• Sonuç bulunamadı

5. YÖNTEM

5.1. Araştırmanın Yöntemi

Araştırmanın amacı doğrultusunda nitel bir araştırma yapılmıştır. Düzce ili Gümüşova ilçesinde botanik turizm kapsamında botanik bahçesinin oluşturulmasına yönelik görüşlerin ve mevcut potansiyelin belirlenmesi hakkında detaylı verilere ulaşabilmek amacıyla nitel araştırma yapılması uygun görülmüştür.

5.1.1. Nitel Araştırma Yöntemi

Nitel araştırma yöntemi algıların ve olayların tabii ortamda gerçekçi ve bütüncül bir şekilde ortaya konmasına ilişkin nitel bir aşamanın gözetlendiği, gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı araştırma olarak nitelendirilebilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 39). Başka bir ifadeyle Denzin ve Lincoln’a (1994: 15) göre; “nitel araştırma belli bir nokta üzerinde odaklanmada çok metotlu; araştırma problemine yorumlamacı yaklaşımı benimseyen bir yöntemdir”. Bu tanım ise nitel araştırmacıların araştırma konusu olan fenomenleri doğal ortamlarında ele almaları şeklinde açıklanmaktadır. Her bir fenomen, araştırmacının ona yüklediği anlamıyla tahlil edilmektedir (Coşkun vd. 2015: 303).

Nitel araştırma yöntemlerinin sosyal bilimlerle olan yakın bağı araştırmacının “toplumsal yaşamın” tabii akışında meydana gelen olguların detaylı bir şekilde analiz yapmasına imkân tanımaktadır (Kinsiz, 2017: 245). Bu durumda verilerin oluşumuna göre araştırma aşamasının tekrar şekillendirilmesiyle araştırmacının esnek olmasını

143

gerektirmektedir. Ayrıca gerek toplanan verilerin tahlilinde gerekse araştırma modelinin belirlenmesinde tümevarıma dayanan bir tutumla yaklaşmasını gerektirmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 40). Nitel araştırma denildiğinde, kısaca, herhangi bir biçimde istatistiksel prosedür ya da başka bir nicel araç olmadan bulguların üretildiği araştırma anlaşılabilmektedir. Araştırma literatürüne göre, nitel araştırmanın genel olarak bilinen bölümleri şu şekildedir (Coşkun vd., 2015: 304);

Veri: Değişik kaynaklardan elde edilmekte, en bilinen kaynakları mülakat, gözlem vb. gibi yöntemlerdir.

Analitik ya da yorumlamacı prosedürler: Bulgulara ya da kuramlara erişmek için kullanılmakta ve bu prosedürler dataların kavramsallaştırılmasını da içermektedir.

Yazılı ya da sözlü raporlar: Tezlerde yayınlanabilmekte ve akademik dergilerde ya da konferanslarda sunulabilmektedir.

Nitel araştırmada genellikle çevresel bilgi, süreçle ilgili bilgi ve algılara ilişkin bilgi olmak üzere üç çeşit bilgi toplanmaktadır. Bu bağlamda sosyal, kültürel, demografik, psikolojik ve fiziksel özelliklere yönelik araştırmanın yer aldığı çevresel bilgiler, sürece ve algılara yönelik bilgilere temel oluşturmakta ve ortamlarla kıyaslama imkânı sağlamaktadır. Araştırma boyunca neler olup bittiği ve bu olanların araştırma grubunu nasıl etkilediğine yönelik bilgiler de süreçle ilgili bilgileri oluşturmaktadır. Araştırma grubunun sürece ilişkin planlamalarını ortaya koyan bilgiler ise algılara yönelik bilgileri oluşturmaktadır. Araştırılan konunun ilgili kişilerin bakış açısından görülebilmesi, bu bakış açılarını karşılaştıran sosyal yapının ve aşamaların ortaya konulmasına olanak tanınması ise nitel araştırma yöntemlerinin üstün yönleri olarak ele alınmaktadır (Yıldırım, 1999: 10).

Bu araştırmada nitel araştırma yönteminin kullanılmasının nedenleri ise şu şekilde ifade edilebilir;

 Araştırma konusu ve kapsamı bakımından nitel araştırmaya uygun olduğu görülmüştür.

144

 Gümüşova’da konu ile ilgili yeterli sayıda çalışmanın bulunmaması ve bunun yanı sıra nitel araştırma kapsamında yapılan görüşme tekniği ile nicel araştırmaya göre daha detaylı veriler elde edileceği düşünülmüştür.

 Araştırmanın konusu bakımından derinlemesine elde edilen görüşlerin sınırlanmaya gidilmeden alınması ve araştırmanın konu olarak paydaşlara yönelik olması açısından nitel araştırma yöntemi tercih edilmiştir.

5.1.2. Nitel Araştırmalarda Geçerlilik ve Güvenirlik

Araştırmacının veri toplama sürecinde yapacağı rastlantısal ya da sistematik hatalar araştırmanın geçerlik ve güvenirliği üzerinde önemli bir rol oynamakta, bilimsel araştırmada yapılacak ölçümlerin geçerlik ve güvenirlikleri de veri toplama aracının temel niteliğini oluşturmaktadır (Ural ve Kılıç, 2006: 69).

Geçerlilik (validity) kavramında, araştırma ile gerçekten ölçülmek istenen örneklem ölçülmekte, seçilen örneklemin evreni simgelemesi gerektiği anlatılmaktadır (Baloğlu, 2009: 106). Ölçmede geçerlilik, geçerliliği ölçüm değerindeki gözlemlenen farklılığın ölçülen özellikler bakımından objeler arasındaki gerçek farklılığı yansıtma basamağı olarak da nitelendirilebilmektedir (Coşkun vd., 2015: 123). Başka bir bakış açısı ile ölçülmek istenen objenin başka şeylerle karıştırılmadan ölçülebilmesi durumu olarak da tanımlanabilmektedir. Geçerliliğin yüksek olabilmesi ise ölçülmek istenen kavramın gözlenebilir nitelikteki değişkenlerle anlatılmasına bağlı olmaktadır. Bir ölçmenin geçerli sayılabilmesinin ön şartı da güvenilir olmasıyla ifade edilmektedir (Karasar, 2005: 151).

Güvenirlik (reliability) kavramı da, bir ölçme aracının aynı şartlar altında farklı ölçümlerde benzer neticeler vermesiyle o aracın güvenilir olduğunu göstermekte ve ölçmenin ne kadar genellenebileceğini ifade etmektedir. (Baloğlu, 2009: 106). Farklı bir deyişle güvenirlik, bir testin veya ölçeğin ölçmek istediği nesneyi tutarlı ve istikrarlı bir şekilde ölçme basamağı olarak da tanımlanabilmektedir. Bu bağlamda bir araştırmanın güvenirliğini saptamak için iki soruya yanıt aramak gerekmektedir (Coşkun vd., 2015: 124-125).

145

 “Kullanılan ölçüm aracı (test, ölçek) farklı şartlar altında benzeri sonuçları veriyor mu?”

 “Farklı araştırmacılar tarafından, farklı durumlarda benzer gözlemler yapılıyor mu?”

Güvenirlik kavramının, bilimsel çalışmanın ilk şartlarından olduğu ve teknik bir sorun olduğu belirtilmektedir. Araştırmalarda aynı aşamaların takip edilmesi, aynı neticelere ulaşılabilmesi istenmektedir. Aksi takdirde, hangi neticenin “güvenilir” olduğuna karar verilemediği vurgulanmaktadır. Bu bir bakıma araştırmalarda alınan bir neticenin, başka araştırmacılar aracılığıyla da test edilebileceğini göstermektedir. Bilim yalnız bu tür “doğrulama” ile güvenirlik ve saygınlık kazanmaktadır (Karasar, 2005: 148).

Özetle; araştırma sonuçlarının doğruluğunu konu edinmesine “geçerlik”, ulaşılan sonuçların benzer gruplara ya da ortamlara aktarılabilirliğine “dış geçerlilik”, araştırma sonuçlarını elde ederken takip edilen sürecin çalışılan gerekliliği ortaya çıkarmadaki yeterliliğine yönelik olmasına da “iç geçerlilik” denilmektedir. Bununla birlikte, kısaca araştırma sonuçlarının tekrar edilebilirliği ile ilgili olmasına “güvenirlik”, araştırma sonuçlarına benzer koşullarda aynı şekilde ulaşılıp ulaşılamayacağına “dış güvenirlik”, başka araştırmacıların aynı veriyi kullanarak aynı sonuçları elde edip edemeyeceğine yönelik olmasına da “iç güvenirlik” denilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 255).

Araştırmada mülakat sorularının geçerlik ve güvenirliğinin elde edilmesi amacıyla araştırmanın botanik bahçesi ve botanik turizm kapsamı dâhilinde literatür taraması yapılmış ve buna göre mülakat soruları oluşturulmuştur. Bu mülakat soruları tez danışmanlığını yapan uzman bir akademisyen aracılığıyla değerlendirilerek son halini almıştır. Katılımcılar ile farklı günlerde farklı saat dilimlerinde görüşme sağlanmıştır. Mülakatta katılımcıların verdiği cevapların birbiriyle tutarlı olup olmadığını kontrol etmeye yarayacak benzer içerikteki sorular yöneltilerek görüşmenin geçerliliği sağlanmıştır. Bu bağlamda katılımcıların verdiği cevapların kendileri tarafından onaylanmasıyla verilerin güvenirliği de sağlanmıştır. Katılımcıların isteğine göre görüşmeler sözlü ve yazılı dokümanlar halinde

146

oluşturulmuştur. Araştırmacı, katılımcılardan sözlü dokümanlar olarak aldığı ses kayıtlarını bireysel yargılarını eklemeden yazılı metin olarak not etmiştir.