• Sonuç bulunamadı

TTK m. 689 hükmüne göre ciro, “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı içerirse, hâmil, poliçeden doğan diğer bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir. Hükümde rehin cirosunun ne şekilde yapılabileceği belirtilmiş, senedin rehin cirosuyla devredildiğinin bu şekilde senet metninden anlaşıldığı durumlar ise öğretide “açık rehin cirosu” olarak isimlendirilmiştir116.

Rehin cirosuyla senedi devralan kişi senet üzerinde mülkiyet hakkı değil, güvence altına alınan alacağın varlığına bağlı olan feri bir rehin hakkı kazanır117. Hâmil, senetten doğan bütün hakları bu rehin amacı doğrultusunda kullanabilir118.

Çek hakkında uygulanacak hükümleri öngören TTK m. 818 düzenlemesinde rehin cirosunu düzenleyen TTK m. 689’a gönderme yapılmamış, bu nedenle de görüldüğünde ödenmesi gereken ve kısa ibraz sürelerine tâbi olan çekin rehin cirosuyla devredilemeyeceği kabul edilmiştir119.

114 Gürbüz, s. 533; Ertekin/Karataş, s. 609; Acar, s. 67.

115 Gürbüz, s. 533; Ertekin/Karataş, s. 609.

116 Naci Kınacıoğlu, Kıymetli Evrak Hukuku, 5. bs., Nobel Yayın Dağıtım Ltd. Şti., Ankara, 1999, s.

152; Öztan, s. 626; Emine Develi, “Kambiyo Senetlerinde Rehin Cirosu”, Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, S. 2, 2016, s. 83.

117 Halil Arslanlı, Ticari Senetler Dersleri, 3. bs., Sermet Matbaası, İstanbul, 1954, s. 123; Öztan, s.

627; Mehmet Bahtiyar, Kıymetli Evrak Hukuku, 16. bs., Beta Yayınları, İstanbul, 2018, s. 82;

Asuman Yılmaz, “Kambiyo Senetlerine Rehin Cirosu ve Rehin Cirosunun Teminat İşlemi”, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, S. 2, 2011, s. 291, Develi, s. 84.

118 Öztan, s. 627; Poroy/Tekinalp, s. 214

119 Öztan, s. 1147; Abuzer Kendigelen, Çek Hukuku, 4. bs., Arıkan Yayınları, İstanbul, 2007, s. 176;

Poroy/Tekinalp, s. 213; Seza Reisoğlu, Çek Hukuku, y.y., Ankara, 2011, s. 184; Yılmaz, A., s. 288;

Vural Seven, “Karar İncelenmesi Hamiline Yazılı Çekte Ciranta Tarafından Konan “Bedeli Teminattır” Kaydının Hukuki Sonucu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 5,

Rehin cirosunun beyaz ciro ile yapılıp yapılamayacağı da tartışılmış, bir kısım yazar rehin cirosunda poliçenin rehin için verildiği hususu poliçe üzerine yazılan şerhle belirtileceğinden, ayrıca senette ciro edilenin ad, soyad ve unvanının bulunması gerekeceğinden beyaz cironun açık rehin cirosu için yeterli olmadığını ifade etmiştir120. Ancak yalnızca cironun rehin amacıyla yapıldığını gösteren bir ibareyle beyaz cirodan oluşan rehin cirosu yapılmasının önünde bir engel olmadığı gibi senedi devralan kişinin adının yazılması da rehin cirosu için şart değildir121. Bu nedenle beyaz ciro şeklinde rehin cirosu yapılabileceğinin kabulü gerekir.

Görüldüğü üzere rehin cirosunda bir bono veya poliçe tam veya beyaz ciro yoluyla rehnedilmektedir. Böylece senet hâmili, borcun ödenmemesi riskine karşı bir rehin hakkı elde etmektedir122. Teminat senedinde ise alacaklı lehtar, teminat altına alınan alacağın ödenmemesi riskine karşı senedin maliki olmaktadır123. Bunun bir sonucu olarak da teminat senedinin lehtarı senedi temlik cirosuyla devretmeye yetkili iken, senedi rehin cirosuyla devralan kişi senedi ancak tahsil cirosuyla devredebilecektir. Ayrıca, teminat senedi en başta, senet dolaşıma çıkmadan keşideci tarafından düzenlenmekte iken, rehin cirosu zaten dolaşımda olan bir senet üzerine cirantalar tarafından konulmaktadır124. Keza, açık rehin cirosunda, senedin rehin

S. 2, 2003, s. 147-148; Cafer Eminoğlu, Süleyman Kıran, Nevin Meral, F. Betül Çakır Çelebi, Kemalettin Ahmet Aksoy, Kıymetli Evrak Hukuku Pratik Çalışmaları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2018, s. 81; Yargıtay da çekte rehin cirosu yapılamayacağı görüşündedir. Nitekim bir kararda belirtildiği üzere “…davaya konu çeklerin davalı şirketin davacı bankadan kullandığı kredinin teminatını oluşturmak amacıyla ciro yolu ile davacı bankaya geçtiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Poliçeye ait olup, çek hakkında da uygulanması mümkün hükümleri düzenleyen TTK’nın 730. maddesinde rehin cirosu ile ilgili aynı Kanun'un 601. maddesine yapılmış bir atıf bulunmamaktadır. Bu durumda çekte rehin cirosu caiz olmayıp, rehin veya bunun sonucu elde etmeye yönelik teminat amacıyla çekin ciro edilmesi halinde çeki devir alan kişi çeke dayalı hakları kullanamaz. Somut olayda davacı banka davaya konu çeki teminat amacıyla almış olup, açıklanan yasa maddesi uyarınca çekin rehin amacıyla cirosu geçerli olmadığından davacı banka yetkili hâmil olarak kabul edilemez…” [Yarg. 11. HD., T. 20.02.2014, E. 2012/11833, K. 2014/2980 (www.kazanci.com (son erişim: 26.08.2018))]. Bununla birlikte ilgili maddede çeke atıf yapılmamasının çekin rehnedilemeyeceği anlamına gelmediğini, çekin kısa ibraz süresine sahip olsa da bu sürenin keşideci tarafından her zaman uzatılma imkânının olduğunu, bu nedenlerle de çekte rehin cirosu yapılabileceğini ileri süren görüşler de bulunmaktadır (Arslanlı, s. 123; Hayri Domaniç,

“Kambiyo Senetlerinde Rehin Cirosu”, Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch’e Armağan, Ajans-Türk Matbaası, Ankara, 1964 (Anılış: Rehin Cirosu) s. 519; Develi, s. 89).

120 Gürbüz, s. 299; Oğuz İmregün, Kara Ticaret Hukuku Dersleri, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2005 (Anılış: Kara Ticaret), s. 533; Öztan, s. 626; Bozer/Göle, s. 115.

121 Domaniç, Rehin Cirosu, s. 523; Edip Şimşek, Hukukta ve Cezada Ticari Senetler, Yonca Matbaası, Ankara, 1983, s. 89; Kınacıoğlu, s. 152; Poroy/Tekinalp, s. 213; Yılmaz, A., s. 290.

122 Bilal Özel, Kambiyo Senetlerinde Rehin Cirosu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2012, s. 96.

123 Özel, s. 96.

124 Özel, s. 96; Sarıkaya, s. 47.

cirosuyla devredildiği ciroya düşülecek bir kayıtla belirtilmekte iken, teminat senedinde, senedin teminat amacıyla düzenlendiğine dair bir kayıt bulunması zorunlu değildir.

Rehin cirosuyla teminat senedi arasındaki bir diğer fark da “teminat işlevi”

noktasında kendini göstermektedir. Teminat senedinde bir teminat işlevi olduğu açıktır. Başka bir deyişle; senet lehtarı, teminat konusu risk gerçekleştiğinde keşideci borçluya başvurabilecektir. Bununla birlikte rehin cirosunun teminat işlevi olup olmadığı, senet hâmilinin koşullar oluştuğunda kendi cirantasına kambiyo senedi hukuku kurallarına göre başvurup başvuramayacağı tartışmalıdır. Öğretide bir kısım yazar, rehin cirosunda cirantanın rehin konusu şey dışında ödememeden veya kabul etmemeden dolayı sorumluluk altına girmeyi düşünmediğini ve rehnedilen senedin hâmilinin hiçbir zaman senedin alacaklısı olmadığını, ancak bir rehin hakkına sahip olduğunu ileri sürerek rehin cirosunun teminat işlevinin olmadığını savunmuştur125. Bu görüşe göre; lehtar, kendi cirantasından önceki ciranta, keşideci, muhatap ve avalistlere başvurabilse de kendi cirantasına başvuramayacaktır126. Yargıtay da rehin cirosunun teminat işlevi olmadığını kabul etmektedir127. Öğretide, isabetli bulduğumuz diğer görüşe göre ise rehin cirosunun amacı, hâmilin alacağını borcun ödenmemesi riskine karşı senet bedeli oranında güvence altına almak olduğundan bu amaca uygun bir yoruma gidilmesi gerekmektedir128. Bu nedenle rehin cirosunda rehneden cirantanın kambiyo hukukuna göre şahsen sorumlu olmayacağı sonucuna varmak rehin cirosunun ekonomik amaç ve işlevine aykırı düşer129. O hâlde rehin hakkı sahibi kendi cirantasına da başvurabilecektir130. Bu görüşü kabul etmekle birlikte teminat senediyle rehin cirosu arasında teminat işlevi bakımından bir fark

125 Arslanlı, s. 124; Domaniç, Rehin Cirosu, s. 535; Öztan, s. 630.

126 Domaniç, Rehin Cirosu, s. 535; Abdülhamit Oğuzhan Hacıömeroğlu, Kıymetli Evrak Hukukunda Ciro, Yetkin Yayınları, Ankara, 2010, s. 148.

127 “…senetlerin lehdarı ( Y ) takibe konu olan bonoları alacaklı ( S ) Bankası`na teminat amacıyla ciro ve tevdi etmiştir. Bankanın kendi cirantasını bu senetlere dayanarak ve kambiyo senetlerine özgü yolla takip etmesi olanaklı değildir. Buna göre, yerinde olan bozma kararına uymak gerekirken önceki hükümde direnilmesi yersizdir…” [Yarg. HGK., T. 16.02.1972, E. 1970/962, K. 1972/104 (www.kazanci.com (son erişim: 30.12.2018))].

128 Yaşar Karayalçın, “Rehin Cirosunda Rehneden Cirantanın Hukuki Durumu”, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1984 (Anılış: Sempozyum), s. 241; Kınacıoğlu, s. 153; Yılmaz, A., 304.

129 Karayalçın, Sempozyum, s. 244; Poroy/Tekinalp, s. 217; Yılmaz, A., 304; Develi, s. 87.

130 Mertol Can, Kıymetli Evrak Hukuku, 3. bs., İmaj Yayınevi, Ankara, 2015, s. 94.

olmadığını da kabul etmiş bulunmaktayız. Zira her iki durumda da teminat işlevi bulunmaktadır.