• Sonuç bulunamadı

DELİL YASAKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

DELİL YASAKLARI * 1

EVIDENCE BANS

C. AİHM Kararlarında Delil Yasakları

III- DELİL YASAKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

1- Özel Kişiler Tarafından Elde Edilen Delillerin Değerlendi-rilmesi Sorunu

Delil yasaklarının kabul edilmesindeki amaç “hukukun meşru gör-düğü araçlarla maddi gerçeğin ortaya çıkarılması” olduğuna göre, bu hukuka aykırılığın kim tarafından meydana getirildiğinin bir önemi bulunmamaktadır. Ancak Kıta Avrupası Hukuk sistemini benimseyen bazı ülkelerde, Ceza Muhakemesi Kanunlarındaki kuralların sadece so-ruşturma ve kovuşturma organları için düzenlendiği, özel kişilerin bu kapsamda yer almadıkları için onlar tarafından elde edilen delillerin kullanılabileceği kabul edilmektedir73.

Türk Hukukunda özel kişiler tarafından elde edilen delillerin de-ğerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorunu 2001 Anayasa değişikliğine kadar tartışmalı bir konu olmuştur. 765 sayılı kanun döneminde 254/2 maddesinde düzenlenen hükme göre “Soruşturma ve kovuşturma or-ganlarının hukuka aykırı şekilde elde ettikleri deliller hükme esas alı-namaz.” Tartışmalı olmakla birlikte öğretide bazı yazarlar bu genel ifadeye göre, özel kişiler tarafından hukuka aykırı bir şekilde elde edi-len delillerin muhakemede kullanılabileceği ifade etmiştir74. Tartışmalar Anayasa Mahkemesi’nin 2001 tarihli kararı ile noktalanmış, özel kişi-lerce elde edilen hukuka aykırı delillerin yargılamaya konu

olamaya-72 Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, s.676.

73 “Elde edilen delilin temel haklara ve insan onuruna aykırı şekilde elde edilmesi, özel hayata ağır müdahalede bulunarak elde edilmesi ve devlet organları tarafından özel kişilerin kullanılması halinde ise istisna getirilmektedir”. Bakınız. Öztürk, s.424.

74 Özboyacı, Alper; Ceza Muhakemesi Hukukunda Delil Yasakları, Kazancı Hukuk Yayımevi,2008 İstanbul, s.23.

cağına hükmedilmiştir75 . Bu kararın konusu bir siyasi parti kapatılması olup siyasetçilerin telefon görüşmelerinin özel bir kişi tarafından kayda alınıp mahkemeye sunulması ile ilgilidir. Karada Anayasa Mahkemesi, o dönem yürürlükte olan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundaki dü-zenlemenin soruşturma ve kovuşturma organları ile ilgili olduğunun ka-bulü ile birlikte, gizlice 3. Kişi tarafından alınan kayıtların özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini ve bu delilin hukuka aykırı delil olarak kabulü-nün zorunlu olduğuna karar vermiştir.

Özel hayata müdahalelerin önüne geçmek için özel kişilerin elde ettiği hukuka aykırı delillerin kullanılamayacağı noktasında bir sorun olmamakla birlikte, üçüncü kişinin, ilgilinin özel hayatına müdahalesi-nin haklı kabul edilebileceği durumlarda bu deliller kullanılabilmelidir.

Üçüncü kişinin bu haklı müdahalesinin dayanağı da hukuka uygunluk sebepleri olmalıdır. Somut olayda üçüncü kişinin elde ettiği delil bakı-mından bir hukuka uygunluk sebebi bulunuyorsa bu delil hüküm veri-lirken değerlendirilebilmelidir76. Örneğin şantaj veya tehdit suçuna ma-ruz kalan mağdurun faille arasında geçen konuşmayı kaydetmesi ve bu konuşmayı kasete alması, elde edilen delili hukuka aykırı kılmamalıdır.

2- Tesadüfen Elde Edilen Delilerin Değerlendirilmesi Sorunu Soruşturma organları tarafından delil elde etmek amacıyla başvu-rulan koruma tedbirleri kapsamında, soruşturma konusu suç ile ilgili ol-mayan fakat kendiliğinden başka bir suça ait delil elde edilmesi halinde

“tesadüfen elde edilen delil” söz konusudur.

Tesadüfen elde edilen deliller ile ilgili düzenleme Ceza Muhake-meleri Kanunu’nun 138. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin ilk fıkrasında; “Arama veya el koyma koruma tedbirlerinin uygulanma-sı uygulanma-sırauygulanma-sında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi ol-mayan ancak, diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuri-yet Savcılığına derhâl bildirilir” hükmü düzenlenmiştir. Kanun koyucu

75 Bu karar için bakınız AYM 22.06.2001 tarih, E.1999/2, K.2001/2 http://kararlaryeni.anayasa.gov.tr/

Karar/Content/0a6f1734-1ab5-49f7-aea8-77764a0fb3b7?excludeGerekce=False&wordsOnly=False E.T. 13.08.2018.

76 Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, s.673.

arama sırasında ele geçen tesadüfi delillerin hukuka uygun saymış ve ispat aracı olarak kullanılabileceğini ifade etmiştir.

Düzenlemenin ikinci fıkrasında ise; “Telekomünikasyon yoluyla ya-pılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altın-cı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandıra-bilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenlemede ise kanun koyucu, tesadüfen elde edilen delilin yalnız iletişimin denetlenmesine karar verilebilecek katalog suç-lara ait olması durumunda delil osuç-larak kullanılabileceğini kabul etmiş-tir. Tesadüfen elde edilen delilin iletişimin denetlenmesi tedbirine konu olabilecek katalog suçlar dışında bir suç olması halinde, bu deliller yönünden ise “kanun ile getirilmiş bir özel değerlendirme yasağı” söz konusudur77.

Tesadüfen elde edilen delil sonucu iletişimin dinlenmesi koruma tedbirinde devam edilebilmesi için, tesadüfi delil sonucu ortaya çıkan yeni suç ile ilgili yeniden bir dinleme kararının alınması gerekir78. Buna göre hakkında iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması kararı verilen bir şüpheli hakkında dinleme yapılırken, hakkında iletişimin tespiti kararı bulunmayan tarafın veya üçüncü kişinin de CMK m.135’de yer alan katalog suçlardan birini işlediği yönünde bir delile rastlanırsa bu delil muhafaza altına alınmalı ve durum hemen Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmelidir79. Örneğin nitelikli hırsızlık suçunu işlediği şüphesiy-le hakkında işüphesiy-letişim dinşüphesiy-lenmesi koruma tedbiri uygulanan şüpheliyşüphesiy-le konuşmanın karşı tarafı olan X’in yapmış olduğu görüşmelerde, X’in yağma suçunu işlediğini ikrar ettiği delillere rastlanmışsa, yağma suçu da katalogda yer alan bir suç olduğu için bu konuşma muhafaza altı-na alınmalı ve durum hemen Cumhuriyet Başsavcılığıaltı-na bildirilmelidir.

Ancak bu durumda da X için yağma suçu bakımından, iletişimin denet-lenmesi şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek yeni bir hâkim kararı alınmalıdır80.

77 Birtek, s.327.

78 Şen, Ersan, “İletişimin Denetlenmesi Tedbiri”, Ceza Hukuku Dergisi, 2007, S. 4, s.111.

79 Gündem, Kemal; CMK m. 138 Çerçevesinde Tesadüfen Elde Edilen Deliller (Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 2011, s.171

80 Gündem, s.171.