• Sonuç bulunamadı

3. ALTERNATİF TURİZM TÜRLERİNDEN BOTANİK TURİZMİ

3.2. Botanik Turizmin Tarihsel Gelişimi

Son zamanlarda şehirlerde ortaya çıkan hızlı nüfus artışı ile tertipsiz ve çarpık kentleşme sorunu oluşurken, kişi ve çevre arasındaki ilişki görmezden gelinerek meydana getirilen yapay ortamlar, kişi sıhhati ile yaşam kalitesi üzerinde olumsuz tesirler oluşturmaktadır. Bu olumsuz tesirlerin bertaraf edilmesi amaçlı yeşil dokuların çoğaltılması gerektiği düşüncesi ile şehirlerde yapılan bitkilendirme çalışmaları düzlük alanların değerlendirilmesi biçiminde olmaktadır. Düz alanların kıtlığı yapıların yeşillendirilmesi düşüncesini günden güne çoğaltmaktadır. Tarih süresince türlü kaynaklar, estetik güzelliği ya da iç mekân havasını gözden geçirmek maksatlı yapı duvarlarında ve balkonlarda bitki yetiştiriciliği üzerine bilgiler vermektedir (Atmaca vd., 2016: 376). Bu bağlamda kalabalık ve beton yığınları arasında yaşam sürmeye başlayan kişiler, kırsal alanlara ve doğaya hasret kaldıkları için yaşadıkları alanlara; doğa görünümünü barındıran bir manzarayı ya da saksıda bir çiçek, ufak bir ev bahçesi ile çatı bahçesi gibi doğadan bir parçayı taşıma isteği duymaktadır (Irmak ve Yılmaz, 2011: 99). Ayrıca uzun yıllar boyunca çiçekler ve bazı çiçek türleri, fiziksel ve ruhsal hisleri temsil eden semboller ya da simgeler olmuştur. Genellikle çiçekler, sevgi ve diğer hisleri ifade etmek için kullanılmıştır. Bahçeler de meyvelerin çiçeklerin ve sebzelerin yetiştirilmesi için genellikle eve yakın bir yer parçası olarak ifade edilmiştir. Turizm açısından bakıldığında ise en

65

yaygın bahçe türünün botanik bahçesi olduğu bilinmektedir. Botanik bahçeleri, bitkilerin korunması ve gösterilmesiyle canlı bitki koleksiyonlarını oluşturan kurumlar olarak açıklanmaktadır. Bu açıklamaya “gösterilmesi” kısmının eklenmesi ise, insanların sergilenen bitkileri görme istekleriyle gerçekleştirilen ziyaretlerin, botanik bahçeleri için ayrılmaz bir unsur olduğunu ima etmektedir (Benfield, 2013).

İnsanlığın bitkilerle ilgilenmesinin tarihi çok eskilere uzanmaktadır. Bu bakımdan çok eski çağlardan beri bitkiler, insanlar için bitkisel kaynaklı gıdaların temelini oluşturmaktadır. Başka bir açıdan ise bitkilerin geçmişten bugüne sağlık ziraat ve ormancılık alanında da değerlendirilmiş olduğu görülmektedir (Albayrak, 2013: 141-142). Turistik bir etkinlik olarak da düşünülen bahçe ziyaretlerinin düşünüldüğü gibi yeni bir aktivite olmadığı bilinmektedir. İnsanlar önceki dönemlerde, bitkileri doğada hazır olarak keşfedebileceği alanlara seyahat gerçekleştirmiştir. İngiltere’de bahçe ziyaretlerinin, Victoria devrinin başlarında başlamış olduğu öne sürülmektedir. Aristokratların da şehirdeki seçkin kişilerinin evlerindeki ya da villalarındaki bahçelerine duydukları önem, bu alanlarda tükettikleri vakit ve böyle bir bahçenin sahibi olmanın onlara kazandırdığını varsaydıkları saygınlık bilindik hakikatleri olarak belirtilmektedir. Bu yalnızca İngiltere’de ki geçerlilikle kalmayıp tüm dünyada geçerli olmaktadır (Kozak ve Bahçe, 2012: 178). 1990’lı yıllarda İngilizlerin bitkilere yönelik olan geleneksel tutkusu ve televizyon programları tarafından desteklenen bahçe ziyaretlerinin büyük ölçüde arttığı bilinmektedir. Ulusal Güven; İngiliz Mirası, Ulusal Bahçeler Şeması ve Kraliyet Bahçe Kültürleri Derneği’nin gösterilerinin ve bahçelerinin daha fazla sayı aldığı belirtilmekte ve 2001 yılına gelindiğinde, bahçe turizminin her geçen yıl artmakta olan tek turizm alanı olarak görüldüğü ifade edilmektedir (Minter, 2004). Birçok ülkede bahçelerin tarihi değeri büyük bir miras olarak uzun zamanlarca benimsenmiştir. Böylelikle sadece korumayı değil, aynı zamanda geliştirmeyi de sağlayacak şekilde stratejiler geliştirilmiştir. Son yirmi yılda turizm ve turizm faaliyeti de hem arz hem de talep açısından değişimlere uğramıştır. Kitleler artık daha seçici, daha talepkâr ve daha karmaşık bir turist tarafından beslenen turizm segmentlerinin ortaya çıkmasına ve gelişmesine yer veren turisti tatmin etmemektedir (Silva, ve Carvalho, 2013).

66

Günümüzde kişilerin yaşamında fazlaca yer alan turizm, yaşanılan hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak görülmektedir. Buna bağlı olarak da gündemi meşgul eden bu kavram, yeni alternatiflerin ortaya çıkmasını zorunlu kılmaktadır (Sezgin ve Ünüvar, 2009: 392). Turizm çeşitlerinin alternatif turizm çeşitlerine yoğunlaştığı, Türk turizminin de yeni ufuklara yöneldiği günümüzde doğa etkinlikleri, seyahatçilerin en çok önem verdiği turizm etkinlikleri arasında bulunmaktadır. Doğa turizminin en önemli etkinliklerinden biri olarak görülen turizm çeşidi de botanik turizmi olmaktadır (Morçin ve Tosun, 2013: 1). Ülkelerin turizmdeki zenginliğini ve çekiciliğini ölçmek için, 21. yüzyılda tarımda kullanılan bitki çeşitliliği, doğal olarak geliştirilmiş ormanların büyüklüğü, tarım ilaçları ve kimyasal gübreler gibi çeşitli göstergeler kullanılmıştır. Botanik bahçelerinin, yerel ulusal ve uluslararası turistlerin yanı sıra yerel bölgelerden düzenli ziyaretçileri de çekmekte olduğu belirtilmiştir (Boz, 2014: 103-106). Bir turistin hedefi olarak bahçeler, savaş sonrası dönemde kitle turizmi olarak adlandırılan kavramın bir sonucu olan ziyaretlerin turizm alanlarındaki dramatik yükselişi ile bahçelere yapılan ziyaretlerde de bir artış olarak ortaya çıkmıştır (Benfield, 2013). Post modern toplumda bazı bahçelerin ziyareti, boş zaman ihtiyaçlarıyla rol alan bir kültür turizmi biçimi olarak da kabul edilmektedir. Bahçe turizmi birçok ülkede hem çok çeşitli hem de farklı bahçeleri ziyaret etmenin yanı sıra festivalleriyle ve çeşitli etkinlikleriyle köklü bir kültürel alışkanlık oluşturmakta ve uluslararası düzeyde bir fenomen olarak kabul edilmektedir. Bahçeler kendi başlarına turistik yerler oluşturmakta ve bu nedenle bölgesel ve hatta ulusal turizm ürününde giderek daha fazla önemli bir kaynak olarak tanımlanmaktadır (Silva ve Carvalho, 2013).

Doğa turizminde en çok ilgi gören canlı grubunun bitkiler olduğu belirtilmektedir. Tabiatın korunması konusunda başka ülkelere bakılarak daha bilinçli olan ve sosyo-ekonomik bakımdan ilerlemiş olan ülkelerde tabiattan izinsiz bir şekilde bitki toplanmasının yasaklanması sebebiyle turistler, örnek toplamak yerine bitkileri fotoğraflamayı tercih etmektedirler. Biyoloji temelli yelpazenin Türkiye turizm etkinlikleri içine uyarlanmasının; turizm sezonunun büyümesine, ülkenin lansmanına, kırsal bölgelerin ilerlemesine, doğa rehberliği gibi yeni iş dalının ortaya çıkmasına ve biyolojik yelpazenin muhafaza edilmesine katkı sunacağı bilinmektedir (Irmak ve Yılmaz, 2011: 100). Bu bağlamda botanik turizmi ilgi ve

67

yüksek koruma bilinci gerektirmesiyle bilinen bir turizm türü olmaktadır. Batı dünyasında, tabiata zarar verme potansiyelinde olmayan ve en yaygın açık hava rekreasyon etkinliklerinden biri haline gelen botanik turizminin de katkısıyla son 50 yılda, bitki gözlemcilerinin sayısında olabildiğince şiddetli bir yükseliş gözlendiği vurgulanmaktadır. Ancak Türkiye’de botanik turizmi bilhassa yerli turistler için fazla bilinmeyen bir konu durumundadır. Bu turizm etkinliğine ilişkin sınırlı sayıdaki uygulamada daha fazla yabancı turistlerin katılımcı olarak yer aldığı görülmektedir (Dilaver, 2017: 558).