• Sonuç bulunamadı

CGP’nin Seçime Yönelik Çalışmaları

V. Türkiye’de Seçim Olgusunun Tarihsel Gelişimi

2. BÖLÜM : 1973 YILI SEÇİMLERİ

2.2.3. Partilerin Programları ve Seçim Kampanyaları

2.2.3.5. CGP’nin Seçime Yönelik Çalışmaları

CGP’nin seçim faaliyetleri kapsamında değerlendirilecek en önemli yazılı belge, parti programıdır. CGP Parti Programına 1971 yılında eklenen “Güç Birliği

Bildirisi”nde, kendilerinin Atatürk ilkelerinin inançlı savunucuları oldukları

belirtilmekte; milletin Atatürk’ün akılcı ve medeniyetçi yolunu izleyerek bütün engelleri aşacağına inanılmaktadır. CGP’nin ilham kaynağı milliyetçiliktir. Zira milliyetçilik CGP’ye göre Türk milletinin bütün fertlerini kaderde, kıvançta, tasada ortak, bölünmez bütün halinde, millî şuur ve ülküler etrafında toplayan birleştirici ve yüceltici bir unsurdur. CGP, “Dengeli Karma Ekonomi”yi ise Türkiye’nin kalkınmasında devamlı uygulanması gereken bir sistem olarak görmektedir. Bu sistem, bir başka düzene geçişin aşaması değildir. Zira kamu sektörü ile hür teşebbüs, ekonomik ve sosyal amaçlara uygun ve ahenkli çalışmalıdır. Sosyal devlet anlayışından yana olan CGP, sosyalist devlet macerasına ise karşıdır. Çeşitli alanlarda reformlar, en kısa zamanda ve millî ihtiyaçlara en uygun şekilde gerçekleştirilmeli; yer altı servetleri kamu kuruluşları eliyle işletilmelidir. CGP, sınıf ve zümre partisi değil; “millî kütle partisi” anlayışını benimsemektedir. Partinin temel görüşlerini paylaşan bütün yurttaşlara açıktır. Fertler, zümreler, sınıflar arasındaki farklılıkların, millî birlik ve beraberliği bozmasına karşıdır. Tutucu ve yıkıcı değil, yapıcıdır. TBMM’nin millî hâkimiyet ilkesinden doğan

yetkilerine gölge düşürecek ve siyasi parti grupları üzerinde “genel merkez sultası” kuracak usullere ve müdahalelere karşıdır. Gönüllerinde millet sevgisine, kafalarında çağdaş bilime yer veren gerçekten Atatürkçü kuşaklar yetiştirilmesi, CGP’nin başta gelen millî bir görevidir. CGP, aşırı uçlara sapmayan bir siyasi gücün meydana getirilmesine inanmakta, bütün yurtseverler güçleri birleştirme yönünde çağrı yapmaktadır.289

CGP, toplayıcı, birleştirici, yüceltici “Atatürk Milliyetçiliği”ni, kalkınmanın ilham kaynağı addeder. Ayrıca CGP, milletin hürriyet ve sosyal adalet içinde hızla kalkınmasını isteyen her yurttaşa açık bir “millî parti”dir. Anayasanın temel ilke ve görüşlerine inançla bağlıdır. Demokratik rejimin memleket bünye ve ihtiyaçlarına uymadığı, memleketin iktisadi ve sosyal davalarına bu rejim içinde çözüm yolu bulunamayacağı tarzındaki inkârcı ve yıkıcı iddiaları reddeder. “Vatandaşların devlet

için değil, devletin vatandaşlar için” olduğuna inanır. Anayasa düzenini ve Türk

toplumunun dayandığı manevi değerleri ve inançları azimle savunur. Aileyi, Türk toplumunun temeli sayar. Büyük Atatürk’ün, Türk Milletini çağdaş medeniyete ulaştırma çabasında, hem sosyalizmi, hem de liberalizmi açıkça reddettiğini, akıl ve bilim yolunu esas tuttuğunu vurgulayarak, partinin yolunun, Atatürk’ün gösterdiği yol olduğunun altını çizer. CGP, cumhuriyetçiliğe aykırı görüşlerle; komünizmle, faşizmle, ırkçılıkla; egemenliği bir şahsa, bir aileye, bir zümreye, bir sınıfa vermek isteyen her türlü Anayasa dışı akımla mücadele etme kararlılığındadır. Vatandaşların dini inançları nedeniyle kınanmasını, baskı veya farklı bir muamele görmesini önleyen bir laiklik anlayışına sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının, ülke ve millet bütünlüğünün korunmasını milliyetçilikte görür. Zira Atatürk Milliyetçiliği, Türk Milletinin sosyal adalet içinde kalkınmasını, sınıf kavgasında görmez. CGP’ye göre aşırı sol kışkırtmalar, faşizmi davet ederken; aşırı sağın hareketsizliği ve ilerlemeye karşı çıkışı da, aşırı sola bahaneler verir. Bu iki yönlü tehlikeden kurtulmanın yolu, Atatürk’ün bütün vatandaşları millet potasında kaynaştırdığı, sınıf kavgasını reddettiği, milliyetçi ve ıslahatçı tutumunda aranmalıdır. CGP’ye göre yurttaşları devlet kapısında köle haline getiren sosyalist-kollektivist sistemler, refahta değil, esarette eşitlik sağlarlar. Türkiye’de sosyal adalet yolunda atılacak adımların başında, köylünün alın terini ve mahsulünü değerlendirmek gelir. Bununla birlikte, millî gelir daha adil

289 Cumhuriyetçi Güven Partisi Parti Programı, Ajans Türk Matbaacılık Sanayi, Ankara, 1971, s. 11-15.

dağıtılmalı, kamu hizmetleri uzak köylere kadar ulaştırılmalı, bölgeler arası adalet sağlanmalıdır. CGP, zümreler arası sosyal adalet kadar, bölgeler arası dengeye de önem verir. Bu yüzden Doğu illerine öncelik tanımayı parti programında özellikle belirtmiştir.290

CGP’nin temel görüşler içinde açıkladığı hususlardan biri de “karma

ekonomi”dir. Memleketin hızla kalkınması, devlet ile özel teşebbüsün karma bir iktisadi

sistem içinde ahenkli bir tarzda çalışmasıyla mümkündür. Bu görüşte, devlete tanınması zorunlu olan rol, özel teşebbüs düşmanlığı olarak yorumlanmamalıdır. CGP’nin temel görüşlerinden biri de “temel reformlar” ile ilgilidir. CGP, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yapılmış inkılapları ve ileri hamleleri korumakta, yeni hamleler yapmakta kararlıdır. Toprağın verimli kullanılmasını gerçekleştirmek, toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlamak, vergi adaletini gerçekleştirmek, idarenin israfsız çalışmasını temin etmek; sosyal siyaset, konut, sağlık ve eğitim alanlarında ileri hamleler yapmak, CGP’nin başlıca hedefleri arasındadır. Dolayısıyla CGP ıslahatçı ve reform taraftarıdır. Parti, temel görüşlerini eskimiş ve donmuş ideolojilerden değil, akla ve çağdaş bilime dayanan Atatürk ilkelerinden ve yurt gerçeklerinden almaktadır.291

CGP’ye göre Cumhuriyet, devletin değişmez yönetim şeklidir. Dolayısıyla CGP, egemenliğin herhangi bir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa ait olduğu rejimleri reddeder. CGP’ye göre, sosyal ve iktisadi hakları gerçekleştirmek bahanesiyle kişinin temel hürriyetlerini ve siyasi haklarını çiğnemek, maddi refahı manevi değerlere tercih etmek demektir. Öte yanda CGP, yasama meclisleri seçimleri ile mahalli idare seçimlerinin nispi temsil esasına göre yapılmasını millî ihtiyaçlara en uygun yol saymakta; muhalefetin varlığına ve tenkit hürriyetine iktidarca saygı gösterilmesini demokratik rejimin vazgeçilmez şartı olarak görmektedir. Buna karşılık bu şarta uyan bir iktidar karşısında muhalefetin görevinin, demokratik rejimi işlemez hale getiren davranışlarda bulunmamak olduğunu savunmaktadır. Ayrıca CGP’ye göre üniversiteler bilimsel ve idari muhtariyete sahip olmalıdır. Siyasi partiler iç çalışmalarını ve faaliyetlerini demokratik esaslara göre düzenlemeli, ancak Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılmalıdır. “Laik Devlet” ilkesini benimseyen CGP, laikliğin dine ve

290 a.g.e., s. 16-24.

ibadete saygısızlık şeklinde anlaşılmasına da karşıdır. Dini inanç ve duyguların, siyasi ve şahsi çıkarlar için istismar edilmesini, dine karşı saygısızlık görmektedir.292

CGP, Silahlı Kuvvetlerin her çeşit siyasi tartışma ve mücadelenin dışında tutulması gerektiğine inanmaktadır. TSK’nın çağdaş savaş tekniklerine göre yetiştirilmesi, millî güvenliğin temel şartıdır. Harp silah, araç ve gereçleri ihtiyacı, mümkün olan ölçüde yurt içinden karşılanmalıdır. Dış politika kapsamında Türk hak ve menfaatlerini en etkili bir şekilde korunmasını rehber bilen CGP, devletin bağımsızlığını her düşüncenin üstünde tutar. CGP’ye göre dış politikanın temeli “Yurtta

Sulh, Cihanda Sulh” ilkesidir. Devletlerin eşitliği ve birbirlerinin içişlerine

karışmamasına dikkat edilmesi koşuluyla, uluslararası kuruluşların gelişmesini ve kuvvetlenmesini ister. Silahlanma yarışı ve nükleer tahrip silahlarının yarattığı karşılıklı

“dehşet dengesi”ni, dünya barışı için güvenilir bir teminat olarak görmez.293

CGP’nin parti programının ana hatları, yukarıda belirtilen hususları kapsamıştır. Seçim propagandası faaliyetleri kapsamındaki gelişmeleri ise şu şekilde özetlemek mümkündür:

CGP lideri Feyzioğlu 26 Eylül 1973’te Ankara’da, “Memleketimiz bir

bunalımdan çıkmaya çalışırken, yeni bunalımların tohumlarını ekmeğe kalkışanlar vardır. Bunlar çok yanlış ve tehlikeli yoldadır” şeklinde demeç vermiştir. CGP’nin

komünizme karşı yıkılmaz bir kale olduğunu söylemiş; Türkiye’nin yeni siyasi kumarlara, yeni kışkırtmalara tahammülünün olmadığını, yıkıcı faaliyetlerin yeniden başkaldırmasına milletin katlanamayacağını bildirmiştir.294 29 Eylül’de Sivas ve Tokat’ta ise, Türkiye’de hala vatanı parçalamak isteyenlerin bulunduğunu öne sürmüş; fiyat yükselişleri ve para kıymetindeki değişmelerin, gelir vergisi oranlarını çok adaletsiz hale getirdiğini söylemiştir.295 Bu arada CGP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Satır, CHP’lilerin Adana’da CGP’lilere ait 6 aracı tahrip ettiğini açıklamıştır.296

Feyzioğlu, yaptığı radyo konuşması kapsamında, partisinin muhalefette de yapıcı olduğunu; 14 Ekim Seçiminden sonra anarşinin ve yıkıcı faaliyetlerin yeniden başkaldırmaması için, milletten alacakları güçle mücadeleye devam edeceklerini

292 a.g.e., s. 31-38.

293 a.g.e., s. 39-41.

294 “Feyzioğlu: Yeni bunalım tohumu atanlar var”, Milliyet Gazetesi, 27 Eylül 1973, s. 1.

295 Cumhuriyet Gazetesi, 30 Eylül 1973, s. 7.

söylemiştir.297 Trabzon’da hem siyasi hem de iktisadi istikrarın sağlanmasının mecburiyetinden bahsetmiş; hükümet istikrarı ile rejim istikrarının aynı şey olmadığını söylemiştir. Hükümet yıprandığı halde işbaşında kalmakta direnirse rejim istikrarsızlığı tehlikesinin büyüyeceğinden bahseden Feyzioğlu, “Demokratik denetleme makinesi

gerektiği şekilde işlerse, hükümetler ve bakanlar gerektiği zaman çekilmeyi ve nöbet değiştirmeyi bilirse, rejim daha az tehlikeye düşer” şeklinde konuşmuştur.298

Feyzioğlu, Karadeniz bölgesindeki halka hitaplarında, “Millet anarşiye göz

yumanları biliyor” şeklinde beyanda bulunmuştur.299 Öte yandan güney illeri kapsamında, Başbakan yardımcısı Kemal Satır ile Osmaniye ve Antakya güzergâhı boyunca partililer tarafından karşılanmış, yaptığı konuşmada “Türkiye’yi biri yer, biri

bakar ülke olmaktan çıkaracağız” demiştir. Satır da toplantılarda konuşmuş ve Ecevit’e

çatmıştır. Feyzioğlu, “Verdiğiniz oylardan pişman olmayacaksınız. Bize verilecek her

oy, pahalılığa ve yoksulluğu Türkiye’den söküp atmak için değerlendirilecektir. CGP’ye verilecek her oy, anarşiye, komünizme karşı çelik bir kalkan olacaktır. Kalkınmanın nimetlerini zümreler arasında ve bölgeler arasında adil bir şekilde dağıtarak milletimizi ve vatanımızı bütünüyle kalkındıracak parti CGP’dir. Hedefimiz sanayide, tarımda ve başka alanlarda bütün yurttaşlarımızı yarınına güvenle bakar hale getirmektir. Türkiye’yi kalkındıran yol, sınıf kavgasından geçmez” şeklinde konuşmuştur.300 Seçim gezisi kapsamında ise, Gaziantep’in küçük sanayi bakımından büyük gelişmeler gösterdiğini belirtmiş, “CGP, küçük esnaf ve sanatkârlarımızı defter tutma külfetinden

kurtaracaktır. İşletme vergisinin yarattığı haklı şikâyetlere çare bulacağız; CGP küçük esnaf ve sanatkârların kendi ihtiyacını karşılayacak ve küçük sanayinin ihtiyaç duyduğu hammaddeleri zamanında bulması için gerekli tedbirleri alacaktır. Çıraklık, Kalfalık ve Ustalık Kanununu da çıkarmaya kararlıyız” şeklinde konuşmuştur.301

Feyzioğlu, Niğde ve Konya’da partisinin düzenlediği açık hava toplantılarında,

“CHP’nin, TİP’in yerini doldurmaya özendiğini” öne sürmüş, “Ülkemizde millî bütünlük ve beraberlik istiyoruz. TİP’in yerini doldurmaya özenen yeni CHP, sınıf

297 Cumhuriyet Gazetesi, 03 Ekim 1973, s. 7.

298 “Feyzioğlu: Anayasa değişikliğini CHP de imzaladı”, Milliyet Gazetesi, 04 Ekim 1973, s. 6.

299 “Feyzioğlu: Ciddiyet yapıcılık arayanlar bunu CGP’de bulacaklar”, Milliyet Gazetesi, 05 Ekim 1973, s. 7.

300 Milliyet Gazetesi, 07 Ekim 1973, s. 6.

kavgasını körüklüyor” şeklinde konuşmuştur.302 Emirdağ, Bolvadin, Afyon ve Denizli güzergâhında halka seslenmiş, yurttaşların yetersiz bir iktidar ve yıkıcı bir muhalefet istemediklerini belirtmiş, “Yurttaşlarımız Türkiye’de huzur ve güveni sağlayacak,

iktisadi kalkınmayı hızlandıracak ve kalkınmanın nimetlerinden herkesin yararlanmasını mümkün kılacak bir tutumun özlemi içindedir” şeklinde konuşmuştur.303

Sonuç olarak CGP Genel Başkanı Feyzioğlu, seçim kampanyasını 15 Eylül 1973’te, seçim bölgesi olan Kayseri’de açmıştır. Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Erzurum, Kars, Ağrı, İstanbul, Malatya, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Trabzon, Ordu, Samsun, Adana, Hatay, Gaziantep, Niğde, Konya, Eskişehir, Afyon, Denizli, Manisa, İzmir illerini kapsayan bir seçim güzergâhı takip etmiş ve halka hitap etmiştir.304

CGP’nin seçim kampanyasını yorumlamak gerekirse, şu hususların altının çizilmesi gerekir: CGP’nin parti programda üzerinde en çok durduğu konu Atatürk ilkeleri olmuş, seçim kampanyasında da bu ilkelerin önemini vurgulamıştır. Türk milletinin bütünlüğünün sağlanmasında milliyetçiliğe özel önem veren CGP, sosyal devlet ve sosyal adalet anlayışını savunmuş, bu anlayışı esas alarak kalkınmada doğu illerine öncelik verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Aşırı her türlü radikal akıma karşı olan CGP, aşırı sağın kendiliğinden aşırı sola, aşırı solun de aşırı sağ oluşumlara meydan vereceğini belirterek, adeta merkez partilerinin hâkim olduğu “sınırlı ve barışçı

çoğulculuğa” dayalı bir yapıyı savunmuştur. Komünizmi en büyük tehdit olarak

görmüş, komünizmi doğrudan desteklemese de, ona göz yuman veya yeşil ışık yakanlar olduğunu belirterek CHP’yi eleştirmiştir. Türk milletinin bütünlüğünün sağlanmasında birleştirici unsur olarak milliyetçiliği temel almış, Atatürkçü kuşaklar yetiştirilmesini

“milli bir görev” addetmiştir. Tutucu ve yıkıcı bir anlayıştan uzak olduklarını; yapıcı,

akla ve bilime dayan bir parti olduklarını belirterek, ülkenin reformlara ihtiyacı olduğunu vurgulamıştır. Dini inançların, siyasi ve şahsi çıkarlar için istismar edilmesini, dine saygısızlık olarak gördüklerini açıklayarak, laiklik ilkesinin doğru anlaşılmasına hizmet etmiştir. Kısaca CGP, genel başkanı Turhan Feyzioğlu’nun liderliğinde ve sayesinde, Atatürk ilkelerinin her birini programına ve söylemlerine yansıtan bir seçim kampanyası süreci takip etmiş; bir zamanlar kendisinden ayrıldığı, kapatılan TİP’in

302 “Feyzioğlu: Yeni CHP değil, yeni TİP’tir bu”, Milliyet Gazetesi, 09 Ekim 1973, s. 6.

303 “Feyzioğlu: Vatandaşın yıkıcı muhalefet istemediğini söyledi”, Cumhuriyet Gazetesi, 11 Ekim 1973, s. 7.

boşluğunu doldurmak istediğini iddia ettiği CHP’yi, özellikle sola fazla kaymasından dolayı eleştirmekten de geri durmamıştır.