• Sonuç bulunamadı

Hikmet Bayur ve arkadaşlarının beyannamesi:

4.8. Demokrat Parti’nin Son Ġktidar Dönemi ( 1957 – 1960)

4.8.1.4. BeĢinci Adnan Menderes Kabines

435 “Vatan Gazetesi Yazıyor; Balıkesir‟de Demokrat Parti Kazanamayacak‟‟, Türk Dili, 16 Ekim 1957,

s.1.

436 „‟Din İstismarcılığı, Türk Dili, 6 Ekim 1957, s.1.

145 Seçim sonuçları kesinleştikten sonra DP Meclis Grubu 31 Ekim„de toplandı. Adet olunduğu üzere cumhurbaşkanı ve meclis başkanlığı makamları için oylama yapıldı. Cumhurbaşkanlığı için Celal Bayar, meclis başkanlığı için Refik Koraltan seçildi. Millet Meclisi 1 Kasım 1957 günü saat 15.00‟te açıldı. Milletvekilleri alfabetik sıraya göre Meclis kürsüsünde yemin ettiler. Yemin sonrası cumhurbaşkanlığı ve meclis başkanlığı seçimleri yapıldı. Celal Bayar 413 oyla tekrar cumhurbaşkanlığına, Refik Koraltan ise 404 oy ile tekrar meclis başkanlığına seçildi. Cumhurbaşkanı önceki dönemlerden bilindiği gibi Menderes„i tekrar hükümeti kurmakla görevlendirdi. Dördüncü Menderes kabinesi 15 Kasım günü istifa etti ve istifası cumhurbaşkanınca kabul edildi. Meclisin açılmasından 25 gün sonra Menderes, yeni kabinesini açıkladı. 25 Kasım‟da açıklanan kabinede iki Balıkesir milletvekili görev almıştır. Balıkesir milletvekillerinden Esat Budakoğlu Adalet bakanlığı görevini üstlenirken, İbrahim Sıtkı Yırcalı Basın- Yayın ve Turizm bakanlığını üstlenmiştir438. Bakanlığına Sıtkı Yırcalı

getirilen Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı Beşinci Menderes kabinesinde yeni kurulan bakanlıklardan bir tanesiydi. Bu bakanlığın kurulması ise hükümetin basınla arasını düzeltmek isteğinde olduğu şeklinde yorumlanıyordu. Soruşturma Komisyonunca aklanan Sıtkı Yırcalı, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu„nun da Beşinci Menderes kabinesinde yer alması bu kişilerin DP içerisinde hala önemli roller üstlendiğinin ve Menderes„in bu kişiler hakkındaki yolsuzluk iddialarına inanmadığının bir göstergesi niteliğindedir.

4.8.1.5. Ekonomi Politikası

CHP iktidarı sırasında hayat pahalılığından dert yanan halka muhalefet gurubundan seslenen ve halka yeni bir umut olan DP, kendi iktidarının özellikle beşinci yılından itibaren artan pahalılığına bir set çekememiştir. Kahve, şeker gibi temel ihtiyaç maddeleri karaborsaya düşmüştür. Bazı malların dağıtımı ise karne usulüne göre yapılmaya başlamıştır. DP iktidarı sırasında Bigadiç, Burhaniye gibi Balıkesir iline bağlı ilçelerde görev yapan Hüseyin Öğütcen anılarında bu konuya değinmiş ve Balıkesir‟in durumunu analize olanak sağlamıştır : “ 1955 yılından itibaren ekonomik durum gittikçe bozuluyordu. Pek çok malı piyasada bulmak

146 olanaksızdı. Karaborsa normal piyasa durumuna gelmişti. Milli Koruma Yasası da etkisiz kalıyordu. Birkaç kuruş farkla mal satan ya da karaborsa fiyatı ile satın aldığını satmak zorunda kalan mahalle bakkalları karakollarda, adliyede sürünürken bazı açıkgöz dalavereciler büyük kazanç sağlıyorlardı. Hükümet bir kısım malların dağıtımını vesikaya bağlamıştı. İkinci Cihan Savaşı’nda sadece kasaba ve kentlerde ekmek vesikaya tabi idi. Bunun dışında her şey serbestti. Hâlbuki şimdi kaymakamlar nal çivisinden, kahve, şeker, çimento, demir, otomobil ve kamyon lastiğine kadar pek çok malı vesika ile dağıtıyorlardı. Kaymakamlık bakkal dükkânına dönmüştü. Dağıtılan mallar yetersiz olduğundan herkes şikâyetçi idi. Bazı ilçelerde iktidar partisi ( DP) dağıtımda ayrıcalık, kendilerinin kayrılmasını istiyorlardı. Bu da yöneticileri sıkıntıya sokuyordu…439

1957 yılına girildiğinde hayat pahalılığı ve karaborsacılık süratle devam etmekteydi, buna karşı hükümet şeker satışlarını durdurduğunu ve şekere zam yapıldığını ilan etmiştir. Çıkan karara göre tüccarlar bir gün içerisinde ellerindeki şeker miktarlarını bir beyanname ile vilayete bildireceklerdir. Beyannamelerin doğruluğunun mülkiye amirlerince kontrol edileceği kararı alınmıştır. 18 Ocak‟ta çıkartılan kanunun 20 Ocak‟ta yürürlüğe girmiş ve kanunca fabrikalarda ambalaj masrafları hariç toptan kristal şekerin kilosu 200 kuruştan, küp şekerin kilosu ise 230 kuruştan satılmaya başlanmıştır440. Bir gün içerisinde şekere yapılan zam 40 kuruş,

kesmeye de 50 kuruş olmuştur.

Şekere yapılan zam muhalefetin de tepkisini çekmiştir. CHP, “yüz milyonlarca lira sarfıyla meydana getirilen şeker fabrikalarının faaliyete geçtikleri bir devrede, hükümetin bu zaruri gıda maddesine zam yapması, bizzat kendini yok sayma ve inkâr ve vatandaş aklıselimi ile alay etmek gibi görünmektedir.” şeklinde yorumlamış ve bu konuda gensoru açılması talebinde bulunulmuştur441. Şekere yapılan zam

dolayısıyla şekerli maddelerin de fiyatlarının artmasına sebep olmuştur. Bu artışlar ilk gününden itibaren ucuzluğu kendine ilke edinen DP‟nin kendi ilkeleriyle büyük bir çelişki içersine girdiğinin başlıca göstergesidir. Ancak bu durum 1957 seçimlerinde DP‟nin başa gelmesini yine de engelleyememiştir.

439 Hüseyin Öğütcen, Bir Ġdarecinin Zamanla YarıĢı, İstanbul: Türk İdareciler Derneği Yayını, Anı

Dizisi no.2, Cem Ofset A. Ş. s.104.

440 „‟Şekere Dün Zam Yapıldı‟‟, Türk Dili, 19 Ocak 1957, s.1 441 „‟Şekere Dair‟‟, Türk Dili, 24 Ocak 1957, s.1

147 Ocak ayı içerisinde şekere yapılan zammın etkileri devam ederken Balıkesir‟de var olan kahve kıtlığının yanına çay kıtlığı da eklenmiştir. Balıkesirli bayiler evvelce aldıkları çayın ancak beşte üçünü teşkil edecek kısmının verildiğini, bu yüzden istekleri karşılamalarına imkân olmadığı yolunda açıklamalarda bulunmuşlardır442

.

Balıkesir‟de kahve kıtlığını gidermek adına yapılan çalışmalarda yetersiz kalmıştır. Ticaret bakanlığınca dağıtılan kahve halk ihtiyacına yeterli olmadığı için sadece kahvecilere dağıtılmıştır. Mart ayı başlarında Balıkesir‟e 5 ton kahve daha gelmiş ancak bunun da halkın ihtiyacını karşılaması pek mümkün olamamıştır. Kahvenin nüfus başına isabet miktarı altı gramdır443. Görüldüğü üzere DP çay,

kahve, şeker gibi halkın temel ihtiyaçları olan gıda maddelerini Balıkesir gibi batıdaki bir taşra kentinde dahi tam anlamıyla karşılayamamıştır. Bu tür olumsuzluklara hayat pahalılığını da eklemek dönemin koşullarını anlamak adına gerekli olacaktır.

Ülkede temel ihtiyaç maddelerine olan talebin karşılanamaması konusu, seçim sonrası da önemini devam ettirmiş ve Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi, Et ve Balık Kurumu, Gima ve Migros umum müdürlüklerinden oluşturulan bir komisyon vilayetlere gönderdikleri beyannamelerde yazılı gıda maddelerini tetkik etmiş ve hangi vilayette hangi maddenin ne miktarda olduğunu tespit etmiştir. Bütün vilayetlerin durumlarını bu şekilde tespit ettikten sonra, belirli gıda maddeleri bulunmayan vilayetlere o maddelerin bulunduğu vilayetlerden aktarma yapılması kararlaştırılmıştır.

Bu koordinasyonun iyi çalışması için İçişleri, Milli Savunma ve Ulaştırma bakanlıkları alakalı servisler ile işe karışmaları da alınan kararlar arasındadır444

. Balıkesir vilayetine gönderilen beyannamede zeytinyağı ve pamuğun fiyatları da belirtilmektedir. Fiyatı 660 kuruşa kadar çıkan pamuğun beyannamedeki fiyatı 380 kuruş olarak belirlenmiş ve yine 150 kuruştan alınan zeytinyağının ulaşım masraflarıyla tüccara 550 kuruşa mal olan zeytinyağının beyannamedeki fiyatı 450 kuruş olarak belirlenmiştir445. Balıkesir esnafı bu fiyatlar karışında zararlarının çok

büyük olduğundan bu durumun kendilerini iflasa sürüklediklerinden dert yanmışlardır. Zeytincilik faaliyetinin özellikle ilçelerinde önemli yer tutuğu Balıkesir halkı bu

442 „‟Çay Darlığından Halk Şikâyetçi‟‟, Türk Dili, 31 Ocak 1957, s.1 443 „‟İki Buçuk Ton Daha Kahve İstenildi‟‟Türk Dili, 5 Mart 1957, s.1

444 „‟Gıda Maddeleri Vilayetlere Göre Ayarlanıyor‟‟, Türk Dili, 29 Kasım 1957, s.1

148 karardan oldukça etkilenmiştir. Edremit, Ayvalık, Burhaniye‟den başbakana ve ticaret bakanına telgraflar çekilmiştir446. Ayrıca Ayvalık, Edremit ve Burhaniye zeytincileri

hükümete zeytinyağının yıllık toplam ürün miktarını, zeytinin maliyet fiyatlarını gösteren bir rapor hazırlayıp bir heyet ile Ankara‟ya göndermişlerdir447

. Pamuk fiyatları ise ülke genellinde tepki toplamış ve kumaş alım satımı durdurulmuştur448

. Yapılan düzenlemeler esnafı iflasın eşiğine kadar getirirken, muhalefet koltuklarında CHP‟ye hayat pahalılığından dolayı saldıran DP‟den iktidarı sırasında ucuzluk bekleyen halk yine umduğunu bulamamıştır. Zamlar şiirlere yansımış ve Türk Dili gazetesine taşınan şu dizeler ortaya çıkmıştır.

DEMOKRATIN ZAMLARI

Yerli yersiz ilzamları Alt, üst etti nizamları Koymadı bizlere takat Demokratın zamları!

Kıt gelmeye bol maaşlar, Hap 14 Mayısta başlar Akıttı çoğunu yaşlar Demokratın zamları!

Hiç gülmez köylünün yüzü Çok fırladı kaput bezi Pek perişan etti bizi Demokratın zamları! Pazende havalı burun Bizimle konuşmaz sabun Çok yükseldi çare bulun Demokratın zamları!

446 „‟Körfez Bölgesinde Müstahsil ve Tüccarın Zararı Büyük‟‟, Türk Dili, 27 Kasım 1957, s.1 447 „‟ Dünkü Zeytinyağı Fiyatları Dolayısıyla‟‟, Türk Dili, 11 Aralık 1957, s.1

149

Çoğaldı mahkeme harcı Para veremez kiracı Kalplere doldurur sancı Demokratın zamları! Selam almaz çarşı, pazar Geçinmekten olduk bizar Artar her gün azar azar Demokratın zamları!

Her şeyden çok arttı kömür Üç misline çıktı kömür Bırakmadı halka ömür Demokratın zamları! Satamadık hiç zahire Borçlandık yağa, peynire Çok hız aldı birden bire Demokratın zamları! Vurdum başımı taşa Nerdesin ey İsmet Paşa Sardı biai baştanbaşa Demokratın zamları! Hazır ol sen ey kurucu Seçimlerde topla hurcu Küfürlerden de acı Demokratın zamları!449

150

4.8.2. 1958 Yılının Siyasi Olayları