1. Kuş Gribi Kavramına Genel Bakış
2.7. İkinci Krizin Ardından Devam Eden Kriz İletişimi Faaliyetleri
2.7.2. Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformuna Bağlı Firmaların Kriz İletişim Çalışmaları
2.7.2.1. Banvit’in Kuş Gribi Krizine Yönelik Uyguladığı Kriz Yönetimi Ve Kriz İletişim
Banvit Kurumsal İletişim Direktörü İlgi Görener, ülkemizde 2005 yılında görülen kuş gribi hastalığını, aslında kurum olarak daha önceden bildiklerini ve izlediklerini, bu nedenle ekonomik ve sosyal anlamda yaratacağı etkilerin de farkında olduklarını belirtmektedir. Banvit’in kuş gribi acil eylem planını, hastalık Türkiye’de ortaya çıkmadan önce hazırlamış olduğunu, hastalığın Türkiye’de görülmesiyle birlikte, Banvit’in hem teknik hem de personel eğitimi anlamında hiçbir sıkıntı yaşamadığını ifade etmektedir. Buna rağmen, geçtiğimiz yıl, bu hastalığın görüldüğü tüm ülkelerdeki diğer üretici firmalarda olduğu gibi Banvit’in de satışlarında oldukça büyük bir azalma yaşandığını ,hastalığın kontrol altına alınması ve yapılan bilgilendirme kampanyaları sonucunda üretim ve satış rakamlarının tekrar eski seviyelerine ulaştığını iddia etmektedir.
Bu hastalığın görüldüğü tüm ülkelerdeki diğer üreticiler gibi Banvit’in de bu dönem içerisinde satışlarında oldukça büyük bir azalma yaşandığını, üretim ve kalite güvence koşullarını daima dinamik tutan Banvit’in bu nedenle kuş gribi döneminde yaptığı tüm çalışmalarla krizden güçlenerek çıktığını belirtmektedir (Güzelay, 2006: 5)
Bu bağlamda kriz yönetimi ve kriz iletişimi uygulamalarına biyogüvenlik tedbirlerinin sadece göç dönemlerinde değil, yılın on iki ayı boyunca en üst seviyede ve eksiksiz olarak sürdürmeye devam edilmesi ile başlanılmıştır. Hastalık hakkında sadece sahada ve üretimde değil, idari işlerde çalışan personele de eğitimler vererek tüm çalışanlar bilgilendirilmiştir. Sahada çalışan tüm veterinerlere çiftlikler ve civarındaki alanların denetimleri tam olarak gerçekleştirilmiş, çiftliklerin dışında Bandırma`da kurulu merkez kampüsünde girişlerde bile etkin olarak araç ve insan dezenfeksiyonu uygulaması yapılmıştır.
Kapalı sistem yetiştiricilik yapılan ve sıkı biyogüvenlik önlemleri uygulanan kümeslerde doğabilecek her türlü riski ortadan kaldırmak üzere “Avian Influenza Hızlı Test Prosedürü” ’ uygulaması başlatılmıştır. “Avian Influenza hızlı test kiti”
uygulamasının sektörde kullanılmasını öneren ve ilk uygulamaya başlayan firma
Banvit’tir. Kesim öncesinde kapalı kümeslerde yetiştirilen kanatlı hayvanlar üzerinde kullanılan “Avian Influenza Hızlı Test Prosedürü” kanatlıların kesimhaneye sevk öncesindeki kalite güvence zincirinin önemli bir güvenlik halkasıdır. Halen Banvit’e bağlı piliç ve hindi çiftliklerinde günde yüz otuz adet test kiti kullanılmaktadır ve bu miktar sektörde en fazla günlük test kiti uygulamasıdır( Yavuz, 2006: 26 ).
Bu bağlamda oluşturulan kriz yönetimi stratejilerine uyumlu olarak Banvit tarafından çeşitli kriz iletişimi uygulamaları yapılmıştır. Yne Sağlıklı Tavuk Bilgi Plaformundan olduğu gibi hedef kitleyi bilgilendirmeye yönelik iletişim modeli uygulanmıştır. Bu uygulamaların başında gerek kurumsal yayınları, gerek web sitesi, tüketici danışma hattı ve gerekse hazırlayıp yurt sathında dağıttılan broşürlerle kamuoyu doğru bilgilenmeye çalışılmıştır.
Kriz döneminde halkla ilişkiler ve reklam faaliyetleri Banvit tarafından entegre olarak uygulanmıştır. Televizyonlara yansıyan kırsal alan görüntülerinin entegre tesislerle hiçbir alakası olmadığını, beyaz etin sağlıklı ve ucuz bir protein kaynağı olduğunu ve entegre tesislerde üretilerek işlenen markalı beyaz et ürünlerinin rahatlıkla tüketilebileceğini anlatılmaya çalışılmıştır.
Yalnızca ücretsiz telefon hattı ve web sitesi kanalıyla değil, aynı zamanda internet ortamında da değişik gruplara dahil olarak tüketicilerle birebir iletişim kurulup, gelen tüm sorulara açıklıkla yanıtlar verilmiştir. Bununla birlikte tesislerin kapısı her zaman açık tutularak, üretim süreçlerini birebir görmek isteyen tüketiciler hem ağırlanmış hem de bilgilendirilmiştir.
Kriz ortamının yatışmasını takiben bir sosyal sorumluluk projesi başlatılarak, kuş gribi konusunda sektör içerisinde ilk ve en büyük eğitim programı projelendirilmiş ve ‘İyiliğiniz İçin, Sağlığınız İçin’ sloganıyla proje uygulanmıştır. Kentsel ve kırsal alanlarda kadın ve çocukları kuş gribi, gıda güvenliği ve temel hijyen uygulamaları konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan bu eğitim harekatı yoğun olarak Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında yürütülmüştür. Balıkesir, Bursa, Çanakkale ve İzmir’de toplam altmış sekiz ilçe ve seksen sekiz köyü kapsayan kuş gribi eğitim çalışmalarında, profesyonel eğitmen ve veterinerlerden oluşan yirmi yedi kişilik Banvit ekibi tarafından toplam yetmiş üç bin sekiz yüz kişiye kuş gribi, gıda güvenliği ve genel hijyen kuralları konularında eğitim verilmiştir.
Yapılan bu eğitim çalışmaları, ilköğretim okulları, Sağlık Meslek Liseleri, Halk Eğitim Merkezleri ve köy kahvelerinde yürütülerek hedef kitlenin yoğun olarak buluduğu sahalara inilmiştir. Eğitimin ardından bilgileri hatırlatıcı broşürler dağıtılmış en çok risk altındaki köyler öncelikli olarak tespit edilerek düzenlenen toplantılar ile bu köylerdeki toplam üç bin sekiz yüz haneye birebir ulaşılarak eğitim verilmiştir ( Aydın,2006:28).
Banvit tarafından uygulanan kriz iletişimi çalışmalarına bağlı olarak yine kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik reklam uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Öncelikle kampanyada kullanılan önemli bir mecra olan gazetelere verilen tam sayfa ilanlarda hastalık ve alınan önlemler hakkında bilgiler aktarılmıştır.
“Her kuşun eti yenmez, kuşkunuz olmasın” sloganıyla çiftliklerde uygulanan biogüvenlik uygulamaları konusunda bilgi verilmiştir. Daha sonra Banvit; “Uyanık Olun, asıl tehlike kuş gribi virüsüne açık ortamlarda beslenen kümes hayvanları; yani açıktakiler... Lütfen uyanık olun ve mutlaka markasına güvendiğiniz, ambalajlı ürünleri tercih edin” şeklinde bir metinle basın ilanı ile billboard, raket vb. açıkhava ilanlarını kullanmıştır.
Banvit'in daha önce gerçekleştirdiği reklam stratejilerinin yerine daha farklı mesajları içeren reklamlar yapılımış, krizin ortaya çıkışından önceki reklam kampanyalarında beyaz et sevdirmeye ya da kurumsal imaja yönelik reklamlar uygulanmışken, kriz döneminde ise üretim tesislerinin güvenilirliği mesajını taşıyan reklamlar uygulanmıştır. Mecra olarak ağırlıklı radyo, TV, gazete ve internet kullanlımıştır. Banvit'in çalıştığı reklam ajansı Creative Ajanstan Özdikmen; uygulanan reklamların sadece tüketiciye markalı ve ambalajlı ürün almaları ve ambalajın üzerinde yasanın gerektirdiği her türlü bilgiyi içeren bir etiket bulunmasına dikkat etmeleri konusunda hedef kitleye mesaj iletilildiğini belirtmektedir .
Banvit kurumsal iletişim Direktörü İlgi Görener de krizde yapılan reklamların sektöre olumlu katkıda bulanacağını düşündüğünü açıklamıştır. Krizi fırsat olarak gördüklerini belirten Görener; "Güven tazeledikten sonra yayına girecek reklam filminde ambalajlı ve etiketli ürün tüketimine teşvik etmeye çalıştık." şeklinde açıklamada bulunmuştur (Yavuz, 2006: 26 ).