• Sonuç bulunamadı

1.1.3. İlk Yenileşme Dönemi Öncesinde İlk, Orta ve Lise Eğitimini Elinde

1.1.3.3. Benediktiner Tarikatı

Roma- Katolik kilisesine bağlı bir tarikat olan ve Latince’de “Ordo Sancti

Benedicti” olarak ifade edilen Benediktiner tarikatı, Benedikt von Nursia (Aziz

Benedikt) tarafından 529 yılında İtalya’da kurulmuş ve batıdaki tarikatların en eskisi olarak zikredilmiştir. Tarikat, misyonlarını “Ora et labora et lege” (ibadet et, çalış ve oku) olarak duyurmuş, eğitimin ve dini yaşantının mutlaka manastır yaşantısı

şekilde yerleştirilmiştir. Şehrin diğer ilçelerinin isimleri ve numaralandırılması şöyledir: “2. Bezirk” veya “Leopolstadt”, “3.Bezirk” veya “Landstrasse”, “4. Bezirk” veya “Wieden”, “5.Bezirk” veya “Margareten”, “6.Bezirk” veya “Mariahilf”, “7.Bezirk” veya “Neubau”, “8.Bezirk” veya “Josefstadt”, “9. Bezirk veya “Alsergrund”, “10.Bezirk” veya “Favoriten”, “11. Bezirk” veya “Simmering”, “12. Bezirk” veya “Meidling”, “13. Bezirk” veya “Hietzing”, “14. Bezirk” veya “Penzing”, “15. Bezirk” veya “ Rudolfsheim-Fünfshaus”, “16. Bezirk” veya “Ottakring”, “17. Bezirk” veya “Hernals”, “18. Bezirk” veya “Waehring”, “19. Bezirk” veya “Döbling”, “20. Bezirk” veya “Brigittenau”, “21. Bezirk” veya “Floridsdorf”, “22. Bezirk” veya “Donaustadt”, “23.Bezirk” veya “Liesing” dir.

118 Schubert, Prüfungs- Programm der k.k…, s.4.

119 Otto Biba, Der Piaristenorden in Österreich-Seine Bedeutung für bildende Kunst, Musik und Theater im 17. ve 18. Jahrhundert, Eisenstadt 1975, s.68.

120 Notker Hammerstein, Ulrich Herrmann (hrsg.), Handbuch der deutschen Bildungsgeschichte,

Verlag C.H.Beck, München 2005, Band II, s.346.

33

içeresinde olması gerektiğini ifade etmiştir. Tarikatın kuruluş esnasında manastırların birbirlerinden bağımsız hareket etmeleri uygun bulunmuş ve hatta bu durum tarikatın yayılmasını hızlandırmıştır. Ancak her manastırın Benedikt Konfederasyonu’na bağlı olması ve manastırların artması ile birlikte oluşan otorite sorunu tarikatta ciddi sıkıntıların yaşanmasına neden olmuştur.

Aziz Benedikt, “Kim olursan ol, gökyüzündeki vatanına gitmek için acele

ediyorsan evvela (dinin) basit kurallarını kabul et ve İsa’nın yardımını iste! Sonrasında sen Tanrı’nın korumasında olacak, bilgi ve erdemde de yüksek derecelere ulaşacaksın!”122

ifadesiyle hem verdiği eğitimin amacını açıklamış hem de eğitimin ancak Tanrı’nın istediği kimselere nasip olacağını ifade etmiştir. Beyan edilen cümleden de anlaşıldığı üzere, tarikatın mensupları kendilerini seçilmiş olarak görmüşler ve belki de bu nedenden ötürü her bir manastır birbirinden bağımsız olarak faaliyette bulunmuştur.

Başta İtalya’da olmak üzere sayısız üyesi bulunan Benediktiner tarikatı manastırlarında en tepede “Abt” unvanı verilen ve tarikatın üyeleri tarafından seçilen

“Başrahip” bulunmaktadır.123

Başrahip olan kişiye yönetimde “Kellner” adı verilen ve manastır dışındaki işlerle ilgilenen kişi ile dini işlerden ve görevlerden sorumlu

“Propst” (Dekan) yardımcı olmuştur. Manastırda yaşayabilmek için iffetli olmaya

yemin etmek, vaktini manastırda geçirmek ve itaatkâr olmak gibi şartlar aranmış ve manastır yaşantısına dâhil olmak isteyen herkese müsaade edilmiş, ancak tam anlamıyla kabulleri belirli bir deneme sürecinden sonra gerçekleşmiştir. “İtaat” kavramı Benedikt manastırlarında oldukça önemli olmuş ve zikrolunan hususta en küçük bir ihmal dahi hoş karşılanmamıştır. Üyelerinin mal ve mülk sahibi olmasına da izin verilmemiş ve “kişinin mülkü elinde olmalıdır” denilerek kitapların önemine ve müritlerin çok fazla okumasına değinilmiştir.124

Manastır dışına sadece erzak temini ve acil durumlar nedeniyle çıkılmıştır.125

Manastırlardaki günlük yaşantı çalışma ve ibadet zamanı olarak ayarlanmış ve buna göre; günde 7 kez Tanrı’nın övüldüğü toplu dua saati, 2 saat öğrenilenlerin tekrarı, ilahilerin söylenmesi ve

122 http://www.benediktiner.de/ (ET: 13.02.2017). 123

Pius Schmieder, Die Benediktiner-Ordensreform des 13. und 14. Jahrhunderts: Beitraege zur

Geschichte des Benediktinerordens, Linz 1867, s.8. 124 Aschbach, Kirchenlexikon, I, s.639.

34

öğretilmesi, Pazar ve kutsal günlerde “heilige Messopfer” (kutsal ruhun kurban edilmesi) ayini yapılmıştır. Manastırdakiler için “7” sayısının önemli olduğunu söylemek doğru olabilir, zira Tanrı’nın günde 7 kez övülmesi ve günlük çalışma saatinin 7 saat olması bunu doğrular niteliktedir. Manastırlarda eğitim, kara tahta, tebeşir ve eğitim için gerekli aletlerle verilmiş ve her manastırda mutlaka bir kütüphane olmasına da dikkat edilmiştir. Özellikle oruç tutulan zamanlarda el yazması olan bilimsel eserlerin değiştirilerek okutulması, Benedikt tarikatının yeni kurulan devlet okullarında görevlendirilmesinin sebeblerinden biri olmuştur. Eğitim faaliyetlerinin haricinde tarikat mensupları manastırın ihtiyacını karşılamak amacıyla tarımla uğraşmışlar ve manastırdakilere ibadet şevklerinin azalmaması için belirli ağırlıkta ekmek ve belli bir ölçüde şarap vermişlerdir.126

Et yemek ise sadece hastalara özgü bir durum olmuştur.127

Haftada iki kez oruç tutan Benedektiner tarikatı mensupları, Eylül ayının ortasından Paskalya Bayramına kadar günde sadece bir kez yemek yemeyi de kendilerine zorunlu kılmışlardır.

Tarikatın üyeleri bulundukları iklime uygun olarak giyinmişler ve elbiselerinin kumaşının da buna uygun olmasına dikkat etmişlerdir. Manastırda ve kilisede “Kutte” adı verilen siyah renkte boydan elbise veya da önü kapalı ve kapşonlu cübbe olarak açıklanabilecek kıyafetler giyerken, tarlada ise “Scapulier” adı verilen açık renk kıyafet giymişlerdir.128

Manastırda ödül ve ceza yöntemi de uygulanmıştır. Eğitimini başarılı ile bitirenlerin görevlendirilmesi veya ödüllendirilmesi başrahibin piskoposa bildirmesiyle olmuş, cezalandırmalar ise; eğer hata gerçekten büyükse yapılmıştır. Cezalar öncelikle ibadetlerde cemaatten ayrı tutulma, ilişkileri kesme ve en sonunda da manastırdan atma şeklinde kademe kademe uygulanmıştır.

Manastırdakiler dışarı çıkamamasına rağmen; fakirler, evsizler ve hastalar ihtiyaçlarının temini için sık sık manastırlara uğramışlardır.129

Toplumsal ve sosyal işlevi de olan Benediktiner manastırlarına bağışların fazla olması, ebeveynlerin

126 Aschbach, Kirchenlexikon, I, s.639. 127

Schmieder, Die Benediktiner-Ordensreform…, s.8.

128 Aschbach, Kirchenlexikon, I, s.639.

129 Johannes Jung, Gerhard Schlass, Friedrich Wally, Edgar Weiland, Das Schottengymnasium in Wien: Tradition und Verpflichtung, Wien, Köln, Weimar 1997, s.19.

35

çocuklarını onların kilisesine bağışlamasına ve söz konusu tarikata katılımın oldukça yoğun olmasına neden olmuştur.

Benediktiner tarikatının bilime ve sanata önem vermesi, bu tarikata mensup birçok bilim adamının ve sanatçının yetişmesine, tarım faaliyetleriyle ülke ekonomisinin artmasına, bilim adamlarının çalışmaları ve tüccarların etkisiyle de İtalya haricinde İspanya, Almanya, İngiltere, Fransa ve Avusturya gibi diğer Avrupa ülkelerine yayılmasına neden olmuştur. Avrupa’da genellikle vâkıfına, ancak bunun yanı sıra belirli bir kişiye atfedilen vakıflar sayesinde bu tarikat, birçok manastır eğitimi veren okullar açmıştır. Manastır okullarında eğitim; “innere für die oblati” (manastırda kalan çocuklar için) ve “aussere für die oblati” (dışarıdan gelenler için) olmak üzere iki bölüme ayrılmış ve “niedere” adı verilen alt sınıfta herkesin eğitim alması amacıyla temel eğitim verilirken, “höhere” adı verilen üst sınıfta ise yedi özgür sanatın da dâhil edildiği eski bilimsel çalışmalar ve kutsal kitaplar ders olarak görülmüştür.130

Benediktiner tarikatının dini görevlileri bulundukları ülkelerde oldukça rağbet görmüş, prenslerin eğitimi, saray danışmanlığı, yargıçlık, sanatsal faaliyetler, yasa kitaplarının hazırlanması, dini pozisyonların idaresi ve denetlenmesi onların hâkimiyetine bırakılmıştır.

Benediktiner tarikatı, Avusturya’da 1618 yılında Melk kasabasında kurdukları manastır ile faaliyetlerine başlamıştır.131 Ancak Melk’ten daha önce Viyana’da 1418 yılında Benediktiner mensuplarına verilen Schottenkirche (Schotten kilisesi), oldukça zengin ve büyük bir vakıf olan “Benediktinerstift zum Schotten” vakfının da burada kurulmasıyla manastıra dönüştürülmüştür.

17.yüzyılda Benediktiner tarikatı, felsefi bilimler dersleri veren liseler kurmuş ve 1807 yılında da Kayser tarafından onaylanan ve “Schottengymnasium” adı verilen yeni bir lisenin açılması ile de 19.yüzyılda da eğitim faaliyetlerine devam ettiğini göstermiştir.132

130 Jung, vd, Das Schottengymnasium in Wien, s.24. 131 Aschbach, Kirchenlexikon, I, s.646.

36

Benzer Belgeler