• Sonuç bulunamadı

A. Yazılı Yargılama

1. Dava Dilekçesi ve Lahiyalar

Yazılı yargılama bir dava dilekçesiyle davanın açılması suretiyle başlar. Dava dilekçesi koşulları, Adalet Divanı Statüsü ve usul tüzüklerinde düzenlenmiştir354. Dava dilekçesi, davacının adlarını ve ikametgâhını, imzalayanın konumunu, ihtilaf konusunu, dava nedenlerinin kıza izahını ve talepleri içermek zorundadır. Özel hukuk tüzel kişileri, dava dilekçesiyle birlikte statülerini veya ticaret sicili veya dernek sicilinden bir çıktıyı veyahut diğer bir belgeyi sunmak ve avukatının vekâlet yetkisinin buna yetkili birisi tarafından düzenlenmiş olduğu ispatlamak

zorundadır355. Dava dilekçesi ve diğer lahiyalar, mahkeme için onaylı beş suret ve her bir taraf için bir suret olmak üzere verilir. Gerek bir direkt davada gerekse bir ön karar davasında davaya kimin katılacağı önceden bilinmediği için yeteri kadar suret gönderilmelidir. Dava dilekçesi, mahkemelerin yazı işleri müdürlüğü adresine gönderilmelidir.

Dava dilekçensin dış şekil koşulları, Adalet Divanınca hazırlanmış olan “Dava Vekilleri İçin Pratik Bilgiler” ve “Davalar ve Temyiz Başvuruları İçin Pratik Kurallar” ve Mahkeme tarafından çıkarılmış olan “Taraflar İçin Pratik Bilgiler”de daha da belirginleştirilmiştir.

Dava dilekçesinin koşullara uygun olmaması durumunda yazı işleri müdürü, eksikliğin giderilmesi için davacıya makul bir süre verir356. Bu kural, Adalet Divanı tarafından ilk önce geniş yorumlanmıştır. Buna göre, örneğin bir avukat tarafından sunulmamış olan bir direkt dava ilk önce dava olarak görülmekte ve davacıya usul tüzüğüne göre bir süre verilmektedir357. Ancak yine de buna fazla güvenilmemelidir.

Yazı işleri müdürleri dava dilekçesinin biçim kurallarına özenli şekilde dikkat etmektedirler.

Dava dilekçesinin şekil kurallarına uygunluğunun sağlanması ve belirtilen belgelerin getirilmesi için davacıya makul bir süre vermektedirler. Eksikliklerin giderilinceye kadar dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmez. Dolayısıyla yargılamaya devam edilmez. Her ne kadar usul tüzükleri mahkemeleri özelikle oturumların hazırlanması ve seyri ve lahiyaların ve yazılı açıklamaların sunulmasına ilişkin uygulama kurallarının düzenlenmesine yetkilendirse de, uygulamada bu yetkinin sınırlarına uyulup uyulmadığı sorusu ortaya çıkmaktadır. Hiç şüphesizdir ki, böyle uygulama talimatları Andlaşmada öngörülen hukuki korunma imkanlarını fiilen sınırlandırılmasına kadar ileri gidemez ve abartılı şekil koşulları getiremez.

355 ADUT md. 38 § 5, MUT md. 44 V. 356 ADUT md. 38 § 7, MUT md. 44 VI.

Eğer davacı eksiklikleri zamanında gidermez ise; o takdirde mahkeme, bu şekil kurallarına riayet edilmemesinin davanın kabul edilmezliği sonucunu doğurup doğurmayacağını hükme bağlar.

Her dava hakkında Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde (C Kısmı) dava dilekçesinin kayıt defterine kaydedildiği günü, tarafları, ihtilaf konusunu, dava taleplerini ve ayrıca ileri sürülen dava nedenleri bilgileri ve önemli gerekçeleri içeren bir duyuru yayınlanır358. Aynısı ön karar istemleri için geçerlidir. Resmi Gazetenin izlenmesiyle mahkemelerde açılan tüm davalar hakkında sürekli olarak bilgi edinilebilmektedir. Bu, ulusal mahkeme yargılamanın duyurulmasının oldukça ötesine geçmektedir. Resmi Gazetede yayınlama, davaya müdahil olarak kabul edilme talebine ilişkin 6 haftalık sürenin işlemeye başlaması için hukuken önemlidir.

Adalet Divanının davaları “C” (Cour) harfiyle işaretlenmektedir, kararlarının sayfa sayılarının önüne resmi kararlar külliyatında roma rakamı “I” gelmektedir. İlk Derece Mahkemesinin davalarına “T” (Tribunal) harfi konulmaktadır ve kararlarının sayfa numaraları roma rakamı “II” ile mühürlenmektedir. İlk Derece Mahkemesi kararlarına karşı Adalet Divanında açılan temyiz davalarına ise “P” harfi (Pourvoi) verilmektedir.

Dava dilekçesinin davalıya tebliği, muhatabın faks veya elektronik posta yoluyla bir tebligata rıza göstermemiş olduğunda kural olarak iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla gerçekleşir. Bunun akabinde davaya cevap vermenin bir aylık süresi işlemeye başlar. Dava dilekçesinin tebliğinden itibaren bir ay zarfında davalı davaya cevap verilmesi zorunludur (ADUT md. 40, MUT md. 44). Fakat bu süre sık sık uzatılmaktadır. Davaya cevaba ilişkin olarak davacı bir karşı cevabı (replik) sunabilir (ADUT md. 41, MUT md. 47). Son olarak da davalı karşı cevabıyla (düplik) itiraz eder. Usulüne uygun şekilde çağrılan davalının hiçbir yazılı dilekçe vermemesi durumunda davacının talebi üzerine ona karşı karar verilir. Mahkeme, davanın usulüne uygun şekilde açılmış ve kabul edilebilir olup olmadığını ve davacının

358 ADUT md. 16 § 6, MUT md. 24 § 6.

taleplerinin gerekçeli gözüküp gözükmediğini inceler359. Mahkeme kararına karşı tebliğden itibaren bir ay içinde itiraz mümkündür.

O halde direkt davalarda, kural olarak dört lahiya değişimi yapılmaktadır. Fakat (İlk Derece) Mahkeme(si), önünde görülen yargılamada – icabi halinde görevlendirilen genel savcıyı dinledikten sonra – lahiya değişimin ikinci bir turunun gerekli olmadığına karar verebilir360. O zaman diğer açıklamalara ancak ilgili kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde gerekçeli bir talebe istinaden müsaade edilebilir. Ön karar davalarında her katılan yalnızca bir lahiya sunmak imkanına sahiptir361.

Bunun dışında, yargılamanın süreci içinde artık yeni iddia ve savunma araçları getirilemez. Bununla birlikte, ilk defa yargılama esnasında ortaya çıkan hukuki veya maddi nedenlere dayanılması bu yasak kapsamına girmez362.

Ön karar davası, ulusal mahkemenin başvuru sorularının ulaşmasıyla başlar (ADS md. 23). Bu, daha sonra dava taraflarına, üye devletlere, Komisyona ve Statüde daha yakın olarak belirlenen koşullar altında Avrupa Merkez Bankasına, Avrupa Parlamentosuna ve Konseye de tebliğ edilir. Tebliğden itibaren iki ay zarfında bu sayılanlar, lahiyalarını ve açıklamalarını sunabilirler (ADS md. 23).