• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: BASKI GRUPLARININ KAVRAMSAL BOYUTU VE

1.8. Baskı Gruplarının Gücünü Belirleyen Faktörler

Her baskı grubu aynı tür baskı yöntemini uygulayamaz. Baskı gruplarının uygulayacağı yöntemi ve yöntemin etkinliğini belirleyen bir takım faktörler mevcuttur. Bu faktörler aynı zamanda baskı gruplarının gücünü belirleyen faktörlerdir. Bu çalışmada baskı gruplarının gücünü belirleyen faktörler, siyasal ve sistemsel özellikler, üye sayısı, mali kaynaklar, organizasyon, üyelerin sahip olduğu sosyal statü, liderlik, tutarlılık, dayanışma ve özerklik olarak incelenecektir.

Siyasal ve Sistemsel Özellikler: Siyasal sistemin kurumlarının yerleşmiş olması ya da zayıflığı baskı gruplarının etkinliğini arttırabilir. Siyasal sistemde siyasi yöneticilerin kişisel olarak herhangi bir tecrübe ve bilgi eksikliği varsa bu durumda baskı grupları, yetişkin ve bilgili kadroları sayesinde siyasi karar alıcıları kolaylıkla etkileyebilirler. Bu durumun tam tersi de geçerlidir. Eğer baskı grupları uzman kadrolara sahip değilse siyasi karar alıcıların ve diğer baskı gruplarının etkilerine maruz kalabilirler (Şahım,1994).

Ayrıca bazı baskı grupları bazı siyasi partilere daha yakın bir duruş sergilerler. Bunun sonucunda da iktidar partisi kendisine yakın durumdaki baskı gruplarının taleplerine hoşgörü ile yaklaşabilir. Siyasal sistemin merkezi ya da ademi-merkeziyetçi yapıda olması da önemlidir. Baskı grupları açısından karar vericilerin sayısı artacağından ademi-merkeziyetçi yapılar baskıya daha açıktır.

Üye Sayısı: Diğer faktörlerin eşit tutulduğu bir ortamda, temsil edilen kitle ne kadar geniş ise, bir baskı grubunun o kadar etkin olacağını söylemek mümkündür. Baskı grupları amaçlarına ulaşabilmek için yapıları gereği sayıca büyük olduğu imajını yaratmak isterler. Böyle bir imaj yaratma isteğinin temelinde ise siyasi iktidarların olası bir seçimde en fazla oyu elde etme arzusunda olmaları yatmaktadır. Basit bir mantıkla siyasi iktidarlar sayıca büyük bir güce ulaşmış baskı gruplarını oy kaybetme endişesi taşıdıklarından dolayı daha çok dikkate alırlar (Ay,2003).

Etkinliğini üyelerinin çokluğuyla gerçekleştirmeye çalışan baskı gruplarının en güzel örneği işçi sendikalarıdır. Đşçi sendikaları genellikle seçim zamanlarında üyelerinin kullanacakları oy potansiyelini dikkate alarak siyasal karar alıcıları etkilemek isterler. Ayrıca sayıca büyük baskı grupları dolaylı yöntemleri daha rahat kullanırlar. Yine de bir baskı grubunun siyasal karar alıcıları etkileme gücü ile onun sahip olduğu üye sayısı arasında doğru orantı mevcut değildir. Başka bir deyişle sayıca büyük olmak her zaman için başarının garantisi değildir. Çünkü sayıca küçük olan gruplar daha yetenekli kadrolar oluşturmaya çalışmakta ve doğrudan yöntemleri kullanarak sonuç almaya çalışmaktadırlar.

Üyelerin Sahip Olduğu Statü: Baskı gruplarını oluşturan fertler toplumun çeşitli katmanlarından gelebilirler. Eğer grubun temsil ettiği kitle, sosyal statüsü yüksek

bireylerden oluşuyorsa, hatta sözü edilen kitle içerisinde kamuoyunda adı sıkça geçen şahıslar yer alıyorsa etkinliği de yüksek olacaktır. Gerçekten de Türkiye’de sosyal statüsü yüksek olarak kabul edilen işveren örgütlerinin üyeleri siyasal karar alıcılara daha kolay ulaşabilmekte ve itibar görebilmektedirler.

Mali Kaynaklar: Maddi gücü daha fazla olan baskı gruplarının daha etkin olmaları kaçınılmazdır. Baskı gruplarının siyasi karar alıcıları etkilemek için uyguladıkları yöntemlerin çoğunluğu güçlü maddi kaynaklara ihtiyaç gösterir. Kulisçilik, propaganda, siyasilerle ilişki kurma, reklam verme, haber ve bilgi akışını sağlamak gibi gayretler finansal güç olmadan gerçekleştirilemez.

Baskı grupları gelirlerini üye aidatları, tertiplenen piyango, balo, kermes gibi faaliyetlerden sağlanan gelirler, yayın ve taşınmaz mal gelirleri ile bağış ve yardımlar gibi çeşitli kaynaklardan sağlarlar. Mali gücü yüksek baskı gruplarının daha etkin olduğu ve çok uluslu şirketlerin sahip oldukları devasa mali güç yüzünden başlı başına bir baskı grubu olarak değerlendirilmeleri gerektiği vurgulanmalıdır. Günümüz dünyasında Ukrayna ve Gürcistan’da yaşanan yönetim değişiklikleri çok uluslu şirketlerin siyasal karar alıcıları nasıl değiştirebildiğini gösteren örneklerdir.

Organizasyon: Kuvvetli ve profesyonel yapıda organizasyonunu kurmuş olan baskı grupları siyasal karar alıcıları daha kolay etkileyebilmektedir. Güçlü bir organizasyonun siyasileri daha kolay etkileyebileceğinin en iyi örneği ise ABD’de mevcut olan lobi sistemidir. Amerika’da pek çok baskı grubu mali durumları iyi ise etkilerini artırmak amacıyla veya kendileri bu konuda uzman kadrolara sahip olmadıkları için bu amaçla kurulmuş profesyonel lobi şirketlerinden faydalanmaktadırlar (Arı,1997).

Liderlik: Baskı grubunun etkinliğini belirleyen diğer etkenleri bir araya getirecek, değerlendirecek ve somut sorunlarda kendi grubu lehine sonuçlar alacak olanlar liderlerdir. Đyi liderin ne gibi özelliklere sahip olduğu konusunda çeşitli düşünceler ileri sürülmüşse de, bunlar her zaman geçerli olan objektif kıstaslara indirgenememiştir. Genellikle iyi liderler yaptıkları işlere bağlı olarak tanınabilmekte, belirli nitelikleri olan bir kimsenin başarılı bir lider olacağı önceden bilinememektedir. Dolayısıyla iyi liderlere sahip olmanın, baskı grupları için güçlerini artıran büyük bir

şans olduğunu söylemekle yetineceğiz. Maddi gücü ve üye sayısı yüksek olmayan ama liderinin sahip olduğu özellikler neticesinde çok etkili olabilen baskı grupları mevcuttur.

Tutarlılık-Dayanışma-Özerklik: Baskı grubunun siyasal partileri, siyasal liderleri, bürokrasiyi etkileyebilmesi için temsilcilerinin kitleyi temsil ettiğine inanılması, isteklerinin karşılanmaması durumunda bazı kayıplar doğacağının bilinmesi gereklidir. Yani belirli bir güce dayandıklarını kanıtlayamayan baskı grubu sözcülerinin ciddiye alınmama tehlikesi mevcuttur. Başka bir ifadeyle, baskı gruplarının isteklerine gerekli duyarlılığın gösterilebilmesi için gerekli olan özelliklerin başında özerklik gelmektedir. Burada özerklikten kasıt, baskı grubunun siyasetle ilgilenen kurumlarla organik bağlarının zayıflığının etkinliğini arttırması şeklindedir. Özerk olmak, etkili olmak anlamına da gelmemektedir. Bir grubun etkili olabilmesi için, üyelerinin davranışlarını yönlendirebilmeleri gerekmektedir. Yönlendirilebilen gruplar ise tutarlılığı, dayanışması yüksek olan gruplardır. Yüksek örgütlenme becerisi gösteren toplulukların daha tutarlı olmaları, bir arada hareket etmeleri mümkün olabilir. Đç haberleşmeleri gelişmiş olan gruplar daha etkindir. Çünkü liderler isteklerini üyelere kolaylıkla duyurabildikleri gibi, onların eğilimlerinden de daha çabuk haberdar olurlar. Bir baskı grubunun kullanmak istediği konuların nitelikleri ile grubun etkinliği iki yönden ilişkilidir. Đlkin, sorunun kapsamının genişliği ve kamuoyunun konuya duyduğu ilgi herhangi bir baskı grubunun etkinliğini sınırlar. Sorun büyüdükçe, konu ile ilgilenen baskı grubu sayısı artacak, sorun kamuoyunda tartışılacak ve tek taraflı bir çözüme gidilme şansı zayıflayacaktır. Đkinci olarak, ilgi alanları siyasal süreçle sürekli ve düzenli ilgilenmeyi gerektiren gruplar, geçirdikleri tecrübeler sonunda süreci etkilemeyi daha iyi öğrenecekler ve daha başarılı olacaklardır.

Yeterli gücü olmayan baskı gruplarının diğer baskı grupları arasından sivrilerek siyasal karar alıcıları etkileyebilmesinin şartı ise kısıtlı olan gücünü doğru zamanda, doğru yerde yoğunlaştırarak kullanabilmesidir. Kaba bir benzetmeyle tek atımlık barutu olan baskı grupları ilk atışta doğru hedefi vurmalı yani ilk seferde amacına ulaşmaya çalışmalıdır (Öztekin,2003).