• Sonuç bulunamadı

Bir Ulaşım Odağı Olarak Yenikapı Boşluğu’ndaki Süreklilik

4. ĐSTANBUL TARĐHĐ YARIMADA BOŞLUKLARINDA KENTSEL

4.3 Yenikapı Boşluğu

4.3.1 Bir Ulaşım Odağı Olarak Yenikapı Boşluğu’ndaki Süreklilik

Günümüzde arkeolojik kazıların sürdüğü alan; geçmişte farklı işlevlerle kullanılmış, ancak ulaşım merkezi olan kentsel boşluk niteliğini her zaman korumuştur. Geniş kazı alanı sınırları içerisinde; liman suru, limanın ticaret yapıları, mahalle yerleşimi gibi farklı dönemlere ait farklı işlevli yapı kalıntılarına ulaşılmıştır. Deniz ticaretinde önemli bir aktarma noktası olan Antik liman doldurulup bostan olarak kullanıldığı dönemlerde de boşluk, küçük koyu ile liman özelliğini sürdürmüştür. Günümüzde kent içi ve Marmara Denizi üzerinden sağlanan deniz ulaşımındaki merkeziliğini koruyan liman, ulaşım projelerinin tamamlanmasıyla, önümüzdeki dönemlerde daha da yoğun kullanılacaktır. Marmaray ve metro projelerinin Avrupa yakasındaki aktarım merkezi olması planlanan Yenikapı’daki arkeolojik kazılar halen sürmektedir.

Yenikapı Limanı: Đstanbul Antik limanlardan bir tanesi hariç*, diğerleri Marmara kıyısında yer alır. Antik limanlar** arasında büyüklük ve ticari faaliyetteki yoğunluk ile öne çıkan

*

Sirkeci Garı batısında yer alan Neorion Limanı Haliç kıyısında; diğer Antik limanlar Marmara kıyısında bulunmaktadır.

**

Bu limanlar doğudan batıya doğru sırası ile şunlardır: Sofia Limanı; (Kadırga Limanı; Cinci Meydanı), Kontoskalion Limanı; (Kumkapı, Behramçavuş Mahallesi), Heptaskalon Limanı ve Theodosius Limanı (Yenikapı bölgesi).

Theodosius Limanı’na (ya da Eleutherius Limanı*) ait kaynaklardaki bilgiler, arkeolojik kazıda ulaşılan kalıntı ve katmanlar aracılığı ile artmıştır.

Arkeolojik kazılarda limanın yoğun kullanımının 4. yy.dan itibaren başladığına dair bulgulara ulaşılmıştır (Şekil 4.32). Çok az sayıda M.Ö 6- M.S. 3. yy.lara ait buluntulara ulaşılmış olsa da bunlar, düzenli bir ticari faaliyeti işaret etmekten uzaktır (Asal, 2007). Lodos rüzgarına açık olan, Lykos deresi ve yağmurların sürüklediği toprakların da etkisiyle dolan limanın, genişliği ve denize hakim olması avantajları nedeniyle burada kurulduğu düşünülmektedir. Theodosius Limanı’nın Bizans Dönemi’ndeki ticari etkinliği, Osmanlı Dönemi’nde sürmemiş, liman; tarım arazisi, langa** bostanları olarak kullanılmıştır (Çölmekçi, 2007). Antik liman dolmuş olsa da 1850’li yıllara kadar, Asya’ya meyve-sebze taşıyan gemilerin Langa Bostanı önündeki küçük koya demirledikleri belirtilir (Müller-Wiener, 2002). 16. yy. başlarında Đstanbul’a gelen Buondelmonti, Langa Bostanı’nın bir sur ve iki kule ile korunduğunu belirtmiş, kaynaklardaki haritalarda da bu yapılar işaretlenmiştir (Ebersolt, 1996). 1871 yılında, liman surlarının birçok kısmı demiryolu yapımı sırasında yıkılmıştır (Müller-Wiener, 1998). Tarihi kaynaklarda varlığı bilinmeyen pek çok arkeolojik kalıntının yanı sıra, kaynaklarda belirtilen; iskele, sur ve kuleye ait kalıntılara Yenikapı Marmaray kazısında ulaşılmıştır.

Geçmişteki liman işlevi ile kentteki deniz ulaşımının merkezi bir aktarma noktası olan Yenikapı’nın ulaşımdaki aktif rolünün sürdüğü söylenebilir. Bir diğer deyişle, Yenikapı’daki boşluğa ait hafızanın, ulaşım kodları ile aktarıldığı ileri sürülebilir. Yenikapı sahil yolundaki motorlu araç trafiğinin yanı sıra, tren ve deniz otobüsleri de buradaki ulaşım yoğunluğuna etki eder (Şekil 4.33). Marmaray ve Metro projeleri ile daha da yoğunlaşması beklenen trafik için yerel yönetim, “Yenikapı Bölgesi Transfer Merkezi Kapsamında Meydan Düzenlemesi” projesinin gerçekleştirileceğini duyurmaktadır. Araç trafiğinden arındırılarak “gerçek bir meydana” kavuşacağı müjdelenen alanda, yoğun trafik nedeniyle karmaşa yaşandığı ve bu karışıklığın çözülmesi gerektiği belirtilmektedir. Bölgesel Transfer Merkezi projesi gerçekleştiğinde, alana gelecek 3 raylı sistemin ĐDO Đskelesi ile bütünleştirilmesi, araç trafiğinin meydandan uzaklaştırılması ve meydanın yayalaştırılması hedeflenmektedir

*

Eleutherius Limanı ile Theodosius Limanı arasındaki ilişkiye ait farklı görüşler ortaya konmuştur. Eleutherius Limanı’nın, Theodosius Limanı’nın öncüsü olduğu Eleutherius Limanı’nın daha doğuda yer aldığı şeklindeki görüş yaygındır. Bir diğer deyişle Bizans Dönemi’nde Yenikapı limanının batı kısmı Eleutherius, doğu kısmı Theodosius olarak adlandırıldığı düşünülmektedir (Gülersoy vd., 2008).

**

Langa (Vlanga, Ulanka) Yunanca dışarı demektir. Bu da langa bölgesinin sur dışında bir semt olduğunu gösterir (Kocabaş, 2008).

[www.ibb.gov.tr]. Bu hedeflere karşın Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesinde yer alan haberlerde ve çalışma kapsamında Yenikapı Arkeoloji Kazı müdürü ile yapılan röportajda herhangi bir proje içeriğinin henüz netleşmediği öğrenilmiştir.

Marmaray ve Metro Projesi: Marmaray Raylı Ulaşım Sistemi Projesi, Anadolu ve Avrupa yakalarındaki demiryollarının birbirine kesintisiz olarak bağlanması amacını taşımaktadır. Projenin Yenikapı ayağında, Marmaray ve metro inşaat kazıları bir arada yapılmaktadır. Yenikapı Bölgesi’nde planlanan raylı sistem hatları; Demiryolu Tüp Geçişi (Marmaray) Hattı, 4. Levent-Yenikapı-Đkitelli Metrosu ve Yenikapı-Otogar-Havaalanı Hafif Metrosu’ndan oluşmaktadır. Bu hatlar, ĐDO iskelesindeki deniz trafiğinin yanı sıra, araç ve yaya trafiği ile de entegre edilecektir [www.ibb.gov.tr]. 2004 yılında başlayan proje inşaatı; zeminde, zemin altında ve su altında sürmektedir. Marmaray; Đstanbul’un doğu-batı bağlantısını sağlarken, Marmaray’ı bütünleyen bir proje olan metro çalışmaları ise Avrupa yakasında kuzey-güney kitle ulaşım koridorunu oluşturmayı hedeflemektedir (Kocabaş, 2008). Marmaray ve metro çalışmaları hattı üzerinde 39 adet istasyon bulunurken, Avrupa yakasında Yenikapı, Anadolu yakasında Üsküdar birincil aktarma merkezleri olacaktır. Ulaşım hattı projesi ile başlayan imar faaliyetleri sırasında Üsküdar, Sirkeci, Cağaloğlu, Yedikule gibi Yenikapı’da da arkeolojik kalıntılara ulaşılmıştır. Arkeoloji ve Müzeler Müdürlüğü tarafından sürdürülen kazıların denetimi Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulları tarafından yapılmaktadır (Bağdatlı, 2005).

Marmaray Projesi kapsamında, halen devam eden kazı çalışmaları arasında Yenikapı’daki kalıntıların belgelenmesi ve korunmasının diğer alanlara kıyasla daha hassas gerçekleştirildiği söylenebilir*. Bu alandaki bilgi üretiminin farklılaşması, Yenikapı’daki kalıntı içeriğinin zenginliği ile ilişkilendirilebilir. Ayrıca Yenikapı kazılarında, Üsküdar arkeolojik metro kazısından kazanılan deneyimden faydalanıldığı, kazı başkanı ile yapılan görüşmede belirtilmiştir. Nisan 2009’da UNESCO-ICOMOS ortak heyetinin Đstanbul’da yaptıkları inceleme ve araştırmaların ardından hazırladığı raporla: “Yenikapı alanında yapılacak yeni düzenleme ve trafiğin, kazı alanındaki Neolitik Dönem izleri üzerinde yaratacağı tahribat” tartışmaya açılmıştır (Đncedayı, 2009). Raylı ulaşım sistemlerinin tarihi çevre dokusu altından geçmesinin zemin altındaki arkeolojik kalıntılara etkisi derinliğe bağlı olarak farklılaşmaktadır. Sistem, arkeolojik yığılma ortamının altından, çok daha derinden geçmektedir. Kentsel arkeolojik kalıntı ve yığılmalarla, ancak istasyon yapılarının olduğu

*

noktalarda karşılaşılmaktadır. Bu tür projeler, dokuya zarar verme riski taşımasının yanında, arkeolojik yığılmaya ait bilgiyi ortaya çıkaran, yaratıcı çözümlere olanak veren, ilginç tasarım problemleri sunan potansiyel alanlar olarak da değerlendirilebilir. Marmaray projesi kapsamında Yenikapı bölgesinde de, arkeolojik buluntuların çıkma nedeni alandaki istasyon binası inşaatıdır. Yenikapı’daki ulaşım hattı ve istasyon projesinin kalıntılar ile etkileşimi bağlamında, kazı alanında ulaşılan kalıntıların içeriğine değinilebilir.

4.3.2 Arkeolojik Yığılmanın Korunması Açısından Bir Fırsat: Yenikapı’da Arkeolojik