• Sonuç bulunamadı

(1) Bankalar garanti ve kredi türevlerinin kullanılmasından kaynaklanabilecek potansiyel risk

yoğunlaşmasının yönetimi için etkin ve yeterli sistemlere sahip olmalıdır. Bankalar, kullanacakları kredi türevleri ve garantilere ilişkin stratejilerinin, bankanın bütünsel olarak risk profilinin yönetimi ile uyumlu olduğunu gösterilebilmelidir.

Bankaların bilgi işlem sistemleri; garanti ve kredi türevlerini koruma olarak veren tarafların kimler olduğunu ve söz konusu tarafların satmış olduğu korumaların tutarlarını güncel bir şekilde izleyebilecek yapı ve kapasitede olmalıdır. Böylece, potansiyel risk yoğunlaşmasının riskleri yakından izlenmiş olacaktır.

Etkileri sürmekte olan küresel finansal krizde, AIG örneği 22 nci madde metninde geçen risk yoğunlaşmasına iyi birörnektir. Bilindiği üzere birçok banka tarafından satın alınan korumaların önemli bir kısmı AIG’nin bağlı ortaklığı olan AFP’den temin edilmiş, AFP temerrüt ettiğinde ise koruma satın alan taraflar bu korumalardan faydalanamamıştır. Bankalar kendi risk profillerine uyumlu risk azaltım araçları (garanti ve kredi türevleri) kullanmalıdırlar. Ayrıca kredi riski azaltım aracı bazında limit uygulanması da

44

dahil etkin risk yönetimi için gerekli tedbirler de bankalarca alınmalıdır.

Örneğin yoğunlukla A ekonomi bölgesinin aktörlerine kredi kullandıran bir bankanın söz konusu alacaklardan kaynaklanan kredi riskini azaltmak için alacağı garanti ve kredi türevlerini B ekonomik bölgesinin aktörlerinden temin etmesi, etkin risk yönetim ilkelerinin doğal bir sonucudur.

Hazine ve Diğer Kamu Sektörü Kontrgarantileri

Madde 23- (1) Bir kredinin, merkezi yönetim veya merkez bankası, Yönetmelik Ek-1’in sekiz ve dokuzuncu fıkralarında belirtilen uygulamaya tabi bölgesel veya yerel yönetim, Yönetmelik Ek-1’in onüçüncü fıkrasında belirtilen uygulamaya tabi bir kamu kuruluşu, yüzde sıfır risk ağırlığına tabi çok taraflı kalkınma bankası ya da uluslararası kuruluş tarafından kontrgaranti verilen bir garantiyle korunması halinde; aşağıdaki koşulların yerine getirilmesi şartıyla, söz konusu kredi, bahsi geçen kuruluşların verdiği bir garantiyle korunmuş gibi değerlendirilebilir.

a) Kontrgarantinin, alacağa ilişkin kredi riskinin tüm unsurlarını kapsaması,

b) Hem garantinin hem de doğrudan verilmiş olma şartı hariç olmak üzere kontrgarantinin; 21, 22 ve 24 üncü maddelerde garantiler için belirtilen şartlara uygun olması,

c) Kontrgarantinin etkin bir şekilde koruma sağladığının ispat edilebilmesi ve geçmişte kontrgarantinin sağladığı korumanın söz konusu kuruluşun verdiği doğrudan garantiye kıyasla daha az etkinliğe sahip olduğu konusunda herhangi bir kanıt bulunmaması.

(2) Birinci fıkra hükümleri, doğrudan garantisi söz konusu fıkrada bahsi geçen kurumlardan biri tarafından, kontrgarantisi ise başka kurumlar tarafından verilen riskler için de aynı fıkrada belirtilen koşullar yerine getirildiği takdirde uygulanır.

Kontrgaranti kavramı çoğunlukla dış ticaret işlemlerinin finansmanında gündeme gelmektedir. Bir dış ticaret işleminde muhatabın farklı bir ülkedeki bankanın garantisi ile yetinmeyip kendi ülkesindeki bankanın da garantisini talep etmesi durumunda kontrgaranti verilmesi söz konusu olmaktadır.

Böylelikle muhatap, kendi ülkesindeki bankaya ilk başvurusunda garantiyi tazmin etme hakkı elde etmekte ve ülke riskinden kurtulmaktadır.

45 Şekil 2: Kontrgarantilerin İşleyişi

Yukarıda verilen örnekte, Almanya’da faaliyet gösteren A Bankası yine Almanya’da yerleşik bir bankanın garantörlüğü şartıylaİtalya’da faaliyet gösteren B Firmasına kredi kullandırmıştır. B Firması söz konusu garanti mektubunu Alman C Bankası’ndan talep etmiştir. C Bankası ise B Firmasının İtalya’daki bankası olan, aynı zamanda C Bankası’yla muhabirlik ilişkisi bulunan D Kamu Kuruluşu’ndan B Firması lehine kontrgaranti vermesini istemiştir. D Kamu Kuruluşu söz konusu talebi kabul ederek kontrgaranti düzenlemiştir. Bunun üzerine C Bankası, B Firmasına, muhatabın A Bankası olduğu garanti mektubunu vermiştir. Bu örnekte A Bankası sermaye gereksinimi hesaplarken 23 üncü madde hükümlerine tabi olacaktır. Bu kapsamda1 inci fıkrada bahsi geçen kuruluşlar tarafından kontrgaranti verildiğinden (örnekte İtalyan D Kamu Kuruluşu, Alman C Bankasına kontrgaranti vermiştir) söz konusu kredi, kontrgaranti veren kuruluş tarafından doğrudan korunuyormuş gibi değerlendirilebilmektedir. Ancak böyle bir kredi riski azaltımından faydalanılabilmesi için (a) ilâ (c) bentlerinde sayılan şartlara uyumun sağlanması gerekmektedir.

Burada dikkat çeken husus birinci maddede kontrgaranti veren kuruluşlar arasında banka, aracı kuruluş ve kurumsal şirketlerin sayılmamış olması dolayısıyla anılan taraflarca verilen kontrgarantilerin kredi riski azaltımında kullanılamayacak olması hususudur. Tebliğ’de her ne kadar, Ek-1’in 8 inci fıkrasına atıf yapmak suretiyle, bankalar ve aracı kurumlar gibi değerlendirilen bölgesel ve yerel yönetimlerden alınan kontrgarantilerin de

46

dikkate alınabileceği ifade edilmiş olsa da, CRD’de anılan kuruluşlardan temin edilen kontrgarantiler dikkate alınmamaktadır. CRD’ye benzer şekilde, anılan kontrgarantilerin dikkate alınmamasının daha doğru bir yaklaşım olacağı değerlendirilmektedir.

Maddenin 1 inci fıkrasının (a) bendi uyarınca kontrgarantinin, kredinin garantiyle korunan kısmına ait tüm riskleri koruması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle kontrgaranti ve garantinin koruma kapsamları birbiriyle örtüşmelidir.

Ayrıca fıkranın (b) bendi uyarınca da kontrgaranti ve garantinin 21, 22 ve 24 üncü maddelerdeki şartları taşıması gerekmektedir. Bu durumun tek istisnası kontrgarantinin, yukarıdaki örnekten de görüleceği üzere işleyiş mekanizması itibariyle doğrudan verilemiyor olması nedeniyle kontrgarantiler için doğrudan verilme şartının aranmamasıdır.

Maddenin 1 inci fıkranın (c) bendi uyarınca öncelikle verilen kontrgarantinin etkin olarak koruma sağladığının ispat edilebiliyor olması gerekmektedir. Bunailaveten bir kontrgarantinin risk azaltımındaki etkinliğinin en az aynı alacakla ilgili olarak verilecek bir doğrudan garantininki kadar olması gerekmektedir. Dolayısıyla bu durumun aksini gösteren herhangi bir tarihi verinin bulunmaması beklenmektedir.

Maddenin 2 nci fıkrası CRD-48’de yer alan orjinaline uygun bir şekilde tercüme edilememiştir. (Annex-VIII, point 17). CRD’de anlatılan husus,1 inci fıkrada sayılan kuruluşlar tarafından verilmemiş olan kontrgarantilere anılan kuruluşlar tarafından garanti verilmesi durumunda, söz konusu kontrgarantilerin de 1 inci fıkrada sayılan kuruluşlar tarafından verilmiş gibi değerlendirileceğidir. Ancak, Tebliğ’de bu hususun yanlış bir şekilde ifade edildiği düşünülmektedir.

Garantiler İçin İlave Şartlar

Madde 24- (1) Bir garantinin dikkate alınması için aşağıdaki

Outline

Benzer Belgeler