• Sonuç bulunamadı

YANSIMA TEORİSİNDEN GELECEK TÜRKİYE’Sİ

BAZI POLİTİK TAVSİYELER

Kesin politik tavsiyelerde bulunmak çeşitli nedenlerden dolayı erken yapılmış bir hareket olacaktır.

Birincisi, ben konuyu ciddi olarak değerlendirmek için piyasanın fazla içerisindeyiz. Şu anda gözlerimizin önüne serilen durum tamamen bizi içine çeken bir durumdur ve de benim risk altında birçok şeyimiz var. Daha tarafsız bir şekilde düşünebilmek için, kendimi piyasadan uzaklaştırmamız gerekecektir. İkinci olarak, mevcut yönetimden fazla bir şey beklememeliyiz.. Yeni büyük girişimler yeni başkanı beklemek durumundadır ve ancak Demokrat bir başkandan işlerin gidişini değiştirip ulusu yeni bir yöne yönlendirmesi beklenebilir. Üçüncü olarak, durum çok ciddidir ve yeni politik girişimler derinlemesine tartışılmalıdır. Ben mevcut düşüncemi kesin sonuçlardan çok tartışma konulan olarak ifade edeceğim.

Açıkça, serbest bırakılmış ve yerinden oynatılmış bir finansal endüstri, ekonomiye büyük zarar verir. Kontrol altına alınması gerekir. Kredi oluşturulması doğası gereği yansımalı bir süreçtir.

Aşırılıkları engellemek için düzene koyulması gerekir. Ancak, düzenleyicilerin sadece insan değil, aynı zamanda bürokrat olduklarını da hatırlamalıyız. Kuralları abartmak ekonomik faaliyetleri çok ciddi şekilde sekteye uğratabilir.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki şartlara geri dönmek büyük bir hata olur. Kredi elverişliliği sadece üretkenliği değil, aynı zamanda esnekliği ve yenilikçiliği de besler. İlle de kredi yaratılmaya uğraşılmamalıdır. Dünya belirsizliklerle dolu ve piyasalar değişen koşullara bürokratlardan çok daha iyi uyum sağlarlar. Aynı zamanda, piyasaların değişen koşullara sadece pasif olarak uyum sağlamadıklarını ve aktif olarak olayların şekillenmesinde de katkıları bulunduğunu fark etmeliyiz.

Esnekliklerini çok değerli kılan değişkenlik ve belirsizlikleri de yaratabilirler. Makro ekonomik politikalar formüle edilirken bu da göz önüne alınmalıdır. Piyasalara, ekonomik istikrarın sağlanmasına uygun mümkün olan en büyük boyut verilmelidir.

Büyük ölçüde, finansal piyasalardaki aşırılıklar kural koyanların gerekli kontrolü doğru yapmamasından kaynaklanır. Piyasaya yeni sürülen bazı finansal enstrümanlar ve metotlar yanlış dayanaklara bağlanmıştı. Bunların sürdürülemez oldukları görülmüştür ve dolayısıyla terk edilmek zorunda kalınmıştır. Ancak diğerleri yayılmayı veya risklere karşı önlem alınmasını sağladıkları için elde tutulmalıdırlar. Kural koyucular son yenilikleri daha iyi anlamalı ve tam olarak anlamadıkları uygulamalara izin vermemelidirler. Risk yönetiminin katılımcılara bırakılabileceği fikri doğrudan sapmadır. Kural koyucu otorite tarafından yönetilmesi gereken sistematik riskler vardır. Bunu yapabilmek için yeterli bilgiye sahip olmalıdırlar. Yatırım fonları, bağımsız sermaye fonları ve diğer düzenlemeye tabi olmayan kuruluşlar da masraflı ve de külfetli olsa da bu bilgiyi temin etmelidirler. Maliyetler, bir çöküşün maliyetiyle karşılaştırıldığında önemini yitirmektedir. Manevi zarar çok büyük bir problemi içermektedir ama çözülebilir. Finansal sistem tehlikeye girdiğinde, otoritenin müdahale etmesinin gerektiğiyle yüzleşmeliyiz. Hoşlarına gitsin gitmesin, kredi veren kuruluşlar bir otorite tarafından korundukları gerçeğini kabul etmelidirler. Dolayısıyla, bunun için bir fiyat ödemelidirler. Otoriteler, genişleme döneminde daha tetikte olmalı ve kontrol uygulamalıdırlar. Bu, şüphesiz işin kârlılığını sınırlandıracaktır. İşle uğraşan kişiler bundan hoşlanmayacaklar ve aksi için kulis yapacaklardır ancak kredi oluşturmak kurallara bağlanmış bir iş olmak zorundadır. Bir kurumun kurtarılması için işlerin kontrolden çıkmasına izin veren otoriteler sorumlu tutulmalıdır. Son yıllarda, işler kontrolden çıktı. Finansal endüstrinin çok fazla kârlı olmasına ve çok fazla büyümesine izin verildi.

Mevcut olacak krizden alınacak en büyük ders, mali otoritenin sadece para arzı ile değil, aynı zamanda kredi oluşturulması ile de ilgilenmesi gerektiğidir.

[Açıklama: Monetarizm iktisadi politika uygulamalarında para arzını önemli bir araç olarak gören bir iktisadi öğretidir. Monetaristler'e göre para arzı hiçbir zaman mal ve hizmet arzından fazla olmamalıdır. Monetaristler’in en ünlülerinden biri Chicago Üniversitesi’nde bir akademisyen olan Milton Friedmandır. Friedman’a gore eğer hükümet ekonomiyi serbest bırakır ve Merkez Bankası para arzını kontrol ederse enflasyon azalır, yeni yatırımlar teşvik edilir, ekonomik gelişme sağlanır ve işsizlik önemli ölçüde azaltılır. Başka bir deyişle para arzı bir ekonomide üretim, istihdam ve işsizlik üzerinde doğrudan etkili olup para politikası araçları içinde en etkili olanıdır. Fakat Friedman son zamanlarda Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada fikrini değiştirdiğini, para arzının hedef alınmasının başarılı olmayabileceğini söylemiştir.]

Monetarizm sahte bir doktrindir. Para ve kredi bir arada gitmezler. Mali otoriteler sadece ücret enflasyonu ile değil aynı zamanda bertaraf edilen kâr balonlarıyla da ilgilenmelidirler. Varlık fiyatları sadece paranın elde edilebilirliği ile değil, aynı zamanda borç verme niyetine de bağlıdır. Mali otoriteler sadece para arzını değil, aynı zamanda kredi şartlarını da izlemeli ve göz önüne almalıdır.

Mali otoritelerden kâr fiyatlarını kontrol etmelerini istemenin onlara çok fazla görev yükleyeceği konusuna itiraz edilecektir. Bu itiraz, mali otoritelerin görevi belirli kuralları mekanik olarak uygulamakla sınırlandırılabilirse geçerli olacaktır. Onların işi bundan çok daha karmaşıktır. Onlar, çıkar fonksiyonlarının uygulanmasında bütün hileleri kullanarak çok ince bir beklentileri yönetme oyunu ile meşguldürler. Bu bir sanattır ve bilime indirgenemez. Alan Greenspan çıkar fonksiyonlarının büyük bir ustasıydı. Maalesef, o yeteneklerini yanlış etkenin hizmetine verdi ve aşırı bir piyasa fundamentalistiydi.

Hem konut balonu, hem de süper balon çok fazla borç kullanımı ile karakterize edilebilir. Bu, bilinen riskleri hesaplayan ama yansımayı görmezden gelen sofistike risk yönetimi ile desteklendi. Kural koruyucular hiçbir şey yapmasalar bile borç kullanımı üzerinde yeniden kontrolü oluşturmalıdırlar. Bu tarz kontrolü geçmişte uygularlardı. Hisse senetleri, etrafından dolanacak çok yol olduğu için büyük ölçüde anlamım kaybetmiş olsa da, hâlâ marj zorunluluklarına tabidir. Konut kredisi tahvilleri-teminatları ve diğer sentetik enstrümanlar, tutucu piyasa döneminde çıkarıldıkları için, hiçbir zaman kontrol altına alınmadı. Borcu kontrol etmek finansal endüstrinin hem boyutunu, hem de kârlılığını azaltacaktır ancak bu toplum çıkarlarının getirisidir.

Kredi krizini rahatlatacak özel bir önlem, bir takas odasının kurulması veya kredi temerrüt takası ile değiştirilmesidir. Kırk beş trilyon dolar değerinde kontratlar ödenmemiş olmakla beraber, kontratın tarafları karşı tarafın kendini yeterince koruyup korumadığını bilmemektedir. Temerrüt gerçekleşirse/gerçekleştiğinde, karşı tarafların bazıları yükümlülüklerini yerine getiremeyebilirler.

Bu olasılık piyasanın üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanmaktadır. Federal Reserve’in Bear Stems’in iflas etmesine izin vermemesinde bu önemli bir rol oynamış olmalıdır. Tüm mevcut gelecek kontratların verilmesi gereken bir takas odası oluşturmak veya sağlam bir sermaye yapısı veya katı marj zorunlulukları ile değiştirmekle çok şey kazanılır.

Konut balonunun patlamasıyla yaratılan karmaşa karşısında ne yapılabilir?

Alışılmış devresel bunalım karşıtı parasal ve mali politikalar gittikleri yere kadar uygun olmakla birlikte, belirtmiş olduğum nedenlerden dolayı yeteri kadar ileriye gidemezler. İç fiyatların çöküşünü zapt etmek ve beraberinde gelen acıyı hafifletmek için ek önlemler gerekir. Bu iki nedenden dolayı, mümkün olan en çok sayıdaki insanın evlerini korumaları istenir. Bu hem alt gelir grubu konut kredileri için, hem de konut kredisinin değeri konutlarının değerini aşan insanlar için geçerlidir.

Onlar, bir desteğe ihtiyacı olan konut balonunun kurbanları olarak değerlendirilebilir. Ancak, onlara

rahatlama sağlamak, konut kredileri hacizle uygulanabilme özelliği sayesinde değer kazandığı için çok incedir. Birçok ülkede borç alanlar şahsi olarak sorumlu olmakla beraber, Amerika’da borç verenlerin genelde haciz haricinde herhangi bir yaptırımı yoktur. Diğer taraftan icra konut fiyatlarını düşürür ve durgunluğu arttırır. Aynı zamanda ilgili bütün taraflar için yüksek maliyetlidir ve olumsuzluğun dağılımı etkisi ile sonuçlanır. Bu etkenleri dengelemek için ne yapılabilir? Bu, şu ana kadar tartıştığımız konulardan daha detaylı değerlendirdiğimiz ve kendi vakfım olan Açık Toplum Enstitüsü’nü de dâhil ettiğim bir konu. İşte ilk bulgularım.

Ödenmiş olan 7 milyon alt gelir grubu ev kredisinin yaklaşık yüzde 40’ı önümüzdeki iki sene içerisinde temerrüde düşecektir.

Opsiyonlu-ayarlanabilir- oranlı konut kredileri ve oran ayarlamasına maruz kalan diğer konut kredilerinin temerrüdü de yaklaşık aynı büyüklükte ancak daha uzun bir süre içerisinde olacaktır. Bu, konut fiyatlarının üzerindeki indirici baskıyı koruyacaktır. Fiyatlar, hükümet müdahalesi ile durdurulmadığı sürece, uzun dönem eğilimin altına düşecektir.

Emlak krizi sonucunda oluşan dertler çok büyük olacaktır. Bazı en kötü talan uygulamaları için seçilen hedefin yaşlı vatandaşlar olduğuna ve orantısız olarak borçlarında temerrüde düştüğüne dair önemli kanıtlar vardır. Farklı renkteki topluluklar da orantısız olarak etkilenmektedir Amerika’da zenginlik ve imkânların artmasında ev sahibi olmanın anahtar bir etmen olduğu göz önüne alınırsa, özellikle yukarıya doğru giden rengi farklı olan genç profesyoneller ağır darbe alacaklardır. Onlar “mülkiyet toplumu”na inanıp desteklemişler ve varlıkları ev mülkiyetinde yoğunlaşmıştır. Prince George ilçesi, Maryland en iyi örneği oluşturur. Ülkedeki ağırlıklı siyahların hakim olduğu en zengin ilçe olmakla beraber, Maryland en çok haczin gerçekleştiği yerdir. Maryland’e ilişkin veriler Afrika Amerikalı ev sahiplerinin %54’ünün alt gelir grubu ev kredisi kullandıklarını, buna karşılık bu oranın İspanyollar için

%47 ve beyazlar için %18 olduğunu göstermektedir.

Haciz, ev kredisi değeri ev değerini aştığı için yeni ev sahiplerini mülklerini terk etmeye iterek, çevredeki evlerin değerini de düşürür. Sonuç olarak, toplu hacizler tüm bir mahallenin dengesini bozar ve istihdam, eğitim, sağlık ve çocuk sağlığı gibi diğer sahalara da yansır. Ek politik önlemlerin ana odak noktası haczin önlenmesi olmalıdır. Hükümet yönetiminin halihazırda kanunlaştırdığı girişimler, halk ilişkilerindeki uygulamaların ötesine geçemeyecektir. Tüm sınırlamaları bir kez uyguladığınızda pratikte elinizde hiçbir şey kalmaz.

Hem sistematik hem de kişiselleştirilmiş yaklaşımlara gerek vardır. Sistematik müdahale ihtiyacı olarak, Temsilci Bamey Frank’in doğru yolda olduğuna inanıyorum, ancak o da iki partinin ‘ de desteğini alabilmek için yeteri kadar ileri gitmemektedir. Cebri icra hakkını koruyan ve bu hakkı uygulama cesaretini kıran iki öneri getirmiştir - eğer onun önerdiği sırada uygulansaydı. Birincisi, iflas kanununu, hakimin konut kredisini tekrar asıl konuta yazmasını sağlayacak şekilde değiştirecekti.

Bu, zorunlu bir düzeltmeyi önlemek için, borç verenlerin üzerinde bu tip konut kredilerini kendi istekleriyle yeniden düzenleme baskısı kuracaktır. Cumhuriyetçilerin itirazı, bunun borç verenin haklarım etkileyeceği ve dolayısıyla gelecekte konut kredilerini daha pahalı yapacağı idi. Ancak Frank teklifi sadece Ocak 2005 ile Ocak 2007 arasında başlatılan konut kredilerine uygulanabilirdi. Ayrıca, mevcut iflas kanunu zaten ikinci evlerde konut kredisi üzerinde değişikliğe izin vermektedir ve bu da maliyetlerini ciddi bir şekilde etkilememiştir.

--

İpotek endüstrisine göre, borç ödememe ve temerrütle karşı karşıya olan alt gelir grubu ipotek borçlarının değişmesini engelleyen bir takım yasal ve pratik nedenler vardır. Hizmet verenlere göre, ipoteklerin menkul değere çevrilmesi bireysel borçların takibini zorlaştırmakta ve “havuz ve hizmet sözleşmeleri” kredi şartlarını değiştirmelerini önemli ölçüde sınırlandırmaktadır. Ancak ana engel

“tahvil savaşları”dır. Belirli bir kredide farklı dilimlerin çelişkili çıkarları vardır - bir dilimin önceliği anapara iken, diğerininki faiz olabilir. Hizmet verenler, bir dilim kaçınılmaz olarak diğerinden daha derin bir darbe alacağı için ve hizmet verenler her dilime karşı aynı anda sorumlu oldukları için, ipoteklerin yeniden yazılmasına karşı çıkmaktadırlar.

Ancak, havuz ve hizmet anlaşmalarının daha önce kabul edilenden daha fazla esneklik sağladığına dair artan bir fikir birliği vardır. Menkul kıymetleştirmenin sorunlarına rağmen, Moody’s borçla ilgili değişikliklerin rezerv ve hizmet oranının arttığını ancak 2007’de yeniden düzenlenen kredilerin sadece %3,5’ini oluşturduğunu teyit etmektedir. Borç verenlerin çalışanlarının çalışmalarını sağlamak üzere ek baskı kurmalarına ikna etmek için kredilerin düzeltilmesinin yararlarını ölçme ve belgelemeye daha çok dikkat edilmelidir.

Ancak maalesef, kapsamlı reformlarla bile, birçok ev sahibi evinde oturmanın maliyetini karşılayamayacaktır. Yerel yönetimler, ev sahiplerinin önemli bir bölümünün evini kaybedeceği gerçeğini kabul etmek durumunda kalacaklardır ve en ağır borç verme, finansal olarak en hassas olan rengi farklı topluluklarda yoğunlaştığı için, yerel hükümetler tam da bu şoku mas etmek için, en az hazırlıklı semtlerde piyasaya atılan büyük emlak envanterlerinin ürkütücü yanıyla karşı karşıyadırlar. Buradaki incelik, bu emlakların boş kalmasına veya ikamet etmeyen kişilerin eline düşmesine izin vermemek ve evinde oturan ve ona bakan sorumlu kişilere en kısa sürede vermektir.

Yerel topluluklara yardımcı olmak, özel yardımseverler için verimli bir alan olacaktır. Federal ve Eyalet hükümetlerinden gelecek denk fonlar kapsamı ve etkisini büyük ölçüde arttıracaktır. Benim demeğim New York City’de ve Maryland’de yerel girişimlere sponsor olmaktadır.

New York’ta Belediye, özel yardımseverler borç endüstrisinden fon alma ile New York City Semtleri Merkezi’ni başlattık. Bu merkez danışmanlık, yasal yardım, borç düzeltmesi, önleyici sosyal yardım ve eğitim de dâhil olmak üzere haczi önleme avukatlık hizmetini arttıracak ve koordine edecek. Ana misyonu borç alanların evlerinde kalmasını sağlamaktır. Evlerinde kalamayanlar için, o semtin istikrarını sağlamak üzere, emlaklarının sorumlu ev sahiplerine veya kâr amacı gütmeyen organizasyonlara etkili bir şekilde transfer edilmesini destekler. Yılda on sekiz bin borçluya kadar yardım etmesini ümit etmekteyiz. New York City Semtleri Merkezi, borçlular, doğrudan hizmet verenler ve kredi endüstrisi arasındaki iletişimi sağlayan dürüst bir komisyoncu olarak çalışacaktır. New York City’nin emlak piyasası mevcut krizle en sert darbeyi almamış olmasına rağmen, New York’ta gerçekleştirilen yerel çözümlerin diğer topluluklara da model oluşturmasını umuyoruz.

İpotekte temerrüde düşmüş veya düşmek üzere olan ev sahiplerine yardımcı olmak üzere Maryland’de çeşitli çabalar gösterilmektedir. Baltimore Ev Sahipliği Koruma Koalisyonu ve Prince George’s ilçesinde, problemli olan ev sahiplerine yüreklerinden geçen bir yere dönme imkânı sağlamıştır. Sınırlandıran faktör, iyi eğitimli danışmanlardır. Bir kısmı devlet desteği alabilecek çeşitli eğitim programlarını desteklemeyi planlıyoruz.

Başka ne yapılabileceği konusunda çalışmalarımız sürmektedir.

Kaynak:

George SOROS, Finansal Piyasalar İçin Yeni Paradigma / The New Paradigm For Financial Markets, İngilizceden çeviren Coşkun Üçüncü, İnkılap, Eylül -2010, İstanbul