• Sonuç bulunamadı

Daha öncede belirtildiği gibi sosyal inovasyonun yenilikçi süreç ve çıktıları kapsayan dinamik bir kavram oluşu doğal olarak pek çok farklı şekillerde görünür hâle gelmesine neden olmaktadır. Dünyada sosyal inovasyon konusunda birçok farklı alanda yüzlerce örneğe rastlamak mümkündür. Bu bölümde kavramın daha iyi anlaşılmasını destekleyecek ve örnek teşkil edebilecek en yeni uygulamalardan bazılarına yer verilmiştir.

DOSOMETHING.ORG (Birşeyler Yap Platformu)

Dosomething (Birşeyler yap) platformu, bireylerin çevresindeki insanlara ilham kaynağı

olabilecek; insanların renk, dil, din ve kültür farkı gözetmeksizin bir araya getirerek çeşitli sosyal projeleri gerçekleştirmesini hedefleyen bir platform olarak kurulmuştur. 131 ülkeden 5,5 Milyon aktif üyesi bulunan bu platformda, hâlihazırda 240 gönüllülük kampanyası yürütülmektedir. Platform aracılığı ile yürüttüğü bazı çalışmalar şunlardır:

 Bilindiği gibi akıllı telefonlarda kullanılan emojiler17 önceden tek renk yani

beyaz olarak kullanılıyordu. "Diversify My Emoji" çalışması kapsamında

17 Emojiler, elektronik mesajlarda ve web sitelerinde yer alan mesaj, diğer iletileri zenginleştirmek adına

93

"Non-white emoji options" kampanyası başarılı olarak sonuçlanmış ve artık

kullanıcılar muhtelif emojileri istenilen renkte kullanabilme imkânına kavuşmuştur.

Platform kapsamında yapılan "Teens for jeans" etkinliği ile 4,3 milyon adet kıyafet ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıştır.

Hayata geçirdikleri bir diğer proje ise "Come back clothes" kampanyasıdır. Bu kampanya sayesinde 929,160 adet eşya, atık depolama alanlarına gönderilmiştir.

"Dosomething.org" ve benzeri organizasyonlar vasıtasıyla insanlar çevre ve yardımlaşma konusunda daha da bilinçlenmeye başlamış, kullandıkları sosyal medya platformları ile özellikle gençlerin sosyal konulara daha aktif katılım göstermelerine vesile olunmuştur. Platform kapsamında herkesin bir etkinlik başlatarak arkadaşlarını etkinliğe davet etme ve dünyanın herhangi bir köşesinde sosyal etki yaratacak bir faaliyete girişebilme imkânı mevcuttur.18

WEFARM (Bizim Çiflik)

Wefarm, internet erişimi bulunmayan ve sorunları olup yardım isteyen küçük çaplı çiftçilere yardım sağlayan bir telefon mesaj (SMS) sistemidir. ABD merkezli olarak kurulmuş bu sistem hâlihazırda az gelişmiş ülkelerden Kenya, Peru ve Uganda’da faaliyet göstermektedir. Sistem, özet olarak internet erişimi olmayan Afrika’daki çiftçilerin tarım ile alakalı sorularını SMS yoluyla Wefarm sistemine göndermelerini, daha sonra diğer çiftçilerin bu soruyu cevaplamalarını sağlamaktadır. Dünyada yaklaşık yedi milyar insan cep telefonu kullanmasına rağmen bu nüfusun sadece %25’inin internet erişimi bulunmaktadır. Bu oran Afrika’da çok daha düşük seviyelerde olduğu bilinmektedir. Ayrıca bahsi geçen çiftçilerin çoğu şehir merkezlerinden uzakta yaşayan ve ürünlerini daha verimli ve kârlı hâle getirmek için olanakları ve bilgi kaynakları oldukça kısıtlı insanlardır. İklim değişiklikleri, toprak erozyonu, bitkilerdeki salgın hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalan dezavantajlı bu çiftçiler, karşı karşıya kaldıkları sorunların üstesinden gelme imkânını Wefarm sistemi sayesinde elde etmektedirler. Böylelikle Wefarm, küçük ölçekli çiftçilere bilgi paylaşmak ve SMS yoluyla birbirleriyle bağlantı kurmak için onlara büyük bir fırsat sunmaktadır.

18 Merkezi ABD’de olan ‘Do Something’ adlı kuruluşun yürüttüğü diğer çalışmalara www.dosomething.org

94

Wefarm 2011 yılında hayata geçmiş ve kendisini: “İnterneti olmayan insanlar için online bilgi sunan kuruluş” olarak tanımlamaktadır. Wefarm’ın sisteminin işleyişi ise şu şekilde gerçekleşmektedir: Soruları olan çiftçiler ücretsiz bir şekilde Wefarm platformuna SMS gönderiyor ve sorular, diğer çiftçilere de SMS olarak gidiyor. Mesajı gören herhangi bir çiftçi ücretsiz olarak sorulara cevap atabiliyor. Şu ana kadar Kenya, Peru ve Uganda’da yaklaşık 93.000 kullanıcı tarafından 151.000 soru sorulmuş ve 217.000 cevap mesajı alınmış olduğu belirtilmektedir. Toplamda 13,8 milyondan fazla SMS ve bilgi diğer çiftçilere gönderilmiştir.19

Wefarm platformunun içinde olmak isteyen çiftçilerin yapması gereken tek şey Wefarm’ın yerel numarasına bir mesaj göndermesidir. Bu ilk mesajdan sonra çiftçi artık soru sormaya ve diğer çiftçilere cevap vermeye başlayabilmektedir. Öyle ki gönderilen sorular, en fazla bir saat içinde cevaplanıyor, Wefarm da otomatik olarak en uygun cevabı seçerek sorusu olan çiftçiye en uygun çözümü açıklıyor.

Wefarm dört farklı dilde çalışıyor: İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Svahili dili (Doğu Afrika’da kullanılan bir dil). Bunun için gereken çevirileri ise genellikle gönüllü üniversite öğrencilerinden oluşan bir grup gerçekleştiriyor.

Modern yaşlanma girişimi

İsveç hükümetinin öncülüğünde yürütülen Modern Yaşlanma girişimi çerçevesinde bir dizi etkinlik gerçekleştirilmektedir. Bu girişim "modern yaşlanma" kavramını geliştirerek yaşlı insanların günlük yaşamlarını kolaylaştıracak yaratıcı fikirleri ön plana çıkarmaya, uygulanabilir olanlara ise gerekli fonu sağlamaya çalışmaktadır.

Projenin ilk aşamasında, genel itibariyle yaşlıların sosyal ve ekonomik durumları, sağlık kondisyonları, bulundukları yerler gibi konularda ön bir araştırma yapılmaktadır. Projenin ikinci safhasında temel fikir aşaması yani ön araştırmada ortaya çıkan sonuç doğrultusunda yeni çözüm fikirleri geliştirme, liderlik özellikleri, bir iş planı yazmak ve bağış toplama gibi alt başlıklar yer almaktadır. Üçüncü ve projenin son aşamasında ise uygulama kısmı bulunmaktadır. Bu aşama, pilot uygulamaları (Planla, Yap, Çalış ve Uygula), tanıtım çalışmalarını, sosyal medya ve çevre ile iletişimi ve son olarak kapsamlı bir sunumu içermektedir.

95

Programın sonunda yaşlı insanlar için inovasyon ve girişimcilik konularında en beğenilen fikre 50.000 İsveç kronu verilmiştir. Düzenli olarak her yıl gerçekleştirilen proje kapsamında şu ana kadar onlarca fikir geliştirilmiş ve hayata geçirilmiştir. Örneğin geliştirilen bir cep telefonu yazılımı ile en yakında olan gönüllü genç, talepte bulunan yaşlı bir amcanın veya teyzenin alışverişini yapabilmektedir. Diğer bir uygulamada ise evinde yalnızlık çeken yaşlı insanların hem sohbet edebilecekleri ortamı oluşturmak hem de finansal bir getiri elde etmek için müsait odalarını gençlere kiralayacak bir sistem devreye sokulmuştur.

KIVA mikrokredi sistemi

Kiva, 2016 yılı itibariyle yaklaşık 80 ülkede faaliyet gösteren yenilikçi bir mikro finans kuruluşudur. Faaliyet gösterdiği bölgelerdeki ihtiyaç sahibi olan insanlara kitle fonlaması

(crowdfunding) ile küçük miktarlarda fon sunan KIVA, şu ana kadar 800 milyon doların

üzerinde fonu ihtiyaç sahiplerine ulaştırmıştır.

KIVA’nın sağladığı fonlardan şu ana kadar yararlanan kişi sayısı 1,4 milyon civarındadır. Merkezi ABD’de bulunan KIVA’nın karmaşık olmayan bir çalışma prensibi vardır: İlk olarak ihtiyaç sahibi girişimci, KIVA’nın yerelde çalıştığı kurum ile bağlantıya geçerek talebini iletir. Talebi alan yerel ortak gerekli denetimleri yaparak fon talebini onaylamasının ardından talep KIVA’nın online sayfasında fon sağlayabilecek insanlar ile buluşmak üzere yayınlanır. Bir başka ifade ile ticari faaliyetlerini internete aktarmak isteyen yerel bir tarım üreticisi, kendi dikiş makinasını alarak üretim yapmak isteyen bir kadın girişimci, üretim kapasitesini arttırmak isteyen bir çiftçinin hayvan veya tarım aleti talepleri KIVA’nın www.kiva.org sayfası üzerinden ziyaretçiler ile buluşabilmektedir. Bahse konu talepler site ziyaretçilerine açıklayıcı fotoğraflar ve metinler eşliğinde sunularak ziyaretçilerin bu taleplere 25 doları aşmayacak miktarda kredi vermeleri istenir.

Kişi başı en fazla 25 dolar olarak verilen bu krediler, daha sonra kredi veren kişi tarafında geri talep edilebilir. Belli bir süre sonra mikrokrediyi alan kişi, sunduğu geri ödeme planı çerçevesinde aldığı miktarı geri öder. Bu uygulama sayesinde, orta gelir sahibi insanlarında dünyanın farklı bir köşesindeki ihtiyaç sahibi bir insanı kalkındırmasına olanak sağlanmaktadır. Diğer taraftan verilen bu mikrokrediler için herhangi bir faiz işletilmemekte, mevcut enflasyon rakamları üzerinden geri ödeme yapılmaktadır. Dünyanın birçok bölgesinde benzer mikrokredi sistemlerine rastlamak mümkündür. Bahse konu KIVA’yı öne çıkaran özellik ise internet imkânlarını kullanması, cüzi miktarlarda yardım yapılmasına

96

olanak sağlaması ve kitle fonlama sistemi ile mikrokredi sistemini buluşturması olarak özetlenebilir.

Community shop (halk dükkânları)

Halk Dükkânları, kuruluşu 40 yıl öncesine dayanan, israf olabilecek ürünleri toplayıp ihtiyaç sahipleri ile buluşturan bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sistem genel itibariyle vakti geçmeye yakın, defolu, ihtiyaç fazlası olarak görülen ve kullanılabilir ürünleri, ilgili firmalardan toplama ve bunları, mağaza formatında, düşük fiyatlarla ihtiyaç sahibi insanlar ile buluşturma şeklinde işlemektedir. Ayrıca sistem, uygulandığı bölgede ekonomik ve sosyal katkı sağlamanın dışında yeni istihdam alanı da yaratmaktadır.

Verilen rakamlara göre, bu sayede her yıl 30.000 ton yiyecek israfının önüne geçilmektedir. Tuvalet kâğıdından ev eşyalarına kadar farklı kategorilerde yüzlerce ürünün sunulduğu markette birçok ürün %70 oranında indirimle müşteriye ulaşmaktadır (Downing, Kennedy, & Fell, 2014). Bu mağazadan alışveriş yapabilmek için ise belli kriterleri yerine getiren ihtiyaç sahibi kişilerin, mağazaya özgü karta sahip olması gerekmektedir. Alışveriş kartı alabilmek için öncelikle devletin yoksul olarak nitelendirdiği bölgede yaşama ve hükümetin gelir desteğinden faydalanma ana şartlar arasındadır.

Tamir kafeleri (repair cafes)

İlk repair cafe 2009 yılında Hollanda’da kurulmuş, daha sonra kafe müdavimlerinin çoğalması ve sunduğu hizmetin insanlar tarafından ilgi görmesi sonucunda bahse konu konsept Hollanda’nın ve Avrupa’nın farklı bölgelerine yayılmıştır. Günümüzde ABD, İngiltere, İrlanda, Avusturalya ve diğer bazı ülkelerde toplamda 1162 repair cafe olduğu belirtilmektedir.20

İlk olarak 2009 yılında Martine Postma tarafından geliştirilen bu konseptte temel amaç, kafenin maddi kazanç sağlaması olmayıp, insanların sosyalleşmesine imkân sağlayacak ve işbirliği yaparak atıl hâldeki becerilerin ve kapasitelerin mobilize edilmesine imkân tanıyan bir platform oluşturmaktır. Bir başka deyişle tamir kafe konsepti ile bir taraftan insanların sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılarken diğer taraftan da bozuk eşyaların veya aletlerin kafe müdavimleri tarafından tamir edilmesine imkân sunmaktadır. Hâlihazırda birçok ülkede

20 Tamir Kafeleri olarak adlandırılan bu girişimlerin tümüne ve bu kafelerin çalışma sistemleri hakkında

97

benzer formatlar altında faaliyet gösteren çok sayıda kafeterya bulunmakta, bu kafelere gelen insanlara tamir için gereken altyapı ücretsiz olarak sunulmaktadır. Emekli insanların yoğun olarak ziyaret ettiği bu kafelerde elektronik eşyalar dışında bisiklet, mobilya vs. gibi alet ve edevatlarda alanında tecrübe sahibi insanlar tarafından ücretsiz olarak tamir edilmektedir. Bahse konu bu kafeler, gelirlerini müşterilerden ve müşterilerin yaptıkları bağışlardan karşılamaktadırlar.

Food cycle (besin zinciri)

İngiltere’de faaliyet gösteren Foodcycle kuruluşu, yiyecek israfını önlemek hedefiyle kurulmuş ve bu amaca hizmet etmek için dört ana unsurdan oluşan bir sistemle çalışmalarını yürütmektedir. Projenin temel amacı, israf edilen yiyecekleri geri kazanmak ve onları atıl hâldeki diğer kaynaklarla bir araya getirerek katma değerini yükseltmektir. Zincirin sonunda ise bahse konu ürünlerin ihtiyaç sahibi insanlar ile etkili bir yöntemle buluşması söz konusudur.

Proje kapsamında yardımsever bir ekip, atıl hâlde veya sık kullanılmayan mekânları belirleyerek israf olabilecek yiyecek malzemeleri bu yerlerde (depo, dükkân, salon vb.) bir araya getiriliyor. Daha sonra gönüllü kişiler, bunlardan hazırladıkları yemekleri ihtiyaç sahiplerine sunuyor. Bu sayede ihtiyaç sahibi insanlara hem sıcak bir yemek hem de sosyalleşmelerine imkân tanıyan bir ortam sunulmuş oluyor.

Projeye farklı şekillerde katkı sunmak mümkün: İhtiyaç fazlası ve israf olabilecek yiyecek ve gıdalar sisteme bağışlanabiliyor, kullanılmayan ve atıl hâlde duran alanlar proje çerçevesinde kullanıma açılabiliyor, aktif olarak çalışmak isteyenler için yemek dağıtımı, aşçılık, temizlik vs. gibi imkânlar tanınıyor. Hâlihazırda İngiltere’de 14 merkezde faaliyet gösteren sistemde 1000 gönüllü, 3.800 bağışçı bulunmaktadır. 2009 başlayan foodcycle girişimi sayesinde şu ana kadar 40 bin kişiye ulaşılmış ve yaklaşık 400 bin ton yiyecek israfı önlenmiş ve etkin olarak kullanılmış durumdadır.

Atıl hâldeki kaynakların (insan gücü, israf edilebilecek gıdalar ve kullanılmayan alanlar) yaratıcı bir şekilde kombinasyonu ile oluşturulan foodcycle sistemi, sunduğu hizmetlerle sosyal inovatif girişimlerin toplumsal problemleri çözmede önemli bir araca dönüşebileceğini, diğer taraftan ise kaynakların verimli kullanılması ve çevresel etkinin azaltılmasına katkı sunabileceğini göstermesi açılarından oldukça önemli girişimlerdir.

98

İhtiyaç sahibi bireylere yiyecek hizmeti sunan benzer yapılar ABD’de de food factory adıyla faaliyetlerini sürdürmektedirler.

Magic bus (sihirli otobüs)

Magic bus girişimi, Hindistan’ın eğitim imkânlarının ulaşamadığı ve eğitim altyapısının

yetersiz olduğu bölgelerde faaliyet gösteren, anılan bölgelerdeki gençlere ve çocuklara sadece eğitim değil, rehberlik hizmeti de veren bir girişim olarak karşımıza çıkmaktadır. Proje kapsamında eski bir otobüs baştan aşağı yenilenerek seyyar bir sınıf hâline dönüştürülmüştür. Bu otobüste ve gidilen bölgelerde eğitim çağındaki çocuklara seminerler düzenlenmekte, yakın bölgelere geziye götürülmekte, aynı zamanda onlara farklı alanlarda rehberlik hizmet sunularak katılımcıların geleceğe hazırlanmasına destek verilmektedir. Yapılan değerlendirmeler, Magic bus’ın gittiği bölgelerdeki gençlerin ve çocukların gençlerin gelecekte iş sahibi olmalarına, eğitim düzeylerini artırmalarına ve çevrelerine yadsınamaz katkı sağladığını ortaya koymuştur.21

Magic bus yeni bir bölgeye gelindiğinde ilk olarak otobüs personeli tarafından aileler, yerel

organizasyonlar, okullar ve bölgedeki kamu yetkilileriyle yapılan görüşmeler neticesinde toplumun karşılaştığı öncelikli sorunlar tespit edilmektedir. Daha sonra bölgedeki yaşı daha büyükler gençlerden ilgisi olanlara eğitim vererek otobüsler için öğretici olarak yetiştirilerek projede yer alması sağlanmaktadır. Zira yetiştirilen gönüllü gençlerin bölgeye ilişkin ihtiyaçlara vakıf olmaları ve sorunların içinden gelmeleri sebebiyle çocuklarla yakınlaşmaları çok daha kolay olmaktadır.

Eğitimler sırasında her cinsiyetin liderliği üstlenebileceğini göstermek amacıyla bir kadın ve bir erkek eğitimci tarafından 50 çocuğa kadar olan gruplara haftalık dersler verilmekte ve çeşitli oyun, gezi ve etkinliklere dâhil edilmektedir. Altı aylık bir süre boyunca gençlerin yabancı dil, bilgisayar, finans gibi başlıca konularda eğitim almaları sağlanmaktadır. Proje çerçevesinde gençlerin ilgi duydukları alanlar belirlenerek yönlendirme yapılmakta, ilgi duydukları alanlarda iş bulmaları için de yardımcı olunmaktadır. Proje yerel halktan destek aldığı gibi kendilerine iş bulmuş olan eski öğrenciler tarafından da farklı şekillerde desteklenebilmektedir.

99

Magic bus yalnızca çocukların bakış açısını değiştirmek, geliştirmek ve onlara gençlere iş

bulmalarında yardımcı olarak değil aynı zamanda aileleri eğitim ve kariyer imkânları konusunda bilgilendirerek toplumun her kesiminde değişime giden yolu açmaktadır. Gençler hem kendilerine güvenen birbirinin (Magic bus sistemi ve eğitimcileri) hem de ailelerinin desteğini arkalarında hissederek geleceğin başarılı ve eğitimli bireyleri olarak toplumda yerlerini almaktadır.

Hindistan’da toplumun %9’u üniversite mezunuyken Magic bus programına katılan gençlerin %71’i üniversiteden mezun olmuş durumdadır. Programa katılan kız çocuklarının ise %98’inin ortaokula devam ettiği ve bu oranların ülke ortalamasının oldukça üstünde olduğu belirtilmektedir.22