• Sonuç bulunamadı

Belgelerin Geri Verilmesi Yükümlülüğü

Belgede Civil liability of the arbitrators (sayfa 193-196)

B. Sözleşmenin İfası Sırasındaki Yükümlülükleri

8. Belgelerin Geri Verilmesi Yükümlülüğü

Bir hukukî uyuşmazlığın çözülebilmesi için uyuşmazlığın taraflarının

uyuşmazlığa ilişkin çok sayıda belgeyi uyuşmazlığı çözecek hakemlere tevdi etmesi gerekmektedir. Bu gereklilik esas itibariyle aynı devlet yargısında olduğu gibi

uyuşmazlığın taraflarına yüklenmiş bir yüktür. Taraflar dilekçelerinde ileri sürdükleri vakıalar ile ilgili belgeleri hakem heyetine sunmadıkları müddetçe, hakem heyetinin söz konusu vakıalar ile ilgili fikir sahibi olması mümkün olmayacaktır. Buna

mukabil hakemlerin, belgeleri uyuşmazlığın taraflarına geri vermeleri bir yük değil başlı başına sözleşme sonrası bir yükümlülüktür652.

Bu noktada aydınlatılması gereken husus, belge kavramının kapsamıdır. Bir uyuşmazlığa dair belgeler, basılı bir doküman olabileceği gibi elektronik ortamda bulunan dokümanlar da uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla hakem heyetine tevdi edilmiş olabilir; nitekim tahkim hukuku açısından, dava dosyasının tamamının fizikî olarak basılmış olması gerekliliği de bulunmamaktadır. Tahkim yargılaması

651 Karataş, s. 210.

652 Gal, s. 337. Vekalet sözleşmesi açısından Yargıtay, bu hususu şu şekilde açıklamaktadır: “vekil her ne ad altında olursa olsun almış olduğu şeyi müvekkile tediyeye zorunludur. İade borcu vekâlet sözleşmesinin niteliğinden kaynaklanmaktadır, çünkü vekil sözleşme konusu işi kendisi yararına değil, müvekkili için görmektedir. Müvekkilin alınanların teslimine ilişkin alacağı, ifaya yönelen akdi bir alacaktır, yoksa bir tazminat alacağı değildir.” Bkz. Yarg. HGK, E. 2011/13-161, K. 2011/276, T.

177

esnasında kullanılabilecek belgelerin çeşitliliği karşısında, belge kavramının tanımının yapılması faydalı olacaktır. HMK’da belge kavramının kapsamı sınırlı sayıda olmayacak şekilde örnekleme yoluyla yapılmıştır653. Bu ise tahkim açısından gerekli olacak esnekliğin sağlanabilmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu nedenle de medenî yargılama için öngörülmüş bulunan HMK’nın 199’uncu maddesinde tanımlanmış belge kavramının tahkim yargılaması açısından da

kullanılmasının uygun olacağı görüşündeyiz. Uluslararası Barolar Birliğinin kuralları kapsamında da belge, sınırlayıcı olmayacak şekilde örnekleyici olarak sayılmıştır654. Anılan madde incelendiği takdirde, yapılan belge tanımının HMK’da bulunan belge tanımıyla büyük ölçüde örtüştüğü söylenebilir. Bu nedenle de dava dosyasına giren her türlü bilgi taşıyıcısı bu kapsamda belge olarak nitelendirilebilecek ve hakemlerin geri verme yükümlülüğünün kapsamında değerlendirilebilecektir. Bu noktada, kanunun tahkime ilişkin olmayan hükümlerinin, tahkim yargılaması için uygulanabilmesi için açıkça düzenleme yapılmasını gerekli kılan 444’ncü

maddesinin bu yönde bir yoruma engel olabileceği düşünülebilir. Bu durumda ise anılan maddenin tahkim ilişkisinde doğrudan uygulandığını söylemek zordur. Belge tanımı yalnızca yol gösterici olarak kabul edilmelidir655.

Hakemlerin belgeleri geri verme yükümlülüğünün de kendi içinde sınırları olduğu söylenebilir. Zira hakemleri elinde bulunan kimi belgeler, örneğin kendilerine yapılmış bir ödemeye ilişkin bir makbuz, hem tahkim yargılamasına ilişkin hem de hakemlerle uyuşmazlığın tarafları arasındaki ilişkiye ilişkin olabilir. Hakemin

653 Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 723. 654 Demir Gökyayla, s.21.

655 Nitekim Bilgi Edinme Kanunu da belgeyi bezer şekilde tanımlamaktadır. Bkz. Demir Gökyayla, s.

178

belgeyi saklamasında menfaati olan durumlarda hakem, mümkünse ilk olarak belgenin birden fazla olacak şekilde üretilmesini, mümkün değilse aslı ile aynı olacak şekilde orijinal belgenin bir kopyasını talep edebilmelidir. Hakemlerin bu şekilde tahkime ilişkin bir belgeyi elde edip saklayacakları durumunda, ortaya çıkacak gizliliğin korunması yükümlülüğü ileriki başlık altında incelenecektir.

Hakemlerin belgeleri geri verme yükümlülüğüne ilişkin diğer bir sınırlama ise, şartları oluştuğu takdirde kullanabilecekleri hapis hakkıdır. Hakemlerle uyuşmazlığın tarafları arasındaki ilişki sözleşmesel bir ilişki olduğundan, eğer uyuşmazlığın tarafları sözleşmeden kaynaklanan edimlerinden birini vadesi içinde yerine getirmezse, örneğin asli edimi olan hakem ücretini ödemezse, hakemlerin bu tarafa karşı hapis hakkını kullanabilmeleri gerekir656. Bu husus avukatın, avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan hapis hakkına benzetilebilir. Bu nedenle hakemlerin de hapis hakkını kullanmak suretiyle belgeleri paraya çevirmek suretiyle alacağını tahsil etme yoluna başvurma imkânı bulunmadığının kabulü gerekir.

Bu noktada hakem sözleşmesinin kendine özgü niteliğinden dolayı ortaya çıkabilecek özel bir duruma dikkat etmek gerekir. Hakem sözleşmesinin bir tarafını aslında bir uyuşmazlığın iki ayrı tarafı oluşturduğu için tek bir edim yükümü bulunmamaktadır. Bu durumda da hakemlerin hapis hakkının yalnızca edim yükümlülüğünü yerine getirmeyen tarafa karşı ve yalnızca o tarafa geri verilmesi gereken belgeler üzerinde kullanılabileceğinin kabulü gerekir.

656 “Müvekkilin, vekilin aldıklarını geri vermesine ilişkin vekilden bir alacağı bulunmaktadır; vekilin ise müvekkil ile aralarındaki bu hukuki ilişkiye göre takas, zamanaşımı, ödemezlik def'i, hapis hakkı gibi hukuki imkânları bulunmaktadır.” Bkz. Yarg. HGK, E. 2011/13-161, K. 2011/276, T. 4.5.2011.

179

Belgelerin geri verilmesine ilişkin masraflara ise, eğer taraflar arasındaki sözleşmede bir açıklık yoksa, belgelerin geri verileceği tarafın katlanması uygun olacaktır. Zira tahkim yargılamasının başında belgelerin tevdiine ve teatisine ilişkin masraflara taraflar katlanmaktadır. Bu durumda geri verilmeye ilişkin masraflara da hakem sözleşmesi kapsamında uyuşmazlığın taraflarınca katlanılması gerekmektedir. Yargılama boyunca yapılan masraflardan farklı olarak belgelerin geri verilmesine ilişkin masraflardan uyuşmazlığın taraflarının, müteselsilen değil de kendilerine ait belgelerin geri verilmesi nispetinde sorumlu olmaları daha uygun olacaktır.

Belgede Civil liability of the arbitrators (sayfa 193-196)