• Sonuç bulunamadı

Dış Yardımların Türkiye’nin Dış Politikası’ndaki Yeri ve Önemi

Soğuk Savaş öncesi ve boyunca Türk dış politikası, uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin jeopolitik konumunu dikkate alan, Atatürk milliyetçiliğini benimsemiş ve onun pragmatizminden beslenen realist perspektifte bir çizgideydi.146 Soğuk Savaş boyunca Batı dünyasının ileri karakolu durumunda olan Türkiye, Soğuk Savaş’ın sonu ile birlikte komşularının zayıflamış olması, komünist tehdidin ortadan kalması nedeniyle bölgede yavaş yavaş ağırlığını artırmaya başladı. Sadece Batı dünyası ile değil, Kafkasya, Orta doğu ve Balkanlarla olan ilişkilerini artırdı.147 Kısacası Türkiye bu dönemde Osmanlı Coğrafyasına ağırlık vererek eski Osmanlı topraklarında haiz olduğu tarihi, insani, kültürel ve dil bağları dolayısıyla sahip bulunduğu mukayeseli avantajları kullanmaya başladı.148 1990 sonrası dönemde, özellikle de 11 Eylül ile birlikte dış politika ufkunu genişletme fırsatı yakalamış olan Türkiye, bir diğer ifadeyle çok boyutluluğu keşfetmiş, Ortadoğu’yu da içine alarak Avrupa’dan Avrasya’ya kadar geniş bir coğrafyada hareket edebilme imkânı yakalamıştır.149

Özellikle Ahmet Davutoğlu’nun dışişleri bakanı olarak görev yapmaya başladığı dönemden sonra Türkiye stratejik derinlik ve komşularla sıfır sorun politikası çerçevesinde coğrafyası ve sahip olduğu tarihsel ve kültürel miras dolayısıyla asla tek taraflı ve tek boyutlu bir dış politika izlemesi mümkün olmayan, çıkarlarını tanımlarken kendisini daima merkezde konumlandırması gereken bir ülke haline geldi.150

Türkiye, artık küresel değişime de ayak uydurmaya çalışarak, “çok boyutlu” olarak adlandırılabilecek dış politika stratejisi gütmeye başlamıştır. Bu dönemde, uluslararası ilişkilerde demokratikleşme, çoğulculuk, sürdürülebilir kalkınma, insani gelişme ve kültürler arasında karşılıklı anlayış, uyum ve hoşgörünün tesisi gibi konular önem ve öncelik kazanmış Türk dış politikası da bu bağlama uygun olarak çok boyutlu stratejiler

146 Birol Akgün, “Türk Dış Politikası ve Uluslararası Örgütler”, Akademik Ortadoğu, Cilt 3, Sayı 2, Mart 2009, s. 4.

147 Baskın Oran, “Türk Dış Politikası: Temel İlkeleri”, Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Cilt 56, sayı 1, 1996, s. 360.

148 Özdem Sanberk, “Türk Dış Politikasının Bölgeselleşmesi”,

http://bilgesam.com/tr/images/documents/trbolgesel.pdf 149

Mehmet Seyfettin Erol, “11 Eylül Sonrası Türk Dış Politikasında Vizyon Arayışları ve “Dört Tarz-ı Siyaset”, GAZİ Akademik Bakış, Cilt 1, sayı 1, 2007, s. 34.

150 Tarık Oğuzlu, “Türk Dış Politikasında Davutoğlu Dönemi”, Orta Doğu Analiz, Cilt 1, sayı 9, eylül 2009, s. 45.

üretme ve uygulama uğraşısı içine girmiştir.151 Bu sürecin bir uzantısı olarak da Soğuk Savaş boyunca başta ABD olmak üzere büyük bir oranda Batı dünyasından yardım alan Türkiye, Soğuk Savaş’tan sonra yardım yapan bir ülke konumuna yükselmiştir. Sovyetler Birliği’nin çözülmesi ile tarihsel ve kültürel anlamda bağlarımızın olduğu Kafkasya ve Orta Asya’da kurulan yeni cumhuriyetler 1990 sonrası dönemde Türkiye’nin dış politikasında önemli bir yer tutmuştur.152 Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, özellikle, yeniden yapılanmanın ortaya koyduğu şartlar gereği, Türkiye'nin dış yardım stratejisi ve politikası tespit edilmiştir.153 Tam da bu dönemde Türkiye’de dış yardımları organize etmek adına TİKA kurulmuştur. 1992 yılında kurulan TİKA 2003 yılına kadar büyük çoğunluğu Kafkasya ve Orta Asya’daki tarihsel kültürel bağlarımızın olduğu devletlerde hayata geçirilmiş olan toplam 2.506 projeye imza atmıştır.

Türkiye tarihi, kültürü ve jeo-stratejik konumu nedeniyle, çok geniş bir coğrafyada ve özellikle dünyadaki çatışma alanlarının önemli bir kısmında dış yardımlar yapmaktadır. Orta Asya, Kafkaslar, Rusya, Orta Doğu, Balkanlar ve Afrika’daki ülke ve topluluklar Türkiye’nin yaptığı dış yardımların ana hedefi konumundadır. Kurulduğu ilk yıllardaki hedef kitle olan Orta Asya ve Kafkaslar genişlemiş, Balkanlar ve son iki yılda da başlıca Afrika, Bosna Hersek ve Kosova gibi kriz bölgelerine ilaveten Türk dış politikasındaki ve Türk dış ticaret politikasındaki yeni açılımlar çerçevesinde TİKA, Afrika’da da faaliyetlere başlamıştır. TİKA’nın bugün itibariyle proje, program ve faaliyetlerini tespit eden, yürüten ve uygulamaları takip eden Program Koordinasyon Ofisi olarak adlandırılan 18 ülkede birimleri bulunmaktadır. Bu ülkeler: Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Etiyopya, Filistin, Gürcistan, Kırgızistan, Kosova, Makedonya, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Sudan, Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna ve Kırım.154

Bölgesel bir güç olan ve küresel bir aktör olmak amacını güden Türkiye kalkınma yardımlarına özel bir önem vermektedir. Türkiye BM’nin “Bin Yıl Hedefleri”

151http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/tugceersoyozturk.pdf 152

TİKA, Kalkınma Yardımları Raporu, TİKA, Ankara, 2008, s. 23. 153 TBMM Tutanak Dergisi Cilt 78, 2001.

http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_g.birlesim_baslangic?P4=6608&P5=B&page1=4&page2=4 154http://www.tasamafrika.org/pdf/yayinlar/MusaKulaklikaya-TR.pdf

istikametinde kalkınma yardımları ve teknik yardımlar aracılığıyla birçok ülkenin kalkınmasına katkı sağlamaktadır.155 Dış yardımlar aracılığıyla Türkiye hem çok boyutlu bir dış politika üretmekte hem de sadece güvenlik merkezli bir dış politika anlayışı ile uluslar arası ilişkilerde sonuçlar elde etme mantığından vazgeçmektedir. Çünkü Türkiye dış yardımların kısa dönemde olmasa da uzun dönemde devletin dış politikası açısından ve ulusal çıkarlar açısından ne kadar önemli olduğunun farkına varmıştır. Örneğin Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine 192 üyenin 151’ini alarak 1996 yılından bu yana en çok oy alan ülke olarak seçilmiştir.156 Bu seçimde Türkiye’nin özellikle Afrika’ya yaptığı açılımlar ve bölgeye yaptığı yardımlar önemli bir rol oynamıştır. Türkiye 2003 yılından bu yana Afrika kıtasındaki çeşitli ülkelere, tusunami felaketinden etkilenen Güneydoğu Asya ülkelerine, Pakistan, Irak, Lübnan ve Filistin gibi ülkelere yardımda bulunan ülkeler arasında başı çekmektedir.157

2008 yılı itibari ile Türkiye, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Libya, Gürcistan, İran, Marshall Adaları, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Makedonya, Pakistan, Palau, Moldova, Suriye, Türkmenistan, Özbekistan ve Ukranya’dan oluşan 17 ülkeye dünyada yardım yapan ilk 10 ülke arasında yer almaktadır.158 Bu tabloda Türkiye’nin dış yardımlarını tek bir bölge ya da ülkeye yoğunlaştırmadığının en önemli kanıtıdır.

Sonuç olarak dış yardımlar Türkiye’nin 1990 sonrası değişen dış politikasının önemli araçlarından biri olmuştur. TİKA’nın kurulmuş olması ve özellikle 2000’li yıllarla birlikte Türkiye’nin ekonomik olarak G–20 ülkelerinden biri haline gelmesi dış politikadaki etkinliği de artırmıştır. Sadece güvenlik ve askeri kaygılarla yönlendirilen bir dış politika anlayışından vazgeçilmiş, komşularla sıfır sorun politikası, Latin Amerika’ya, Afrika’ya açılım politikası gibi politikalarla da yumuşak güç anlayışı dış politikada benimsenmiştir.

155

TİKA, Kalkınma Yardımları Raporu, TİKA, Ankara, 2008, ss. 23–24. 156http://www.mfa.gov.tr/birlesmis-milletler-teskilati-ve-turkiye.tr.mfa 157http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin_-insani-yardimlari.tr.mfa 158 TİKA, Kalkınma Yardımları Raporu, TİKA, Ankara, 2008, s. 60.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

Uluslararası ilişkilerde Soğuk Savaş’ın başlaması ile birlikte gündeme gelen dış yardımlar konusu bugün dış politikada hem devletlerim hem de devlet dışındaki diğer aktörlerin rol aldığı önemli bir dış politika aracı haline gelmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile ABD’nin Avrupa’ya yönelik olarak başlattığı dış yardım programlarından bugüne dış yardımlar meselesi uluslararası politikada çok boyutlu olarak ele alınmaktadır. Dış yardımlar artık sadece devletin dış politikada başvurduğu bir araç olarak değil aynı zamanda kamuoyunun ve sıradan bireylerin de dış politikada belirleyici olabileceklerinin sembolü konumundadır. Muhtemelen geleceğin uluslararası politikasında da dış yardımlar sürekli tartışılan konulardan biri olmaya devam edecektir.

Bu tez çalışmasında ise genellikle devletlerin birbirlerine ya da uluslararası kurumların devletlere yönelik yaptığı yardımlar ele alınmıştır. Devletler genellikle kısa ve uzun vadeli bazı dış politika amaçlarına ulaşmak için dış yardımı bir araç olarak kullanmışlardır. Siyasi ve ekonomik çıkarlarını gerçekleştirmek için öncelikle bazı açılardan (kültürel, ideolojik, tarihsel sebepler gibi) kendilerine yakın buldukları devletlere yardım etmişlerdir. Soğuk Savaş döneminde ise iki kutbun liderliğini yapan devletler stratejik üstünlüğü ele geçirebilmek amacı ile diğer devletlere yardımlar da bulunmuşlardır. İlk etapta daha çok siyasi ve ekonomik çıkarlar için tahsis edilen dış yardımlar zamanla diğer amaçlarla da verilmeye başlanmıştır. Özellikle bazı ülkelerin yaşadığı insani felaketlerin üstesinden tek başına gelemeyecek durumda olmaları dış yardımların kapsamının genişlemesine sebebiyet vermiştir.

Dış yardımların kapsamının genişlemesinde küreselleşme süreci de önemli bir rol oynamaktadır. Küreselleşme ile birlikte dış yardımların hızı, miktarı ve yardım yapan aktörlerin sayısı büyük bir artış göstermiştir. Stratejik ya da jeopolitik çıkarlardan ziyade ekonomik kalkınmayı teşvik etmek, eğitim, sağlık gibi temel insani ihtiyaçları karşılayabilmek bugün dış yardımların yapılmasında daha belirleyici unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu olumlu gelişmelere karşılık, yardımlar artmış olmasına rağmen hala dünyanın birçok bölgesinde önemli sorunlar yaşanmaktadır. Başta kalkınma sorunları olmak üzere bu tür sorunların üzerinden gelebilmek için yapılan dış yardımın

miktarı değil aynı zamanda yardımın etkin olarak kullanılıp kullanılmadığı da önem taşımaktadır. Zaten dış yardımlar konusunda yapılan eleştirilerin temelinde de bu konu yer almaktadır.

Dış yardımlar konusunda hem Türkçe hem de yabancı kaynaklarda yapılmış çalışmalara bakıldığında Amerikan yardımları sürekli olarak tartışmaların odağında yer almaktadır. ABD 1930’lu yılların başından itibaren dünyanın farklı bölgelerine farklı gerekçelerle dış yardımlarda bulunmaktadır. Bu yardımlar 1960’lı yılların başına kadar sistematik olarak hayata geçirilmemiştir. Amerikan yardımlarının Soğuk Savaş’ın ilk yıllarından itibaren artmaya başlaması ve dış yardımların bir dış politika aracı haline bürünmeye başlaması ile birlikte dış yardımlar konusunda kurumsallaşma çalışmaları da hız kazanmıştır. Bu çabaların bir sonucu olarak 1961 yılında Başkan J. F. Kennedy döneminde USAID kurulmuş ve kurulduğu andan bugüne Amerikan yardımları USAID’in organizatörlüğünde dağıtılmıştır.

Amerikan yardımlarının miktarı, hangi amaçlarla verildiği ve kimler tarafından bu yardımların alındığı konusu dış yardım konusundaki çalışmaların büyük bir bölümü oluşturmaktadır. ABD Soğuk Savaş dönemi boyunca ve özellikle de Soğuk Savaş’ın ilk yıllarında daha çok Sovyetler Birliği’ni çevrelemek için dış yardımlara ağırlık verirken Soğuk Savaş’tan sonra 11 Eylül saldırılarına kadar ekonomik kalkınmayı teşvik etmek, demokratikleşmeyi tesis etmek, insani felaketlerden doğan sorunları gidermek ve çatışmaları önlemek amaçları ile dış yardımlarda bulunmuştur. 11 Eylül olaylarından sonra ise uluslararası terörizm ile mücadele politikasının doğrultusunda dış yardımlar yapmaya başlamıştır. Bu süreçte özellikle Afganistan ve Irak, Amerikan yardımlarında ön plana çıkan ülkeler haline gelmiştir. 2008 küresel finansal krizin Amerikan ekonomisinde yaratmış olduğu hasar Amerikan yardımlarının da geçmiş yıllara oranla azalmasına sebebiyet vermiştir. Buna rağmen ABD bugün hala dünyada en fazla resmi kalkınma yardımı yapan ülke konumundadır. Her ne kadar ABD, Birleşmiş Milletler’in bir hedef olarak benimsediği GSMH’nin %0,7’si oranındaki yardım oranına ulaşamasa da yardım miktarı açısından dünyada en büyük paya sahip devlet olma konumunu sürdürmektedir.

ABD’nin dış yardımlar konusunda Soğuk Savaş’ın ilk yıllarından itibaren izlediği politika sadece dış yardım yaptığı ülkelerde ya da bazı çevrelerde değil aynı zamanda ülke içerisinde de zaman zaman tartışma konusu olmuştur. Yapılan yardımların dış politika amaçlarını gerçekleştirmede doğru bir yöntem olmadığı konusunda eleştiriler yapılmaktadır. Örneğin Truman Doktrini olarak bilinen yardım paketi ve Marshall Planı Soğuk Savaş’ın hemen başında çok tartışılmış ve Türkiye’nin her iki yardımın da kapsamına alınmaması konusunda Amerikan Kongresi’nde ciddi tartışmalar yapılmıştır. Soğuk Savaş’tan sonra da ülke içinde bazı kesimler iki kutuplu yapının sona ermesi ile artık dış yardımlara gereksinim kalmadığını bu anlamda dış yardım politikasının tamamen gözden geçirilmesini gerektiğini savunmuşlardır. Ancak 11 Eylül saldırıları dış yardım konusunda karamsar olan bu çevrelerin tezlerini bir anlamda çürütmüştür.

Türkiye ise dış yardımlar konusunda kendisinden son yıllarda giderek daha çok bahsettiren bir ülke konumundadır. Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan 1990’lı yılların sonuna kadar uluslararası ilişkilerde yardım alan ülke iken Türkiye, 2000’li yılların başından itibaren ise yardım yapan (donör) ülkeler arasına girmeyi başarmıştır. Kurtuluş Savaşı esnasında başlayan dış yardım alma süreci özellikle Soğuk Savaş ile birlikte süreklilik kazanmış ve Türkiye Batı bloğunun bir parçası olarak başta ABD olmak üzere birçok devletten yardım almıştır. Türkiye’nin Batı dünyası ile olan ilişkilerinde dış yardım konusu sürekli olarak dış politikanın önemli ayaklarından biri olmuştur. Sadece Batılı devletlerle değil başta NATO ve Avrupa Birliği olmak üzere diğer uluslararası örgütlerle olan ilişkilerde de dış yardımlar meselesi önemli bir politika aracı olarak Türk dış politikasında belirleyici unsurlardan biridir.

2000’li yılların başına kadar başta ekonomik kalkınma sorunlarını çözebilmek ve askeri anlamda gerekli modernizasyonu sağlayabilmek için Batı dünyasından yardım alan Türkiye, bu tarihten sonra yardım yapan ülke konumuna gelmiştir. Siyasi koordinasyonu Dışişleri Bakanlığınca sağlanan, teknik ve uygulama koordinasyonu ise 2004 yılından beri TİKA tarafından yürütülen kalkınma yardımlarıyla Türkiye, gelişmekte olan ülkelerin kalkınma çabalarını desteklemeye başlamıştır. Planlı olarak 1990’lardan itibaren kalkınma yardımı vermeye başlayan Türkiye, başlangıçta sadece kültürel ve coğrafi yakınlığının

bulunduğu bölge ülkelerine yardım yaparken, son yıllarda dünyanın hemen hemen her bölgesinde yardım faaliyetlerinde bulunmaktadır.

Türkiye daha istikrarlı bir ekonomik yapıya sahip olmaya başladıktan sonra Türkiye’nin yaptığı dış yardımların hem miktarı hem de yardım yapılan ülke sayısı artmaya başlamıştır. Özellikle 2005 yılından sonra Afrika yılı, Latin Amerika yılı gibi politikalarla Türk dış politikasında bir açılım yaşanmaya başlamış ve bu açılımların sonucunda Türkiye daha önceden son derece sınırlı düzeyde ilişkilerinin olduğu bölgelerle olan ilişkilerini yoğunlaştırmıştır. Bu durumun bir sonucu olarak da 2008 yılı verileri ile Türkiye 136 farklı ülkeye dış yardım yapmış olan bir ülke haline gelmiştir.

Türkiye’nin yaptığı dış yardımların artışında etkili olan faktörlerden biri de TİKA’nın yürütmüş olduğu çalışmalardır. TİKA her ne kadar 1992 yılında kurulmuş olsa da bazı teknik sorunlar nedeni ile 2000’li yılların ortasına kadar Türk dış politikasında aktif bir kurum olamamıştır. Ancak özellikle 2004 yılından itibaren başta yardımlarla ilgili verilerin tek elde toplanması olmak üzere TİKA yaptığı çalışmalarla dış politikada özel bir yer işgal etmeye başlamıştır. 2008 yılı verileri ile resmi ve özel akımların toplamında Türkiye 1,5 milyar doları aşan düzeyde bir dış yardımda bulunmuştur. Bu rakama ulaşılmasında sivil toplum kuruluşlarının yapmış oldukları çalışmalarda oldukça önemlidir. Özel akımların dışında Türkiye’nin yaptığı resmi kalkınma yardımı ise 780 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. OECD-DAC üyesi olamasa da DAC’in gözlemci üyesi olan Türkiye, OECD listesinde yardım yapan ülke sıfatını da elde etmiştir.

Sonuç olarak dış yardım hangi amaçlarla verilmiş olursa olsun bugün hala dış politikanın önemli araçlarından biri olmaya devam etmektedir. Türkiye’de bu önemin farkına varmış ve bölgesel ve uluslararası sistemde ağırlığını artırmak adına yaptığı dış yardımları artırmıştır. Ancak Türkiye’nin küresel sistemde önemli bir aktör olabilmesi için hem yardım miktarını artırması hem de yardım yelpazesini genişletmesi gerekir. Son dönemde dış politikada hayata geçirilen bazı adımlar bu süreçte oldukça anlamlı olmakla birlikte bu politikaların devamlılığı dış yardımlar üzerinden Türkiye’nin bölgesel ve küresel ağırlığının artırılması açısından daha büyük bir önem taşımaktadır.

Kaynakça

____“Fiscal Year 2008 USAID Annual Performance Report”, www.usaid.gov/policy/budget/apr08/apr08.pdf

____ABD Hükümetinin Ana Hatları,

http://usa.usembassy.de/etexts/turkish/amerikan_hukumet_anahatlar.pdf

____Bağımsız Değerlendirme Kurulu, Türkiye’de Dünya Bankası 1993–2004, Ülke Yardım Değerlendirmesi, Rapor No: 50, 20 Aralık 2005.

____DAC in Dates, The History of OECD’s, Development Assistance Committee, Paris, 2006. http://www.oecd.org/dataoecd/3/38/1896808.pdf

____DPT, Dokuzuncu Kalkınma Planı Teknik İşbirliği Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2006.

____DPT, Küreselleşme, Bölgesel Entegrasyonlar Ve Türkiye Değerlendirme Raporu, DPT Yayın No: 2374, ÖİK: 439, Ankara, Ocak 1995.

____DPT, Türkiye’nin İkili Dış Yardımları (1992–1996), Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü, İkili Ekonomik İlişkiler ve Teknik İşbirliği Daire Başkanlığı, Ankara, Mart 1998.

____Herkes İçin Daha İyi Bir Dünya Raporu, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Para Fonu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, Dünya Bankası Grubu, İstanbul: 2000.

____OECD Kalkınma Dergisi Kalkınma ve İşbirliği - 2007 Raporu, Cilt 9, Sayı, 1, 2008, http://www.oecd.org/dataoecd/47/45/40487869.pdf

____Resmî Gazete, 30 Ekim 2008 Sayı: 27039 (Mükerrer)

____The Index of Global Philanthropy and Remittances 2009, Hudson Institute Center for Global Prosperity, Washington DC, 2009.

____TİKA, Kalkınma Yardımları Raporu, TİKA, Ankara, 2006. ____TİKA, Kalkınma Yardımları Raporu, TİKA, Ankara, 2007. ____TİKA, Kalkınma Yardımları Raporu, TİKA, Ankara, 2008.

____TİKA, Kalkınma Yardımlarına İlişkin Tanımlar Ve Örnekli Açıklamalar, Ankara, 2008.

____TİKA, TİKA 2005 Faaliyet Raporu, Ankara, 2006.

____TİKA-SGPK Birimi, Kalkınma Yardımlarına İlişkin Tanımlar ve Örnekli Açıklamalar, Ankara, Kasım 2008.

____TMMOB Sanayi Kongresi 2007 Oda Raporu: Ülke Örnekleri İle Kalkınma Ve

Sanayileşme Modelleri, İstanbul, 2007.

http://www.mmo.org.tr/resimler/ekler/403675579f61145_ek.pdf

____TOBB, Irak’ın Yeniden Yapılandırılması Raporu, Mayıs 2003, s. 10. http://www.dtik.org.tr/DC/Editor/Image/Irak%C4%B1n%20Yeniden%20Yap%C4 %B1land%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1.pdf

____Türkiye İstatistik Kurumu, Resmi İstatistik Programı Bilgi Sistemi: Kalkınma Yardımları, http://www.tuik.gov.tr/rip/temalar/3_5.html

____USAID Primer, “What we do and how we do it”, http://www.usaid.gov/about_usaid/PDACG100.pdf

AHMETBEK Maral, Kalkınma Finansmanında Dış Borç ve Yardımların Yeri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2005.

AKGÜN Birol, “Türk Dış Politikası ve Uluslararası Örgütler”, Akademik Ortadoğu, Cilt 3, Sayı 2, Mart 2009.

AKGÜN Birol, Şaban H. Çalış, Reluctant Gıant: The Rıse of Japan and ıts Role ın the Post-cold war Era, Perceptions, June-July 2001.

ALESİNA Alberto, “Who Gives Foreign Aid To Whom and Why”, Journal of Economic Growth, Cilt 5, 2000.

ARI Tayyar, Amerika’da Siyasal Yapı, Lobiler ve Dış Politika, Alfa Yayınları, İstanbul, 2000.

ARI Tayyar, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika, İstanbul, Alfa Yayınları, 2006. ARMAOĞLU Fahir, 20.Yüzyıl Siyasi Tarihi, Alkım Yayınevi, İstanbul, 2004.

ATMACA Tayfun, “Teknik Yardım Projelerinin Hazırlanması, Uygulanması, İzlenmesi Ve Değerlendirilmesi”, TİKA Uzmanlık Tezi, Ankara, 2004.

AVŞAROĞLU Nadir, “Marshall Planı Amerikan Yardımları ve Türkiye madencilik sektörüne Etkileri”, Ankara, 2008.

AYDIN Mustafa, “TİKA’nın Yapılanması ve Görevleri”, Baskın Oran, Türk Dış Politikası, Cilt I1 1980–2001, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, İletişim Yayınları, İstanbul, 2001.

AYDIN Mustafa, “Turkish Foreign Policy at the End of the Cold War: Roots and Dynamics”, Turkish Yearbook, Vol. XXXVI, 2005.

BANDOW Doug, “Foreign Aid: Help or Hindrance”, Foreign Service Journal, Eylül 2002.

BARUTÇU Ayla, “Teknik Yardımın Politika, Uygulama ve Değerlendirmesi”, DPT Uzmanlık Tezi, Ankara, 1974. http://ekutup.dpt.gov.tr/uztez/barutcua.html

BEALİNGER Andrew A., Foreign Aid: Control, Corrupt, Contain?, Newyork, Nova Publishers, 2006.

BEST Antony, Uluslararası Siyasi Tarih: 20. Yüzyıl, İstanbul, Yayınodası, 2008,

BİRTEK Nuri, Türkiye’nin İkili Dış Yardımları: 1992–1996, Ankara, DPT Yayınları, 1998.

CURRY Robert, “A Review of Contemporary U.S. Foreign Aid Policies”, Journal of Economic Issues, Cilt, 24, No 3, 1990.

DEVARAJAN Shanta, Vinaya Swaroop, “The Implications of Foreign Aid Fungibility for Development Assistance”, http://www.worldbank.org/html/dec/Publications DURBARRY Ramesh, Norman Gemmell, David Greenaway, “New Evidence on the