• Sonuç bulunamadı

1.2. Cümle

1.2.2. Cümle Çeşitleri

1.2.2.1. Yapılarına Göre Cümleler

1.2.2.1.1. Cümlenin Bağlama Şekilleri

Cümle, dilin en küçük anlatım birimidir. Anlamı bütün boyutlarıyla yansıtmada tek bir cümlenin yeterli olmadığı durumlarda, cümlelerden meydana gelen dil birliklerine başvurulur (Karahan 2007: 85). İşte bu dil birlikleri yan yana gelerek birbirini anlam bakımından pekiştiren unsurlar olmaktadır. Bu cümleleri birbirinden ayırmak için bazı zamanlar bağlaçlar kullanılmaktadır. Türkçede bağlama edatlarını metinlerde çok sık görmek mümkündür.

Cümleleri birbirine sebep-sonuç ya da diğer anlamlarla bağlarlar. Metinde cümleleri birbirine bağlayan bağlama edatları şunlardır: Ki, kim, ve, lakin, amma, zira, halbuki, yahud, çünki, eger, hatta gibi. Daha önce bu tıp metninin bazı zamanlar çok uzun cümlerlerden oluştuğunu söylemiştik. İşte bu uzun yapılarda yargıları birbirine bağlayan ifadeler bağlama edatlarıdır.

1.2.2.1.1.1. “ki, kim” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

Kuruluş bakımından Türkçe söz dizimine uygun olmayan ve Farsçadan gelen “ki” edatıyla ve onun Türkçe karşılığı olan “kim” edatıyla yapılan bir cümle tipidir (Karaörs 1993: 49).

taġdiye emr eyledi ki ķuvvet-i zāǿilesin iǾāde eyleye (3b/17-18) buyurdılar ki müshil istiǾmāl iderseñ mahmūm olursun (4b/17-18)

üstād aña helįle maŧbūħı emr idüp buyurdılar ki eger bunuñla avarız-ı mezbūra mündefiǾ olur (6a/15-16)

bir yigit didi ki bende bir śudāǾ vardır (6b/13-14)

üstād buyurdılar ki bu gün ĥimye ile baǾde iki gün ķurś-ı benefşeden miķdār şerbeti ķadar istiǾmāl eyle ve uśāre-i rummānü’l-muzz yaǾni luffan narı uśāresi istiǾmāl eyle ki bu Ǿillet śafrānıñ rāǿśe-i śuǾūdundandır (9a/7-8-9-10-11)

ħātun didi ki miǾdem devāyı kabul eylemez (10b/8-9)

bir yigit gelüp didi ki her gün defǾāt keŝįre baña bir rütbe-i fütur-ı şedįd Ǿārıż olur ki cümleǿ bedenime istirħā getürüp maàşiyyü Ǿaliyye olurum (18b/6-7-8-9)

108 eyledi ki ĥarāreti teskįn ve ķanı ķaŧǾ idici olup miǾdeye ķuvvet vire (110a/13/14)

münasibdür ki cüllāb-ı ĥamiyyāt-ı ĥārrede arpa śuyı bedlinedir (55b/18-19, 56a/1) ħādiŝ oldı kim beni mālezim iştiġālimden menǾ eyledi (83a/1)

muĥarriķ olmasun ki ĥarāreti vardır ķadar ķalįl afyon iżāfe oluna (107b/2-3)

1.2.2.1.1.2. “ve” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

var idi ve ishāl olup ishāl ile midde yaǾni iriñ ħurūc ider idi. (4a/5-6-7)

gibi idi ve bulanuķ idi ve ŧabiǾatı ķabż olduķça śudāǾı ziyāde olur idi (4a/17-18) çıķar imiş ve śol gözünden ĥumret olup demǾa yaǾni göz yaşı akardı (4b/9-10)

ķurś-ı benefşe virdi ve gözine şiyāf-ı ebyaż ile (yaǾni ķabżı olmaġla) tedbįr eyledi (4b/12-13) bütün baş aġrısı taǾbįr olunan śudāǾa mübtelā olup beş gün mütemādi olmuş idi ve ŧabiǾatı ķabż üzre idi ve üstāda arż eyledigi ĥālde cebhesine ve verÀǿ-ı enfine daħı vacaǾ gelmiş idi (5a/1-2-3-4)

pes üstād daħı helįle maŧbūħını istiǾmāl eyle didi ve her gün başıñı māǿ-i bābunece taǾlįķ ile emr eyledi (6a/10-11-12)

māǿü’l-verdi ekŝer evķatda şemm eyle ve ŝalc ile tebrįd olunmuş māǿ ül-verd ile mażmaża eyle ve başıñda mevżıǾ-ı darabāne māǿül-verd ile meblūl bezler vażǾ eyle (7a/ 16-17-18-19) aġırlıķ gelür imiş ve Ǿādet ĥayżını on seneden berü menķaŧǾa imiş (8a/8-9)

belį vardır didi ve ol yigitde ħafįfçe bir öksürük daħı var idi (9a/6-7) mübāşeret daħı idemezdi ve cümle aǾżāsında fetvūr var idi (9b/4-5) uyħum çokdur ve bedenime bir ŝıķlet yaǾni aġırlıķ getürür didi (9b/8)

žulmetde ķalmış gibi görünürmiş ve gāh olurmış bu nefħaǿ-i mezbūr ayaķlarından ķalķup arķası ŧarafından dimāġa śuǾūd ider imiş ve dāǿima aġzında cifāf yaǾni ķurıluķ olup şarāb içdikde müteǿeźźi olur imiş ve ŧaǾāma iştihāsı nāķıs olup ķarūresi daǿima ķırmızı ve bulanuķ olur imiş (9b/13-14-15-16-17-18)

ġalebe ider ve dimāġıñ Ǿilācı ĥarāret ile olmaķ gerekdir (10b/19)

109 ŧutulsun ve her on beş günde bir kerre maŧbūħü’l-eftimūn virilsün ve başına duhnü’l-benefşec ilķā olsun ve duhnü’l-benefşec istinşāķ daħı eylesün (14b/12-13-14-15)

virdim ve ŧabiǾatı ķabż üzre idi ve ķuvvetinde müsāǾade var idi (15b/6-7) açılmaz ve ĥareket itmez ancaķ baş parmaġı ĥareket ider (18a/18-19)

terkįbi budur ger uya ve kemmūn ve neĥva-yı hindi ve śaǾter her birinden bir ķabża aħź olunup māǿü’l-ķarāĥ ile kema yenbaġì ķaynadalar (73a/10-11-12-13)

daúķ olunarak żımād oluna ve maǾlūm ola ki ķan (106a/12) tükürür idi ve ishāli var idi (54b/10-11)

ayaġını tebrįd it ve ayaġını meşaúķat ile ĥareket itdirme ve fıraşıñda daħı daòı yüksek ŧursun ve ŧabiǾatıña yübūset gelmemek içün bir miķdār naǾnaǾ istiǾmāl idüp baǾde şarāb-ı ıccāś istiǾmāl it ve daħı ŧaǾāmıñ oġlaķ ve ķuzı ve ŧuyÿr ehliyye etlerinden ħāmużāt ile bişmiş eŧǾimaya munħaśır olunsun (72a/5-6-8-9-10)

1.2.2.1.1.3. “lakin” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

eyle lakin ĥammāmda hemān terŧįb idecek ķadar otur ziyāde oturma (8a/1-2)

her gün vireler lakin źikr olunan maŧbūħı içdügi günden bir gün muķaddem ve içdügi gün ve irtesi (12b/9-10-11-12)

ħurūc itmiş idi lakin vacaǾı bāķi olup suǾāl-i ħafįf ve nefeŝ-i raķįķ var idi (58b/15-16-17) meni daħı münķaŧıǾ olmuş lakin ĥareket-i ķaǾim imiş (92a/3)

zįrā egerce sinn-i şeyħūħetdedür lakin cismü’l-bedendür (55b/1-2)

iķtiżā ider lakin on beş gün arpa śuyı ve gülbeşeker ve benefşe ĥamįresine müdāvemet idüp baǾde śoldan faśd itdir (60b/2-3-4)

vardır lakin bir cüzǿvi şarāba dört cüzǿvi māǿ-ı śāfi iżāfe olunmaķ gerekdir (66a/2-3) ŧabiǾatı iǾtidāl üzre lakin lìnete meyli var idi (69a/4-5)

raĥat buldı lakin maķaǾdına vacaǾ-ı şedįd Ǿārıż oldı (78b/12-13)

ġıdāsında noķśān yoķ lakin günden güne neĥāfat ve hüzāl gelür (94b/2-3)

110 1.2.2.1.1.4. “ammÀ” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

olur ammā irtesi fesād-ı istirħāsı ziyāde olur (15b/17-18)

Ǿārıż olur idi ammā açlıġınun ibtidāsında vacaǾ ĥiss itmez idi (51a/1-2) ĥarāret ĥiss olunur idi ammā levnında teġayyür yoķ idi (52a/2-3)

istiǾmāl oluna ammÀ mevżıǾ-ı māǿÿf ĥār oldıġı śūretde ŧabiǾatı yābis olur ise ĥabb-ı helįle istiǾmāl oluna (103b/3-4-5)

istiǾmāl itmeye ammā ĥumma müştedd oldıġı śūretde miǾā istiǾmāl itmesin emr idüp ġıdāsın müzevvereǾ isfidbāc isfidbāc sipāriş eyledi (123b/17-18-19, 124a/1)

1.2.2.1.1.5. “zìra” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

istiǾmāli emr eyledi zįra baldırı ķara śadrı tenķıye idüp ĥabb el-as ŧabiǾatı ķabż ider (60b/17-18-19)

üstād buyurdılar ki bu emr-i Ǿažįmdür zįrā bir verem-i ĥārdır ki ĥarāreti ŧabiǾata ġālib olup ruŧūbet-i ġarįziyyayı eftā 61b itmiş žan olunur (61a/18-19, 61b/1)

üstād aña faśd emr eyledi zįra mevżıǾ-ı vacaǾ ĥār idi (68a/5-6)

zįra nabøınıñ dūdi olması baña delįl oldı ki anda olan vacaǾ-ı maġśdır ve Ǿillet-i ibtidāǿ heyżadır zįra ķulıncda nabż-ı hÀyic ve şedįdü’l-ıżŧırāb olur (80b/4-5-6-7)

1.2.2.1.1.6. “hÀlbuki” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

eyleye ĥālbuki ol kimseniñ başında imtilā müşāheda olunur idi (2b/18-19) taĥammülüm yoķdur ĥālbuki ĥumma benden müfāreķet eyledi (132b/16-17)

1.2.2.1.1.7. “yÀhud” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

ol ayaġı ŧutalar yāħud bir ŧaş parçası ķızdırılup sirkeye ilķā ve ayaġı ol sirkeniñ üzerine ŧutalar (65a/6-7-8)

111 müşāhede ider misin yāħud suèalıñ var mıdır bunlar daħı yoķdur didi (82b/4-5)

1.2.2.1.1.8. “çünki” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

sebebi nedür buyurdılar ki çünki ĥarāret ve bürūdunda ġalebe yoķdur (34a/1-2) ġaleyān itse sevdādır diyü ĥükm olunurdı çünki ġaleyān itmez (126a/11-12)

1.2.2.1.1.9. “eger” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

ziyāde ider eger istisķā bi’l-külliyye zāǿil olup nıķrįs śoñra Ǿārıż oldıġı śūretde māniǾ değil (72b/12-13-14)

ŧaǾamıñ daħı ŧafşįl olsun eger bu tedbįr ile araķa noķśān gelmez ise (129b/18-19) ve bādem yaġı ola eger ŧabiǾatı mülāyim olursa (148a/19)

cemǾ ve żımād oluna eger bu żımād müberrid olmaķ murād olunursa

1.2.2.1.1.10. “hatta” ile Oluşan Bağlama Cümleleri

istiǾmāl it ħatta fażalāt bunduķa miŝallü müteĥaccir olmaya ve ĥumma ve ķaşǾarire izālesi içün gülbeşeker istiǾmāl it diyü emr eyledi (81a/6-7-8)

ħardal yaķısı uralar ĥatta użvı tenfįŧ ide (10a/12)

ĥummāsı yoķ idi ĥatta ŧaǾāmdan daħı imtināǾ itmiş (34b/6) vacaǾ müştedd olur idi ĥatta ķarūresi aśfer idi (65b/15-16)

1.2.2.1.1.11.Ortak Cümle Ögeleriyle Bağlanan Cümleler

Arka arkaya sıralanan cümlelerde bazı ögeler ortak olabilir. Metinde özne ortaklığı, yüklem ortaklı sık kullanılmıştır. Aynı zamanda yüklem içerisinde değerlendirilen ek-fiil ortaklığı da söz konusudur.

112 1.2.2.1.1.11.1. Özne Ortaklığı İle Yapılanlar

ki her ayda bir kerre faśd eylesün kezalik vacaǾ ziyāde oldıķça faśd eylesün ve eftimūn maŧbūħına müdāvemet eylesün (23b/1-2-3) (Özne ortaklığı)

ŧurmayınca bir şeyǿ görmem ve başımı döner gibi müşāhade iderüm (26b/19) (Özne ortaklığı) gül śuyı ile noħudı ĥall idüp gözine çek ve ŧabiǾatıñı telyįnden ġāfil olma (28a/12/13) (Özne ortaklığı)

bir ħātun yedi ay ķadar suǾāl-i mezmuna mübtelā olup nefes-i ebyaż tükürür idi ayaķları şişmiş idi gicelerde başını yaśdıġa ķoduķda buĥar yaǾni aġız ķoķısı(18) žāhir olur idi (58a/14-15-16-17-18) (Özne ortaklığı)

bir kimse öksürür ve tükürür ve gicelerde uyumaz idi (59a/9-10) (Özne ortaklığı)

1.2.2.1.1.11.2. Yüklem Ortaklığı İle Yapılanlar

üstād aña küzbereǿ-i yābise ve sükker-i ŧabarzaddan yapılmış sufūfdan her gün istiǾmāl eylemegi ve başına sirke ve gül yaġı urmaġı ve mākülātdan eŧǾimeǿ-i ħāmıża ve fevākih-i ħāmıża istiǾmāl itmegi emr eyledi (4a/12-13-14-15-16) (Yüklem ortaklığı)

üstād şaķįķa-i bāride-i şayāf-ı suǾūŧ olınmasın ve başına lebn-i ĥalįb vażǾ olınmasın emr eyledi (5b/12-13-14) (Yüklem ortaklığı)

üstād ekĥel taǾbįr olunan ŧamardan faśd itdirüp ķurśü’l-ķuluncü’l-bārid virmegile ve gözine beyāżü’l-beyz ve duhnü’l-verd vażǾ itmegile tedbįr eyledi (8a/13-14-15-16) (Yüklem ortaklığı)

üstād aña māǾ kemmūn ve māǾ sumāķ ile cevāriş-i ĥÿzı istiǾmāl eylemegi ve mümkün olduġı rütbe açlıġa śabr eylemegi ve ķabl ü’t-ŧaǾām ĥammāma girmegi emr eyledi (14a/5-6-7-8) (Yüklem ortaklığı)

ol ħātunun miǾdesinde vacaǾ ve ķalbinde iĥtilāc daħı var idi (17a/9-10) (Yüklem ortaklığı) baǾde başına gül yaġı ve sirke vażǾ eylemegi ve gözine süd śaġdırmaġı emr eyledi (22b/5-6) (Yüklem ortaklığı)

113 üstād aña her ayda bir kerre helįle maŧbūħıyla ishāl emr idüp baǾde śaru helįle gül śuyı ile bir ŧaşa sürilüp o śunuñ ba-d-defǾāt gözlerine taķŧįr olunmasın ve her śabāĥ ĥammāma girüp dirilince oturmasın tenbįh eyledi (22b/11-12-13-14-15-16) (Yüklem ortaklığı)

ol şişiñ üzerine günde yigirmi kerre ŧılā eylemegi ve her ayda bir kerre helįle maŧbūħı içmegi emr eyledi (26b/11-12-13) (Yüklem ortaklığı)

gözlerinde ĥumret ve ŧabiǾatında yubūset var idi (27a/15-16) (Yüklem ortaklığı)

üstād aña ĥabb-ı ķuķıyā ile tenķıyeǿ-i ķaviyye emr idüp ĥammāma girmegi ve gözlerine śaru helįle çekmegi emr eyledi (27a/16-17-18) (Yüklem ortaklığı)

bir kimsede suǾāl-i şedįd ve yüzünde verem var idi (55a/2) (Yüklem Ortalığı)

sinn-i şeyħūhetde bir kimse on sene ķadar suǾāle mübtelā olup miǾdesinde ve śaġ ħāśırasında vacaǾ ve ŧaǾbiatında yübs var idi (55a/7-8-9) (Yüklem Ortalığı)

bir kimseniñ suǾāl-i yābesi olup ķarūresinden ĥiddet ve ŧabiǾatında yübūset var idi (56b/8-9-10) (Yüklem Ortalığı)

gāhi iki yanlarında vacaǾ gelüp teneffüsüne żįķ ve baŧınına yübūset gelür (67a/2-3) (Yüklem Ortalığı)

üstād Ǿilletiñ diyā biŧus olmasına ĥükm idüp baldırlarına şişe urmaķdan menǾ ve arpa śuyına müdāvemet ve başını ısıcaķ śuya taǾlįķ ve nuķuǾü’s-śabr istiǾmāli sipāriş eyledi (71a/5-6-7-8) (Yüklem Ortalığı)

henüz bir Ǿilletden ħalāś olmuş nāķih ve müsinn bir kimseniñ arķasına bir vacaǾ ve eline cüzǿvi raǾşe Ǿārıż olmuş idi (73a/1-2-3) (Yüklem Ortalığı)

buyurdılar ki faluniyā vacaǾi teskįn ve füvāķı ķaŧǾ ider (77b/15-16) (Yüklem Ortalığı)

baǾde suǾāl eyledi ki veled getürdügi ĥālde ķan az mı yāħud çoķ mı aķdı (84b/2-3) (Yüklem Ortalığı)

tā ki ķadar-ı ķalįl ĥarāretlü devā istiǾmāline müstaǾidd oldıġında saña ħaber ve iźan virilür (110b/2-3) (Yüklem Ortalığı)

114 1.2.2.1.1.11.3. Ek-fiil Ortaklığı İle Yapılanlar

üstād buyurdılar ki ķarureniñ beyaż olması bundan ve gice śu içilmesindendir (70b/12-13) (Ek fiil ortaklığı)

bir ħātunuñ sürresinde vacaǾ olup ŧabiǾatı ķabż üzre ve ķarūresi māǿ ü’r-rummāna müşābih idi (74a/8-9-10) (Ek fiil ortaklığı)

bu śūret afyon śırf virmeden evla ve ġāǿilesi azdır (76a/11-12) (Ek fiil ortaklığı)

ol ķan siyāh ve ol kimseniñ ŧabiǾatı mün-ķabż ve ķalbinde ħafaķān var imiş (104a/4-5) (Ek fiil ortaklığı)