• Sonuç bulunamadı

3.1 24 OCAK 1980 KARARLARI VE EKONOMİK İSTİKRAR 1979 yılında Türk ekonomisi pahalılık, yokluk ve karaborsa ile kilitlenmiştir.

3.1.1.3. Döviz Kuru Politikası

1980 öncesi dönemde ülkenin en önemli sıkıntılarından olan ödemeler bilânçosu açıkları ve buna bağlı karşılaşılan dış borç krizini ortadan kaldırabilmek için, ülkenin dış ticaret politikasını yeniden düzenlemesi gerekmektedir. Bu noktada uygulanılan tedbirlerden birisi de döviz kuru uygulamalarıdır. Döviz gelirlerini artırmaya yönelik alınan kararlar, öncelikle gerçekçi ve esnek kur politikası ile ihracatın teşvik edilmesine dayanmaktadır. Bu bağlamda, 24 Ocak 1980 tarihinde TL, Dolar karşısında devalüe edilerek, 1 $, 47 TL’den 70 TL’ye çıkarılmış, buna karşılık gübre ve gübre hammaddeleri ile zirai ilaç ve ham maddeleri ithalatında ise, kur 1$, 55 TL olarak tespit edilmiştir. Döviz kurunun sürekli değiştirilmesiyle amaçlanan, kısa dönemde, TL’nin resmi ve kara borsa fiyatları arasındaki farkı azaltmak, dışarıdan borç alabilmek ve yurt dışında çalışanların daha fazla döviz göndermelerini sağlamaktır. Sürekli devalüasyonlar, uzun dönemde de dış satım ürünlerinin fiyatını düşürerek, dış satımı artırma etkisi yapacaktır. Döviz kurunun hesaplanmasında, iç piyasa fiyatlarının değişimi, yabancı paraların uluslar arası piyasalardaki fiyatı ve bunlar karsısında TL’nin alım gücü etkili olmaktadır (KEPENEK ve YENTÜRK, 2000:192).

l Mayıs 1981 tarihine kadar küçük oranlı devalüasyonlar ile kur ayarlamalarına devam edilmiştir. Ancak, l Mayıs 1981’den itibaren ise, kurların günlük tespiti yetkisi, uluslararası piyasalara ve ekonominin iç gelişmelerine bağlı olarak, Maliye Bakanlığı’ndan T. C. Merkez Bankası’na devredilmiştir (DPT, 1990:15-16). Bütün bu uygulamalarla, ihracat potansiyeli bulunan sektörlerin ilerlemesini yavaşlatacak biçimde TL’nin aşırı değerli tutulması uygulamasına son verilmiştir. Bu amaçla, orta vadede ekonomik yapının, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler doğrultusunda gelişmesi, ayrıca kısa vadede ise, ithal talebinin denetim altında tutulabilmesi için kur politikalarından yararlanılmıştır (APAK, 1993:180).

Döviz gelirlerini artmaya yönelik önlemler içerisinde ihracata, teşvike özel bir önem verilmiştir. Bu dönemde ihracatçılara çeşitli ihracat kredileri, belirli ihtiyaçlarla ilgili döviz transferlerinde ihracatçılara öncelik sağlanması, gümrük muafiyetli ithalat, ihracata vergi iadesi, imalatçı-ihracatçılara belirli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ihracatı teşvik belgesine istinaden döviz tahsisi uygulaması, ihracatçı sermaye şirketlerinin kurulmasına yönelik olarak tanınan kolaylıklar, Kurumlar vergisi istisnası gibi teşvikler tanınmıştır (KEPENEK ve YENTÜRK, 2000:194). Döviz tasarrufunu arttırmaya yönelik getirilen yeni uygulamalar sonucu, döviz tevdiat hesapları 1984’den itibaren hızla artmıştır.

Döviz kuru politikası ile faiz politikalarının koordineli bir biçimde yürütülmesi gerekmiştir. Sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesiyle döviz kuru politikaları, bir yandan ihracatta rekabeti sağlarken diğer yandan da, sermaye hareketlerinin hızlanmasında önemli bir etken olmuştur.

3.1.1.4. Dış Ticaret Politikası

24 Ocak 1980 Kararları ile dışa açılma sürecine giren Türkiye ekonomisi o zamana kadar yıllarca uygulanmış bulunan ithalat ikameci para ve döviz kuru politikaları, dış ticaret politikası ve sanayileşme politikaları paketini bir tarafa koymuş bunların hemen hemen tam tersi yönde liberal politikalar geliştirilmiştir. Ülkede döviz gelirlerini arttırmak amacıyla ihracatın gelişmesi için ilk politika gerçekçi kur politikası uygulanması idi. Bunlara ilaveten, ihracatçının desteklenmesi gereğine bağlı olarak bir dizi uygulamaya başlanmıştır. (APAK, 1993:183) :

Ucuz Maliyetli İhracat Kredisi ; ihracatçılar, gerek İhracatı Teşvik

Fonu’ndan gerekse, aracı bankalar vasıtasıyla % 80’i Merkez Bankasının reeskont bacağından olmak üzere, ihracata hazırlık aşamasındaki finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, ucuz maliyetli kredi imkânlarından yararlandırılmıştır.

Vergi İadesi Sistemi ; İhracatı desteklemek amacıyla, vergi iadesi sistemi

tekrar düzenlenmiş ve bir takvim yılı içinde 4 milyon $’lık ihracat sınırının aşılması durumunda 5 puan, 15 milyon $’ın aşılması durumunda da 10 puan ilave vergi iadesi ödenmiştir.

Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan Yapılan Ödemeler ; 3.12.1986 tarih

ve 86/23 sayılı Para ve Kredi Kurulu kararı ile belirli mallara, malın ihracatında genellikle ağırlığına göre bir fon desteği sağlanmıştır. Prim genellikle ton başına ve prim tutarı 1- 550 dolar arasında değişmiştir.

Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonuna Tabi Mallara Yapılan Teşvikler ; 25

Ocak 1980 ve 16880 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Türk Parasını Koruma Hakkında 25 Sayılı Kararın 5. Maddesi ile desteklemeye tabi tarımsal malların ihracında, bu ürünlerin beher kilosundan veya kıymetinden belli oranda destekleme ve fiyat istikrar primlerinin ödenmesi kararlaştırılmıştır.

İhracat Karşılığı Gümrük Muhafiyeti Mal İthalatı İmkanı ; Değişik

kararlarla, ihracatçıların yatırım ve sanayi malları, hammadde ve yarı mamul madde ithalatlarında sıfır gümrük ile resim ve harç alınmaması uygulaması kararlaştırılmıştır. Ayrıca ihraç şartıyla ithal edilen mal ve enerjide de kolaylıklar getirilmiştir.

Katma Değer Vergisi Muhafiyeti ; Belirli mal ve hizmet ihracında Katma

Değer Vergisi muafiyeti getirilmiştir.

Döviz Tahsisi ; İhracatçılara, İhracatı Teşvik Belgesi almaları şartıyla, kapasite artırımı, yeni imalat birimleri kurma, ambalaj malzemeleri, hammadde ve yan mamul madde ithal edebilmeleri için hiç bir incelemeye tabi tutmadan gerekli dövizin sağlanmasına imkân tanınmıştır.

Kurumlar Vergisi Muhafiyeti ; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ihracatla ilgili

muafiyet hükümlerine göre, sanayi ürünü, yaş meyve ve sebze, kesme çiçek, süs bitkileri ve bunların tohumları ile su ürünleri ihracatından sağlanan gelirin belli bir bölümü, kurum kazancından düşülmesine imkân tanınmıştır. Benzer şekilde, döviz olarak sağlanan dış navlun hâsılatı ve bazı döviz şeklindeki turizm hâsılatı da kurumlar vergisinden indirilmiştir.

Yukarıda sayılan teşvikler dışında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonunu, navlun primi, Konut Fonu muafiyeti, ihraç karşılığı dövizlerden mahsup, vergi, resim, harç istisnası ve geçici kabul rejimi ile ithalat gibi çok değişik ihracatı destekleyici sübvansiyonlarından bahsetmek mümkündür. Ayrıca 1980 Ocağında ihracatı tesvik amacıyla alınan bazı kararlardan sonra dış ticaretin libere edilmesine yönelik olarak bazı tedbirler alınmış ise de, ithalatta liberalleşme çabaları 1980–1982 döneminde oldukça sınırlı kalmıştır. İthalatta alınan damga vergisi oranı % 25’ten % 1’e indirilmiştir. 1981 Ocağında kotaya tabi mallar listesi kaldırılmış, ithalatı daha az sınırlayıcı bir nolu liberasyon listesi genişletilmiştir. İthalatta alınan teminat oranları düşürülmüştür. Fon ödenmek suretiyle ithal edilecek maddeler listesi oluşturularak bu listeden yapılan ithalat herhangi bir merciden izin alınmaksızın, doğrudan aracı bankalara müracaat edilerek gerçekleştirilmiştir. 1982’de Bir nolu liberasyon listesi oluşturularak ithalatın liberalleştirilmesi eğilimi sürdürülmüştür (TOGAN, 1990:146). Bu önlemlere ilave olarak 1983’te yabancı ülkelerle mal karşılığı yapılan ticarete son verilip bütün ithalat işlemlerinin konvertibl dövizlerle yapılması esası getirilmiştir. Nihayet 1983 Aralığında ve 1984 Ocağında yapılan düzenlemelerle ithalat listeleri ayrı baslıklarla yeniden oluşturulmuş, gümrük ve istihsal vergileri değiştirilmiş, döviz tutma ve kullanma konusunda geniş marjlar tanınmıştır (APAK, 1993:183).