• Sonuç bulunamadı

C. Otoregresif DağıtılmıĢ Gecikme (ARDL) ve Doğrusal Olmayan ARDL

2. MENKUL KIYMET BORSALARI, GELĠġEN BORSALAR VE BRICS

3.2. Borsalar Üzerinde Etkili Olan Makroekonomik Faktörler

3.2.7. Döviz Kuru

Ülkelerin sahip oldukları milli paralar, ülkelerin ekonomik ve siyasal bağımsızlığının bir sembolü olarak görülmekte olup her ülkenin sınırları dahilinde geçerli olmaktadır. Ancak ülkelerin karĢılıklı ticari iliĢkileri sonucunda milli paraların birbirine dönüĢtürülmesi zorunluğu meydana gelmektedir. Bu kapsamda milli paraların birbirine dönüĢtürülme iĢlemi, döviz piyasaları aracılığıyla sağlanmaktadır. Bu bağlamda, bir milli paranın diğer milli para karĢısındaki değiĢim değeri hakkında

151

bilgiler sunan döviz kuru (kambiyo kuru), bir ülkenin milli parasının diğer bir ülkenin milli parası türünden değeri veya fiyatı olarak tanımlanmaktadır (Dinler, 2015, s. 598). Ayrıca döviz kurunun, yabancı kurumsal yatırımların hassas konjonktür hareketlerini temsil ettiği düĢünülmektedir (Kumari ve Mahakud, 2015, s. 30).

Açıklamalar yatırımcılar bağlamında değerlendirildiğinde; yatırımcılar döviz kurları üzerinde spekülasyonlar yapmakta, değerinin artacağını inandıkları para birimlerini satın almakta ve değerlerinin düĢeceğine inandıklarını ise satmaktadırlar. Yatırımcılar ve Ģirketler tarafından; uluslararası ticaret ve finansal iĢlemlerle iliĢkili finansal ve ticari risklerden korunulması amacıyla döviz iĢlemleri yapılmaktadır. Yatırımcılar, aynı zamanda arbitraj fırsatlarından yararlanmak için döviz iĢlemleri yapmaktadır; bir baĢka ifadeyle dövizin düĢük fiyatlandırıldığı piyasalardan döviz satın almakta ve yüksek fiyatlandırıldığı piyasalarda ise bu dövizi satmaktadırlar (Teall, 2018b, s. 68-69).

Bu kapsamda, nominal döviz kuru ve reel döviz kuru kavramlarının açıklanması önem taĢımaktadır. Nominal döviz kuru, bir para biriminin fiyatını diğerine göre ölçmekte olup bu, yabancı para biriminin ne kadarıyla yerel para biriminin alınabildiğiyle ilgili bir durumdur (Canto ve Wiese, 2018, s. 145). Reel döviz kuru ise ülkeler arasındaki enflasyon farkını dikkate alan nominal kur olarak tanımlanabilmektedir (Kıpıcı ve Kesriyeli, 1997, s. 1). Reel döviz kuru;

RER = Denklem 60

formülü ile hesaplanmakta olup “RER”, reel döviz kurunu; “e”, nominal döviz kurunu; “ ”, yabancı ülkenin fiyat seviyesini ve “ ”, yerel ülkenin fiyat seviyesini ifade etmektedir (Ellis, 2001, s. 3; Xing, 2006, s. 205; Catao, 2007). Bu çerçevede, reel döviz kuru, bir ülkenin rekabet gücünün, kaynak tahsisinin, uluslararası ticaretinin ve ekonomik büyümesinin ve geliĢiminin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Reel döviz kurunun davranıĢı makroekonomik politika değerlendirme ve tasarımında kilit bir unsur olarak görülmektedir (Bahmani-Oskooee vd., 2019, s. 2). Ayrıca ekonomistler, uzun dönemde reel döviz kurunun; zenginlik, tüketici tercihleri, verimlilik artıĢı, demografi veya kurumsal değiĢiklikler gibi temel faktörler tarafından belirlendiğini kabul etmektedirler (Griffoli vd., 2015, s. 299).

152

Döviz kurları arz ve talep koĢullarına göre belirlenmekte olup bu arz ve talep koĢullarını etkileyecek çeĢitli faktörler; hükümet politikaları, ülkelerdeki mallara iliĢkin arz ve talep koĢulları, ülkelerin gelir seviyeleri, ülkelerin faiz oranları ve ülkelere iliĢkin algılanan risk kavramları ile ifade edilmektedir (Teall, 2018b, s. 69). Ayrıca döviz kurları; arz ve talebin güçlerine göre günden güne değiĢmektedir. Oranlar, farklı ülkelerin para birimlerinin iĢlem gördüğü döviz piyasasında belirlenmektedir. Yabancı para birimleri birçok bankada ve bu alanda uzmanlaĢmıĢ Ģirketlerde perakende olarak iĢlem görmektedir. Döviz kuru; ithalat/ihracat, yabancı yatırım vb. dıĢsal değiĢkenlerle iliĢkili bir kavramdır. Ek olarak döviz kuru, bir ulusal para biriminin gücünü ifade ettiği için bir tür ekonomik bağıĢıklık sistemi olarak da hareket etmektedir (Jo vd., 2018, s. 852-853).

Döviz kurları ve hisse senedi fiyatları, aslında birbirine bağlı iki önemli makro finans değiĢken olarak görülmektedir. Döviz kuru hareketlerinin; yerel para biriminin değerini değiĢtirmesi sonucunda yerli firmaların uluslararası rekabet edebilirliğinin ve nakit akıĢlarının değiĢtiği ve böylece yerel hisse senedi fiyatları üzerinde etkili olduğu görülmektedir. Benzer Ģekilde, hisse senedi fiyatlarındaki değiĢimler de döviz kurlarını etkilemektedir çünkü yerel hisse senedi fiyatlarındaki bir artıĢ, uluslararası çeĢitlendirilmiĢ portföylerde yer alan yerli ve yabancı varlıklar için talep ve arz değiĢikliklerini karĢılamak amacıyla döviz ayarlamalarını tetiklediği düĢünülmektedir. Bu nedenle döviz kurları ile borsaların nasıl birlikte hareket ettiğinin belirlenmesi, uluslararası yatırımcılar ve politika yapıcılar tarafından önemli bir konu olarak görülmektedir (Reboredo, Rivera-Castro ve Ugolini, 2016, s. 76). Bu açıklamalar çerçevesinde ABD, dünyanın en büyük ekonomisine sahiptir. Dolayısıyla bu ülke ekonomisi bağlamında ABD Doları, uluslararası ekonomide önemli roller oynamaktadır. Ayrıca özellikle geliĢen bir finansal piyasanın, döviz kurundan önemli derecede etkilendiği düĢünülmektedir (Jo vd., 2018, s. 853).

Hisse fiyatı ile döviz kuru arasındaki iliĢki iki temel yaklaĢım tarafından açıklanmaktadır. Bu yaklaĢımlardan birincisi Mal Piyasası YaklaĢımı (Goods Market Approach) (Dornbusch ve Fischer, 1980) iken ikincisi ise Portföy Dengeleme YaklaĢımı (Portfolio Balance Approach)’dır (Branson, 1981; Frankel, 1983). Mal Piyasası YaklaĢımı, yerel para biriminin değer kazanmasının ihracatçılara zarar vermesi gerektiğini öngörmekte ve bu nedenle bu tür Ģirketlerin paylarının daha az

153

arzulanabileceğini ve ihracata yönelik bir ülkede hisse piyasasını etkileyeceğini öngörmektedir. Bu yaklaĢımda, nedenselliğin döviz kurundan hisse senedi piyasasına doğru negatif bir korelasyon içinde yöneldiği varsayılmaktadır. Bu kapsamda döviz kuru dalgalanmalarının hisse senedi piyasası üzerindeki etkisi, firmaların baskın bir Ģekilde net ihracatçı veya net ithalatçı olup olmamasına, yabancı bağlı ortaklıklara sahip olup olmadıklarına ve döviz kuru dalgalanmalarına karĢı korumalı olup olmadıklarına bağlıdır (Tian ve Ma, 2010, s. 491). Bu ve diğer faktörlere bağlı olarak yerel para biriminin değerlenmesi (döviz kurunun düĢmesi), hisse senedi piyasa endeksinde net bir artıĢa veya net bir düĢüĢe neden olabilmektedir. Bu bağlamda, döviz kuru düĢtüğünde (yükseldiğinde) ithalat ağırlıklı bir piyasanın hisse senedi piyasasının pozitif (negatif) ve ihracat ağırlıklı bir piyasanın hisse senedi piyasasının ise negatif (pozitif) etkileneceği beklenmektedir (Obben, Pech ve Shakur, 2006, s. 149). Portföy Dengeleme YaklaĢımı’nda ise nedenselliğin hisse senedi piyasasından döviz kuruna doğru yöneldiği ileri sürülmektedir (Tian ve Ma, 2010, s. 491). Bu yaklaĢım, değer kazanan bir hisse senedi piyasasının, yerel para biriminin talep ve değer kazanma oranındaki artıĢına yol açacak bir Ģekilde sermaye giriĢlerini etkileyeceğini ve bu kapsamda döviz kuru belirlenmesine iliĢkin portföy dengesini ifade etmektedir (Obben vd., 2006, s. 149). Bu çerçevede, hisse senedi fiyatlarındaki değiĢikliklerin portföy uyarlamaları (yabancı sermayenin giriĢleri/çıkıĢları) yoluyla döviz kurlarındaki hareketleri etkileyebileceğini göstermektedir. Bu modele göre, hisse senedi fiyatlarında sürekli bir yükseliĢ eğilimi olduğunda yabancı sermaye giriĢi artmaktadır. Ancak hisse senedi fiyatlarında meydana gelen bir düĢüĢ ise yerel yatırımcı servetinde bir düĢüĢe, para talebinde azalmaya ve faiz oranlarının düĢmesine neden olarak sermaye çıkıĢlarının meydana gelmesi yoluyla yerel paranın değer kaybetmesine (döviz kurunun artması) yol açmaktadır. Bu nedenle hisse senedi fiyatları, kurları olumsuz yönde etkilemektedir (Tian ve Ma, 2010, s. 492).

Benzer Belgeler