• Sonuç bulunamadı

1.1. Devlet Sırrı Ve Casusluk Kavramları

1.1.4. Casusluk Kavramı

Casus, kelime anlamı olarak, bir devlet veya kuruluĢun gizli amaçları için çalıĢan kimse, ajan anlamındadır. (Türkçe Sözlük, 2009, s.46- 352) Casusluk, bir devletin güvenliği veya siyasi yararları için, gizli kalması gereken bilgileri öğrenmek

60

ve bu bilgileri baĢkalarına bildirmek, (Akgüç, 1941, s.478) bir ülkenin sır olarak sakladığı bilgilerin, baĢka bir devletin çıkarları için, o ülkenin kanunlarını ihlal ederek gizli metotlarla elde edilmesi faaliyetleridir. Bu tür bilgileri ele geçiren devletler, diğer devletlerin kendisine yönelik bütün planlarından haberdar olmalarını ve ona göre strateji üretmelerini sağlar. Ġhanet bağlılık vazifesinin ihlâli olduğundan, vatandaĢ için bir sırrı satmak, “vatana ihanet”, yabancı için ise “casusluk”tur.

BirleĢik Krallık hukukuna göre, casusluk, diğerlerinin yanı sıra, Devletin emniyeti veya çıkarlarına zarar verecek herhangi bir amaç doğrultusunda bir kiĢinin doğrudan veya dolaylı olarak düĢmanın yararına olacağı veya olabileceği düĢünülen veya olması planlanan herhangi bir belge veya bilgiyi yetkisi olmayan bir kiĢiye iletmesi anlamına gelir. Benzer Ģekilde, Amerikan hukukuna göre, bir casusluk eylemi, bilgilerin BirleĢik Devletler‟e zarar vermek amacıyla veya yabancı bir ulusun yararına kullanılabileceğine inanmak için bir nedeni bulunan, yasal veya yasadıĢı yollarla elde ettiği ulusal savunmaya iliĢkin bilgi içeren bir mesajı yetkisi olmayan bir kiĢiye taammüden ileten herhangi bir kiĢi tarafından yapılır. (Lederman, 2013, s.270)

Fransa Ceza Kanununun 411-1 maddesinde (France Criminal Code. s.83) ise vatan hainliği ve casusluğun tanımı yapılmıĢ olup, 411-2 ve 411-11 maddeleri arasında düzenlenen fiillerin Fransız vatandaĢı ya da görevli asker tarafından iĢlenmesinin vatan hainliği; yabancı bir kiĢiyle iĢlenmesi durumunda ise casusluk olacağı düzenlenmiĢtir.

Casuslar vatanlarında, kendi hayatlarını tehlikeye atan kahramanlar olarak görülürler ve zaman zaman kendi ülkelerinin tarihi edebiyat değerlerinin bir parçası haline gelirler. Homeros dönemlerinde Odysseus ve Diomedes'in Truvalıların arasındaki casusluk misyonuna, ya da Leopold Trepper6

efsanesi ve onun kızıl

6 2.Dünya SavaĢı sırasında Almanya, Fransa, Hollanda ve Ġsviçre baĢta olmak üzere Batı Avrupa‟da

faaliyet gösteren 1939 yılında kurduğu Kızıl Orkestra adı verilen geniĢ bir casusluk teĢkilatını organize eden ve yöneten Sovyet casusudur. (http://spartacus-educational.com/RUStrepper.htm)

61 orkestrası, Mata Hari7

ve diğerlerine tanıklık ederler. Ancak kendine karĢı casusluk yürütülen devletin nezdînde, fail ciddi bir suçludur. 1950'lerde Rosenbergs‟in8

veya 1960'larda Philby‟nin9

durumunda olduğu gibi, bu bir ülke vatandaĢı veya sakiniyse bundan çok daha fazla suçludur. (Lederman, 2013, s.269)

Espiyonaj, baĢkalarının muhafaza altında bulundurdukları sırların, bilgilerin ve belgelerin, gizli metotlarla elde etmektir. Espiyonaj faaliyetleri tamamen gizli yürütülmekte ve bu alanda özel tekniklerin kullanılmasını zorunlu hale getirmektedir. Bu tür bilgiler baĢka yollarla alınması ya da ulaĢılması mümkün olmayan bilgilerdir. Espiyonaj, Fransızca bir kavram olup, gizleme, gizli gözetleme ve dinleme anlamlarında kullanılmaktadır. Bir ülkenin sır olarak sakladığı bilgilerin, baĢka bir devletin çıkarları için, o ülkenin kanunlarını ihlal ederek gizli metotlarla elde eden kiĢiye de casus denir. Bir ülkenin sır olarak sakladığı bilgilerin, baĢka devletlere, özellikle de düĢman devletlere verilmesi, o devletin siyasal yapısına yönelik en büyük tehdit ve tehlikelerden biridir. Bu tür bilgileri ele geçiren devletler, diğer devletin kendisine karĢı ve baĢkalarına karĢı, varsa, bütün planlarından haberdar olmakta ve ona göre tedbir almaktadır ki, bu devletin durumunu karĢı devlete göre kuvvetlendirmektedir. (Çınar, 1997, s.85-86-127)

DıĢarıdan gelebilecek dolaylı tehditler arasında yer alan casusluk, aynı zamanda, devlet güvenliğini tehdit eden eylem çeĢitlerinden biridir. Devletlerin, diğer devletlere yönelik olarak, hedef alınan ülkenin siyasi, idari, askeri ve ekonomik alanlarda önemli değere sahip bilgilerini elde etmeye yönelik çalıĢmalar yürüttükleri bilinmektedir.

Günümüzde teknolojide meydana gelen geliĢmeler casusluğu klasik ve bireye dayalı olmaktan çıkarmıĢtır. Bununla birlikte, fıkra “kiĢi”den söz ettiğine göre bu

7 I. Dünya SavaĢı yıllarında, dansçı kimliği altında Almanya hesabına çalıĢan ve tespit edildiğinde

Fransa tarafından idam edilen casustur. (http://www.firstworldwar.com/bio/matahari.htm)

8 Ethel Greenglass Rosenberg ve Julius Rosenberg ABD vatandaĢı ve ABD Komünist Partisi üyesi

olup, Sovyetler Birliği adına casusluk yapmakla ve atom bombasıyla ilgili bilgileri Ruslara vermekle suçlanıp yargılanarak idam edilen evli çifttir. (http://www.history.com/this-day-in-history/julius-and- ethel-rosenberg-executed)

9 Kim Philby önceden Britanya istihbaratında çalıĢmakta iken, daha sonra Sovyetler Birliği'nde KGB

için çalıĢan soğuk savaĢ döneminin en baĢarılı çift taraflı casusudur. (http://www.britannica.com/biography/Kim-Philby)

62

casusluk ister bireysel olsun, ister aygıt tarafından yapılmıĢ olsun, aygıtı kullanan kiĢi casus olarak nitelendirilecektir. (Donay , 2007, s.457)

Espiyonaj eylemlerinde bulunan ajanların bir devletten diğer devlete geçmesi önceden yasal yollarla olmamaktaydı. Artık insanlar sınırları gizlice geçerek bir baĢka devlete sızmamaktadırlar. Yasal yollara karĢı hileye baĢvurarak baĢka bir ülkeye girmektedirler. Buradaki hile, ya devletin baĢka bir görevlisi olarak, çokuluslu Ģirketlerin temsilcisi olarak ya da turist olarak veya uluslararası barıĢ ve yardım örgütlerinde çalıĢan kiĢi olarak kendilerini tanıtarak hedef ülkeye geçmektedirler ki, bu yasal bir geçiĢtir. Espiyonaj ajanları, çoğunlukla ulaĢmak istedikleri bilgilere kendileri değil de, o bilginin bulunduğu yerde çalıĢan insanları çeĢitli yollarla kullanarak ulaĢmaktadırlar. KarĢı Casusluk (Kontr-espiyonaj), hedef istihbarat birimlerinin casusluk eylem ve iĢlemlerini boĢa çıkarmak ya da engellemek için geliĢtirilen karĢı koyma çalıĢmaları olarak tanımlanmaktadır. (Çınar, 1997, s.127- 128)

Casusluk tarihte savaĢta galibiyet vasıtalarından bir olarak kabul edilmiĢ ve bu amaca ulaĢmak için de sürekli kullanılagelmiĢtir. (Akgüç, 1941, s.477) Bu nedenle, özellikle askeri sırları düĢmandan gizlemek için, çok dikkatli tedbirler alınmıĢtır. Nitekim Hz.Muhammed, önemli askeri sırların ele geçirilmesine mani olmak üzere bazen bu belgelere ulaĢtıran tüm yolları özel Ģahıslara kapatırdı. Ġslam hukukunda, savaĢ dönemi casusları ile barıĢ dönemi casusları arasında hiçbir ayrım yapılmamıĢtır. Bir düĢmanın iĢine yarayacak bilgileri ele geçiren veya buna teĢebbüste bulunan, bunları düĢmana aktarmaya çalıĢan kiĢiler casus muamelesi görürler. Casusluğun yaptırımları konusunda Ġslam âlimleri arasında görüĢ farklılıkları bulunmaktadır. (Hamidullah, 1999, s.287-289)

Casus eylemleri yasal ve yasadıĢı olarak iki türlü yapılır. Yasal olarak casusluk eylemleri var olan açık kaynaklardan yararlanılarak yapılır. Bunlar, devlet organlarının yazılı, görüntülü ve sözlü yayınları, devlette çalıĢan personelle ikili iliĢkilerden elde edilecek bilgiler, yayınlanan yazılı, görüntülü ve sözlü haberlerden oluĢur. Yasal casusluk faaliyetleri, ekonomik, kolay personel bulma, merkezle güvenilir bir iletiĢim kurma gibi nedenlerle tercih edilir. Buna karĢılık, hedef

63

tarafından istenilen bilgi ve belgeler yayımlanmadığında ve devlette çalıĢan kiĢiler bu kiĢilere bilgi ve belge sağlamadıkları zaman zor durumda kalırlar. Yasal olarak hedef devlette bulunduklarından, tanındıklarında yurtdıĢı edilirler. Gizli kaynaklara ulaĢmaları zor olduğundan dolayı da tercih edilmezler. YasadıĢı casus eylemleri ise, yasal olarak yeterince casusluk yapılamadığından tercih edilmektedir. YasadıĢı casusun ele geçirilmesi, “deĢifre” edilmesi zordur. BarıĢ zamanında casus olarak kullanılırken, savaĢta “sabotaj” yapmakla görevlendirilir ve baĢarı ile çalıĢır. Takip ve gözetlemelerden uzak kalabilir. Ġstenilen gizli bilgilere zamanında ulaĢıp, hedef devletin her yerinde ve her biriminde çalıĢmasını sürdürebilir. Bu nedenlerden dolayı istihbarat servisleri bu yolla çalıĢmayı tercih ederler. YasadıĢı casusluğun; ajan bulmak ve yetiĢtirmek, casusun ihtiyaç duyduğu para, araç-gereç teminindeki zorluk, bazı durumlarda elde edilen bilgiler ile harcamalar arasında orantısızlık olacağından ekonomik olmayıĢı, haberleĢme olanaklarının sınırlı olması, yakalandıklarında hem kendileri hem de iki ülke iliĢkilerinin tehlikeye girmesi, casusun yakalandığında ağır cezalar ile tecziye edilmesi gibi sakıncaları mevcuttur. Casusluk faaliyetlerinde bulunacak kiĢilerin eğitimi özel bir takım çalıĢmaları beraberinde getirir. Bunlardan birisi “motif” kullanılarak casusluk yapmaya kiĢileri inandırmaktır. Motif, kiĢiyi casusluk yapmaya inandıran nedenler olarak tanımlanır. Motif örnekleri olarak, maddi menfaat, Ģantaj, ideolojik, hissi motifler ve bunlar ek olarak kandırılma sayılabilir. (Çınar, 1997, s.128-129)

Öğretide casusluk; gayri hakiki casusluk, hakiki casusluk ve mefruz casusluk olarak üçe ayrılmıĢtır. Devlet sırlarını, yani devletin güvenliği ve siyasi menfaatleri için gizli kalması lâzım gelen bilgiyi öğrenmek, bu gibi sırları baĢkalarına bildirmek, ifĢa etmek gayri hakiki casusluktur. Failin bilgiyi elde etmek hususundaki amacının önemi yoktur. Sadece merak hissi dahi suçun oluĢumu için yeterlidir. Eğer failin amacı casusluk yapmak ise o zaman suçun mahiyeti değiĢir, hakikî casusluk olur. Hakiki casusluk, gayri hakiki casusluğun askeri ve siyasi casusluk amacıyla yapılmasıdır. (Akgüç, 1941, s.478-481) Fail, gizli haber ve bilgiyi yabancı bir devlet veya yabancı devletin ajanına vermek maksadıyla temin etmiĢ ise casusluk maksadıyla hareket etmiĢ sayılır.

64

Mefruz (farz edilen, varsayılan) casusluk ise, casusluğun hazırlık safhası veya hareketleridir. Bu hareketler casusluğa elveriĢli iseler de mutlaka casusluk maksadının mevcut olduğunu ifade etmezler. Casusluğa teĢebbüsten dolayı cezalandırılmaları her zaman mümkün olmadığı için kanunlar bu hareketleri, müstakil bir suç olarak ayrıca düzenlemiĢtir. Türk Ceza Kanununda mefruz casusluğun iki durumda varlığı kabul edilmiĢtir. Devletin askerî yararı gereği girilmesi yasaklanmıĢ olan yerlere, gizlice veya hile ile girme (TCK m.332); Devletin güvenliği veya iç veya dıĢ siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri veya yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken hususları elde etmeye yarayan ve elde bulundurulması için kabul edilebilir bir neden gösterilemeyen belgelerle veya bu nitelikteki herhangi bir Ģeyle yakalanma (TCK m.339) mefruz casusluk halleridir.