• Sonuç bulunamadı

Dışa Açılmada Özel Ekonomik Bölgelerin ve Serbest Ticaret Bölgelerin Yeri

2.1. DÜNYA TİCARETİNDE ÇİN’İN YERİ

2.1.6. Dışa Açılmada Özel Ekonomik Bölgelerin ve Serbest Ticaret Bölgelerin Yeri

Birinci reform döneminin ilk uygulamalarından biri 1979 yılında Çin’in güneyindeki Guangdong eyaletinde Shenzen, Zhuhai, Shantou, yine güneyindeki Fujian eyaletinde ise Xiamen özel ekonomik bölgesi kuruldu (Ness, 2018: 130-131). Bu bölgelerin başarılı sonuçlar vermesi, 1988 yılında Hainan eyaletinde yeni bir özel ekonomik bölge yaratılmasına yol açtı. Bu bölgelerin ortaya çıkartılmasında düşünülen, piyasa ekonomisine yönelik ve dışa açılmayı mümkün kılan politikaların ülkenin genelinde de uygulanıp uygulanamayacağının test edilmesidir (Pekçetin, 2011: 84).

Hedeflenen, söz konusu özel ekonomik bölgelerde uygulanan bu dışa açılmaya yönelik politikalardan başarılı olanların zamanla ekonominin diğer bölgelerine de genişletmekti.

Böylece ekonominin tamamının zaman içinde daha dışa açık ve etkin hale getirilmesi mümkün olacaktı. Özel ekonomik bölgelerin kurulmasıyla Çinli şirketlerin, yabancı doğrudan yatırımla gelen yabancı şirketlerin birlikte etkinlikte bulunmaları temin edilmiş oldu. Yabancı şirketlerin özel ekonomik bölgeler açısından, özellikle teknoloji transferinde önemli bir rol oynadıkları söylenebilir. Özel ekonomik bölgelerin dışa açıklığını ölçmek için bazı performans kriterleri belirlendi. Bunlardan biri, bu bölgelerde üretilen ürünlerin ne kadarının ihracata konu edilmesine ilişkin hedef miktarlarının tespit edilmesiydi. Diğer kriter ise şirketlerin kendi içlerinde dış ticaret fazlası vermeleri, başka deyişle yerli girdi kullanım oranını artırmalarıdır (GE,1999:

1269).

Özel ekonomik bölgelere yabancı yatırımların gelmesini sağlamak için çok sayıda teşvik uygulanmıştır. Bunlara örnek olarak yatırım malları ve ara malları ithalatında gümrük vergileri uygulanmaması, düşük vergi oranları, enerji teminin de düşük fiyat uygulaması gibi teşvikler örnek verilebilir. Bu teşviklerin de olumlu bir sonucu olarak, özel ekonomik bölgelere yabancı sermaye girişi kısa sürede yüksek düzeylere ulaşmıştır. Buna örnek olarak, ilk özel ekonomik bölge olan Shenzen’e 1993 yılında gelen yabancı sermaye tutarı 1 milyar doları aşmıştır. Oysa bu bölgeye, 1980’de giren yabancı sermaye tutarı sadece 26,6 milyon dolardı (GE, 1999: 1271). 2006 yılında bu özel ekonomik bölgeler, ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırımların yüzde 9’unu elde etmekteydi (Zeng 2011: 13).

80

Özel ekonomik bölgeler Çin’in dış ticaretinde başarılı sonuçlar almışlar ve oldukça kısa bir sürede Çin’in dış ticaretinin ana merkezleri olmuşlardır. Bu bölgelerden dış dünyaya sadece bölge içinde üretilen ürünler değil, ülkenin diğer bölgelerinde üretilen ürünler de ihraç edilmiştir. Üstelik bu bölgelerden ihracat, yıldan yıla hızla ve büyük miktarlarda artmıştır. 1980 yılında bu bölgelerdeki toplam ihracat düzeyi 400 milyon dolarken, 1990 yılında 11 milyar dolara, 2000 yılında 48 milyar dolara, 2012 yılındaysa 348 milyar dolara çıkmıştır (Çelik, 2016: 78). Çin’deki özel ekonomik bölgeler, 2000’li yıllarda ülke ihracatının yüzde 22’sini gerçekleştirmekteydiler.(Çelik, 2017: 77; Zeng, 2011: 13).

Bu özel ekonomik bölgeler arasında en başarılı bölge, Shenzen’dir. Shenzen’in kurulduğu yıl olan 1980 yılında az sayıdaki nüfusu ve yok denilecek kadar az olan ihracatı ile küçük bir şehirken, bugün Huawei, ZTE ve Grid Wall Computers gibi büyük elektronik ve telekomünikasyon alanlarındaki ileri teknoloji şirketlerinin merkezi konumuna gelmiştir. Aynı zamanda Shenzen, Apple ve diğer birçok yabancı elektronik şirketlerine de ev sahipliği yapmaktadır (Zeng, 2011: 15). Çin 1980-1985 döneminde, sadece yüzde 10 büyürken, Shenzen özel ekonomik bölgesi ise yüzde 58 büyümüştür (Zeng 2011: 8-9). Bu bölgede, 1980 yılında toplam ihracat 11,2 milyon dolarken, 1985 yılında 563,4 milyon dolara, 1990 yılında 2,996 milyar dolara, 1995 yılında 20,528 milyar dolara, 2000 yılında 34,6 milyar dolara, 2012 yılında ise olağanüstü bir artışla 271,4 milyar dolara yükselmiştir (Ge, 99: 1280). Bu hızlı gelişmenin bir sonucu olarak, 1980 yılında Shenzen’in nüfusu 330 binken, 2012 yılına gelindiğinde 10 milyonu aşmıştır. Sonuç olarak özel ekonomik bölgelerdeki dışa dönük, piyasayı temel alan ve yabancı sermayeye açık politikaların başarılı sonuçlar vermesi, Çin’de uygulanmaya konulan reform sürecine hız kazandırarak, ekonominin tümüne yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır (Coase ve Wang, 2015: 129).

Ancak, ikinci reform döneminde 2008 yılında Çin yönetiminin yapmış olduğu İşletme Vergisi Reformuyla, bu özel ekonomik bölgeler için daha önce tanınmış olan özel vergi teşvikleri ayrıcalığını anlamsız hale getirmiştir. Ayrıca, devletin özel ekonomik bölgelere yönelik teşvikleri de emek yoğun sanayilerden teknoloji yoğun ve yüksek katma değer sağlayan sektörlere kaydırılmıştır (Zeng, 2011: 15-23).

81

2.1.6.2.Dışa Açılmada Serbest Ticaret Bölgelerinin Yeri

Çin’in dışa açılmasında önemli faktörlerden biri de serbest ticaret bölgeleridir.

Çin’de 2003 yılı sonunda ilk serbest bölge Şangay’da kuruldu. Burası özellikle medikal teknoloji ağırlıklı ileri teknoloji alanında dış ticarete yönelik malların üretildiği bir bölgedir. 2015 yılında ise Çin’in kıyı şeridinde yer alan Guangdong kuruldu, Hong Kong ve Makao ile ekonomik entegrasyonu olan bu bölge ileri teknolojik imalat sanayi yoğunlukludur. Yine aynı yıl Çin’in kıyı şeridinde coğrafi olarak Tayvan’ın tam karşında kurulan Fujlan serbest ticaret bölgesidir. Bu bölge Tayvan ile ticaretin kolaylaştırılması için kurulmuştur ve ileri teknolojili imalat odaklıdır (Sönmez, 2003:

207).

Yine 2015 yılında, Tianjin serbest ticaret bölgesi kurulmuştur. Bu bölge özellikle finansal piyasalara yönelik olarak faaliyet göstermektedir. 2016 yılındaysa yedi yeni serbest ticaret bölgesi kurulmuştur. Henan’da kurulanda daha çok biyomedikal ve otomotiv sanayi odaklı üretim yapılmaktadır. Çin’in kıyı şeridinde yer alan Liaoning serbest ticaret bölgesinde, ileri imalat sanayi faaliyeti yürütülmektedir. Burası aynı zamanda Kuzey Doğu Çin’in lojistik ve gemicilik merkezi işlevi görmektedir. Shaanxi serbest ticaret bölgesi, Kuşak Yol Girişimi’nin üçüncü merkez noktasıdır. Bu bölge, yeni ipek yolu ülkeleriyle dış ticareti artırmaya yönelik olarak faaliyet göstermektedir.

Çin’in iç bölgelerinde yer alan Sichuan serbest ticaret bölgesi, Kuşak Yol Girişimi’nin lojistik merkezidir. Bu bölgede, ileri teknoloji ve medikal teknolojili ürünleri üretilmektedir. Çin’in ortasında yer alan Hubei serbest ticaret bölgesi enerji araçları üretiminde uzmanlaşmıştır. Kuşak Yol Girişimi’nin ticaret merkezlerinden biri olan Chongqing serbest ticaret bölgesiyse, ilaç endüstrisi ve ileri imalat alanlarında faaliyet göstermektedir. 2016 yılında son kurulan serbest ticaret bölgesiyse Zheijang’dır. Çin’in kıyı şeridinde kurulan Zheijang, petrokimya ürünlerinde uzmanlaşmıştır ve uluslararası mal ticaretinin yoğunluklu olduğu bir bölge konumundadır.

Önümüzdeki dönemde kurulması planlanan altı serbest ticaret bölgesi vardır.

Bunlardan Jiangsu serbest ticaret pilot bölgesi imalat sanayinde inovasyonun geliştirilmesi çalışmalarına merkez oluşturması planlanmaktadır. Çin’in kıyı şeridinde yer alacak olan Shandong serbest ticaret pilot bölgesinde, eski teknolojilerin dönüşümü ve deniz ürünlerinin işlenmesi konularında faaliyetler sürdürülecektir. Yunnan serbest

82

ticaret bölgesiyse Yangtze Ekonomik Kuşağı ile Kuşak Yol Girişimi’ni bütünleştirilmesinde temel bir merkez rolü üstlenecektir. Guangxi serbest ticaret pilot bölgesiyse, Kuşak Yol Girişimi ile 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu projesinin bütünleşmesini temin eden bir görev üstlenecektir. Helongjiang serbest ticaret pilot bölgesiyse, Rusya ile Kuzeydoğu Asya bölgesi işbirliğinin merkezi rolünü üstlenecektir.

Kurulması planlanan son serbest ticaret bölgesiyse, Hebei serbest ticaret pilot bölgesidir. Burasının inovasyon alanındaki gelişmelerin gerçekleştiği bir bölge olması ve uluslararası ticaretin yeni lojistik merkezi olması amaçlanmaktadır (Duran, 2019:

20).

2.1.7. Çin’in Dış Ticaretini Desteklemeye Yönelik Kurumlar ve İdari