• Sonuç bulunamadı

KURAMSAL ÇERÇEVE

B. Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programının Uygulanmasıyla ilgili Esaslar

4. Derinleştirme

45

fakat benzer durumlara uygulama olanağı buldukları derinleştirme basamağı deneysel sorgulama, inceleme projeleri, problem çözümü ve karar verme etkinliklerini kapsar. Öğrencilere bir önceki basamaklarda edindikleri yeni fikirleri benzer durumlarda uygulama ve kullanma fırsatı verilip yeni kazanılan bilgi ve becerilerin pekiştirmeleri amaçlanır.

5. Değerlendirme

Öğrencilerin anlayışlarını sergilemelerinin beklendiği ve davranışlarını değiştirdikleri, yeni kavram ve becerilerin ne kadar öğrenildiğini, öğrencilerin kendi gelişimlerini değerlendirdiği basamaktır. Öğretmen öğrencileri problem çözerken izler ve onlara açık uçlu sorular yönlendirir, yazılı olarak veya performans değerlendirmesiyle öğrencilerin anlamalarını değerlendirebilir (Yalçın ve Bayrakçeken, 2010).

5-E Modeli, öğrencilerin araştırma merakını artırarak beklentilerini tatmin eden, bilgi ve anlama için araştırmaya odaklandıracak beceri ve aktiviteleri içeren, yukarıda anlatılan bütün yenilikleri kapsayan ve uygulamayı sağlayan bir öğretim modelidir. 5E Modeli her aşamada öğrencileri aktivite içine dâhil ederek onların kendi kavramlarını kendilerinin oluşturmaları yönünde teşvik etmektedir (Martin, 2000).

Araştırmaya Dayalı Öğrenme Çıktıları

Araştırmaya dayalı öğrenme süreci sonunda öğrenciler istenilen bilgi, beceri ve tutumları kazanırlar. Bunlar arasında, bilimsel işlemler, problem çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme becerileri, grupla çalışma becerileri, derse yönelik tutumları, konu ile ilgili akademik bilgilerinde artış sayılabilir. Sırasıyla ifade edilen öğrenme çıktılarından bu çalışmada; bilimsel işlem becerileri, akademik başarı ve Fen Bilimleri dersine yönelik tutumlara yer verilmiştir.

Bilimsel İşlemler

İnsanın fiziksel ve sosyal çevresindeki ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kullandığı gözlem yapma, deney yapma, tahminde bulunma, sorgulama, hipotezler oluşturma, açıklama yapma, planlama yapma, sınıflama iletişim kurma, yorum yapma gibi işlemlere bilimsel işlemler denir. Bu beceriler bilimsel bilgileri elde edebilmek için bilimle uğraşan insanlarda oluşması gereken bilişsel ve psiko-motor davranışlar bütünüdür. Bazı kaynaklarda bu işlemler bilimsel süreç becerileri olarak da isimlendirilmektedir (Çilenti,

46

1985; Gürsel-Arslan ve Tertemiz, 2004; Güzel-Özemen, Karakoç, 2015).

Öğrencilerin bilimsel araştırma yöntemlerine göre uygulamalar yapabilmeleri için, bilimsel işlemleri öğrenmeleri gerekir. Bilimsel işlemler öğrencilerin fiziki dünyayı araştırmada; doğrudan, kişisel ve aktif öğrenme yaşantıları ile kavramları geliştirmeleri amacı ile kullanılır (Wolfinger, 2000). Bilimsel araştırma sürecinde yer alan bilimsel işlemler; bilgi toplama, değişik yollarla bu bilgileri organize etme, açıklama ve problem çözme için gerekli olan zihinsel ve fiziksel becerileri içerir (Tatar ve Kuru, 2006). Bir başka deyişe, bilimsel işlemler, bireyin yaşantısı boyunca kullanacağı mantıksal ve rasyonel düşüncenin genel tanımıdır (Bozkurt, ve ark., 2008. S:12).

Bilimsel işlemler öğrencilerin fen etkinliklerinde kullandıkları becerilerdir (Güzel-Özmen ve Karakoç, 2015). Öğrenciler, soru sorarak, gözlem ve ölçüm yaparak, veri toplayarak, verileri yorumlayarak, değişkenlerin etkilerini tahmin ederek, hipotezleri formülleştirerek ve test ederek, deneyler geliştirerek, gözlemlerden sonuçlar çıkararak ve diğer alanlarla bağlantı kurarak bilgiye ulaşmada bilimsel işlemleri kullanırlar (Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006). Fen Bilimleri dersinde kullanılan bilimsel işlemler; öğrenmeyi kolaylaştırır, araştırma yol ve yöntemlerinin kazanılmasını sağlar, öğrencilerin aktif katılımını artırır, kendi öğrenmelerinde sorumluluk alma duygusunu geliştirir ve öğrenmenin kalıcılığını artırır. (Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006).

Bilimsel işlemler üç grupta incelenir. Bunlar: 1-Temel işlemler, 2- Nedensel işlemler ve 3- Deneysel işlemlerdir (Güzel-Özmen ve Karakoç, 2015; Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006; Wolfinger, 2000). Gruplarda yer alan işlemler Tablo 2’de gösterilmektedir.

Tablo 2

Bilimsel İşlem Becerileri

Temel işlemler Nedensel işlemler Deneysel işlemler

Gözlem Yapma İletişim Kurma Sınıflama

Sayıları Kullanma

Yer/Zaman İlişkilerini Kullanma İşlemsel Sorular Tahmin Etme Çıkarım Yapma Sonuç Çıkarma Etkileşim ve Sistem Hipotez Kurma

Değişkenleri Kontrol Etme Deney Yapma

Ölçme

Veri Toplama ve Yorumlama İşlevsel Tanım Yapma

Gözlem yapma, iletişim kurma, sınıflama, sayıları kullanma, yer/zaman ilişkilerini kullanma, işlemsel sorular gibi beceriler temel işlemler olarak sınıflandırılır. Tahmin etme, çıkarım yapma, sonuç çıkarma, etkileşim ve sistem gibi beceriler nedensel işlemler olarak

47

sınıflandırılır. Hipotez kurma, değişkenleri kontrol etme, deney yapma, ölçme, veri toplama, verileri yorumlama ve işlevsel tanım yapma gibi beceriler deneysel işlemler olarak sınıflandırılır (Wolfinger, 2000).

Bilimsel işlemlerin öğrenimi kendiliğinden olmayacağından, öğrenme sürecinde doğru adımların atılması ve doğru bilgilerin verilmesi ile bilimsel işlemler kazanılır. Bu nedenle fen bilgisi öğretmenlerinin öğrencilerin bu becerileri kazanmaları için; öncelikle öğretmenlerin bu becerilere sahip olması, daha sonra uygun yöntem, teknik ve stratejileri etkili bir şekilde kullanmaları gerekmektedir (Bozkurt, ve ark., 2008; Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006; Omoifo ve Oloruntegbe, 1999; Padilla, Okey ve Dillashaw, 1983).

Temel İşlemler

Temel işlemler araştırma süreçlerinin temelini oluşturur. Zihinsel gelişimde önemli bir yere sahip olan bu işlemler daha üst seviyedeki yeterliliklerin geliştirilmesine zemin hazırlarlar (Ayas ve ark., 2011; Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006). Aşağıda temel işlemlere sırasıyla değinilecektir.

Gözlem Yapma

Gözlem, duyu organlarını kullanarak bir nesnenin ya da olayın özelliklerini belirlemektir. Bilgi gözlemle başlar ve her zaman önceki bilgi birikimini temel alır. Düşünmenin temel süreçleri gözlemle başlar ve alt süreçler olarak hatırlama ve tanımaya yer verilir. Düşünmenin son aşamasında da yapılan gözleme dayalı olarak sonuçların değerlendirilmesi bulunmaktadır. Bu aşamada bellekte karşılaştırma, sınıflama, kestirme, denence kurma, uygulama, toplama, çıkarma gibi birçok işlem gerçekleştirilmektedir (Gürsel-Arslan ve Tertemiz, 2004; Harlen, 1997; Turgut, Baker, Cunningham ve Piburn, 1997).

Gözlem aynı zamanda zihinsel bir aktivitedir ve bundan sadece duyu organlarının uyarılması sorumlu değildir. Özellikle gözlem sonuçları değerlendirilirken belirli bir araştırma veya problemin içeriğiyle ilgili olan sonuçların ilgisiz olanlardan ayırt edilmesi önemlidir. Eğer çocuğun konsantrasyonu gözlem yaparken çok kısa zamanda azalıyorsa bu ayırt etmeyi yapamayabilir ve önemli bilgileri kaçırabilir. Bunun için gelişimin ilk zamanlarında çocuklar yapabildikleri kadar çok gözlem yapmaya cesaretlendirilmelidir (Harlen, 1993, 58-59).

48

İletişim Kurma

Yaşamımız boyunca çevreyle sürekli iletişim, etkileşim içerisine giriyoruz. Bu süreçte birey, çalışmaları sonucunda nitel ve nicel birçok veri elde eder. Görünürde sadece bir nesnenin özelliklerini saysa veya tanımlasa bile, öğrenci aslında veriler toplamaktadır. Bu veriler; çizelgeler, tablolar, grafikler, modeller veya diğer düzenleyici biçimlerle kaydedilir. Toplanan verilerden tanımlar ve açıklama yapmak konuyla doğrudan ilgilidir. Bulguların rapor hâlinde yazılması tüm bilimsel çalışmaların hedefini oluşturur (Harlen, 1997; Turgut ve ark., 1997). Bu süreçte öğrencinin tüm etkileşimde bulunduğu elamanlar onun iletişim kurmasını sağlar. Bu iletişim sonunda öğrenci bir çok bilimsel işlemi gerçekleştirmiş olur.

Sınıflama

Sınıflama Fen Bilimlerinde bilgileri organize etmenin en önemli yoludur (Carin ve ark., 2005). Bu süreç öğrencilerin önceki bilgileri ile yeni kavramlar arasında ilişki kurmasını sağlar. Sınıflama, cisim olgu ve olayları gözlem sonucunda belirlenen özelliklerine ve birbirleriyle ilişkilerine göre gruplayabilme becerisidir (Çilenti, 1985).

Kavram geliştirme sürecinde sınıflama becerisinin önemi büyüktür. Çünkü kavramlar eşyaları, olayları, insanları ve düşünceleri benzerliklerine göre grupladığında gruplara verilen addır (Tan ve Temiz, 2003).

Sayıları Kullanma

Sayı ilişkileri bir etkinliğin sonuçlarını veya devam eden olgularını tanımlamak için sayıları kullanma sürecidir. Sayısal ilişkileri etkin bir biçimde kullanabilmek için öğrencinin matematikte belirli bir yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Öğrenciler sayısal verileri kullanarak yaptıkları araştırmanın sonuçlarını ölçüm yapmada, verileri kaydetmede ve sayılar yoluyla yorumlamada somutlaştırırlar.

Yer/Zaman İlişkilerini Kullanma

Tüm objeler uzayda belli bir yer kaplar. yer-zaman ilişkilerini kullanma becerileri; objelerin birbirleri ile karşılaştırılarak yön, hareket, uzaysal düzenlemeleri, hız, simetri, değişim hızı ve şekillerinin tanımlanması ve ayırt edilmesini içerir (Abruscato, 2004). Bu becerileri kazanan öğrenciler soyut kavramları daha iyi anlamaya başlarlar.

49

Zihinlerinde maddelerin olası şekillerini canlandırıp, üç boyutlu yapılarını düşünebilirler (Tatar, 2006). Yer ve zaman ilişkisi öğrencilerde çeşitli etkinlik ve aktivitelerle geliştirilebilir. Örneğin; sınıfta gözlem dersi yaparak, yer küre üzerinde el feneri ile gece gündüzün oluşumu etkinliği yapılabilir. Bu etkinlikte gözlem sonuçları üzerinde durulurken yer-zaman öğeleri ön plana çıkarılabilir.

İşlemsel Sorular

İşlemsel sorular üretici sorulardır. Bir bakıma problem cümleleri de denilebilir. Bu sorular uygulamalı fen etkinliğine başlanmadan sorulur. Sorular basit kalıplarda olmakla beraber, öğrencilerin cevaplayabileceği niteliktedir (Wolfinger, 2000). Öğrencilerin işlemsel soru sorabilme becerisini kazanmaları, hipotez kurmalarının temelini oluşturur. Bu bağlamda öğretmenler öğrencilerin ilgisini çekebilecek alanda onlara etkinlikler yapma şansını tanırlarsa; aynı zamanda öğrencinin soru sorma becerisini geliştirerek öğrenme düzeyini artırabilir.

Nedensel İşlemler

Öğrenciler amaçlı fen etkinlik ve aktivitelerinde temel işlemleri kullanırlar. Nesne ve olaylar sırasında etkileşime geçtikleri durumlarla ilgili gözlemler yaparlar. Bu gözlemlerden yola çıkarak gözlemlerini tanımlarlar. Gözlem sonucunda topladıkları verileri kaydederler. Bu durum sonucunda tanımsal bilgilere temel işlemleri kullanarak ulaşabilirler. Ancak temel işlemler yolu ile olaylar arasında ilişkiyi, neden sonuç ilişkisini kuramazlar. Örneğin; öğrenciler bitkinin bölümlerini incelerler ancak bunların birlikte nasıl bir işbirliği içerisinde görev yaptığını temel işlemler yoluyla bulamazlar (Wolfinger, 2000). Temel işlemler nesneler ve olaylar arasında neden sonuç ilişkisinin kurulması için yeterli değildir. Öğrenciler fen etkinliklerinde nedensel işlemleri kazandıklarında; nesnelerle olaylar arasındaki neden sonuç ilişkisini kurabilirler (Güzel-Özmen ve Karakoç, 2015). Aşağıda nedensel işlemlere sırasıyla değinilecektir.

Tahmin Etme

Toplanmış olan kanıtların ötesinde bir sürecin devam etmesi veya değişikliklerin olmasından sonra neler olabileceğine ilişkin bilgiler tahmin yapma yoluyla belirlenir. İlk sınıflardaki çocuklar kanıtlara dayalı olarak tahmin yapmada aceleci davranırlar ve bu

50

dönemde kanıtlara bağlantı zayıftır. Sonra kanıtlara bağlantı giderek kuvvetlenir. Daha sonra bir tür bilinene dayanarak tahmin yapma veya değeri bularak kanıtların tahmin yapmada nasıl kullanıldığı açıklama becerisi gelişir (Gürsel-Arslan ve Tertemiz, 2004). Öğrencilerin tahminde bulunabilmeleri için ön bilgi ve deneyimleri çok önemlidir. Örneğin; çözünme deneyini yapma öncesinde öğrencinin çözünmeyi etkileyen faktörleri bilmesi, yapılacak deneyde tahminde bulunabilmeyi kolaylaştıracaktır. Tahmin işlemi öğrencilere deney, gözlem, demonstrasyon derslerinde öğretilebilir. Yapılacak etkinliklerin ön bilgi kısmı öğrencilere kazandırılırken, öğrencilerin tahminleri kayıt altına alınabilir. Bu süreçte öğrencilerin ön bilgileri, ön görüleri ve muhtemel sonuçlar; yapılan etkinliğin sonuçları ile karşılaştırıldığında doğru yapılan tahmin için işlevsel dönüt verilmiş olur.

Çıkarım Yapma

Belirli olguları ve olayları gözlemleyerek yapılan açıklama ve yorumlara çıkarımda bulunma denir (Gabel, 1993; Toman ve Hardly, 1999). Çıkarım yapma sistemlerin öğeleri arasındaki ilişkiyi gösteren neden sonuç ilişkisini ifade etmek için kullanılan bir önerme olarak da kullanılabilir (Wolfinger, 2000). Örneğin; sürtünme kuvvetine ilişkin yapılan bir deneyden sonra yüzeylerin pürüzlü olması sonucunda, “pürüzlü yüzeylerde kuvvet artar, hareket zorlaşır”, ifadesi bir çıkarımdır. Öğrencilerin çıkarım yapma becerisini kazanabilmeleri için öğretmenlerin gözlem ve deney derslerini çokça yapmaları önem arz etmektedir. Gözlemler sonucu yapılan çıkarımlar yoluyla sonuca varılabilir.

Sonuç Çıkarma

Sonuç çıkarma, gözlemlerden ve deneyimlerden bir genellemeye varmak olarak tanımlanmaktadır. Aynı zamanda, genellemeler aynı konuda daha önce elde edilen verilerin kontrol edilmesine fırsat verir. Yeni sonuç çıkarmalar, eskileri ile birleştiği zaman anlam kazanır. Sonuç çıkarma ile tahminde bulunma aynı şeyler değildir. Tahmin yaparken olayın ne olacağı hakkında öngörü ifade edilir. Sonuç çıkarırken ise, olan olaya neyin sebep olduğu ifade edilir (Martin, 1997).

Etkileşim ve Sistem

Etkileşim ve sistem; Bir olayın bir grup nesne birlikte bir sitem içerisindeki etkileşiminin ele alınmasıdır (Wolfinger, 2000). Bu sistemdeki her bir elemanın arasındaki ilişkiye ise

51

etkileşim denir. Örneğin bir yelpazeyi hareket ettirerek rüzgâr hissettiğimizde, yelpaze, ellerimiz, kollarımız, hava ve hissettiğimiz yüzümüz sistemin parçalarını oluşturur. Bu sistemde yer alan; yelpaze ile elimiz ve kolumuz, yelpaze ile hava ve hava ile yüzümüz de etkileşimlere örnek olarak verilebilir. Sistemlerin nasıl işlediğinin ve etkileşimlerin nasıl meydana geldiğinin öğrencilere kavratılması için benzeri gözlem ve demonstrasyonların yaşatılması gerekir (Güzel-Özmen ve Karakoç, 2015).

Deneysel İşlemler

Deneysel işlemler oldukça karmaşık ve çok yönlüdür. Genellikle her bir süreç iki yâda daha fazla temel ve nedensel işlemlerin bileşiminden oluşur. Deney yapma ve deneysel işlemler bundan önce yer alan tüm süreci kapsar (Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006). Önceki işlemlere bilimsel işlemleri öğrenmek, hipotezlere cevap ararken, deney tasarlarken öğrenciye motivasyon kaynağı oluşturur. Bu işlemlerin kazanılması için öğretmenlerin bol bol deney yaptırmaları gerekir.

Temel ve nedensel işlemlerin kazanılması deneysel işlemlerin geliştirilmesi için ön koşul niteliği taşımaktadır. AAAS tarafından tanımlanan deneysel işlemler; hipotez kurma değişkenleri tanımlama ve kontrol etme, deney yapma, verileri toplama ve yorumlama işlevsel tanım yapma, şeklinde sınıflandırılabilir (Padilla ve ark., 1984). Aşağıda temel işlemlere sırasıyla değinilmiştir.

Hipotez Kurma

Araştırılan sorunla ilgili olarak öne sürülen, doğruluğu veya yanlışlığı henüz test edilmemiş, fakat doğruluğuna önceden güven duyulan bir önerme, ifade veya çözümlemeye “Hipotez” denir. Hipotez kurma, gözlem ve çıkarımlara dayalı olarak olası açıklamalar formüle etme (Carin, 1993) ya da deney ile sınanabilecek (Arthur, 1993; Ostlund, 1992) delillere dayalı eğitimli tahminler yapma olarak tanımlanabilir (AAAS, 2002; Abrucato, 2000; Carin ve ark., 2005; Coşkun, 2012; Kılıç, 2002; Soylu, 2004; Sunal ve Sunal, 2003; Temiz, 2001).

Hipotez genellikle bir deney üzerine odaklanmadır. Deney planlayabilmek için öncelikle problem durumun yani hipotezin belirginleşmesi gerekmektedir. Hipotez bir problem inceleme yönteminin geliştirilebilmesi, deneyin oluşturulmasının başlangıç noktasıdır. Hipotezi oluştururken öğrenci bilimsel, test edilebilir bir önerme ortaya atar (Turgut, ve

52

ark., 1997). Hipotezin test edilme aşamasında, bütün değişkenlerin belirlendiği, deney esnasında bütün değişkenlerin kontrol altına alındığı ve hipotezi yorumlamak için gerekli tüm bilgilere sahip olunduğu kabul edilir (Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006).

Değişkenleri Kontrol Etme

Karşılaşılan problemle ilgili olarak olgusal ilişkiler, olaylar ve deneylerde değişik değerler alabilen ve birbirlerinden etkilenen öğelere değişken denir (Çilenti, 1985). Bu öğeleri belirgin hale getirmeye ise değişkenleri belirleme denir. Değişkenler; bağımsız, bağımlı ve kontrol değişkeni olmak üzere üçe ayrılır. Araştırmacının amaçlı olarak değiştirdiği, değişik değerler alarak diğer değişkenleri etkileyen değişkene Bağımsız değişken, bağımsız değişkenin her değiştiğinde ondan etkilenen, değişik değerler alabilen değişkene ise bağımlı değişken, araştırma sürecinde sabit tutulan değişkene ise, kontrol değişkeni denir (Carin ve ark., 2005). Öğrenciler yaptıkları araştırmalarındaki değişkenlerini tanımlamalı ve kontrol etmelidirler. Değişkenleri belirginleştirmeyi öğrenen öğrenciler, verilen objelerin birden fazla özelliğini görme ve iki olay arasındaki ilişkiyi yorumlama yeteneği kazanırlar. Daha ayrıntılı bilgileri anlayabilmeleri için, öğrencilerin bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkilerden anlamlı sonuçlar çıkarmaları gereklidir (Billings, 2001). Fen öğretmenleri deney derslerinde öğrencilerin anlayabileceği basit bilgilerle değişkenler üzerinde sık sık bilgilendirmelerde bulunmaları, öğrencilerin deney koşullarını daha iyi anlayabilmelerini sağlar.

Deney Yapma

Deney yapma deneysel işlemlerin tümünü kapsayan karmaşık bir yapıya sahiptir (Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006). Deney fen dersinde kullanılan önemli bir tekniktir. Öğretmenlerin öğrencilerinin araştırması, soruşturması, incelemesi, günlük hayatı ile fen bilgisi konuları arasında bağlantı kurabilmesi, hayatın her alanında karşılaştığı problemleri çözmede deneylere ağırlık vermeleri önemlidir. Deneyin amacı bilimsel bilgiyi genişletmektir. Deneysel işlemlerle öğrenciler olgusal önermelere, bilimsel genellemelere ulaşırlar (Güzel-Özmen ve Karakoç, 2015).

Deney, hipotezi kanıtlamak ya da çürütmek için kanıt elde etmek amacıyla kullanılan bir süreçtir. Aynı zamanda söz konusu ola teoriyi desteklemek ya da reddetmek içinde deneyler tasarlanarak yapılır. Bu aşamadaki süreçler, bu aşamadan önce bütün süreçlerin

53

üzerine tasarlanır. Önceki bilimsel becerileri öğrenmek, sorulara cevap ararken ve kendi deneylerini planlarken öğrencilere güç, motivasyon, güven verir. Bu nedenle ortaya atılan soruların çoğunun öğrencilerden gelmesi çok önemlidir. Bu süreçler, daha fazla soru sorulmasını ve daha fazla deney yapılmasını gerektirir. Deney yapma, diğer tüm süreçleri, işlemleri kullanmayı içeren bir tür problem çözme olarak görülebilir (Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006). Fen eğitimi, olabildiğince deneye dayalı öğrenme şeklinde verilmez ise, öğrencilerin canlı nesneleri, fiziksel ve kimyasal olayları, hayatın biyolojik temelini anlamaları zor olacaktır (Çiçek ve Polat, 2006).

Martin (1997)’e göre bir deney planlanırken öğrenci bilim adamı gibi çalışır. Deney planlama ve uygulama üst düzey düşünme becerisini gerektirir. Öğrencilerin araştırmalarının büyük bir bölümünü oluşturan deney planlama ve yapma Bloom taksonomisinin sentez düzeyinde yer alır (akt: Tatar, 2006). Öğrenciler deneyler, araştırmalar yaptıkça daha fazla bilgi, beceri ve tecrübe kazanacaklardır. Bu aşamada öğretmenlerin rolü çok önem taşımaktadır.

Ölçme

Gözlenen veya incelenen değişkenlerin gözlem sonuçlarının sayı ve sembollerle ifade edilmesine ölçme denir. En basit anlamda ölçme bir kıyaslama ve sayma sürecidir. Ölçme yapmak için öncelikler incelenecek özelliğin, amacın belirginleştirilmesi gerekir. Bu aşamadan sonra gözlemler yapılır. Bu gözlem sonucunda ulaşılan sonuçlar sayı veya sembollerle ifade edilir. Ölçme sonunda toplanılan veriler; ağırlık, uzunluk, hız, ren gibi nitel ve nicel değişkenler olabilir. Yapılacak gözlemde bir cismin uzunluğu ölçülecekse, metre gibi bir standart araç kullanılarak veriler toplanılabilir. Ancak ölçüm yapacak bireyler bu ölçü aracını kullanamayacak performansa sahip iseler, doğal uzunluk ölçülerini de kullanabilirler. (Karamustafaoğlu ve Yaman, 2006).

Veri Toplama ve Yorumlama

Araştırma sırasında araştırılan olay veya nesneye ait, ölçümlerle elde edilen bilgilere veri denir. Toplanan bu veriler, alanyazında kullanılan ve herkesin anlayabileceği çeşitli düzenleyici formlarda (tablo çizme, not tutma, bir taslak çizme, teyp kaydı alma, fotoğraf çekme, yapılan deneyi bir rapor haline getirme, vd.) kaydedilir. Bu düzenleyici formlar verilerin kullanılmasında kolaylık sağlar (Hughes ve Wade, 1993; Rezba, Sprague, Fiel ve

54

Funk, 1995). Deney veya gözlem sonucu elde edilen veriler arasındaki ilişki ve eğilimleri bulma, deney sonuçlarını yorumlayıp bir yargıda bulunma becerisine ise veri yorumlama denir (Arthur, 1993; Coşkun, 2012; Martin, 1997). Veri yorumlama işlemi sonuç çıkarma işleminin ön koşuludur. Gözlem tabloları üzerinde yer alan veriler arasındaki ilişki yorumlanarak sonuca gidilebilir.

İşlevsel Tanım Yapma

İşlevsel tanımlama, çalışılan konu içerisindeki objelerin veya olayların gözlem ve diğer deneyimlerden kazanılan bilgilerle öğrenciler tarafından tanımlanmanın yapılmasına denir. (Coşkun, 2012). İşlevsel tanımlama, çalışılan konu içerisindeki objelerin veya olayların gözlem ve diğer deneyimlerle kazanılan bilgilerle öğrenciler tarafından tanımlanmasıdır. Bu süreçte öğrenciler bu tanımları ezberlemek yerine onları kendi deneyim ve ifadeleriyle tanımlamaya çalışırlar (Abruscato, 2004; Tatar, 2006). Yapılan deneyler ve gözlemlerden sonra, öğrencilerin işlevsel tanım yapmaları, onların bilgiyi kavrama hatta uygulama boyutuna taşımalarına hizmet ederken, süreci yaşamadan yapılan tanımlamalar ise edinimden yani bilgi düzeyinden öteye geçemez. Örneğin: erozyon deneyini yaparak yaşayarak gözlemleyen bir öğrencinin, bu süreç sonunda erozyonun ne anlama geldiğini ifade etmesi işlevsel tanımı örneklendirir.

Bu araştırmada bilimsel işlemlerin önemli bir kısmını oluşturan deneysel işlem becerileri, araştırmaya dayalı öğrenme yaklaşımı ile kazandırılmaya çalışılmıştır. Araştırmacı tarafından; erozyon, sürtünme ve çözünme konularına ilişkin deneysel işlemler testi geliştirilmiş, oluşturulan test, ön-tets ve son-test olarak uygulan testler arasındaki sonuçlara göre öğrencilerin deneysel işlemlerdeki performansları ele alınmıştır.

Akademik Başarı

Alan yazın incelendiğinde; akademik başarı farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Başarı kişinin bilişsel ve düşünsel yetenekleriyle olduğu kadar bu yeteneklerin geliştirilmesine ilişkin ortam ve koşullarla da yakından ilgilidir. Bu ortam kişiye yetenekleri konusunda özgüven, başarı güdüsü ve ilgisi ve bunu gerçekleştirme kanallarının sağlanmasını içerir.

Benzer Belgeler