• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: STRATEJİK DÜŞÜNCE

1.2. Stratejik Düşünceye İlişkin Teorik Yaklaşımlar

1.2.4. Bonn ve Temel Yetenek Olarak Stratejik Düşünme

Yukarıda görüşleri incelenen araştırmacılardan farklı olarak Bonn (2001), stratejik düşünceyi bireysel ve örgütsel olmak üzere iki farklı düzeyde ele almaktadır. Bu yaklaşım mikro düzey (bireyler ve gruplar) ile makro düzeyi ( örgüt ve ilgili konular) bir araya getirmektedir.

Bireysel düzeyde stratejik düşünce, organizasyon ve çevreyi algılamak için çok yönlü düşünce, yaratıcılık ve organizasyonun geleceği için vizyon konularını içerir. Stratejik düşünce organizasyon için istenen vizyon ve güçlü organzisyonel amaç duygusu tarafından yönlendirilmelidir. Çünkü organziasyonel düzey, bireysel stratejik düşünce için ortam oluşturur. Organizasyonlar, yapılar, süreçler ve sistemler yaratmaya gereksinim duyarlar. Örgütsel düzeyde stratejik düşüncenin iki önemli boyutu vardır. Bunlar üst düzey takım üyeleri arasında sürekli stratejik diyaloğu teşvik etmek ve tüm çalışanlara yaratıcılık ve ustalık avantajı kazandırmaktır.

Bonn (2001), stratejik düşünceyi stratejik problemleri çözme yolu olarak tanımlar ve stratejik düşüncenin sistem düşüncesi, yaratıcılık ve gelecek için vizyon olmak üzere üç unsurdan oluştuğunu ifade eder. Bonn’un bu hususlar hakkındaki görüşleri şu şekildedir:

Sistem Düşüncesi: Stratejik düşünmenin en önemli unsurlarından biri organizasyona ve çevresine bütüncül bir bakış açısıyla bakabilme kabiliyetidir. Bu yetenek, farklı konu ve problemlerin birbiriyle nasıl bağlantılı olduğunu, her birinin diğerini nasıl etkilediğini anlamayı gerektirir. Stratejik düşünceye göre örgüt, kaynaklar için rekabet eden, birbirinden bağımsız unsurlardan oluşan bir yapı değil, her bir öğenin birbiriyle ilişki içinde olduğu bütüncül bir sistem olarak görülür.

Bütüncül bir yaklaşıma sahip olmak, kendini günlük operasyonel problemlerden uzak tutmayı, sorun ve konuların altında yatan belirgin olay ve detaylarla nasıl bağlantılı olduğunu görme kabiliyetini gerektirir. Senge, bu yaklaşımı “sistem düşüncesi” olarak adlandırmaktadır. Bu tür düşünmede olayları doğuran yapı ve sistemler etkilenmeye, kontrol edilmeye, değiştirilmeye ve arzu edilir formda yeniden yaratılmaya çalışılmaktadır.

Yaratıcılık: Strateji, rekabet avantajı yaratmak için özgün çözümler geliştirme ve yeni fikirler ileri sürme ile ilgidir. Stratejik düşünen insanlar yeni yaklaşımlar bulmaya çalışmalı, işleri daha iyi yapmanın yolunu hayal etmeli, zihninde canlandırmalıdır. Bu, yaratıcılık için bir ön gerekliliktir.

Amabile (1998; akt. Bonn 2001)’e göre yaratıcı düşünce; kişinin problemlere ve çözümlere yaklaşımına ve varolan fikirlerin yeni bir kombinasyon içinde bir araya getirilmesi kapasitesine işaret eder. Bu durum, organizasyon içindeki zihinsel modeller

veya hakim inanışların sorgulanması yoluyla mevcut otoriteye başkaldırıyı da içerir. Senge (1990), zihinsel modelleri, dünyayı nasıl anlayacağımız ve nasıl eyleme geçeceğimize etki eden derin, kökleşmiş varsayımlar, genelleştirmeler, hatta hayaller ve resimler olarak tasvir eder.

Gelecek İçin Vizyon: Stratejik düşünme organizasyonun geleceği için arzulanan bir vizyon ve örgütsel amaçlar doğrultusunda yürürlüğe konmalıdır. Gerçek bir vizyon gelecek için yön doğrultuludur ve örgütteki tüm faaliyetler için odak noktası teşkil eder. Örgüt üyeleri için ortak inanç ve arzulanan geleceği ifade eden paylaşılan vizyon, itaat yerine bağlılığı teşvik eder ve tüm örgüte nüfuz eden ortak anlayışa dönüşür (Bonn, 2001).

Yukarıda görüşleri incelenen yazarlara ek olarak, Pisapia ve arkadaşları (2005), stratejik düşünceyi ele alırken zihinsel süreçlerin işleyişine odaklanmakta ve liderin stratejik düşünceye sahip olması için gereken unsurların sistem düşüncesi, yeniden çerçeveleme (reframing) ve yansıtma (reflecting) olduğunu öne sürmektedirler (Pisapia vd, 2005). Bu çalışmada ele alınan unsurlar genel hatlarıyla aşağıdaki gibi özetlenebilir:

Sistem düşüncesi: Sistemin davranışlarını şekillendiren ve eylemler için seçenekler sunan özellikleri, kuvvetleri, örüntüleri ve karşılıklı ilişkileri anlayarak sistemi bütüncül olarak görme yeteneğidir. Sistem düşüncesinde bireyin yararlandığı 4 yetenek vardır:

• Bütüncül düşünme yeteneği,

• Örüntüleri ve karşılıklı ilişkileri fark edebilme yeteneği,

• Sistemin içsel özellikleri ve spesifik örneklerini fark edebilme ve buna göre eylemlerde bulunma,

• Sistemin gerektirdiği amaca ulaşma, örüntüleri koruma, bütünleşme ve uyum zorunluluklarını fark edebilme ve buna göre eylemlerde bulunma.

Yeniden Çerçeveleme: Yeni görüşler ve eylem seçenekleri kazanmak için dikkatleri farklı bakış açıları, zihinsel modeller ve paradigmalar arasında kaydırabilme yeteneğini ifade eder. Yeniden çerçevelemeye ilişkin 4 yetenekten söz edilebilir. Bunlar (Pisapia ve diğ., 2005; akt. Naktiyok ve diğ., 2009: 16) :

• Bir problemi, durumu veya konuyu şekillendirmek için kullanılan zihinsel modelleri, paradigmaları ve çerçeveleri tanımlama ve anlama yeteneği,

• Bir durumu anlamak için farklı zihinsel modeller, paradigmalar ve çerçeveler kullanabilme,

• Kişinin kendisinin ve başkalarının zihinsel modellerini gözden geçirmesi ve değiştirmesi.

Yansıtma: Algılar, deneyim ve bilgilerin kullanımı aracılığıyla ne olduğuna dair yargıda bulunmak için mantıksal ve rasyonel düşünceyi harmanlayabilme ve daha sonra gelecekteki eylemlere rehberlik edecek sezgisel ilkeler oluşturma yeteneğidir. Yansıtma beş yetenekle ortaya konabilir (Pisapia ve diğ., 2005; akt. Naktiyok ve diğ., 2009: 17):

• Bazı seçenekler işe yararken diğerlerinin niçin işe yaramadığını fark edebilmek, • Çift döngülü öğrenmeden yararlanmak,

• Durumu anlamak için algıları, deneyimi ve bilgiyi kullanmak,

• Eylemde bulunurken algıları, deneyimleri, bilgi ve analizi harmanlamak,

• Bugünü ve geleceği anlamak için kendine ve başkalarına ait algı, deneyim ve bilgileri kullanabilmek (geçmişten yararlanarak bugünü ve geleceği anlama).

Tablo 1’de stratejik düşünmek için gereken becerilere dair kavram ve tanımlar yer almaktadır:

Tablo 1. Stratejik düşünmek için gereken becerilere dair kavram ve tanımlar

BECERİ TANIM AÇIKLAMA

Sistem Düşüncesi Sistem dinamiklerinin anlaşılmasını kullanmak suretiyle bilgiyi toplamak ve bilgi aracılığıyla ve ötesinde düşünmek için kullanılan beceri.

Sistem düşüncesi Sistemlerin davranışlarını biçimlendiren özellikleri, güçleri, örüntüleri ve karşılıklı ilişkileri anlamak suretiyle sistemleri bir bütün olarak görebilme becerisi olup eylem seçeneklerini ortaya koymaktadır.

Sistem düşüncesinde kullanılan dört beceri vardır: Bütünsel düşünmek.

Örüntüleri ve karşılıklı ilişkileri anlamak. Sistemlerin özündeki özelliklerin ve özgül sistem modellerinin farkına varmak ve bunlara göre davranmak.

Hedefe ulaşma, örüntülerin korunması, bütünleşme ve uyum sağlamaya ilişkin sistem zorunluluklarını anlamak ve bunlara göre davranmak.

Yeniden Çerçevelendirme Durumsal gerçeklikleri tanımlayan bilgiyi toplamak ve organize edebilmek için kullanılan beceri. Yeniden çerçevelendirme Eylemler için yeni içgörüler ve seçenekler üretmek için dikkati farklı bakışaçıları, çerçeveler, zihinsel modeller ve

paradigmalar arasında kaydırabilme becerisidir.

Yeniden çerçevelendirmede dört beceri kullanılır: Gerekli bilgi toplanana kadar karar almayı ertelemek.

Bir sorunu, durumu ya da meseleyi çerçevelendirmek için kullanılan zihinsel modelleri, paradigmaları ve çerçeveleri tespit etmeye ve anlamaya ehil olmak.

Bir durumu anlamak için farklı zihinsel modelleri, paradigmaları ve çerçeveleri kullanabilmek. Kendisinin ve diğerlerinin zihinsel modellerin gözden geçirip yenileyebilmek.

Yansıtma Veriyi işlemek, bundan bilgi üretmek ve uygulama yoluyla bunu hayata geçirmek için kullanılan beceri.

Yansıtma ne olduğuna dair yargıya varmak ve sonrasında da

gelecekteki eylemlere yol gösterecek sezgisel ilkeleri yaratmak için algıların, deneyimlerin ve bilginin kullanımı yoluyla mantıksal ve akılcı düşünceyi birlikte kullanabilme becerisidir.

Yansıtmada kullanılan beş beceri vardır:

Bazı kararların neden işe yaradığını ve diğerlerinin neden işe yaramadığının farkına varmak.

Çift döngülü öğrenmeyi idare eden ilkeleri kullanmak.

Durumları ve bunlar hakkında nasıl düşünüleceğini anlamak için algıları, deneyimleri ve bilgiyi kullanmak.

Eyleme geçerken algıları, deneyimleri, bilgiyi harmanlayarak analiz etmek.

Bugüne ve geleceğe dair bir anlayış oluşturmak için mevcut ve geçmişteki algıları, deneyimi ve bilgileri kullanmak.

Kaynak: Pisapia ve diğ. (2005)