• Sonuç bulunamadı

Dava Şartlarının ve Varsa İlk İtirazların İncelenmesi

Belgede Medeni Usul Hukukunda ön inceleme (sayfa 143-147)

3.4. BASİT YARGILAMA USÛLÜNDE ÖN İNCELEMEDE YAPILMAS

3.4.1. Dava Şartlarının ve Varsa İlk İtirazların İncelenmesi

Yazılı yargılama usulünde olduğu gibi basit yargılama usulünde de mahkeme ön inceleme aşamasında öncelikle bir davayı esastan inceleyebilmesi için varlığı veya yokluğu gerekli olan dava şartlarını399 inceleyecektir.

Dava, daha ön inceleme aşamasında iken hatta ön inceleme duruşmasından önce usule ilişkin ve şekli mahiyetteki hususlardan olan dava şartlarının dosya üzerinde incelenip karara bağlanması usul ekonomisi bakımından önemlidir.

Basit yargılama usulünde ön inceleme aşamasında mahkeme, HMK’nın

      

114.maddesinde tek tek sayılan dava şartlarını ve diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına inceleyip gerekli kararları verecektir. Nitekim dava şartlarının varlığını veya yokluğunu mahkeme kendiliğinden araştırması gerekir.

Yazılı yargılama usulünde olduğu gibi basit yargılama usulünde de mahkemenin HMK’nın 114.maddesineki sıraya uygun olarak dava şartlarını incelemesi uygun olacaktır. Zira özellikle basit yargılama usulünde mahkeme yargılamayı basitleştirmek ve hızlandırmak için öyle bir yol izlemeli ki; bir dava şartının yokluğu diğerlerinin incelenmesini gerekli kılacaksa önce o dava şartı incelenmelidir400. Bu nedenle de HMK’nın 114.maddesineki sıralama bu amaca hizmet edebilecek mantıkta düzenlenmiştir.

HMK’nın 114.maddesinde düzenlenen dava şartları sırasıyla şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması401,

b) Yargı yolunun caiz olması402, c) Mahkemenin görevli olması403,

ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması404,

d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması405,

e) Dava takip yetkisine sahip olunması406,

f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması407,

g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması408, ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi409, h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması410,

ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması411, i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması412,

       400 Pekcanıtez/Atalay/Özekes, 2012, s.364. 401 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.1. 402 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.2. 403 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4 2.2.3. 404 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.4. 405 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.5. 406 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.6. 407 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.7. 408 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.8. 409 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.9. 410 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.10. 411 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.11. 412 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.12.

Ayrıca diğer kanunlarda yer alan dava şartları413.

Basit yargılama usulünde, gerek dosya üzerinden yapılan ön incelemede gerekse tarafların dava şartları konusunda dinlenmesinin gerekli görüldüğü hallerde duruşmalı yapılan ön incelemede dava şartlarının varlığı veya yokluğu hususunda bir noksanlık olmadığı tespit edilmiş ise mahkeme yargılamaya devam edecektir.

Basit yargılama usulünde ön inceleme aşamasında, dava şartlarının varlığı veya yokluğu konularında mahkemece bir noksanlık tespit edilirse HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından dolayı davanın usulden reddine karar verilir. Ancak, dava şartının varlığı ve yokluğu konusundaki noksanlığının sonradan giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için mahkemece ilgili tarafa kesin süre verilir. Verilen süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmiş ise mahkeme ön incelemeye devam edecektir. Bu süre içinde de dava şartı noksanlığı giderilmemişse mahkeme dava şartı yokluğu sebebiyle davayı usulden reddeder. Bu karar nihai bir karar olup kanun yoluna tabidir. Ancak dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.

Basit yargılama usulünde gerek dosya üzerinden yapılan ön incelemede, gerekse tarafların davet edildikleri ön inceleme duruşmasında dava şartlarının varlığı veya yokluğu hususunda bir noksanlık yoksa, mahkeme varsa ilk itirazları414 incelemeye geçebilecektir. Nitekim HMK’nın 117.maddesinin 2.fıkrasında yer alan “İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir.” hükmünden de bu sonuca varılabilir.

HMK’nın 116.maddesinde üç bent hâlinde sınırlı olarak sayılan ilk itirazlar; a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı415,

b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı416, c) İş bölümü itirazı417, şeklindedir.

HMK’nın 117.maddesinin 1.fıkrası uyarınca ilk itirazlar ancak cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Cevap dilekçesi verilmesinden sonra, cevap süresi

       413 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.2.13.

414 İlk itirazlar için bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.3. 415 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.3.1.

416 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.3.2. 417 Bkz. yuk. İkinci Bölüm, 2.4.2.3.3.

dolmamış olsa bile ilk itirazlar ileri sürülemez. (m.322/1.atfı ile m.131) Aksi halde ilk itirazlar dinlenmez. İlk itirazlar ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacaktır.

İlk itirazlar, dava şartlarının aksine mutlaka davalı tarafından ve süresinde verilecek cevap dilekçesi ile yapılmalıdır. İlk itirazlar iki haftalık cevap süresi içinde veya cevap süresi uzatılmış ise bu süre içinde yapılmalıdır. Cevap süresi yetki itirazı bakımından hak düşürücü niteliktedir. Bu sebeple yetki itirazının süresinde yapılıp yapılmadığını mahkeme kendiliğinden inceler. Ancak ilk itirazlar mahkeme tarafından kendiliğinden gözetilmez ve süresiden sonra ileri sürülse bile dinlenmez.

Ön inceleme aşamasında dilekçelerin incelenmesi sonucu ilk itiraz yoksa veya ileri sürülmemişse veya ileri sürülen ilk itiraz süresinde değilse ya da ilk itiraz yerinde değilse mahkeme yargılamaya devam edecektir.

Davalı tarafından süresinde yapılan ilk itiraz haklı ise mahkeme duruma göre;

Yetki ilk itirazında; mahkeme davalının yetki itirazının kabulüne, kendi

mahkemesinin yetkisizliğine ve tarafların mahkemeye başvurarak talep etmeleri halinde dosyanın yetki itirazında belirtilen mahkemeye gönderilmesine karar verecektir. Mahkeme yetkisizlik kararı ile davadan elini çekmiş olacağından, verilen bu yetkisizlik kararı nihai bir karardır. Burada da HMK’nın 20.maddesinde belirtilen hükümler uygulanacaktır.

Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği ilk itirazında; mahkeme tahkim itirazını kabul ederek davayı usulden reddeder. Bu usulden red kararı daha çok yargı yolu ilişkisindeki görevsizlik kararı niteliğindedir. Yoksa mahkeme görevsizlikte veya yetkisizlikte olduğu gibi dosyanın yetkili veya görevli tahkime gönderilmesine karar veremez. Mahkemece verilen usulden red kararı ile mahkeme davadan elini çekmiş olacağından, verilen bu karar nihai bir karardır ve kanun yoluna tabidir.

İş bölümü itirazında; daha önce ayrı asliye ticaret mahkemesi bulunan

yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki “görev” ilişkisi değil, “iş bölümü” ilişkisi olarak düzenlenmiş iken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5.maddesinin 3.fıkrası, 26/06/2012 tarih ve 6335 sayılı kanunun 2.maddesi ile “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk

mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olduğundan, bundan sonra asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi niteliğinde bulunduğundan HMK’nın 116/1c hükmü zımnen yürürlükten kaldırılmış olmaktadır.

Belgede Medeni Usul Hukukunda ön inceleme (sayfa 143-147)