• Sonuç bulunamadı

1.7. Kısaltmalar

2.1.3. Örtük Programın Öğeleri

2.1.3.4. Değerler

Jackson‘ a (1990) göre örtük program her öğrencinin uymasının zorunlu olduğu norm ve değerleri kazandırmayı amaçlamaktadır. Yüksel (2005), öğrencilerin okulda hem resmî hem de örtük program aracılığıyla birçok değere maruz bırakıldığını, ancak değerlerin öğretiminde örtük programın daha etkili olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle örtük programın hem uygulayıcı öğretmenler, hem program yapıcılar, hem de bilim adamları tarafından dikkate alınmasının gereği somut olarak görülebilmektedir.

Erden, (2005) okulda öğrencilerin, bir yandan öğretim programlarında yer alan toplumun milli, ahlaki değerlerini ve normlarını kazanırken, diğer yandan okulun ve arkadaĢ gruplarının değer ve normlarını öğrendiklerini de ifade eder.

Bacanlı (2006) okulda değerlerin bir bütün olarak yer aldığını ifade eder. Değerlerin okulda sadece sınıf içinde öğretim programlarına yönelik uygulamalarda değil, tüm eğitim etkinlikleri esnasında, ders saatleri dıĢında, okul koridorlarında, program dıĢı aktivitelerde, okul bahçesinde, okul yöneticileriyle, okuldaki diğer öğretmenlerle ve arkadaĢlarla sosyal iliĢkiler esnasında da kazanılabileceğini vurgular.

Ġnançlar, neyin ne olduğunu açıklarken, değerler de bir bakıma neyin ne olması gerektiğini açıklar. BaĢka bir ifade ile değerler, neyin doğru ve neyin yanlıĢ, neyin iyi ve neyin kötü olduğunu belirleyen ölçütlerdir. Değerler, inançlara göre oluĢmaktadır. Ġnançlar, kültürün en derin yönünü oluĢtururken değerler, inançlara göre daha yüzeysel yönünü oluĢturmaktadır. Ancak değerler de aslolan soyut öğeler olup dıĢarıdan gözlenmesi zordur, ancak davranıĢlar içinde hissedilebilir. Kısaca değerler, bir kültür içinde önem verileni ve tercih edileni iĢaret etmektedir. Ġnançlar gibi değerler de daha çocukluk yaĢlarından itibaren öğrenilen kültürel öğelerdir (ġiĢman, 2007).

Değerler ile tutumlar arasında bir ayrım vardır. Genellikle tutum ve değerler arasında ayrılmalarını zorlaĢtıran yakın bir iliĢki var ise de değerler davranıĢın ardında yatan tutumları yansıtmaktadırlar. Her bireyin herhangi bir konuya veya kiĢilere karĢı belirgin değerleri vardır. Her insan, bir kuruma geldiğinde, o kurumda nelerin olması veya nelerin olmaması gerektiği konusunda belirli bir görüĢe sahip olabilir. Bu düĢüncelerin temelinde değerler yatar. Değerler, çevremizde oluĢan insanlarla kurmuĢ

olduğumuz iliĢkilerle öğrenilir. Bunun dıĢında, içinde yaĢadığımız toplumun kültürel yapısı da bizim belirli değerlerle donatılmamızı sağlar. EĢitlik, demokrasi, adalet, baĢarı, barıĢ gibi değerler, kültür içerisinde belirli pekiĢtirmelerle sahip olduğumuz değerler bütünüdür. Ġnsanların sahip olduğu değerler belli oranda tekrarlı ve tutarlıdır. Kolay kolay değiĢmezler (Kırel, 2004).

Ortaöğretim 9. sınıf Kimya Dersi Öğretim Programı‘nda (MEB, 2007) ―ĠletiĢim, Tutum ve Değer Becerileri (ĠTD), tek baĢına kimya eğitimi ile ilgili olmayıp, bütün alanlardaki eğitim gayretlerinin ortak ürünleri olması beklenen, özgüven, tolerans, saygı, aile/millet/vatan sevgisi gibi sosyal tutum ve değerlerle kendini ifade, birlikte yaĢama iradesi, düĢünce ve hislerini paylaĢma arzusu gibi iletiĢime gönüllülük anlamı taĢıyan olumlu eğilimlerdir‖ Ģeklinde tanımlanmaktadır. Değerler, daha çok, olanı değil olması istenen ideal amaçları temsil eder. Bu amaçlar çoğunlukla dürüstlük, saygınlık ve baĢarı gibi kazanılması istenilen soyut davranıĢ biçimleridir (Sabuncuoğlu vd., 2001).

Değer, bir bireyin kendine özgü tutumları üzerinde geniĢ kontrole sahip yüksek düzeyde bir kavramdır (Hogg vd., 2007). Değerler, aynı yüzyılda toplumdan topluma ve aynı toplumda çağdan çağa değiĢir (Kuçuradi, 2003).

Feather (1994) yaptığı araştırmada, değerlerin aşağıdaki niteliklere sahip olduğunu ortaya koymuştur (Akt; Hogg vd., 2007 ) :

Değerler, beğenilen davranışlar ve amaçlar hakkındaki genel inanışlardır.

 Gereksinimlerin tersine iyilik ve kötülük özellikleri vardır ve

ahlaki bir buyruk ya da zorunluluk bildirirler.

Tutumları hem aşar hem de onların aldığı şekli etkilerler.

Eylemleri değerlendirmek, düşünce ve davranışları haklı göstermek, davranışları planlamak, farklı seçenekler arasında bir karar vermek, toplumsal etkide yer almak ve benliği başkalarına sunmak için standartlar sağlarlar.

Kişi açısından hiyerarşik yapılıdır; taşıdıkları önem görecelidir, bu önem kişinin yaşamı süresince artabilir ya da azalabilir.

Değer sistemleri kişiden kişiye, gruptan gruba kültürden kültüre değişiklik gösterir.

Değerler bir kültüre ait üyelerin, istenilen veya istenilmeyenin, iyi veya kötünün, güzel veya çirkinin ne olduğunu belirlemeye yönelik olarak kullandıkları standartlardır (Kıncal, 2002). Değerler kiĢilerin kendileri ve baĢkaları için anlamlı buldukları eylemler/davranıĢlar ve bu eylemleri üreten Ģemalardır (Dökmen, 2002).

Bir toplumun veya grubun varlığını, bütünlüğünü ve iĢleyiĢini devam ettirebilmek için çoğunluk tarafından doğru ve geçerli oldukları onaylanan ve çoğunluğun ortak amaç, düĢünce ve çıkarlarını ifade eden genelleĢtirilmiĢ, temel, ahlaki öğretiler veya inançlara toplumsal değerler denir. Değerlerin farklı kuĢaklar tarafından farklı biçimlerde yorumlanması veya bir toplumda farklı değerleri benimseyen ve yorumlayan grup ve kurumların bulunması değer çatıĢmalarının doğmasına neden olur. Hızlı değiĢim sürecinde olan toplumlarda değer çatıĢmaları daha sık görülür (Güney, 2006). Sınıf içerisindeki iletiĢimde öğretmenler ile öğrencilerin değerlerinin çatıĢması sınıfta disiplin problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum okulların istenilen tipte yurttaĢ yetiĢtirme amacını gerçekleĢtirmesine engel olabilir.

Ġstenen tipte vatandaĢ yetiĢtirilmesinde büyük önem taĢıyan okuldaki değerler sistemi üzerinde okulda olup biten her Ģeyin (yönetim biçimi, kiĢilerarası iliĢkiler, program, okulun organizasyonu, öğrenme ortam ve stilleri vb.) etkisi vardır. Bu nedenle yapılacak değiĢikliklerin tüm okulu kapsaması gerekir. Okulun tipik özelliğinin bireyler arasındaki sevgi ve adalet olması gerektiğini belirten Burkimsher (1993: 9), vatandaĢlık eğitiminin de okulun değerler sistemi, iklimi ve kültüründen ayrı düĢünülemeyeceğini vurgulamaktadır ( Akt: Sarı, 2007: 33 ).

Öğrenciler kendilerine örtük olarak sunulan mesajlara uygun davranıĢlar sergilerlerse sınıfta uyumlu öğrenci olmaktadırlar. Örtük programla resmi programın birbiriyle uyuĢmadığı durumlarda ise öğrenci örtük programa uygun davranıĢlar sergilerse bu durumda uyumlu öğrenci olarak değerlendirilebilmektedir. Sonuçta okullarda uygulanması için geliĢtirilen resmi programın ne kadar iyi hazırlanırsa hazırlansın, gerçekte okullarda tümüyle aynen uygulanmadığı bilinmektedir( Yüksel, 2004a).

Örtük program aracılığıyla öğrencilerde baĢkalarına kibar davranma, öğretmenlerine sadık olma, iĢbirliği içinde çalıĢma gibi davranıĢlar kazandırılabilir.

Örtük programın bir özelliği de toplumdaki bireyleri aynı Ģekilde davranmaya yöneltme, tek tip insan yetiĢtirmeye hizmet etme Ģeklinde yorumlanabilir.

Örtük programın ideolojik ya da siyasal yönü de vardır. Okul içindeki her türlü pratikte öğrencilere benimsettirilen değer, bilgi ve davranışların amacı, sosyal ilişkilerin en derin, ücra ve sıradan hücrelerine değin inecek bir sistemin varlığını korumak ve güçlendirmektir. Türk eğitim sisteminde örtük program bu bakımdan, çoğu zaman açık programdan daha etkili olur, zira Türk eğitimi, içerdiği "Türk Eğitiminin Genel Amaçları" ile okuldaki her türlü pratiği, resmi ideoloji aracılığıyla davranıştan mekâna uyuma değin her noktada yansıtır. Çocuk-öğrenci, bu üstten belirlenmeyi çeşitli ataerkil ideolojilerle, eğitim yaşamının her basamağında bir gereklilik olarak yaşar. Ancak, çocuğun ailesinin sınıfsal ya da sosyo-ekonomik düzeyi, gittiği okul ve yerleştiği programın niteliğine göre örtük programın içerik ve amaçları da değişebilir. Örneğin, gecekondu mahallesindeki bir devlet okulundaki örtük program, bir kolejdekinden çok farklı olabilir, ilkinde, sisteme mutlak itaat, geleneğe vurgu, talimatları yerine getirmede dakiklik, üste saygı gibi değerler öne çıkar, çünkü bu tür okullara biçilen rol, alt ve ara kademe uysal bir emek işgücünün yetiştirilmesidir. Özel okullarda ise çocuk, yarışmacı, bilgilendirici, etkin, çok yönlü bir eğitim ağı içine sokulur: Amaç, geleceğin yöneticisini yetiştirmektir (İnal, 2005).

Öğrencinin sosyal sınıf, ırk, cinsiyet vb. özellikleri ile düĢünceleri de örtük programın kapsamı içerisinde yer almaktadır. Öğrencilerin özellikle sosyo-ekonomik durumlarından dolayı getirdikleri yetersizlikler nedeniyle öğretmenin resmi programda belirtilen talepleri yerine getirmesi güçleĢmektedir. Üst sosyo- ekonomik çevrede yer alan bir okulda ders veren öğretmen ile alt sosyo- ekonomik çevrede yer alan bir okulda ders veren öğretmenin davranıĢ ve faaliyetleri aynı değildir (Sarı, 2007: 27). Bu araĢtırmada farklı sosyo-ekonomik düzeylere bakılmasının nedeni örtük programdaki bu farklı uygulamaları belirlemeye çalıĢmaktır.

Ayrıca farklı düzeyde yaĢam kalitesine sahip okulların seçilerek örtük programın farklı yaĢam kalitesine sahip okullarda farklı özellikler gösterip göstermediği belirlenmeye çalıĢılarak örtük program konusunda geliĢtirilen kuramların görüĢleri arasında benzer sonuçların oluĢup oluĢmadığı irdelenmeye çalıĢılacaktır.