• Sonuç bulunamadı

Ceza ZamanaĢımını Durduran Sebepler

3.6. CEZA ZAMANAġIMI ENGELLERĠ

3.6.1. Ceza ZamanaĢımının Durması

3.6.1.1. Ceza ZamanaĢımını Durduran Sebepler

3.6.1.1.1. Milletvekilliği Sıfatının Kazanılması

Anayasa‟nın 83. Maddesinde yer alan “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiĢ bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır. Üyelik süresince zamanaĢımı iĢlemez” hükmü yer almaktadır (Erem vd., 1997:1016). Söz konusu nedenin ceza zamanaĢımını durduran bir neden olduğu öğretide ittifakla kabul edilmektedir (Dönmezer ve Erman, 1997; Erem vd., 1997; Önder, 1992; Özgen, 1988; Feyzioğlu, 1991-1992). TartıĢmalı konu ise, bu durma nedeninin dava zamanaĢımını bakımından da geçerli olup olmadığıdır.

Öğretide bir görüĢ, milletvekilliği sıfatının kazanılmasının dava zamanaĢımını da durduracağını ileri sürmektedir. Bu görüĢ uyarınca hüküm geniĢletici yoruma tabii tutularak, dava zamanaĢımını da kapsar Ģekilde anlaĢılmalıdır. Aksi halde Anayasanın 83. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca milletvekillinin yargılanması mümkün olmadığından, milletvekilliği sıfatı sürerken zamanaĢımı süresinin dolabilecektir. Bu görüĢü savunan yazarlar, Anayasa koyucunun bunu amaçlamıĢ olamayacağını ileri sürmektedirler (Dönmezer ve Erman, 1997; Erem vd., 1997; Önder, 1992; Kunter, 1951; Centel vd., 2008; Gökcen, 2004).

KarĢıt görüĢ ise, söz konusu durma nedeninin ceza zamanaĢımına özgü olduğu yönündedir. Bu görüsü savunan yazarlar, ceza zamanaĢımını durduran bu nedenin 83. maddenin içinde ayrıca bir fıkra olarak düzenlenmesinin ve “üyelik süresince zamanaĢımı islemez” ibaresinin baĢka bir cümlede değil, ceza hükmünün infazının ertelenmesinden bahseden cümleye noktalı virgülle bağlı olmasının, iddialarını ispatladığını savunmaktadırlar (Feyzioğlu, 1991-1992:33).

Her ne kadar maddede zamanaĢımının türü konusunda bir belirleme yapılmamıĢsa da, madde metninde “bir ceza hükmünün yerine getirilmesinden” bahsedildiğine göre, kastedilenin ceza zamanaĢımı olduğu açıktır. Bu nedenle, milletvekilliği sıfatının yalnızca ceza zamanaĢımına özgü bir durma nedeni olduğu yönündeki görüĢe biz de katılmaktayız.

83

Anayasanın yalnızca ceza zamanaĢımının durmasını düzenlemesi ve dava zamanaĢımı konusunda benzer bir düzenlemeye gitmemesi doğru olmamıĢtır. Öte yandan, son derece açık olan pozitif düzenlemenin geniĢ yorumlanarak, dava zamanaĢımının da kapsar hale getirilmeye çalıĢılması, maddi ceza hukukuna ait ve dolayısıyla kanunilik ilkesine tabi olan zamanaĢımı kurumu bakımından mümkün değildir (Feyzioğlu, 1991-1992:33). Yapılacak bir Anayasa değiĢikliğinde, maddenin hem dava hem de ceza zamanaĢımını kapsayacak Ģekilde düzenlenmesinin yerinde olacağı düĢüncesindeyiz.

Öğretide konuyla ilgili olarak tartıĢılan baĢka bir husus ise, hükmün bir durma nedeni mi yoksa ceza zamanaĢımının baĢlangıcını gösteren bir neden mi olduğu üzerinedir. Yukarıda da bahsettiğimiz Türk Hukukunda ceza zamanaĢımının durmasının kabul edilmediğini ileri süren görüĢ, bu nedenin zamanaĢımının baĢlangıcını belirleyen bir hüküm olduğunu ileri sürmekteyken (Dönmezer ve Erman, 1997; Önder, 1992; DemirbaĢ, 2007), karĢıt görüĢ bir durma nedeni olduğu yönündedir (Ġçel vd., 2000:378). Ġkinci görüĢ, milletvekilinin ceza zamanaĢımı süresi içerisinde suç iĢlediği haller bakımından yerindedir, zira milletvekilinin bu sıfatı taĢıdığı süre içerisinde suç iĢlemesi halinde ceza zamanaĢımının iĢlememesi söz konusu olacak ve süre milletvekilliği sıfatının kaybedildiği günden itibaren baĢlayacaktır. Fakat biz yukarıda da belirttiğimiz üzere, dava zamanaĢımının Ģarta bağlanmasında olduğu gibi, bu halin ceza zamanaĢımının Ģarta baĢlanması Ģeklinde anılmasının daha doğru olduğunu düĢünüyoruz. Öte yandan, bu nedenin yalnızca ceza zamanaĢımının baĢlangıç gününü belirlediğini ifade etmek, kiĢinin milletvekili seçilmeden önce iĢlediği ve mahkum olduğu suçlar açısından hükmün ne anlama geldiğini açıklamamaktadır. Bu suçlar bakımından ceza zamanaĢımı seçim tarihine kadar iĢleyecek ve bu tarihte duracaktır (Gölcüklü, 1984-1985:171). Bu tespitler söz konusu Anayasa hükmünün, milletvekilinin bu sıfatı taĢıdığı süre içerisinde iĢlediği suçlar bakımından ceza zamanaĢımının iĢlemesinin milletvekilliği sıfatının sona ermesi Ģartına bağladığını, milletvekilinin bu sıfatı kazanmadan önce hüküm giymiĢ olduğu suçlar bakımından ise ceza zamanaĢımını durduran bir sebep teĢkil ettiğini ortaya koymaktadır.

84 3.6.1.1.2. Hükümlünün Asker Olması

Askerlik hizmeti bazı hallerde cezanın infazını ertelemekte ve bu süreçte ceza zamanaĢımı süresi iĢlememektedir. CGTĠHK‟nın 118. maddesinde, “Sırf askeri suçlar ile askeri disiplin suçları ayrık olmak üzere, askere alınmadan önce ve askerlikleri sırasında iĢledikleri suçlardan dolayı er ve erbaĢlar ile yedek subaylar hakkında kısa süreli hapis cezaları yerine hükmedilen Türk Ceza Kanununun 50. maddesinin birinci fıkrasının (c), (e) ve (f) bentlerinde yazılı tedbirler ile bu Kanunun 106. maddesinde yazılı adlî para cezasının yerine getirilmesi askerlik hizmetlerinin sonuna bırakılır. Bu süreler içinde zamanaĢımı iĢlemez” hükmü yer almaktadır. Madde düzenlemesine göre zamanaĢımından kastın ceza zamanaĢımı olduğu açıktır.

3.6.1.1.3. Diğer Bir Cezanın Ġnfaz Ediliyor Olması

CMK Uygulama Kanununun 15. maddesinin birinci fıkrasında, “Birden fazla mahkûmiyeti olan kiĢi bu mahkûmiyetlerden birine iliĢkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece, diğer cezaları açısından ceza zamanaĢımı iĢlemez” hükmü yer almaktadır.

Düzenlemede yer alan “cezayı infaz kurumunda çektiği sürece” ibaresi akıl karıĢtırıcı bir anlama sahiptir. Nitekim hükümlünün koĢullu salıverilmesi halinde suçunu ceza evi dıĢında çektiği süreçte infaz kesilmiĢ sayılmayacaktır. Hükümlü, deneme süresinde cezasını ceza evinde çeker gibi dıĢarıda çekmeye devam edecektir. Diğer yandan infazın koĢullu salıverme ile değil infazen salıverme ile tamamlanması nedeniyle, hükümlü koĢullu salıverilse dahi diğer cezaları açısından ceza zamanaĢımı süresi iĢlemez (Günay, 2003:124).

Bu hükümle ilgili olarak, düzenlemenin 5237 Sayılı TCK ile değil de 5320 Sayılı ara dönem kanunu ile getirilmiĢ olması eleĢtirilere sebep olmuĢtur. Nitekim sistemli bir mevzuatta bir konuya iliĢkin tüm hükümlerin belirli bir yerde toplanması gerekmektedir. Bu nedenle de kanun koyucunun ceza hukuku gibi birey haklarını önemli ölçüde kısıtlayan bir alanda yasama iĢlevini yerine getirirken çok daha özenli davranması gerekmektedir (Taner, 2008:149).

85

3.6.1.1.4. Cezanın Ġnfazının Ertelenmesi Veya Durdurulması

CMK Uygulama Kanununun 15. maddesinin ikinci fıkrasında, “Cezanın infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde, bu cezaya iliĢkin zamanaĢımı iĢlemez” hükmü yer almaktadır.

CGTHĠK‟nın Cezanın Ġnfazının Ertelenmesi baĢlığını taĢıyan üçüncü bölümünün 16. maddesinde yer alan hastalık ve 17. maddesinde yer alan hükümlünün bu konudaki talebi üzerine ertelenmesi mümkündür. CGTHĠK‟nın 16. ve 17. maddelerinde belirtilen Ģekilde infazına baĢlanan kararlarda, infazın geri bırakılmasını gerektirecek yasal bir engelin ortaya çıkması halinde infaz geri bırakılır. Geri bırakma süresince zamanaĢımı iĢlemeyecektir.

Fransız Ceza Hukuk sisteminde, erteleme halinde ceza zamanaĢımının baĢlangıç günü, erteleme kararının iptal edildiği gün olarak kabul edilmiĢtir (Taner, 2008:149).