• Sonuç bulunamadı

Baskı Gruplarının Üniversiteler ve Kitle Đletişim Araçları Üzerindeki

BÖLÜM 1: BASKI GRUPLARININ KAVRAMSAL BOYUTU VE

2.3. Baskı Gruplarının Siyasi Karar Alma Organları Üzerindeki Etkisi

2.3.6. Baskı Gruplarının Üniversiteler ve Kitle Đletişim Araçları Üzerindeki

Ortak koşullara sahip kimselerin bazı zamanlarda, dağınık veya organize şekilde bazı gruplar meydana getirdikleri ve böylece kısa ve uzun ömürlü baskı grupları oluşturabildikleri görülmektedir. Bu tip gruplara örnek, üniversiteler veya üniversite mensuplarının kurdukları gruplar görülebilir (Şahım,1994:77).

Siyasal gücün herhangi bir konuda kanun koymayı, ya da herhangi bir kanunu değiştirmek istemesi halinde üniversitelere fikir sorması veya doğrudan doğruya üniversitelerin belirli bir konuda kanun teklifi hazırlamalarını isteyecek kadar etkili ve yetkili olarak görebilmesi, üniversitelerin birer baskı grubuna dönüştüğünün göstergesidir. Üniversitelerdeki öğretim üyelerinin idarecilerini kendilerinin

seçebilmesi, ücretlerinin düşük olmasını protesto etmeleri, ya da toplumsal statülerini koruyabilmeleri gibi nedenlerle de üniversite öğretim üyelerinin kurumlaşması gerekir. Üniversitelerin ideolojik bir baskı grubu olarak etkinliklerini gösterebilmeleri, her ne kadar Oxford, Cambridge ve Harvard gibi köklü ve geleneksel üniversitelerde mümkünse de, özellikle son yıllarda bu olgu ülkemiz için geçerliliğini kaybetmiştir (Şahım,1994:49).

Türkiye’de üniversitelerin etkileri ya da baskı grubu olma nitelikleri zaman zaman farklılık göstermektedir. Üniversiteler 1960 yılına kadar oldukça güçlü kurumlar görünümünü sergilemişlerdir. Bu güç 1960 ihtilalinin izlerinin görüldüğü yıllarda devam etmiştir. Hatta bu ihtilalin üniversite mensuplarınca yaptırıldığı veya ihtilalcilere destek verdikleri ifade edilebilmektedir. 1960’lı yıllara gelinceye kadar üniversitelerin oldukça ağırlıklı ideolojik nitelikte baskı grubu olmalarına karşılık, 1970’li yıllarda devleti yıkmak ve parçalamak için terörizm ve anarşizmin yuvalandığı merkezler olarak görülmeye başlanmıştır. Her türlü ideolojinin ve fikrin tartışıldığı üniversitelerde, bu fikri serbestlik farklı bir şekilde algılanınca, 1980 ihtilali ile birlikte üniversite mensupları çeşitli şekillerde suçlanarak tasfiye edilmişlerdir. Üniversitelerin ihtilali yapanlarca ve oluşturdukları hükümetlerce bu gözle görülmeleri, onların baskı grubu oluşturabilmelerini önemli ölçüde etkilemiştir. Zira siyasal iktidar üzerinde etki yaratmaya çalışan üniversiteler tamamen pasifize edilmiştir (Şahım,1994:50). Görüldüğü gibi üniversitelerin baskı grubu nitelikleri dönemler itibariyle farklılıklar göstermektedir. Bu farklılaşmada çeşitli etkenler söz konusudur. Siyasal iktidarın üniversitelere hangi gözle baktıkları çok önemlidir. Đktidarların bakış açıları, onların siyasi niteliklerine göre, farklı dönemlerde farklı olmuştur. 1960 ihtilalinde başrol oynayan üniversiteler veya onların mensupları, ihtilal sonrası ihtilal karşıtı siyasi fikirlerin iktidarı ele almaları ile belirli bir husumet ile karşılaşmışlardır ve bu tip dönemlerde üniversitelere gereken önem verilmemiştir. 1970’li yıllarda ise anarşi ve terörün zirveye çıktığı dönemler olarak hafızalarda iz bırakmışlardır.

Bu dönemlerde üniversiteler anarşinin kaynağı olarak görülmüştür. 1980 ihtilalinden sonra ihtilal hükümetleri ile üniversiteler arasında tekrar bir hoşgörüsüzlük ve husumet oluşmuştur. Bu nedenle üniversitelerin özelliklerini kaldıracak uygulamalar oluşturulmuştur. Merkezi bir üst kurul oluşturularak üniversiteler bu kurula bağlanmış

ve üniversiteler özelliklerini kaybetmiştir. Đşte bu nedenlerle üniversiteler önemli ölçüde güç kaybetmişlerdir. Bu güç kaybı üniversitelerin uzun bir dönem bir baskı unsuru oluşturamamasına yol açmıştır. Bu uygulamaların bu şekilde devam etmesi söz konusu oldukça, üniversiteler geçici bir süre bir baskı grubu olarak değerlendirilmeyecektir. Ayrıca son yıllarda Ak Parti’nin üst üste iktidar olması ve üniversitelerdeki siyasallaşmış kadroların tasfiyesi ile üniversiteler siyasi karar alma organları ile uyum içinde hareket eder duruma gelmişlerdir.

Günümüz dünyasında yaşanan teknolojik gelişmeler neticesinde haberleşme-iletişim olanakları hem çok çeşitlenmiş hem de hız kazanmıştır. Ayrıca yazılı ve görsel iletişim araçları milyarlarca insana ulaşabilmektedir. Bu nedenle kitle iletişim araçları günümüzde toplumsal ve siyasi hayatı etkileyen çok önemli bir olgudur. Baskı gruplarının kitle iletişim araçlarıyla kurdukları ilişkiler iki kategoride incelenebilir. Öncelikle medyanın kendisi yerel, ulusal ya da uluslararası boyutta olması fark etmeksizin bir baskı grubudur. Özellikle uluslararası medya grupları çok önemli miktarlardaki maddi gücü ellerinde bulundurmakta, uydu teknolojisini kullanarak dünyanın en ücra köşelerine bile ulaşabilmektedirler.

Medyalar yerel ve ulusal ölçekte de birer baskı grubudurlar. Medyanın elinde bulundurduğu güç kitleleri etkileme, kamuoyunu yansıtma ve hatta kimi zaman kamuoyunu oluşturma gücüdür. Baskı gruplarının medya ile ilişki kurması daha çok baskı gruplarının medyayı kamuoyuna ulaşmak için kullanması şeklinde gerçekleşir. Her ne kadar medya yoluyla siyasal karar alıcıları etkilemeye çalışmak önemli miktarlarda harcama gerektirse de maddi açıdan güçlü olan baskı grupları bu harcamaları karşılayabilirler.

Medya ile iyi ilişkiler kurmak sadece baskı gruplarının değil aynı zamanda tüm siyasi partilerin de amaçlarındandır. Çünkü medya, okuryazarlık oranının yüksek olduğu, radyo ve televizyonun yaygın olarak kullanıldığı ülkelerde toplumsal hareketin başlatılıp geliştirilmesinde ve kamuoyunda hakim kanaatlerinin oluşturulmasında büyük rol oynarlar (Tan,2002:70-71). Zaman zaman baskı grubu yöneticileri ile siyasal karar alıcıların birbirleri ile olumlu ya da olumsuz şekilde medyaya demeç verme yöntemi ile ilişki kurdukları da bir gerçektir.

Baskı grubu medya ilişkilerinden amaçlanan bir diğer fayda ise, baskı grupları için toplumun büyük kesimlerinin desteğini almaktır. Bu şekilde baskı grupları medyayı kullanarak toplumun büyük kesimlerini isteklerinin haklı olduğu konusunda ikna ederler. Kitle iletişim araçlarının kendisi bir baskı grubu olduğu kadar baskı gruplarının ve siyasal karar alıcıların birbirlerini etkilemek için kullandıkları bir araç olduğu da yadsınamaz bir gerçektir.