• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

1. I DÜNYA SAVAŞI’NIN OSMANLI’YA ETKİSİ

1.1. I Dünya Savaşı ve Osmanlı

I. Dünya Savaşı 28 Temmuz 1914 tarihinde Avrupa’da başlamış; ancak dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin katılımıyla “Dünya Savaşı” olarak adlandırılmıştır. Bu savaş Avrupa’da dört merkezi devlete karşı Avrupa ve diğer kıtalarda bulunan 25 devletin giriştiği o tarihe kadar görülmemiş ilk büyük dünya savaşıdır207.

Fransız İhtilali’nin ortaya koyduğu yeni fikirler, yeni anlayış ve görüşler, devlet ve toplum hayatında değişikliklere yol açmış, siyasi ve sosyal kurumların kurulmasına yol açmıştır208. Tarihin önemli olaylarından birisi olan Fransız İhtilali siyasi, sosyal, ekonomik alanlarda önemli sonuçlar doğurmuş ve dünyayı etkilediği için de evrensel nitelikli bir boyut kazanmıştır. İhtilalin sonucunda, milliyetçilik, eşitlik, adalet, kişi ve mesken özgürlüğü ve demokrasi kavramları hızla yayılmaya başlamıştır. Mutlak krallıklar yıkılırken onların yerini artık milli devletler almaya başlamıştır. Fransız İhtilali’nin getirdiği en önemli ilke olan ve İmparatorluk yapılanmasındaki devletlere büyük zarar veren milliyetçilik akımını, Batılı devletler Osmanlı imparatorluğu içinde bulunan ulusları ayaklandırarak kendi çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır. Yeni dünya anlayışı, devletlerin olduğu kadar milletlerin de davranışlarına yeni yönler vermiştir.

207 Hamza Eroğlu,Türk İnkılap Tarihi, Savaş yay., Ankara,1990, s. 72. 208 A.g.e , s.72.

XVIII. yüzyılda Sanayi Devrimi ile Avrupa’da hammadde ve pazar arayışına gidildi209. Sanayileşmenin XIX. yüzyılda kazanmış olduğu yeni hız ve bu durumun sonucu olarak gelişen ve genişleyen sömürgecilik, Avrupa’nın dar sınırlarından çıkarak yeni kıtalara Afrika ve Uzakdoğu’ya yayılmıştır.210

Sanayileşmiş ülkeler arasında dünyada iktisadi ve siyasi hâkimiyeti ele geçirme mücadelesi bu savaşın temel noktasını oluşturmuştur211.

I. Dünya Savaşı beklenildiği biçimde İtilaf ve İttifak devletleri arasında eylemli olarak başladıktan sonra Osmanlı İmparatorluğu birçok nedenle bu savaşın dışında kalma olanağı bulabilmiş, elinde bulundurduğu stratejik noktalar ve taşıdığı özellikler nedeni ile İtilaf ve İttifak bloğunda bulunan devletlerin dikkatlerini üzerine çekmiş yani; tüm devletler Osmanlı İmparatorluğu’nun alacağı pozisyonlarla ilgilenmiştir212.

Yakınçağın başından itibaren I.Dünya Savaşına kadar, fetih yapmak siyasetini hep yenildiği ve toprak kaybettiği için terk eden Osmanlı devlet adamlarının başlıca gayesi, İmparatorluğun varlığını korumak amacıyla savunma siyaseti takip etmekti.213. Ancak Avrupalı devletlerin Osmanlı topraklarını önemli stratejik noktalar olarak görmesi Osmanlı’yı savaşa en uygun koşullarda girmesini sağlayacak ittifaklara yönelmesine neden olmuştur. Nitekim Osmanlı Devleti’nde İttihat ve Terakki Partisinin yönetimi elinde bulundurması, Enver Paşa’nın aşırı Alman hayranlığı ve savaşı Almanya’nın kazanacağına inanması Osmanlı’nın İttifak grubunda savaşa katılmasına neden olmuştur. Aslında Osmanlı’nın 3 Ağustos 1914’te Almanya ile gizli bir ittifak antlaşması imzalaması savaşa girmesinde önemli bir etkendi. Bu gizli antlaşamaya Osmanlı’nın yönelmesinin altında da bir

209 Wıllıam H. Mc. Neıll, Dünya Tarihi, Kaynak yay., Ankara, s.371. 210 Hamza Eroğlu, a.g.e , s.73.

211 İslam Ansiklopedisi, C.6, İstanbul,1992 s. 196.

212 Sabri Sürgevil, ”İtilaf Devletleri’nin I. Dünya Savaşı Başlarında Osmanlı’ya Bakış Açılarına İlişkin Belgeler”, Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, III/8, 1998 s.293-300.

213 Enver Ziya Karal Birinci Cihan Harbinden Lozan Muahedesine kadar Türkiye’nin Siyasi Olayları ,Yeni Türkiye, İstanbul,1959, s.44-45.

takım nedenler yatıyordu. Bu nedenlerden biri Osmanlı’nın İngiltere’den sipariş etmiş olduğu Sultan Osman I ve Reşadiye gemilerinin parası ödendiği halde Osmanlı’ya teslim edilmeyişiydi. Osmanlı Bankaları dört milyon Sterlinden daha fazla borç almak zorunda kalmıştı214. Bu iki zırhlı gemi için alınan kredileri ödemek için Osmanlı epey borçlanmıştı. Bu borçlarını ödemek için halktan yardım amaçlı para toplanmıştı. O dönemin gözlemcisine göre; “Hükümet elemanları, ev ev gezerek en ufak yardımları bile topluyordu”215. Ayrıca çeşitli gösteriler düzenlenerek bu borç

ödenmeye çalışılıyordu. Ancak İngiltere, bu gemileri parası ödendiği halde Osmanlı’ya teslim etmek istemiyordu. Bunun nedeniyse 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan veliahdının öldürülmesi sonucu patlak veren I. Dünya savaşıydı. Osmanlı’ya bu gemileri vermemek için türlü türlü bahaneler bulunuyordu. Bu nedenle Osmanlı bir nevi Almanya yanlısı politika izlemekten başka bir çare bırakılmıyordu. Bu savaş gemilerinin alımı için Osmanlı’nın birçok eyaletinde yardımlar yapılırken İzmir’de bu yardımların pek olmadığını görmekteyiz. Bunun da nedeni olarak İzmir’de yaşayan gayrimüslim tebaanın varlığı gösterilebilir. Osmanlı’nın bu gemilere sahip olabilmesi İzmir’de yaşayan Rum nüfusu oldukça rahatsız etmişti. Bu nedenle bu gemilerin Osmanlı’ya teslim edilmeyişi İzmir’de yaşayan gayrimüslim tebaayı oldukça rahatlatmıştı. Bu dönemde her ne kadar padişah V. Mehmet Reşad başta olsa da ülkenin kaderi İttihat ve Terakki partisinin elindeydi. İttihat ve Terakki Partisi’nin 23 Ocak 1913’te Bab-ı Ali baskınıyla ülkenin yönetimini ele geçirmesi I. Dünya savaşına girmeyi kaçınılmaz kılıyordu. Çünkü Enver Paşa savaşa girme taraftarıydı. Kısa bir süre sonra da İngiliz donanmasından kaçarak Osmanlıya sığınan iki Alman gemisini satın aldığını ilan eden Osmanlı devleti, bu gemilerin Rus limanlarını bombalaması ile savaşa resmen 12 Kasım 1914’te girmiş oldu.

214 Giles Milton, Kayıp Cennet Smyrna 1922, Çev: Esra Aktuğlu, Şenocak Yay., İzmir, 2009, s. 49- 50.

215 A.g.e., s. 50.

Balkan Savaşlarında yaşanan acı yenilgilere Birinci Dünya Savaşı sonun da yaşanan bozgun da eklenince Osmanlı’yı ve son Türk devletini tarih sahnesinden silinme aşamasına getirmiştir216.