• Sonuç bulunamadı

2.4. DEMOKRASĠ EĞĠTĠMĠ

2.4.2. Okulda Demokrasi Eğitimi

Bireylerin ailede kazandığı demokratik değerleri geliĢtirebilecek en önemli kurumlardan birisi okuldur. Okulların eğitim kurumu olarak içerisinde barındırdığı özellikler okulu demokrasi eğitiminde en önemli unsur olarak ortaya çıkarmaktadır.

Özellikle okul ortamının yapısı bireylerin demokratik kimlik kazanmalarına ve bu kazanılan değerleri yaĢam biçimi Ģeklinde davranıĢa dönüĢtürerek geleceğe taĢımalarına etki eden en önemli faktörlerden birisidir (Özdemir, 2009: 26).

Tarihi süreçte olduğu gibi, okullar toplumda birçok amaca hizmet eder. Okullar genç insanların akademik yeteneklerini geliĢtirmede çok önemli rol oynarken ayrıca öğrencilerin, vatandaĢlık görevlerini, politik olayları, toplumu anlamalarına da yardımcı olur. Bu anlamda okullar, öğrencilerin ihtiyaç duyduğu politik farkındalık ve sosyal sorumluluk bilgi ve becerilerinin geliĢmesine yardımcı olur (Torney-Purta ve Vermeer, 2004). Demokratik yaĢamın gerektirdiği bilgi, tutum ve becerilerle donatılmıĢ, bireylerin oluĢturduğu bir toplumda demokrasinin yaĢam biçimi hâline gelmesi çok daha kolaydır. Ancak bu süreç kendiliğinden gerçekleĢmediği için, toplumdaki tüm bireylere demokratik değerlerin kazandırılması gerekmektedir. Demokrasinin her sistem gibi, üzerinde kurulup geniĢlediği birtakım değer ve nitelikleri mevcuttur. Bu değer ve nitelikler vatandaĢlar tarafından içselleĢtirilip hayat felsefesi hâline getirildiği takdirde, demokrasi gerçek manada yaĢama imkânı bulabilir. Çünkü iyi bir demokrasi, toplum üyelerinin davranıĢlarındaki demokratik yeterliğine bağlıdır (Myung, 1999: 250). Butts (1988: 187), Drisko (1993: 105), Levitt ve Longstreet (1983: 142) gibi eğitimciler demokratik değerler olarak Ģunları sıralamıĢlardır: adalet, özgürlük, eşitlik, çeşitlilik,

otorite, gizlilik (mahremiyet), katılımcılık, güven, vatanseverlik, insan hakları, kanunlara uyma, hoşgörü, karşılıklı yardım, kişisel ve toplumsal sorumluluk, kendi kendine kontrol, kendine ve başkasına saygı. Yurt içinde yapılan çalıĢmalarda ise

demokratik değerler “eşitlik, yaşama saygı, adalet, özgürlük, dürüstlük, iyiyi arayış,

işbirliği, özgüven, hoşgörü, duyarlılık, sorumluluk, farklılıkları kabul etme, güvenlik, barış, gelişme, mükemmellik ve etkililik” olarak geçmektedir (Topuz, 1989; Gözütok,

1995; Yağcı, 1998; Kıncal ve IĢık, 2003). Burada ifade edilen demokratik değerleri bireylerin kendiliğinden kazanmaları beklenilmemelidir. Bu demokratik değerlerin her birinin davranıĢa dönüĢtürülmesi için daha okul öncesinden baĢlayarak bu değerler öğretilmelidir. Birçok kurum, aile, dinî kurumlar, medya, sivil toplum örgütleri, vatandaĢlık bilgi, beceri ve karakterinin geliĢimine yardımcı olur. Ancak okulları vatandaĢlık bilincinin geliĢtirilmesinde özel ve tarihi bir sorumluluğa sahiptirler (Dayton, 1995: 135; Dewey, 1996: 115). Çünkü okul planlı, programlı olarak demokratik yurttaĢın eğitim sorumluluğunu üstlenmiĢtir (Doğanay, 1997: 51).

Demokratik okullar, öğrenciyi merkeze koyan, ona özgürlük tanıyan ve okulun yönetiminde demokratik prensiplerden ve uygulamalardan yararlanan okullardır. Bu okullarda çocuk özgürdür; okula uymak durumunda değildir; tersine okul çocuğa uymaya çalıĢmaktadır. Amerika‟da okulların temel görevlerinden birinin öğrencileri demokraside katılımcı olmaya hazırlamak olduğu vurgulanır. Bu sadece Amerika‟da değil diğer ülkelerde de gereklidir. Holmes (1979) tüm dünyada okul sisteminin amacının bu olduğunu vurgulamıĢtır. Ġsveç‟te politik amaçlar, eğitimin amacı olarak sık sık vurgulanır: “Okulların görevi, okullarda dolayısıyla bir bütün olarak toplumda demokrasiyi geliĢtirmektir.” Costa Rika Anayasasında, iyi ve demokratik vatandaĢ yetiĢtirmenin eğitimin genel bir amacı olduğu ifadesi yer alır. Endenozya‟da ise; bilgili, demokratik ve vatansever bireyler yetiĢtiren bir eğitim sistemi oluĢturmanın hükümetin amacı olduğu ifadesi yer alır (Edward ve diğ, 2006: 10). Birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de demokrasi eğitimi ve demokrasi bilincinin geliĢtirilmesi, Millî Eğitimin temel ilkeleri arasında yer almaktadır. Aslında daha cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren etkili demokratik bir vatandaĢ yetiĢtirmek Türk eğitimin amaçları arasında ifade edilmiĢtir. Cumhuriyetin ilk yıllarında, eğitim sistemimizin hangi amaçlara hizmet etmesi, nasıl bir anlayıĢla oluĢturulması ve nasıl bir gelecek yetiĢtirmesi gerektiğine dair, daha önce belirlenen hususları gerçekleĢtirmek anlayıĢına uygun olarak yapılandırılan millî eğitim sistemi, bunu gerçekleĢtirebilmek için üç temel hedefe yönelmiĢtir. Bunlar; 1-Millî kültür birliğini sağlamak, 2-VatandaĢlık eğitimini ve ilköğretimi yaygınlaĢtırmak, 3-Türkiye‟nin ihtiyaç duyduğu eğitilmiĢ insan gücünün yetiĢtirmektir (Budak, 2003:1 Akt. Dönmez, 2006: 96). Görüldüğü üzere daha cumhuriyetin ilk yılarında etkili vatandaĢ yetiĢtirmek hedeflenmiĢtir. Etkili ve demokratik vatandaĢ arayıĢı günümüzde hâlâ devam etmektedir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti vatandaĢları demokrasiyi destekleyen değer ve davranıĢlara sahip çıkmadıkça ülkenin demokratikleĢme süreci tamamlanamaz. Demokratik bir kültürde, vatandaĢların karar alan, aktif, katılımcı sorumluluklarını bilen vatandaĢlar olmaları beklenir. Bilgi temelli kararlar almak ve aktif katılımcı olabilmek için, vatandaĢların demokrasiyi tam olarak anlamalarına ihtiyaç vardır (Doğanay, 2008: 52). Bu daha çocukluk ve ilköğrenim yıllarından baĢlayarak öğrenciye kazandırılmalıdır. Ġlköğretim düzeyindeki bir öğrencinin vaktinin çoğunu geçirdiği yer evi ve okuludur. Bu yaĢtaki bir öğrencinin, yalnız olarak resmî bir kurumda bir iĢi olmaz veya 18 yaĢının altında olduğu için seçimlerde oy kullanma hakkına sahip değildir. Öğrencilerimizin bu deneyimlerle ve haklarla ilk önce okulda tanıĢması gerekir. Okulda demokrasi kültürü

ile yetiĢmesi gerekir. Örneğin sınıfta bir tartıĢma sırasında farklı görüĢten bir arkadaĢının görüĢüne saygı duymalı bunu kendine bir nitelik olarak kazandırmalıdır. Daha sonra sokakta veya herhangi bir yerde kendi görüĢünden olmayan insana daha kolay bir Ģekilde saygı duyacaktır. Çünkü bu kültürle yetiĢmiĢtir. Benzer Ģekilde, 18 yaĢına gelmeden önce öğrenci sınıfında baĢkan seçiminde oy kullanmalı, okul meclisi seçiminde oy kullanmalıdır. Bu Ģekilde yetiĢen öğrenci daha sonra, 18 yaĢına gelince yerel ve genel seçimlerle nasıl, kime, neden oy kullanacağını bilir. Kısacası okul demokratik kültürü ile öğrenciyi toplumdaki demokratik hayata hazırlamalıdır.

Yukarıda bağsedildiği üzere, okulların ve diğer eğitim kurumlarının öğrencileri ve nesilleri demokrasiye hazırlamada çok önemli bir yere sahip olduğuna Ģüphe yok. Ancak, bugüne kadar da demokrasi eğitiminde bilgi boyutu üzerinde yoğunlaĢıp tutum ve beceri kazandırma boyutlarının göz ardı ettiğimiz bilinen bir gerçektir. Elbette demokrasi eğitiminde bilgi boyutu önemlidir. Lakin öğrencilere sahip oldukları bu bilgileri davranıĢa dönüĢtürmeleri için demokratik ortamlar oluĢturulmazsa bu bilgilerin herhangi bir hükmü olmayacaktır. Çünkü demokrasi, demokratik değerlere sahip, demokratik davranıĢ biçimlerini benimsemiĢ bireyler istemektedir. Demokratik eğitim denince çoğu insanın aklına hemen demokrasinin temel dayanaklarının öğretilmesi gelmektedir. Nitekim bu amaçla okul programlarına yeni dersler eklenmekte ve bu dersleri alan öğrencilerin daha demokrat olacakları varsayılmaktadır. Ne var ki bu yöndeki çalıĢmalardan istenen sonuç alınamamıĢtır. Sadece bizim ülkemizde değil farklı ülkelerde de okulların demokrasiyi geliĢtirip geliĢtiremedikleri son yıllarda tartıĢılmakta veya demokrasi ve demokratik becerileri kazandırma konusunda sadece bilgiye odaklanmaları eleĢtirilmektedir. Demokrasi ve insan haklarıyla ilgili dersleri alan öğrencileri demokrasinin tanımını yapabilmekte ya da insan haklarının tarihsel geliĢimini sıralayabilmektedir. Ancak, öğrenciler demokratik ilkeleri günlük yaĢamda uygulayamamaktadır (ġimĢek, 2000). Harber (1997)‟e göre öğrencilerin sadece yönetimleri konusunda bilgi sahibi olmaları yeterli değildir. Efrat ve Schimmel (2003) öğrencilerin demokrasinin tarihi geliĢimini öğrenmelerinin, demokratik kültüre sahip olduklarını garanti etmeyeceğini vurgulamıĢtır. Bu nedenle birçok eğitimci demokrasinin yaĢanarak öğrenmenin en iyi yol olduğunu vurgulamaktadır. Bunun anlamı okul programı, okul kültürü demokratik deneyimler için öğrenciye uygulama fırsatı vermelidir (Apple ve Beane, 1995: 9).

Gerzon (1997: 8) demokrasinin ilkelerini hayata geçirmedikçe, demokrasiyi öğretmenin baĢka yolunun olmadığını güçlü Ģekilde dile getirmektedir. Demokrasiyi sadece teorik olarak öğreterek ne baĢarabiliriz. Politik sosyalleĢme araĢtırmaları göstermiĢtir ki, öğrenciler sadece öğretilenden öğrenmezler, daha güçlü olarak içinde bulundukları ortamdan öğrenirler. (Biesta, 2007: 6). Okullar demokrasi ve vatandaĢlık öğretimi ile ilgili programa sahip olabilir, ancak okulun yapısında demokratik olmayan bir organizasyon varsa bu Ģüphesiz demokrasi düĢüncesini ve davranıĢını olumsuz etkileyecektir (Biesta, 2007: 6). Gerçekten demokrasi ancak toplumsallaĢma sürecinde ele alınıp örnek davranıĢ modelleri oluĢturularak, demokratik ortamlarda yaĢama geçirilerek öğrenilmesi mümkün bir sistemdir. “Demokrasi siyasi bir sistem olmasının ötesinde, kendisine özgü kuralları bulunan bir hayat felsefesi bir yaĢam biçimidir. Birçok araĢtırmacı demokrasinin bir yaĢam biçimi olduğunu ifade etmektedir (Tarcov, 1996; Gülmez, 2004; Kıncal, 2002; Sönmez, 2003). Bu itibarla “Demokrasinin bütün ilke ve kurumlarıyla yerleĢmesi, bir yaĢayıĢ biçimi olarak benimsenmesiyle mümkündür. Ġnsan duyduğunu, okuduğunu ezberleyebilir, tavsiye edileni kabullenir, fakat kendi yaptığını öğrenir. Bu sağlam psikolojik ilke ıĢığında demokratik yaĢayıĢ demokratik yolla öğrenebilir (YeĢilorman, 1997: 27). Okulda sağlanan demokratik ortam, okuldaki demokrasiden daha önemli olarak toplumdaki demokratik hayatımızı destekler. Demokrasi içerikli bir eğitim, gençlerin ilk sorumluluklarında zihinlerinde ve kalplerinde demokratik bir güdü kazandırır (Yavuz, 2005: 129-130). Öğrencilere kazandırılan demokratik değerlerin bilgi düzeyinde öğrencilere kazandırılması yeterli değildir. Demokratik değerlere iliĢkin bilgilerin kazanılmasından çok bilgilerin davranıĢa dönüĢtürülmesi önemlidir.

Öğrenci, planlı ve sistemli bir yapı olan okula girdiği andan itibaren tamamen demokratik bir ortamla karĢılaĢmalı ve pozitif okul ortamını hissetmelidir. Öğrenciler okulun yapısında, kendine uygulanan kurallarda adaleti hissetmelidir, bütün öğrencilerin eĢit olduğunu görmelidir, okulda özgürlüğü hissetmeli ancak bunun bir sınırı olduğunu da bilmelidir. Çünkü ancak böyle bir ortam öğrencinin istenilen demokratik davranıĢları kazanmasını sağlayacak, aynı zamanda akademik baĢarısını da artıracaktır. Okullarda demokrasinin yaĢam biçimi olarak öğretilmesinin bir takım ön koĢulları vardır. Bunlardan bazıları: öğretmen, idareci, veli, okul programı, okul kuralları, öğrenme ortamı, yasal düzenlemeler, sosyal kulüpler, sosyal etkinlikler, derslerde kullanılan öğretim yöntemlerinin demokrasiyi yaĢamaya imkân sağlaması

gerekmektedir. Bu öğelerin her biri okuldaki demokrasi açısından çok önemlidir. Bunların bir veya birkaçındaki demokratik olmayan yaklaĢımlar öğrencinin demokratik davranıĢlar kazanmasını olumsuz yönde etkileyecektir. Demokratik bir okul ortamı yaratılmasında bu öğelerin her birinin ayrı ayrı etkisi vardır. Örneğin, Rowland (2003) okulların demokrasinin geliĢmesine yardımcı olması için birkaç yol önerir; 1) Öğrencileri bağımsız olarak karar alabilen ve etkileĢime cesaretlendiren öğretmen teknikleri kullanarak, 2) Öğretim programlarına demokrasiyi dâhil ederek, 3) Demokratik bir ortam sağlayıp öğrenci ve öğretmen etkileĢimini artırarak, 4) Öğrencilerin eleĢtirel bakıĢ açısı ve eleĢtirel düĢünme becerilerini geliĢtirerek, 5) Okul çevresinde demokratik değerleri göstererek. Drisko (1993) ise okulların iyi bir vatandaĢlık eğitimi vermek istiyorsa üç unsuru bulundurması gerektiğini belirtmektedir. Bunlar. 1-) Ulusal belgelerin ortaya koyduğu ilkelere dayalı bir öğretim programı, 2-) Demokratik prensiplere dayalı bir okul kültürü, 3-) Öğrencilere demokratik bilgilerini uygulayabilecekleri fırsatlardır.

John J. Patrick (2003) ise okullarda demokrasiyi yaĢayarak öğretmen için için on zorunlu unsur sıralamaktadır.

Demokrasi için iyi bir eğitimin ilk unsuru;

 Sistematik ve sürekli olarak demokrasi bilgisini, demokratik hükümeti ve demokratik toplumu vurgulamaktır,

 Ġkinci zorunlu unsuru demokratik yönetim ve öğrencilerin yaĢadığı sivil toplum kurum ve anayasa bilgisini öğrenme ve öğretmektir,

 Üçüncü zorunlu unsuru öğrencinin baĢvuru isteği ve kapasitesinin geliĢmesidir,

 Dördüncü unsuru vatandaĢlık ahlak geliĢimi ve iyi bir vatandaĢ eğilimi içermesidir,

 BeĢinci zorunlu unsuru sistematik bağ ve temel bilgi ve becerilerin birleĢmesidir,

 Altıncı unsuru bilgi beceri ve demokrasi eğilimini öğretmektir,  Yedinci unsuru program dıĢı aktivitelere yer vermektir,

 Sekizinci unsuru öğrencilerin güncel olayları rahat bir sınıf ortamında tartıĢmaya öğretmenin izin vermesidir,

 Dokuzuncu unsuru öğrencilere uluslararası ve karĢılaĢtırmalı demokrasi ve demokratik vatandaĢlığı öğretmektir,

 Onuncu ve son unsuru öğretmenlerin bilgi, beceri ve demokratik

vatandaĢlığa eğilimi açısından etkili bir Ģekilde hazırlanmalarıdır (Patrick, 2003: 1-10).

Yukarıda farklı görüĢlerde ifade edildiği üzere demokrasi eğitiminde bilgi ve davranıĢ iç içe yer almaktadır. Tam demokratik toplumlarda demokratik bilgi, değer, davranıĢ ve tutum hepsi bir arada yer almaktadır. Modern yaĢama önem veren her toplum demokrasiye ve bununla özdeĢleĢtirilebilecek özgürlüklere, kuramda ve demokrasi uygulamasında vatandaĢlarına iyi bir eğitimi sağlamak zorundadır. Bu çerçevede hem eğitim programlarını hazırlayan hem de bu programlar çerçevesinde eğitim veren öğretmenlerin demokrasiye iliĢkin bilgilendirici ve eğitici bir anlayıĢa sahip olmaları son derece önemlidir (Yanıklar ve Elyıldırım, 2004: 2).

Demokrasinin okullarda öğretilmesindeki kasıt demokrasinin bir kavram olarak öğretilmesi değil ya da demokrasi tarihini öğretmek değildir. Okullar, demokrasinin davranıĢa dönüĢtüğü yer, demokrasinin yaĢanıldığı yer olması gerekir. Eğitimin amacı, çocuğun kendine özgü olan yaratıcı becerilerinin geliĢmesi için gerekli fırsatların çocuğa sağlanması olmalıdır. Okullar yalnızca demokrasinin ne olduğuyla ilgili bilgilerin verildiği yerler değil, demokrasinin yaĢama uyarlanarak, bireylerin bundan sonraki yaĢamlarında demokrasiyi bir yaĢam biçimi olarak seçebilmelerini sağlayacak kurumlardır (Kıncal ve IĢık, 2003: 55). Her Ģeyden önce güçlü, istikrarlı ve etkili bir demokrasi, hiçbir çaba gösterilmeden kendiliğinden ortaya çıkan bir süreç olmadığı gibi kendisini öğreten ve devam ettirebilen bir mekanizma da değildir (Yanıklar ve Elyıldırım, 2004: 2). Demokratik toplumların vatandaĢı olarak etkin rol almanın tüm öğrencilere öğretilmesi gerekir (Ravitch, 1991: 10). Ayrıca resmî okul programları, demokratik süreç konusunda temel bilgileri içermelidir. Ravitch‟in konu ile ilgili düĢünceleri aĢağıda belirtilmiĢtir.

Öğrenciler yönetimin fonksiyonlarını öğrenmelidir. Onların, bir yöneticinin nasıl seçildiğini, politikacıların ne yaptığını, vatandaşların yönetimdeki fonsiyonlarını anlamaya ihtiyacı vardır. Eğerki biz onlardan sorumlu, hak ve ödevlerini bilen birer birey olmalarını istiyorsak onlara bunları öğretmeliyiz. Öğrecilere farklı düşünceleri, konuşmaları ve davranışları göstermeliyiz (Ravitch, 1991: 10).

Demokrasi eğitiminin etkin bir Ģekilde amacına ulaĢması demokrasiyle özdeĢleĢtirilen ilke ve değerlerin bireyler tarafından ne kadar iyi öğrenildiğine ve

benimsendiğine bağlıdır. Bu ilke ve kavramların yeterince benimsenmemesi ve özümsenememesi durumunda bireyler, demokratik bir toplumda yaĢamanın ne anlama geldiğini ve böyle bir toplumun geliĢmesi ve ayakta kalması için gerekli kiĢisel davranıĢları, sorumlulukları ve kurumsal düzenlemeleri yeterince anlayamayacaklardır. Dolayısıyla, bireyler demokrasiyi sağlayan ilkeleri, tutumları, değerleri öğrenmek, yaĢamak ve üzerlerine düĢen sorumluluğa sahip çıkmak zorundadırlar. Demokratik yaĢamın beraberinde getirdiği özgürlük, eĢitlik gibi ilkeler herkes tarafından istenmesine karĢın, demokrasi ve demokrasi kültürünün nasıl iĢlevsel hale geldiğine dair bilgiler, tutumlar, değerler öğretilmeli ve öğrenilmelidir (Yanıklar ve Elyıldırım, 2004: 1).

Demokrasi ve insan hakları eğitiminin gerekliliği, bireysel, toplumsal ve devlet açısından üç temel nedene dayanmaktadır. Bunlardan ilki, yasal zorunluluktur. Bugün insan hakları ve demokrasi eğitimi devletin sorumluluğu altındadır. Ancak ulusal ve uluslararası kanunlar, anlaĢmalar, bildiriler açısından ise hem hak hem de sorumluktur. (örneğin, okul aile birliği düzenlemeleri, insan hakları evrensel bildirgesi, çocuk hakları sözleĢmesi vb..). Ġkinci neden ise insan hakları ve demokrasi eğitiminin mantıksal gerekliliğidir. Bir toplumda demokrasi yalnız kanunlar ile yerleĢmez. Ġnsan haklarına saygı, demokratik politik kültürün geliĢmesi, demokrasiyi kendi malıymıĢ gibi düĢünen insanların varlığı ancak yerleĢmiĢ demokrasilerde ortaya çıkar. Üçüncü neden ise etik zorunluluktur. Bir insana demokrasi bilincini öğretmeden o insandan demokrasiye uygun davranmasını bekleyemezsiniz. Bireylere yapmakla sorumlu olduğu davranıĢlar konusu öğretilmelidir (Gözütok ve Alkın, 2008: 226). Bu anlamda demokratik değerleri öğrenciye kazandırmada okullar bizim için büyük bir fırsattır.

2.4.2.1 Öğretmenin Etkisi

Demokrasi ancak demokrasiyi davranıĢ biçimi olarak özümsemiĢ ve demokrasi ilkelerini geliĢtirerek yaĢama uygulayabilmiĢ insanlardan oluĢan toplumlarda yaĢar ve geliĢir. Eğitim, bireye toplum kültürünü yansıtma fonksiyonunu yerine getirirken diğer tüm değerlerle birlikte demokrasi kültürünü de bireylere kazandırır. Bu süreçte, birey davranıĢlarını etkileyebilecek unsurlardan en önemlisi öğretmendir. Öğretmen sahip olduğu özellikleriyle öğrencileri etkiler. Demokratik değerleri bir yaĢam biçimine dönüĢtürmüĢ bireylerin yetiĢmesi okul ortamı içerisinde, ancak bu değerleri benimsemiĢ öğretmenlerle mümkündür (Çankaya ve Seçkin, 2004: 462). Öğrenciler demokrasiyi

eğer öğretmen demokrasi kavramını eleĢtirel olarak yeniden tanımlamaya baĢlarsa daha iyi anlar (Marri, 2005: 1038).

Eğitim Bilimleri alanında yapılan çeĢitli çalıĢmalar, öğretmenlerin çeĢitli özelliklerinin, çocuğun kiĢilik geliĢimini olumlu ya da olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Öğretmenin davranıĢları, çeĢitli alıĢkanlıkları öğrenciyi etkilemektedir. Okul öncesi eğitimden itibaren çocuklar, giyiminden yürüyüĢüne, konuĢmasına kadar her davranıĢında öğretmeni örnek alırlar. Sınıf içerisinde öğretmenin, öğrencilerine öncelikle “birbirlerinin haklarına ve farklı düĢüncelere saygılı olma” yönündeki kiĢilik özelliğini kazandırması gerekmektedir (Özmen, 2000, 444). Dolayısıyla öğrencinin her davranıĢı ile model aldığı öğretmen, demokrasi eğitiminde de iyi bir örnek olmalıdır.

Öğretmen, sınıf içi ve dıĢında sahip olduğu roller nedeniyle etkili bir demokrasi eğitiminin gerçekleĢtirilmesinde adeta bir lider konumundadır. Jacobsen vd (1985) demokratik lider öğretmeni, öğrencinin fikirlerini soran, ne yapılabileceği konusunda öğrenciler ile uzlaĢan, kendi çalıĢma planını seçmesine imkân veren bir uzman olarak tanımlar.

Öğretmenlerin temel görevlerinden biri sınıflarında demokrasiyi uygulamak ve öğrenciler için pozitif bir eğitim süreci yaratmaktır. Eğitim süreci öğretmen ve öğrenci arasındaki etkili bir etkileĢimle yakından ilgilidir. Sınıflarda etkili bir iletiĢim oluĢturabilmek için, öğretmenler iĢbirlikli bir öğrenme ortamı oluĢturmalı, öğrenciye saygı duymalı ve sosyal hayatlarında baĢarılı olmaları için öğrenciyi motive etmelidir (Alobiedat ve Saraierh, 2009: 110). Öğretmenler, öğrencilere birbirlerinin görüĢlerine saygı duymayı da öğretmelidir. Öğretmenler öğrencilere demokratik değerleri öğreterek, öğrencilerin biliĢsel ve farkındalık seviyesini artırmalıdır (Henderson, 2001). Seal, öğrencilerin değerli olduğunu onlara hissettirmek ve onların kendi kendilerine karar almalarını desteklemenin demokratik öğretmenin temel görevlerinden olduğunu ifade etmektedir (Akt, Alobiedat ve Saraierh, 2009: 110). Sınıfta tüm öğrencilerine eĢit fırsatlar sunmayı amaçlayan bir öğretmen, her öğrencinin eğitim ihtiyacını gidermeye çalıĢır. Bu nedenle demokratik bir öğretmen tüm öğrencilerin baĢarılı olması için onlara eĢit fırsatlar sunar. Ancak bazı öğrencilerin özel durumlarda diğerlerinden daha fazla yardıma ihtiyacı olabilir, bu özel durumlar eĢitsizlik anlamına gelmez. EĢitliğin anlamı öğrencilerin tamamına ihtiyacı olan fırsatı sunmaktır (Gathercoal, 2001 Akt. Alobiedat ve Saraierh, 2009: 110).

Öğretmen, demokratik yaĢam kültürünü geliĢtirecek manevi, ahlaki yeteneklerin yerleĢmesi konusunda üzerine düĢen görevlerin neler olduğunun bilincinde olmalıdır. Öğretmenler, demokratik ilkelere değer verdiğini sadece sözleriyle değil, sergiledikleri davranıĢlarıyla da göstererek demokratik yaĢamın en temel destekleyicisi olmalıdır. Bunun yanında iyi bir öğretmen, öğrencilerinin demokratik kazanımları gerçekleĢtirebilmeleri için özendirici bir ortam ve uygun fırsatlar hazırlamalıdır (Genç, 2006: 44). Çünkü demokrasi sadece kanunlar ve düzenlemelerden ibaret değildir. Demokrasi prensibini öğrenciye kazandırmada temel faktör, yaĢamlarında onlara fırsat vermekle sağlanır. Bu fırsatların öğrencilere verilebilmesi de en fazla okulda olur. .

Öğretmenler ayrıca öğrencilerin sosyal hayatlarında karĢılaĢabilecekleri zorlukları aĢabilecekleri bilgi ve becerileri öğretmeye motive olmalıdır (Zhao ve Hoge 2005 Akt. Samancı, 2010: 32). Öğretmenin, öğrencilere bilimsel düĢünce ve davranıĢ kazandırmaya çalıĢması, onlara tarafsız olarak davranması ve eĢit olarak görmesi demokratik eğitim açısından önemlidir. Öğrencilerin katılımını sağlayan, ezbercilikten uzak, öğrencilerin etkin olduğu bir ortamda dersler sürdürmek, öğretmenlerin elindedir (Karakütük, 2001: 23).

Eğitim sistemimizin nasıl bir öğrenci modeli yetiĢtirmek istediği yasalar ve düzenlemeler ile yazılı olarak ifade edilmiĢtir. Ancak, öğrencinin karĢısındaki temel model, yani öğretmen nasıl bir insan modeli yetiĢtirmek istemektedir. Öğretmen, düĢünmeyen suskun, tartıĢmayan, eleĢtirmeyen, sorgulamayan, bağımlı, edilgen bir öğrenci mi; düĢünen, tartıĢan, eleĢtiren, hayır diyebilen, bağımsız etkin öğrenci mi istemektedir. Öğretmenin bu konudaki seçimi insanın bireyselleĢmesinden, toplumun demokratikleĢmesine uzanan bir süreçte olumlu ya da olumsuz ama çok önemli bir rol oynayacaktır (Demirbolat, 1997: 149). AraĢtırmalar, Türkiye‟de öğretmen tutumlarının ağırlıklı olarak otoriter olduğunu ve bu eğilimin zaman içinde daha da arttığını göstermektedir. Demokratik yaĢamın demokratik bir eğitimle sağlanabileceği düĢünülürse bu tür davranıĢlar demokratik yaĢam hayaline büyük bir engel teĢkil etmektedir. Ayrıca öğretmenlerin baskıcı tutumlarının belirgin bir Ģekilde öne çıkması,

Benzer Belgeler