• Sonuç bulunamadı

BeĢiktaĢ Ġlçesinin Fiziksel ve Sosyal Çevre Verileri

4. ĠSTANBUL BEġĠKTAġ ĠLÇESĠNDE KĠRALIK KONUT DEĞERLERĠNĠ

4.1 BeĢiktaĢ Ġlçesinin Fiziksel ve Sosyal Çevre Verileri

BeĢiktaĢ Ġlçesi, Marmara Bölgesi‟nde bulunan Ġstanbul Ġli‟nin batı yakasında, Çatalca Yarımadası‟nda yer almaktadır. Doğusunda Ġstanbul Boğazı, kuzeyinde Sarıyer Ġlçesi, batısında ġiĢli Ġlçesi, güneyinde Beyoğlu Ġlçesi ile sınırlanmıĢtır.

ĠSTANBUL

ġekil 4.1 Ġstanbul‟un Türkiye‟deki Yeri

BeĢiktaĢ Ġlçesi, 23 Mart 1984‟ te çıkarılan kanun hükmünde kararname ile kurulmuĢtur. Bu tarihe kadar, 1868 tarihli Dersaadet Ġdare-i Belediye Nizamnamesi ile Ġstanbul‟un 14 belediye dairesinden 7. Daire olarak, 1930 yılından itibaren ilçe olarak yönetsel varlığını sürdürmüĢtür. 1984 yılında ise ilçe belediyesi statüsüne kavuĢmuĢtur.

Günümüzde mahallelerden oluĢan bir yapıya sahiptir. Bu mahalleler; Arnavutköy, Balmumcu, Bebek, Etiler, KuruçeĢme, Levent, Ortaköy, Yıldız, Konaklar, Akat, Nisbetiye, Kültür, Levazım, Ulus, Gayrettepe, Mecidiye, DikilitaĢ, Abbasağa, Cihannüma, Türkali, SinanpaĢa, Muradiye, ViĢnezade mahalleleridir (EK 2).

BeĢiktaĢ Ġlçesi'nin yeryüzü biçimi ikili özellik taĢır. Ġlki Ġstanbul Boğazı'nın biçimlediği kıyı kesimi, ikincisi art bölgelerdir. Kıyı kesimi denize paralel uzanan yamaçlar biçimindedir. Bu yükseltiler yer yer vadilerle bölünmüĢ ve hemen her vadi tabanı da bir derenin yatağı olmuĢtur. Alt bölgeler ise batıda Beyoğlu platosunun devamı niteliğindeki az engebeli düzlükler ile kuzeyde ve doğuda vadilerin biçimlediği küçük düzlüklerden oluĢur (BeĢiktaĢ Belediyesi, 2004).

ġekil 4.2 BeĢiktaĢ, Barbaros Bulvarı

BeĢiktaĢ Ġlçesi'nin kapsadığı alan büyük ölçüde I. zaman (Paleozik) devoniyen sistemine bağlı kayaçlardan oluĢur. Killi ĢiĢt ve grovak özelliği taĢıyan bu oluĢum II. Zaman'da (Mesozoik) kıvrılma geçirmiĢ ve boylanmıĢtır. Bu dönemde meydana gelen volkanik hareketlerle de kırıklar mağma ile dolmuĢtur. III. Zaman (Senezoik) oluĢumlarına ise BeĢiktaĢ'ta rastlanmaz. Kıyı kesiminde, özellikle akarsuların biçimlediği vadilerde ve denize döküldükleri yerlerde alüvyon oluĢumu yoğundur (BeĢiktaĢ Belediyesi, 2004).

Ġstanbul, Marmara ve Karadeniz bölgesel iklim tipleri arasında bir geçiĢ alanıdır. Sıcaklık bakımından il, tipik ılıman kuĢak özellikleri taĢır. Gerek sıcaklık gerek yağıĢ bakımından güneyden kuzeye boğaz kıyılarından doğuya ve batıya gidildikçe önemli farklılaĢmalar görülür.

BeĢiktaĢ'ın iklimi doğal olarak Ġstanbul'un ikliminin bir parçasıdır. Ancak kıyı kesiminde nem oranı daha yüksektir. Akdeniz iklimi ile kara iklimi arasında kalan Ġstanbul'un bu karma özelliği BeĢiktaĢ'ta da kendini gösterir. Yazları sıcak ve yağıĢsız, kıĢları ılıman ve yağıĢlı geçer. Ortalama sıcaklık 13°C'dir. Ortalama nem oranı % 75 dolayındadır. Hâkim rüzgârlar kuzeydoğulu (poyraz) ve güneybatılı (lodos) esintilerdir. Rüzgâr düzeni kararlılık gösterir (BeĢiktaĢ Belediyesi, 2004). BeĢiktaĢ Ġlçesi‟nde, günümüzde yoğun yerleĢme yüzünden hayli tahribe uğramıĢ olan doğal bitki örtüsü, kıyı boyunca yamaçları kaplayan koruluklar ve düzlük alanlarda çayır ve meralardan oluĢuyordu. Ayrıca vadilerde geniĢ ölçüde bağ ve bahçe tarımına ayrılmıĢ alanlar ile doğal meyve bahçeleri vardı. Bugün ise, koru alanları dıĢında bir bitki örtüsünden bahsetmek mümkün değildir. Bu korular; Yıldız Mahallesi‟nde bulunan Yıldız Korusu, Ortaköy ile KuruçeĢme arasındaki Naile Sultan Korusu ve Naciye Sultan Korusu, KuruçeĢme sahil yolu üzerindeki Vakıf Korusu ve bitiĢiğindeki Emin Erkayınlar Korusu, Arnavutköy‟deki Arnavutköy Robert Kolej Korusu, Arnavutköy-Bebek arasındaki Ġpar Korusu, Bebek‟te Fransız

Yetimhanesi Korusu, Arnavutköy-Bebek arasındaki Kortel Korusu, Bebek-Rumelihisarı arasındaki AyĢe Sultan Korusu, Bebek-Bebek-Rumelihisarı arasındaki Arifi PaĢa Korusu, Bebek-Rumelihisarı sahil yolundan oldukça dik bir eğimle yükselen Boğaziçi Boğaziçi Üniversitesi Korusu‟dur (EK 3).

4.1.1 Mekansal OluĢum ve Tarihsel GeliĢim

Tarihi çok eski çağlara dayanan BeĢiktaĢ, her dönemde önemli bir merkez olma özelliğine sahiptir. Antik dönemde geçen bir çok tarihi olayda kullanılan limanın BeĢiktaĢ olduğu tahmin edilmektedir. Bizans döneminde, BeĢiktaĢ kent (sur) dıĢı bir yer olduğu için yönetsel bir statüye sahip olmamıĢtır.. 1453 Ġstanbul‟un fethine kadar ise BeĢiktaĢ Bizans kontrolünde kalmıĢtır (BeĢiktaĢ Belediyesi, 2004).

BeĢiktaĢ bir yerleĢim yeri kimliğini Osmanlı döneminde kazanmıĢtır. Bizans dönemi boyunca özellikle Karadeniz'den gelen yağmacıların akınlarına uğrayan BeĢiktaĢ, Osmanlı döneminde Karadeniz'in geniĢ ölçüde Osmanlı Devleti'nin denetimi altına girmesiyle yerleĢim yeri kimliği kazanmıĢtır.

ġekil 4.3 Dolmabahçe Önü

16. yy'da Arnavutköy'ün Ġstanbul'un en ünlü mesirelerinden olduğu, Ortaköy‟ün yangında evsiz kalan çok sayıda Yahudi ailesinin yerleĢimine açıldığı bilinmektedir. 17. yy'da BeĢiktaĢ'ın çehresinin hayli değiĢmeye baĢladığı görülür. I. Ahmed döneminde (1603-1617) Dolmabahçe koyu doldurtulmuĢ ve BeĢiktaĢ Sarayı'nın ilk yapıları inĢa edilmiĢtir. Bu dönemden baĢlayarak üç yüz yıllık bir süreçte BeĢiktaĢ kıyıları hanedan üyelerine ait birbiri ardınca yapılan, yenilenen onlarca sarayla donatılmıĢtır. BeĢiktaĢ 17. yy'da Abbasağa ve ViĢnezâde mahallelerinin oluĢumuyla sırtlara doğru geniĢlemesini sürdürmüĢtür.

19. yy'da çok önemli bir geliĢme de kent içindeki insan hareketliliğini arttıran ulaĢımda ve toplu taĢıma araçlarında yaĢanmıĢtır. Galata köprülerinin inĢası BeĢiktaĢ'ın Ġstanbul'la bağını güçlendirmiĢ, 1851'de ġirket-i Hayriye'nin kurulmasıyla

Boğaziçi iskelelerine düzenli vapur seferleri baĢlamıĢtır. Azapkapı BeĢiktaĢ tramvay hattı 1872'de iĢletmeye açmıĢtır. 1913'de Bebek'e kadar uzanan tramvay hattı 1961'e kadar hizmet vermiĢtir. Gene aynı dönemde Ġstanbul'daki toplu konut sisteminin ilk örnekleri olarak nitelenen Akaretler ile Ortaköy'deki Yahudi cemaatine ait "Las Dizioço" (18 Evler ya da Akaretler) BeĢiktaĢ'ın kentsel görünümünü etkileyen özelliklerdir. II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) Yıldız Sarayı'nın yalnız padiĢahın ikematgâhı değil, 1878'den baĢlayarak "istibdat" olarak nitelenen bir yönetim anlayıĢının da merkezi olması BeĢiktaĢ'ı türlü yönlerden etkilemiĢtir. Öncelikle padiĢahın yakın çevresinde yer alanlar ikametgâhlarını Yıldız Sarayı'nın yakınlarına taĢımıĢlar, bu dönemde Serencebey YokuĢu ve çevresi ile, Abbasağa Mahallesi ile üst tarafında oluĢan Yeni Mahalle oluĢmaya baĢlamıĢtır.

1877-1878'de Osmanlı-Rus SavaĢı'ndaki yenilginin yarattığı göç dalgasının Ġstanbul'daki etkisinin bir sonucu olarak DikilitaĢ da bir göçmen mahallesi olarak oluĢmaya baĢlamıĢtır. Bu değiĢimi 20. yy baĢında Balmumcu Çiftliği'nin bir bölümünün iskanâ açılmasıyla oluĢan Balmumcu Mahallesi izlemiĢtir.

29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildiğinde BeĢiktaĢ kentin Beyoğlu yakasının bir parçası durumundaydı. Yönetsel bakımdan da Beyoğlu Mutasarrıflığı'na bağlıydı. Cumhuriyetin ilk 15 yılı boyunca yeni rejim kentsel geliĢmede ağırlığı baĢkent Ankara'nın yaratılmasına ve Ġzmir gibi maddi yönden de yıkıma uğramıĢ kentlerin imarına vermiĢti. Ġstanbul bu dönemde yeterli yatırımı alamamıĢtı. BeĢiktaĢ bu ortamdan en çok etkilenmiĢ semtlerden biridir. Önce 3 Mart 1924'te hilafetin kaldırılması ve Osmanlı hanedanı mensuplarının yurt dıĢına çıkartılmalarıyla saraylar ve BeĢiktaĢ'tan Arnavutköy'e kadar kıyı boyunca sıralanan sahilsaraylar ve yalılar boĢalmıĢ, bunların kimi kamu kurumlarına verilmiĢ, kimi depo ve okul olarak kullanılmaya baĢlanmıĢ, kimi de yıkılmıĢtır. Eski devrin ricaline ait konaklar da benzer akıbete uğramıĢ, konak düzeninin çökmesiyle birlikte kimi bölüm bölüm kiraya verilmiĢ, kimi terk edilmiĢ, kimi de yanmıĢ ya da yıkılmıĢtır. Bu geliĢmelere bağlı olarak BeĢiktaĢ'taki ticari hayatı da sarsıntı geçirmiĢtir. BeĢiktaĢ'ın çehresini değiĢtiren ilk giriĢimler Lütfi Kırdar'ın belediye baĢkanlığı döneminde (8 Aralık 1938-24 Ocak 1949) baĢlamıĢtır. Lütfi Kırdar Fransız Ģehir plancısı H. Prost'a hazırlatılan ve 1939'da onaylanan nâzım plan doğrultusunda kentte geniĢ çaplı bir imar hareketine giriĢmiĢtir. Bulvarlar açmak, meydanlar oluĢturmak, mevcut yolları geniĢletmek ve iyileĢtirmek, yeĢil alanları düzenlemek, rekreasyon alanları yaratmak, su, elektrik, ulaĢım gibi temel belediye hizmetlerinde nicelik ve nitelik bakımından artıĢlar sağlamak ve kente Cumhuriyetin simgesi olacak anıtsal yapılar kazandırmak olarak özetlenebilecek temel ilkeler doğrultusundaki bu hareketin

BeĢiktaĢ'ta bıraktığı izler Ģöyle sıralanabilir: Dolmabahçe'den Rumelihisarı'na uzanan ve ilçeyi kente bağlayan ana yol ile Zincirlikuyu-BeĢiktaĢ yolu ve semtin iç kesimlerini ana yola bağlayan Ihlamurdere Caddesi'nin niteliği yükseltilmiĢtir. BeĢiktaĢ Ġskelesi'nin arkasında bulunan sokaklar istimlâk edilerek Barbaros Meydanı açılmıĢ, önündeki Ģebekeli duvar kaldırılarak Barbaros Hayreddin PaĢa Türbesi ortaya çıkartılmıĢ, meydanın kenarına da Barbaros Anıtı yapılmıĢtır. Abbasağa Camii'nin üst yanında bulunan ve mahalle dokusu içinde kalan Abbasağa Mezarlığı kaldırılarak park olarak düzenlenmiĢtir. Aynı Ģekilde Spor Caddesi'ni Maçka'ya bağlayan kavĢağın solunda yer alan Maçka Mezarlığı'nın bir bölümü de yolu geniĢletmek amacıyla kaldırılmıĢtır. Gene bu dönemde TaĢlık Parkı ile ViĢnezade Parkı oluĢturulmuĢ, Yıldız Sarayı'nın dıĢ bahçesi, içindeki Çadır KöĢkü ve Malta KöĢkü ile birlikte satın alınarak Yıldız Parkı haline getirilmiĢtir. Dolmabahçe'den NiĢantaĢı'na uzanan vadi de park olarak düzenlenirken Dolmabahçe'yi Maçka'ya bağlayan Bayıldım YokuĢu bir seyir terası halinde yenilenmiĢtir (BeĢiktaĢ Belediyesi, 2004).

1950‟lerden sonra toplu konut uygulamalarının yapıldığı Levent ve Barbaros Bulvarı‟nın açılmasıyla Yıldız semtleri ilçenin yoğun yerleĢim alanları olmuĢtur. Bu semtler aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörünün de önemli geliĢim bölgelerinden olmuĢlardır.

4.1.2 Kentsel Kademelenme

Türkiye‟de yerleĢme merkezleri kademelenmesi 7 kademeden oluĢmaktadır. Ġstanbul ülkenin en üst, 7. kademe merkezidir. Tüm ülke Ġstanbul‟un 7. kademe etki alanı içindedir. 7. kademe mal ve hizmetler Ġstanbul‟da üretilmekte veya Ġstanbul‟dan ülkeye dağıtılmaktadır. BeĢiktaĢ Ġlçesi, Türkiye kentsel kademelenmesinde en üstte bulunan Ġstanbul Ġli sınırları içinde yer almaktadır.

Tarihi Merkezi ĠĢ Alanı bölgesi, kuruluĢu Bizans dönemine kadar inen Eminönü-Fatih uzantısı, 19. yy‟da geliĢen Beyoğlu-Galata, tünel ve tramvayın gelmesiyle oluĢan ġiĢli ve sonraki BeĢiktaĢ uzantısı, son yıllarda geliĢen Levent-Maslak aksı MĠA‟nın alt bölgelerini kapsamaktadır. Bu bölge ulaĢım ve iletiĢimin yoğun olduğu, Metropoliten alan, Metropoliten bölge, ülke ve uluslararası boyutta yönetim-kontrol, koordinasyon fonksiyonları Finans kuruluĢları, özelleĢmiĢ, ihtisaslaĢmıĢ hizmet ve ticaret fonksiyonlarının bulunduğu bölgedir.

Tarihi ve kültürel değerleri ile ülkemizin birinci kademe karar merkezi olan Ġstanbul, 20. yy ikinci yarısında hızlı bir değiĢim ve geliĢim sürecine girmiĢtir. MetropolleĢme

dediğimiz bu süreç bu merkezciliğin getirdiği kademelenmeye bağlı olarak bir mekansal yapı ortaya çıkarmaktadır.

Ülkemizin en büyük sanayi merkezi, ülke çapında en üst kademede hizmet sunan ve en büyük dıĢ alım limanı bulunan Ġstanbul‟da ülke çapında dağıtım ve üretim kararları ile denetim iĢlevlerinin yoğunlaĢtığı Merkezi ĠĢ Alanı (MĠA) uzun süre sur içinde Eminönü, Fatih, surdıĢında Karaköy bölgelerinde yer almıĢtır. GeliĢim süreci içinde geniĢ mekana duyulan gereksinim, tarihi dokunun zorlamaları, ulaĢım kolaylığı, prestij bölgeleri gibi yer seçimi nedenleriyle önce Beyoğlu yönünde, giderek Taksim-ġiĢli, Mecidiyeköy-Zincirlikuyu ekseninde geliĢmiĢ ve bu geliĢme süreci içinde Bakırköy ve Kadıköy‟de bölgesel iĢ merkezleri ortaya çıkmıĢtır. MĠA sur içinden taĢmıĢ olmakla beraber, sur içi üniversiteler, hastaneler, basın-yayın-iletiĢim, yönetimsel merkez ve turizm iĢlevlerinin ana merkezidir.

Günümüze dek geliĢimini sürdüren MĠA‟dan baĢka, Ġstanbul‟da 1. kademe merkez statüsüne giren iki ilçe Bakırköy ve Kadıköy; ikinci kademe merkezler statüsüne giren ilçeler ise Üsküdar ve Avcılar olmuĢtur.

BeĢiktaĢ Ġlçesi‟nin MĠA geliĢim bölgesi içinde yer alma süreci 1970‟li yıllarda baĢlamıĢtır. Bu yıllarda, Galata ve Beyoğlu yerleĢmelerinde merkezin geliĢme alanı dıĢı ana ulaĢım doğrultularında yer alan konut yapıları, ticarete yönelik mekansal gereksinimi karĢılamak amacıyla iĢlev değiĢtirmiĢtir. ġiĢli-Zincirlikuyu, BeĢiktaĢ-Barbaros Bulvarı doğrultusunda saçaklanma 1975'lerde belirgin hale gelmiĢtir. 1980‟li yıllarda ise, merkezin Levent yönüne doğru geliĢmesinin hızlandığı ve önem kazandığı görülmektedir. Hizmet kuruluĢlarının büroları, önemli iĢ merkezleri Levent ve çevresinde yerleĢmeye baĢlamıĢtır.

BeĢiktaĢ Ġlçesi, bu kademelenmede Ġstanbul ili içinde Merkezi ĠĢ Alanı geliĢme bölgesi içinde kalmaktadır. Önceleri tarihi yarımada içinde yer alan merkez fonksiyonları zamanla geniĢlemiĢtir. Günümüzde içerdiği ticaret ve hizmet fonksiyonları ile MĠA‟nın önemli bir parçası olarak yerini almıĢtır (Yenen, Akın, Yakar, 2000).

4.1.3 UlaĢım Ağındaki Yeri

BeĢiktaĢ Ġlçesi, sahip olduğu ulaĢım olanakları ile, Ġstanbul‟un ulaĢılabilirliği en yüksek ilçelerinden biridir.

Ġstanbul Metropolü kent içi ulaĢım sisteminin belkemiğini oluĢturan karayolu Ģebekesi dört grupta toplanmaktadır.

 Sürat yolları: Ġstanbul‟un iki yakası ve bölgeleri arasında gidiĢ geliĢlerin yapıldığı boğaz köprüleri çevre yollarının içinde bulunduğu yollardır,

 1. Derece yollar: Kent karayolu Ģebekesinin büyük bir bölümünü oluĢturan ve bölgeler arası yolculukların yapıldığı toplayıcı yollar bu sistemi oluĢturmaktadır.

 II. Derece yollar: Konut dokusunu bölgesel toplayıcı yollara bağlayan lokal toplayıcılık vazifesi gören yollardır,

 III. Derecede yollar: Konut dokusu içerisinde dağıtıcı olan genel Ģebekeye fazla etkisi olmayan yollardır.

Ġstanbul konumu itibariyle Avrupa ve Asya kıtaları arasında bir köprü özelliği gösterdiğinden uluslararası transit taĢımacılığı içinde önemli bir yere sahiptir. Avrupa‟yı Asya‟ya bağlayan otoyol sistemlerinden olan kuzey-güney Avrupa otoyolu TEM (Treans Euroupan Motorway) Polonya‟nın Gdansk kentinden baĢlayıp Adriyatik, Ege ve Karadeniz kıyılarına kadar uzanmaktadır. TEM ve D-100 karayolları, iki kıtayı birleĢtiren Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri ile birlikte bölgesel ve kent içi ulaĢımı açısından da büyük önem taĢımaktadır.

BeĢiktaĢ Ġlçesi‟nde, karayolu ulaĢım sistemini belirleyici en önemli unsurlar da D-100 ve TEM otoyollarıdır. D-100 karayolu, Boğaziçi Köprüsü bağlantılı olarak ilçenin ortasından geçerek ilçeyi ikiye bölmektedir. TEM karayolu ilçenin kuzeyinden geçmektedir. Diğer önemli karayolu arterleri, ilçenin kuzeyinde bulunan Tem bağlantı yolu, Büyükdere Caddesi ve devamındaki sahil yolu bağlantısını sağlayan Barbaros Bulvarı, Ġstanbul batı yakasında tüm sahil boyunca devam eden sahil yolu, Ortaköy-Etiler bağlantısını sağlayan Ahmet Adnan Saygun Caddesi, Nispetiye Caddesi, Ebullah Mardin Caddesi, ilçenin güneydoğusundaki ġair Nedim Caddesi, Nüzhetiye Caddesi ve Hakkı Yeten Caddesi‟dir (EK 1).

BeĢiktaĢ Ġlçesi karayolu toplu taĢımacılığında da önemli bir yere sahiptir. Minibüs ve otobüs toplu taĢıma araçları ile, Ġstanbul‟un birçok bölgesine ulaĢım mümkündür. BeĢiktaĢ, ayrıca önemli bir aktarma merkezidir. ĠETT otobüs hatlarıyla ulaĢım sağlanan yerler; Beykoz, Kadıköy, Bostancı, Kartal, Ġstinye Dereiçi, Eminönü, ReĢitpaĢa, Rumeli Kavağı, Sarıyer, Taksim, ġirintepe, Seyrantepe, Edirnekapı, Esenler Otogar, Topkapı, Derbent Mahallesi, Tarabyaüstü, Ferahevler, Mecidiyeköy, Dereboyu, Derbent, Yenikapı, Ayazağaköyü, Bahçeköy, Rumeli Hisarüstü, Hasköy, Esentepe, Sultanahmet, ReĢitpaĢa, Karanfildere, Kağıthane Ve Çeliktepe‟dir (EK 1) (ĠETT).

BeĢiktaĢ ilçesinde demiryolu taĢımacılığını, 2000 yılında hizmete girmiĢ olan 4. Levent- Taksim metro hattı oluĢturmaktadır. BeĢiktaĢ sınırları içinde yer alan 4. Levent, Levent ve Gayrettepe durakları ile bu bölgeleri Mecidiyeköy ve Taksime bağlamaktadır. Metronun Taksim-Yenikapı ve 4. Levent-Ayazağa bölümlerinin yapımı halen devam etmektedir (ĠBB).

Ġlçe deniz yolu ulaĢımı ile de önemli bir yere sahiptir. Ġstanbul Vapur ĠĢletmeleri„nin BeĢiktaĢ-Üsküdar ve BeĢiktaĢ-Kadıköy hattında her yarın saatte bir seferler bulunmaktadır. Ayrıca BeĢiktaĢ-Üsküdar hattında 10 dakikada bir sefer düzenleyen deniz motorları bulunmaktadır. Ġstanbul Deniz Otobüsleri‟nin Kadıköy-Sarıyer ve Kadıköy-Beykoz seferleri BeĢiktaĢ‟ta iskelesine uğramaktadır (ĠDO, 2004).

1993 yılında açılan Teleferik, Maçka ve TaĢkıĢla istasyonları arasında Demokrasi Parkı üzerinde 333.5 metre uzunluğunda ve bir yönde toplam 12 kiĢilik taĢıma kapasiteli 6'Ģar kiĢilik 2 kabini ile hizmet vermektedir. Teleferik hafta içi günlük ortalama 1000 yolcu taĢınmaktadır (ĠBB, 2004).

Benzer Belgeler