluluk bilinciyle ilmi doğru şekilde kullanıp hanım ya da erkek topluma faydalı olma çabasında olunmalıdır. Derneğin amaçlarından biri de bu sorumluluk bilincini aşılamaktır. Günümüz insanının zerafet yoksunluğu, zerafet yoksulluğu da bu derneğin kuruluş gayelerinden biridir. “Mümin zarif insandır” sözünden yola çıkarak, zarif nesil güzel sanatlarla meşgul olması halinde gelişir. Sathilik içeren nezaketten

142 Ahmet Çalışır. 143 Ahmet Çalışır. 144 Ahmet Çalışır.

118

ziyade nazenin olmak, nazenin bir nesil yetiştirme derdine sahip olarak “teşekkür etmeyi” bilenleri yetiştirmek gayemizdir. Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez.” Bu hadiste belirtildiği üzere dernek olarak derdimiz gelenlere irfani bakış kazandırmaktır.145

Konya’da yapılan faaliyetlerin yeterli olmadığı söylenebilir. Daha fazla kişiye ulaşmalı, daha fazla dert sahibi olmalı, daha fazla insanın derdiyle dertlenmeli, daha fazla kişiye maya olunmalıdır. 146

Derneğin, dünyanın her tarafında inorganik şekilde kurulmuş şubeleri şeklinde çalışan farklı derneklerle çalışmaları ve iletişimi mevcuttur. Dernekler yasaya göre şube kuramamaktadır fakat Fransa’da Müsemma derneğini örnek alarak çalışan dernekler vardır ve bu oluşumlarla irtibat devam edilmektedir. Bunun gibi Avusturya, Almanya, İsviçre gibi ülkelerden gelip giden kişiler vardır. Fakat müessese olarak derneğin şubesi ya da devamı niteliğinde bir dernek mevcut değildir.147

Farklı dillerde yayın olarak Ahmet Çalışır’ın şahsen çıkarmış olduğu bazı kitapların Türkçe, İngilizce ve Fransızca olarak 3 dilde neşri mevcuttur. Hafız Zekai Dede külliyatı, cd.si Zekai Dede’nin hayatının anlatıldığı ve Mevlevî âyinleri kitabı vardır ama baskısı bitmiştir. Dernek süreli bir neşriyata sahip değildir.

Dernek Çalışmaları

Kur’an Akademisi ve Güzel Sanatlar Eğitimi Merkezi adı altında öğlene kadar hafızlarla, öğleden sonra ise hıfzına devam eden hem de musikiye temayüz etmek isteyenlerle ilgilenilmektedir.148

200 öğrencisiyle Kur’an Akademisi ve Daru'l Huffaz olarak vazife yapan kurum, iki ana kalemde eğitim vermektedir. Hafızlığını tamamlamak isteyenler ya da

145 Ahmet Çalışır. 146 Ahmet Çalışır. 147 Ahmet Çalışır. 148 Ahmet Çalışır.

119

hafızlığını sağlayanlar için ücretsiz eğitim verilmektedir. Yurtdışından, Avusturalya’dan hafızlığını yapan kişilere sosyal medya araçlarıyla yardımcı olunmaktadır. İlahiyat fakültesinden gelen öğrencilerinin Kur’an okumalarını daha iyi hale getirme, Tashih-i Huruf harflerin tadili, ileri derecede Kur’an-ı Kerim okuma teknikleri dersi, dışardan gelen insanlara durumlarına göre Kur’an-ı Kerim ilimlerini geliştirme dersleri verilmektedir. Kurani sanatlar dersi bağlamında tezhip ve musiki dersi de verilmektedir. Mekân sıkıntısından dolayı diğer sanatların kursları açılamamıştır. Mevcut bina, Tahir Akyürek döneminde derneğe tahsis edilmiş, Uğur İbrahim Altay’ın belediye başkanı olmasıyla verilen destek, meclis kararıyla da devam etmiştir. Derneğin kira, su ve elektrik bedeli de Konya Bşh Bld tarafından karşılanmaktadır. Kurs veren herkes gönüllülük esasına dayanan ücret almadan çalışmaktadır. Vakıf, daha büyük bir mekânda akademik bir bünyede hizmete devam etmek gayesindedir. Cuma günleri “Kitap Okuma Günleri” kapsamında dışardan gelen katılımcılar tarafından seminer verilmektedir. Konya Bşh Bld destekli kurulan Türk İslam Sanatları Akademisinde el sanatlarının yanında Farsça, Osmanlıca, Sanat Felsefesi ve Edebiyat dersleri mecburidir. Bediyyat denilen Latincesi estetik olan ilm-i cemal eğitimini sağlamak, şiir, kitap okumak edebiyatla meşgul olmakla, ecdadın bize bıraktığı mirası hazmedebilmekle mümkündür. İlk etapta zor gelse de devam edip zaman içinde olumlu dönütler ve gelişimlerin alındığını gören Çalışır, dernek olarak kişinin iç âlemindeki inkılabı mümkün mertebe destekleme çabasında olduklarını belirtmiştir. 149

Derneğin Yayınları

Derneğe ait görsel ya da basılı bir yayın bulunmamaktadır.

120

Görseller