• Sonuç bulunamadı

Tutum, bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duy- gu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir. (Smith, 1968) Sosyal psikolojinin popülerliğini her zaman koruyan en önemli kavramlar- dan biri tutumlardır. (Onur, 2003)

Allport (1954), tutumu sosyal psikolojinin vazgeçilmez bir kavramı olarak tanımlamaktadır.

Katz (1967), tutumu bir bireyin çevresindeki bir simgeyi, bir objeyi veya bir olayı olumlu ya da olumsuz bir biçimde değerlendirme eğilimidir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere tutumun iki yönü olduğu görülmektedir. Bunlardan ilki, bir tutumun ya olumlu ya da olumsuz olabileceğini, ikincisi ise bireyin çevresindeki objeleri bu bağlamda değerlendirme eğiliminde olacağını göstermektedir.

Genel bir ifade ile tutum, çeşitli uyaranlarla karşılaşıldığında verilecek tep- kiye bir hazırlık durumu ya da bir başka söylemle tepki eğilimi olmaktadır. Kişi belli bir durum karşısında bir tepkide bulunması gerekinceye kadar o konuda tutumun farkında olmamaktadır. Bu sebeple Bogardus (1946:86) “ Davranış, bir anlamda bireyin tutumunun testidir ” demiştir. Davranışın araştırılması bu se- bepledir ki kişinin tutumunun anlaşılmasının en iyi yolu olmalıdır. Ama burada bahsedilen davranış doğrudan gözlenebilen davranıştan farklıdır. Bunu açıkla- mak gerekirse; tutumlar, potansiyel davranışlarla sınırlı kalmaktadır. Tutum, kişinin gözlenebilen davranışları olmadığı gibi, bir nesne ya da bir konu hakkın- da ne düşündüğünü, ne söylediği ile anlaşılabilen basit bir davranış eğilimi de olmamalıdır. Bir kişinin bir nesne hakkında söylediği veya düşündüğü onun gö- rüşünü ortaya koymalıdır. Ama kişi pek çok yüzeysel ve geçici görüşlere sahip olabilir. Aksine tutumlar genel olarak kalıcı düşünce, duygu ve davranış eğilim- leri olmalıdır.

- Bilişsel boyut, algılanan kavram ya da durumun algılanmasıdır. - Duyuşsal boyut, algılanan kavram ya da durum ile ilgili duyguların

ortaya çıkması aşamasıdır.

- Davranışsal boyut, yapılan değerlendirmenin davranışa dönüştü- rülmesidir.(Akt:Onur, Mustafa, 2003)

Tutumların temelinde iki önemli özellik yatar. - Uzun sürelidirler.

- Bilişsel, duygusal ve davranışsal biçimleri içerirler.

Bu özelliklerin gücü kendi aralarında ve tutumdan tutuma farklılık gösterir. Bunun dışında, tutumlar şiddet derecesi, karmaşıklık, diğer tutumlarla ilişki, bi- rimler arası tutarlılık ve tutumlar arası tutarlılık gibi özelliklere sahiptir.

Tutum davranışa tek başına ve doğrudan değil, ortamsal etkenlerle birlikte etki eder. Ortamsal engel kavramı, belirli bir tutumun ne zaman davranışa dö- nüşüp ne zaman dönüşmeyeceğini anlamamıza yardımcı olur. Belirli bir davra- nışın görülmesi o davranışın altında yatan tutumun güç derecesiyle, ortam en- gelinin gücü arasındaki etkileşimin bir sonucu olup aynı zamanda alışkanlık ve beklenti gibi etkenlerin de etkisindedir.

Güven (1990), sağlık sektöründe alanında çalışan doktor, hemşire ve bu meslekleri seçen öğrencilerin tutum ve değerlerini karşılaştırılmalı olarak araş- tırmıştır. Araştırma ile elde edilen sonuçlar şunlardır: Doktorların tutumu ile de- ğer sıralamaları arasındaki ilişki zayıf, ters yönlü ve anlamsız bulunmuştur. Hemşirelerin tutumu ve değer sıralamaları arasındaki ilişki çok düşük düzeyde- dir. Öğrencilerin tutumu ve değer sıralamaları arasında hayli yüksek ters yönlü bir ilişki bulunmuş ve anlamsız sayılmıştır. Tutum ve değer sıralama farklılıkları oldukça fazla ve anlamlıdır. Doktor, hemşire ve öğrencilerin önemli-önemsiz sayıldıkları tutum ve değerler bulunmaktadır. Doktorların en önemli tutum ve değerleri “eşitlik, bilgili, akıllı ve aydın olmalı” dır. En önemsizleri ise; esnek dü- şünme, kendine hakim olma, huzurlu, itaatkar ve becerikli olmadır. Hemşirelerin en önemli tutum ve değerleri “eşitlik ve kurallara saygılı olma” dır. En önemli

ise en önemli ve en önemsiz sayılan tutum ve değerler olarak önemsiz sayılan ya da bunu tersi durum söz konusudur.

Güven’in (1991), öğretmenlik mesleğini seçen öğrencilerin sahip oldukları değerler arasındaki ilişkilerini araştırmıştır. Bu çalışma ile ortaya çıkan bulgu- lardan bazılarına göz atacak olursak: Öğrencilerin “bölümlere göre” önemli bul- dukları temel ve aracı değerler; “huzurlu, bilgelik, özgürlük, kendine saygı, dü- rüstlük, akıllı olma, bağımsızlık” tır. Sosyal Bilimlerde en önemli sayılan değer- ler “iç huzur” dur. Bu değer yabancı dillerde üçüncü sırada bulunmuştur. Bölüm- lere göre aracı değerler sıralamaları arasında en önemlileri (ilk iki sıra) “dürüst- lük-bağımsızlık”, en önemsizler “kibar olma, hırslı ve itaatkar” olmaktır. Medeni duruma göre öğrencilerin değer sıralamalarında anlamlı ilişkiler bulunmuştur.

Tutum Değişmesi

Tutum değişmesini etkileyen bazı etmenler vardır. Uzmanlık ve güvenilirlik gibi etmenler beraberce bir kişinin inanılırlığını belirler. İnanılır kaynaklar daha kolaylıkla tutum değişmesine yol açar. İnanılırlığa ek olarak tartışılan konunun hem lehte hem de aleyhte görüşlerini vermek de önemlidir. Konuşmacının tu- tumuna yakın bir tutum içinde iseler, dinleyicilere tartışmanın yalnız bir yönünü vermek daha etkin olur. Dinleyiciler, konuşmacının temel tutumundan farklı bir tutum içinde iseler, o zaman tartışmanın her iki yönünü vermekte yarar vardır. Tartışmanın her iki yönünü veren kişiyi dinleyiciler daha dürüst bir kişi olarak algılar, böylece konuşmanın inanılırlığı artar.

Benzer Belgeler