• Sonuç bulunamadı

ÇİN’İN YENİ BÜYÜME STRATEJİSİ

2010’lu yıllara gelirken Çin merkezi yönetimi ihracata ve yüksek sabit sermaye yatırımlarına dayalı büyüme modelinin işlevini tamamladığı ve bu modelin ekonomide yapısal sorunlara yol açması nedeniyle yeni bir büyüme stratejisine geçme kararı aldığı anlaşılıyor. ‘’İçsel ve Sağlıklı Büyüme’’ mottosuna dayalı bu yeni büyüme stratejisi 2011 yılında kabul edilen 12. Beş Yıllık Kalkınma Planıyla yürürlüğe konmuştur. Bu planda genel olarak büyümenin kaynağının ihracat ve sabit sermaye yatırımlarından daha çok iç tüketime kaydırılması amaçlanırken, bunu gerçekleştirmek için üç temel alana odaklanılmıştır. Bunlardan ilki, teknoloji odaklı sanayi yapısına yönelik olarak ekonominin yeniden organize edilmesi, diğeri ekonomideki gelir dengesizliğinin düzeltilmesine yönelik olarak sosyal adaletin geliştirilmesi, sonuncusu ise enerjinin etkin kullanımının sağlanarak çevrenin korunmasıdır (Çelik, 2016: 88; Erhan vd., 2019:

30).

Çin’in sanayi sektöründeki bu dönüşüme yönelik politikaları aynı zamanda ülkenin gelecekteki ihracat stratejisini de biçimlendirecektir. Sanayi sektöründeki yeniden yapılandırmanın ve teknolojik gelişmenin sağlanması amacıyla yedi stratejik endüstri seçilmiştir. Seçilen bu endüstrilere yabancı doğrudan yatırımların yönelmesi için yeni teşvikler getirilirken, bu endüstrilerin gelişimi amacıyla 2,1 trilyon dolarlık bir kamu harcaması yapılması öngörülmüştür (Morrison, 2018: 18). 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde, Çin’in modern sanayi yapısının ana omurgasını oluşturması beklenen yedi stratejik sektör hedefi şunlardır (Çelik, 2016: 89):

45 i) Enerji tasarrufu ve çevrenin korunması,

ii) Yeni nesil bilgi teknolojileri: Yeni nesil mobil iletişim araçlarında Ar- Ge çalışmalarının geliştirilmesi, telekomünikasyon ve internet ağları alanlarındaki teknolojik kapasitenin gelişmiş ekonomiler düzeyine çıkartılması,

iii) Biyoteknoloji, biyoloji ve tıp mühendisliği alanında Ar-Ge çalışmalarının hızlandırılarak üretim yapılması,

iv) Yüksek teknolojili teçhizat imalatı: Havacılık endüstrisinin geliştirilerek, uzayla ilgili alanlarda araştırma geliştirme çalışmalarına ağırlık verilmesi,

v) Yeni enerji kaynakları: Nükleer reaktörlerin geliştirmesi, güneş paneli teknolojilerinin, foto termal ve rüzgar enerjisi teknolojilerinin geliştirilmesi,

vi) Üretim için yeni girdiler: Yarı iletken aydınlatma gereçleri, nadir toprak elementleri ve özel camlar gibi yeni üretim materyallerinin geliştirilmesi,

vii) Yeni nesil enerjiye uygun araçlar: Hibrid araçların üretiminin yaygınlaştırılmasına yönelik motor bataryalarının geliştirilmesi ve düşük emisyonlu araç teknolojisi alanında Ar-Ge çalışmalarının yapılmasıdır.

Bu plan döneminde büyüme hedefi yüzde 7 olarak belirlenmiştir, oysa 11. Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde büyüme hedefi yüzde 7,5’di. Bu planda söz konusu büyüme hedefinin düşürülmesinin gerekçesi olarak, büyümenin niceliksel olmasından çok niteliksel yönünün öne çıkartılmasının doğrultusunda, ekonominin ihracata ve sabit sermaye yatırımlarına olan bağımlılığının azaltılması hedeflenmiştir (Xiaosi,2017:110).

Planın temel hedeflerinden biri olan yurtiçi tüketimin artırılmasına yönelik olarak asgari ücretin her yıl en az yüzde 13 oranında artırılması hedeflenmiştir. Ayrıca bu amaca yönelik olarak sosyal refahın tabana yayılması ve sosyal güvenlik ağının genişletilmesi yoluyla iç tüketimin artırılması hedeflenmektedir (Ünay, 2015: 277).

12. Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde sabit sermaye yatırımlarındaki azalışın hedeflenmesinin bir sonucu olarak, Çin ekonomisinde hizmetler sektöründe bir artış öngörülmektedir. Buna göre, plan dönemi içinde hizmetler sektörünün GSYİH içindeki payının yüzde 43’den yüzde 47 düzeyine çıkarılması hedeflenmiştir (Çelik, 2016: 90).

46

12. Beş Yıllık Kalkınma Planı’na paralel olarak 2010’lu yıllarda ‘’Orta ve Uzun Dönemli Ulusal Bilimsel ve Teknolojik Kalkınma Programı’’ uygulamaya konulmuştur.

Bu program çerçevesinde, Çin’in yenilik alanında önemli bir merkez haline gelmesi hedeflenmektedir. Bu konuda öngörülen temel hedefler şunlardır:

i) Bilimsel ve teknolojik gelişmenin Çin kalkınmasına olan katkısını yüzde 60’ın üzerine çıkarmak,

ii) Çin’in yüzde 50’ler düzeyinde olan yabancı teknolojiye olan bağımlılığını yüzde 30 düzeylerine düşürmek,

iii) Ar-Ge faaliyetlerinde yapılan harcama oranını Çin’in GSYİH’nın yüzde 2,5 düzeyine yükseltmek ve Ar-Ge’de öncelikli alanlar olarak uzay programları, imalat sanayinin gelişimi, yenilenebilir enerji, bilişim teknolojilerine ve biyoteknolojiye odaklanmaktır (Çelik, 2016: 91).

1978 sonrasındaki piyasa ekonomisine geçiş reformları sırasındaki ‘’Çin’de üretildi’’ (Made in China) mottosundan 2010’larda ‘’Çin’de geliştirildi’’ (İnovated in China) mottosuna geçilmesi, önemli bir bakış değişikliğini ve dönüşümü yansıtmaktadır. Bu son dönemde, Çin’de teknoloji odaklı bir sanayi yapısının kurulmaya çalışılması, ülkenin yabancı teknolojiye bağımlılığı azaltılarak, yerli katma değerin artırılması ve büyümenin kaynağının iç tüketime kaydırılması, Çin’de 2010’lu yıllardan başlayarak yeni bir büyüme modeli stratejisine geçildiğini göstermektedir (Morrison, 2019: 36).

Tablo 1.1: Çin’de Üretimi veya Montajı Yapılan Bazı Malların Dünya Üretimindeki Payı

Çin Üretim veya Montajı (Tahmin)

Dünya Üretiminin Yüzdesi

Cep Telefonları 90

Bilgisayarlar 80

Klimalar 80

Renkli TV Setleri 60

Buzdolapları 50

Çelik 50

Gemiler 41

Arabalar 28

Kaynak: (Avrupa Parlamentosu Dış Politika Direktörlüğü, 2017: 60)

47

Çin’in bu yeni büyüme stratejisi çerçevesinde, Mayıs 2015 tarihinde ‘’Çin Yapımı 2025’’ başlıklı bir master plan yürürlüğe konuldu. Bu planla endüstri politikasını, piyasa güçlerinin önüne geçirmek amaçlanıyordu. Bu amaca yönelik olarak, Çin’de üretilecek olan belli ürünlerin iç piyasa payında hedefler saptanarak, ithalatın ikame edilmesi planlanmıştır (Avrupa Parlamentosu Dış Politika Direktörlüğü, 2017: 38). Nitekim, Çin ekonomisinin ithalata bağımlılığı 2008 yılı sonrasında istikrarlı olarak azaltılarak, günümüzde 1990’lar düzeyine indirilmiştir (Kroeber, 2017: 315). Çin ekonomisinde üretilen ya da montajı yapılan bazı imalat sanayi ürünlerinin dünya üretimindeki payı oldukça yüksektir. Örneğin tablo 1.1’den de görüldüğü gibi, Çin’de üretilen cep telefonlarının dünya üretimi içindeki payı yüzde 90, bilgisayarları payı yüzde 80, klimaların payı da yüzde 80 olmuştur.

Sonuç olarak, Xi Jinping döneminde izlenen, iç tüketime yönelik büyüme stratejisi doğrultusunda uygulanan kamu işletmeleri reformunun daha önceki reformlardan farklı olarak, devlet kontrolünden taviz vermeyen bir yaklaşımı içerdiği ve bu işletmelerin ithal ikamesini sağlamada önemli bir araç olarak görüldüğü söylenebilir.

48 II. BÖLÜM

DÜNYA TİCARETİNDE VE SERMAYE AKIMLARINDA ÇİN’İN YERİ