• Sonuç bulunamadı

Soru 41: Sözlü çeviri eğitimi ve sözlü çeviri piyasasına dair eklemek istediğiniz görüşlerinizi lütfen belirtiniz

5.2. Genel Değerlendirme

Bu bölümde “Sözlü Çeviri Piyasasına Yönelik Bilgi ve Beklenti Anketi”nden elde edilen sonuçların genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.

Beş bölüm ve toplamda 41 sorudan oluşan ankete 54 işletme arasından 34’ü katılmıştır. Anketin kurumsal profili konu alan bölümünden elde edilen bilgilere göre şirketlerin çoğunluğu uzun süredir faaliyet göstermektedir. Sözlü çeviri iş hacmi yazılı

174

çeviriye göre düşük bir orana sahiptir ve en çok talep edilen sözlü çeviri türü ardıl çeviridir. Aynı zamanda bu bölümde ardıl çevirinin en çok toplantı ortamlarında tercih edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Sözlü çevirinin yapıldığı ortamlara bakıldığında en çok konferans, mahkeme ve toplantı ortamlarında sözlü çeviri hizmeti verildiği belirtilmiştir. Az bir orana sahip olsa da uzaktan çevirinin de piyasada talep gördüğü anketten edinilen bilgiler arasındadır.

Anketin ikinci bölümü çeviri işletmelerinde çalışan sözlü çevirmen profiliyle alakalıdır. Verilen yanıtlara göre piyasanın büyük bir bölümü çeviri bölümü mezunlarını tercih ettiğini belirtmiştir. Aynı zamanda piyasanın sözlü çeviri konusunda deneyime önem verdiği bir kaç yanıtta oldukça önemli olarak vurgulanmıştır. Bunların dışında mesleki etik ve piyasa bilgisi de ön plana çıkan konular arasındadır. Geçmişle günümüzün kıyaslandığı bir soruda günümüz koşullarında sözlü çevirmenlerden teknolojiye uyum becerisinin talep edildiği dikkat çekmektedir.

Anketin bir diğer bölümü çeviri kurumlarına gelen iş taleplerine yöneliktir. Günümüz koşullarında en çok sözlü çeviri hizmetinin talep edildiği ilk alan ekonomi ve ticaret alanı, ikinci sırada ise noter işlemleri ve hukuki konular gelmektedir. Ancak işletmeler tarafından 10 yıl öncesinde birinci sırada hukuk ve noter işlemleri yer alırken ikinci sırada ekonomi ve ticari konularının yer aldığı belirtilmiştir. Alanların dışında talep edilen dillere yönelik de tespitler yapılmaya çalışılmıştır. 10 yıl öncesinde en çok talep edilen dil İngilizce ve Almanca olarak belirtilmiştir ancak günümüzde en çok Arapça ve Rusçanın talep edildiği görülmektedir. Bunun dışında bir açık uçlu soruda katılımcılar en çok Arapça, Çince ve Farsça dilinde artış beklediklerini belirtmişlerdir. Bu değişimin sebebini ve sözlü çeviriye olan ihtiyacın artmasını Türkiye’nin farklı ülkelerle ticaret yapmasına, yaşanan göçlere ve sağlık turizminde kendini geliştirmesine bağlamaktadırlar. Diğer bir açık uçlu bir soru olan teknolojinin sözlü çeviri mesleği üzerindeki etkilerine katılımcılardan farklı görüşler sunulmuştur. Bazı katılımcıların uzaktan çeviri sistemlerinin gelişeceğini vurguladıkları görülmektedir. Bazıları da yapay zekânın sözlü çeviri mesleğini olumsuz yönde etkileyeceği ve özellikle ücretlendirme konusunda oranların düşeceği yönünde görüş bildirmiştir. Bazı katılımcılar ise gelecekte daha profesyonel ekipmanlarla çalışılacağı için uzman sözlü çevirmenlere daha çok ihtiyaç olacağını dile getirmiştir.

175

Küreselleşmenin sözlü çeviri piyasasına olumsuz etkileri anketin bir diğer bölümünü oluşturmaktadır. Verilen yanıtlara göre küreselleşmenin etkisiyle birlikte tıbbi ve medikal konularda sözlü çevirmen bulmakta zorluk çekilmektedir. Aynı zamanda bilimsel ve teknik konularda küreselleşmenin etkisinin arttığı ve bu alanlarda da sözlü çevirmen ihtiyacının olduğu belirtilmiştir. Küreselleşmenin sözlü çeviri çalışma dillerine yönelik olan etkisine verilen yanıtlara göre piyasada en çok Japonca ve Çincede sözlü çevirmen bulma zorluğu yaşanmaktadır. Bu dillere yakın orana sahip olan Farsçada da sözlü çevirmen sıkıntısı olduğu belirtilmiştir. İşletmeler, sözlü çeviri alanında iş olanaklarının artmasını küreselleşmenin olumlu etkileri olarak göstermektedir. Küreselleşmenin olumsuz etkileri birbirine çok yakın oranda verilmiştir. Bunlar; rekabetin artması, küreselleşmeyle ortaya çıkan yeni uzmanlık alanların yeni terimleri beraberinde getirmesi ve ortak dil kullanımının artması olarak sıralanmaktadır. İşletmeler küreselleşmenin etkilediği iş taleplerine daha etkin cevap verilmesi için sektör-üniversite iş birliğinin arttırılması gerektiğini düşünmektedir. Bunun dışında sektör-üniversite iş birliğine yakın bir oran olarak uzmanlık alan bilgisi içerikli derslerin arttırılması gerektiği görüşünü paylaşılmaktadırlar.

Anketin son bölümünün konusunu piyasanın eğitimden beklentileri oluşturmaktadır. İşletmecilere göre piyasada yeni çalışmaya başlayan bir sözlü çevirmenden en çok terminoloji bilgisini ve çalışma dillerine olan hâkimiyetini geliştirmesi beklenmektedir. Bu oranlara yakın olarak belirtilen bir diğer konu ise genel kültürün arttırılması ve sözlü çeviri sürecinde stresle başa çıkma becerisini geliştirmeleridir. İşletmeler, sözlü çeviri konusunda deneyim talep etmekte ancak yanıtlardan elde edilen verilere göre staj imkânı çok az işletme tarafından sağlanmaktadır. Öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri ve mesleğe hazırlanmaları için kelime hazineleri bakımından dil becerilerini geliştirmeleri, gündemi ve güncel gelişmeleri takip etmeleri ve kültür konularına ağırlık vermeleri öncelikli olarak belirtilmiştir. Buna ek olarak, yanıtlarda üniversite ve piyasanın eş güdümle çalışabilmesi için deneyimli sözlü çevirmenlerin sözlü çeviri derslerini üstlenmesi gerektiğine yer verilmiştir. İşletmeler aynı zamanda sözlü çeviriye yönelik atölye çalışmasının daha fazla yapılmasının yanı sıra staj ve gözlem imkânının sunulması gerektiği görüşündedirler. Ancak işletmelerin sunduğu staj imkânlarına bakıldığında bu görüşle çeliştikleri görülmektedir. Anketin bir diğer sorusu geleceğe yönelik eğitimde yapılması gereken değişiklikler üzerinedir. Bu soru,

176

açık uçlu bir soru olduğu için farklı konu başlıkları altında cevaplar verilmiştir. Bu konular teknik ekipman bilgisi, staj ve konferans deneyimi, alan uzmanlığı ve terminoloji bilgisi, üniversite-sektör iş birliği, çalışma diline ve kültürüne çok iyi hâkimiyet, yatkınlık sınavı, eğitmenlerin eğitimi ve meslek etiği ve müşteri ilişkisi olarak dile getirilmiştir. Müfredata eklenmesi gereken derslerle ilgili uzaktan çeviri, meslek bilgisi, diksiyon ve üçüncü dil konularının önemsendiğini belirtmişlerdir.

Anketin bu bölümünde yer alan açık uçlu bir diğer soru işletmelerin çeviri bölümü mezunu ve sözlü çevirmen olmak isteyen öğrencilerden beklentilerini ölçmektedir. Buna karşılık verilen yanıtların konu başlıkları şu şekilde sıralanmaktadır: çalışma dillerine hâkimiyet (diksiyon ve telaffuz da dâhil edilmektedir), bireysel özellikler ve beceriler (duygu yönetimi), uzmanlık bilgisi, teknolojik ekipman kullanımı, güncel gelişmeleri takip etmek, meslek etiği, sözlü çeviri süreci ve pazarı hakkında bilgi sahibi olmak ve deneyim. Genel bir açık uçlu soruyla da sözlü çeviri piyasasına yönelik anket sonlandırılmıştır. İşletmelere sözlü çeviri eğitimi ve piyasasına dair eklemek istedikleri görüşleri sorulduğunda eğitim ve piyasaya yönelik benzer görüşler dile getirmişlerdir.

Bu bölümde piyasa temsilcilerinin güncel durumu, küresel gelişmeler ışığında değişen talepleri ve çeviri eğitiminden beklentileri ortaya koyulmuştur. Bir sonraki bölümde ise, çeviri eğitiminin bu beklentilere ne derece yanıt verebildiği araştırılacaktır.

177