• Sonuç bulunamadı

3.6. ARAŞTIRMADAN ELDE EDİLEN VERİLERİN ANALİZİ VE

3.6.2.7. Banka Çalışanlarının Tercihlerinin Değerlendirilmesi

Bu ölçekte: “1” değeri ilgili maddede yer alan duygusal zekâ becerisinin hiçbir zaman olmadığını, “5” değeri ise maddede yer alan duygusal zekâ becerisinin her zaman olduğunu ifade etmektedir.

Tablo 3.4: Banka Çalışanlarının Tercihlerinin Ağırlıkları

Kesinlikle Katılmıyorum 1

Katılmıyorum 2

Ne Katılıyorum Ne Katılmıyorum 3

Katılıyorum 4

Kesinlikle Katılıyorum 5

Testte yer alan 5, 28 ve 33 numaralı sorular olumsuz kurgulanmıştır.

Allen ve Mayer (1990) tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeği 21 sorudan oluşmaktadır. Bu soruları ölçmek içinde 5’li likert ölçeğinden yararlanılmıştır. Tablo 3.4’de olduğu gibi banka çalışanların örgütsel bağlılık yargılarına yönelik tercihleri ağırlıklandırılmıştır. Örgütsel bağlılık ölçeğinde de 5, 6, 8, 9, 12, 16, 17 ve 18. yargılar olumsuz olarak kurgulanmıştır.

Duygusal zekâ testimizi oluşturan yargılar ile örgütsel bağlılık ölçeğini oluşturan yargıların değerlendirilmesinde ağırlıklı ortalamaları ele alınmıştır. Ortalamaların değerlendirilmesinde 1,4’e kadar “kesinlikle katılmıyorum”, 1,5 – 2,4 arası “katılmıyorum”, 2,5 – 3,4 arası “ne katılıyorum ne katılmıyorum”, 3,5 – 4,4 arası “katılıyorum” ve 4,5 üstü ortalamalar ise “kesinlikle katılıyorum” şeklinde değerlendirilmiştir. Olumsuz yargıların değerlendirmesinde ise tam tersi kullanılmıştır.

Tablo 3.5: Banka Çalışanlarının Duygusal Zekâ Düzeyi Ölçeğine Katılım Düzeyleri

DUYGUSAL ZEKÂ Ortalama

Şahsi problemlerim hakkında başkalarıyla ne zaman konuşacağımı bilirim. 4,68 Engellerle karsılaştığımda, benzer engellerle karsılaştığımı ve o engellerin üstesinden geldiğim

zamanları hatırlarım. 4,49

Uğraştığım şeylerin çoğunda iyi işler çıkaracağımı düşünürüm. 4,65

Başka insanlar sırlarını benimle rahatlıkla paylaşırlar. 4,60

Başka insanların sözlü olmayan mesajlarını anlamakta güçlük çekerim. 3,30 Hayatımın başlıca olaylarından bazıları, neyin önemli neyin önemli olmadığını tekrar

değerlendirmeme yol açmıştır. 3,22

Ruh halim değiştiğinde, yeni olanaklar görürüm. 3,40

Duygular, hayatı yaşamamı anlamlı kılan şeylerden biridir. 3,38

Duygularımı yaşadıkça onların farkında olurum. 3,28

Güzel şeylerin olmasını umarım. 3,23

Duygularımı başkalarıyla paylaşmaktan hoşlanırım. 3,39

Pozitif bir duyguyu yaşarken, onu nasıl sonlandıracağımı bilirim. 3,34

Ben olayları düzenlerim, başkaları eğlenirler. 3,42

Beni mutlu eden etkinlikleri araştırırım. 3,37

Başkalarına yolladığım sözsüz mesajların farkındayımdır. 3,12

Kendimi, başkalarının üzerinde olumlu izlenim bırakacak tarzda gösteririm. 3,15 Pozitif bir ruh halindeyken, benim için problem çözmek kolaydır. 3,41 Yüzdeki ifadelere bakarak, insanların yasadıkları duyguları anlarım. 3,41

Duygularımın neden değiştiğini bilirim. 3,15

Pozitif bir ruh halindeyken, yeni fikirler bulabilirim. 3,28

Duygularım üzerinde kontrol sahibiyimdir. 3,02

Duygularımı yaşadıkça, kolaylıkla onların farkında olurum. 3,14 Üzerime aldığım görevlerde güzel bir sonuç hayal ederek kendimi motive ederim. 3,13 Başkaları iyi bir şeyler yaptığında onlara iltifat ederim. 3,11 Başka insanların gönderdiği sözsüz mesajların farkındayımdır. 3,25 Başka biri hayatındaki önemli bir olayı bana anlattığında, neredeyse bu olayı kendim yaşıyormuş gibi

hissederim. 3,00

Duygularda bir değişim hissettiğimde, yeni fikirler üretme eğilimindeyimdir. 3,12 Bir zorlukla karşı karşıya kaldığımda, hemen pes ederim. Çünkü başarısız olacağıma inanırım. 2,89 Başka insanların neler hissettiklerini sadece onlara bakarak bilirim. 2,86 Başka insanlar keyifsiz olduklarında kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olurum. 2,59 Engeller karşısında yılmamak ve gayret etmek için kendimi iyi bir ruh hali içerisine sokarım. 3,12 Başka insanların ses tonlarını dinleyerek onların nasıl hissettiklerini söyleyebilirim. 3,41 İnsanların neden öyle hissettiklerini anlamak benim için zordur. 3,15

Toplam 111,06

Şahsi problemlerim hakkında başkalarıyla ne zaman konuşacağımı bilirim, Engellerle karsılaştığımda, benzer engellerle karsılaştığımı ve o engellerin üstesinden geldiğim zamanları hatırlarım, Uğraştığım şeylerin çoğunda iyi işler çıkaracağımı

düşünürüm, Başka insanlar sırlarını benimle rahatlıkla paylaşırlar yargıları itibariyle

kesinlikle katıldıklarını ifade etmektedirler.

“Hayatımın başlıca olaylarından bazıları, neyin önemli neyin önemli olmadığını tekrar değerlendirmeme yol açmıştır”, “Ruh halim değiştiğinde, yeni olanaklar görürüm”, “Duygular, hayatı yaşamamı anlamlı kılan şeylerden biridir”, “Duygularımı yaşadıkça onların farkında olurum” , “Güzel şeylerin olmasını umarım” ve “Duygularımı başkalarıyla paylaşmaktan hoşlanırım”. Bununla birlikte; “Pozitif bir duyguyu yaşarken, onu nasıl sonlandıracağımı bilirim”, “Ben olayları düzenlerim, başkaları eğlenirler”, “Beni mutlu eden etkinlikleri araştırırım”, “Başkalarına yolladığım sözsüz mesajların farkındayımdır”, “Kendimi, başkalarının üzerinde olumlu izlenim bırakacak tarzda gösteririm”, “Pozitif bir ruh halindeyken, benim için problem çözmek kolaydır”. “Yüzdeki ifadelere bakarak, insanların yasadıkları duyguları anlarım”, “Duygularımın neden değiştiğini bilirim”, “Pozitif bir ruh halindeyken, yeni fikirler bulabilirim”, “Duygularım üzerinde kontrol sahibiyimdir”, “Duygularımı yaşadıkça, kolaylıkla onların farkında olurum”. “Üzerime aldığım görevlerde güzel bir sonuç hayal ederek kendimi motive ederim”, “Başkaları iyi bir şeyler yaptığında onlara iltifat ederim”, “Başka insanların gönderdiği sözsüz mesajların farkındayımdır”, “Başka biri hayatındaki önemli bir olayı bana anlattığında, neredeyse bu olayı kendim yasıyormuş gibi hissederim”. “Duygularda bir değişim hissettiğimde, yeni fikirler üretme eğilimindeyimdir”, “Başka insanların neler hissettiklerini sadece onlara bakarak bilirim”, “Başka insanlar keyifsiz olduklarında kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olurum”. “Engeller karşısında yılmamak ve gayret etmek için kendimi iyi bir ruh hali içerisine sokarım” ve “Başka insanların ses tonlarını dinleyerek onların nasıl hissettiklerini söyleyebilirim” ifadelerine katılım düzeyleri olarak ise nötr kaldıklarını ifade etmişlerdir.

“Başka insanların sözlü olmayan mesajlarını anlamakta güçlük çekerim”, “Bir zorlukla karsı karsıya kaldığımda, hemen pes ederim. Çünkü başarısız olacağıma inanırım” ve “İnsanların neden öyle hissettiklerini anlamak benim için zordur”

ifadeleri ters olarak düzenlenmiştir. Araştırmaya katılan banka çalışanları bu ifadelere katılım düzeylerini de nötr olarak ifade etmişlerdir.

Tablo 3.6: Banka Çalışanlarının Örgütsel Bağlılık Ölçeğine Katılım Düzeyleri

ÖRGÜTSEL BAGLILIK Ortalama

Kariyer hayatimin geri kalanını bu kurumda geçirmekten mutluluk duyarım. 4,68 Dışarıdaki insanlarla çalıştığım kurum hakkında konuşmaktan mutluluk duyarım. 4,49 Çalıştığım kurumun problemlerini kendi problemlerim gibi hissederim. 4,65 Bu kuruma duyduğum bağlılığı, bir başka kuruma da kolayca duyabileceğimi düşünüyorum. 4,60 Bu kurumda kendimi "ailenin bir parçası" gibi hissetmiyorum. 3,30 Bu kurum ile aramda duygusal bir bağ oluştuğunu hissetmiyorum 3,22

Bu kurumun benim için özel bir yeri vardır. 3,40

Çalıştığım kuruma karşı güçlü bir aidiyet duygusu hissetmiyorum. 3,28 Başka bir iş bulmadan bu kurumdan ayrılırsam neler olacağı konusunda endişe duymuyorum. 3,28 Kendi isteğimle olsa dahi su an bu kurumdan ayrılmak benim için çok zor bir durum olur. 3,28 Bu kurumda çalışmaya devam etmeyi hem istiyorum, hem de buna mecburum. 3,39 Şu an bu kurumdan ayrılmam maddi zarara uğramama neden olmaz. 3,34 Bu kurumdan ayrılabilmem için çok az secim hakkına sahip olduğuma inanıyorum. 3,42 Bu kurumda çalışmaya devam etmemin en önemli nedenlerinden biri, ayrılmanın kişisel fedakârlık

gerektirmesidir. Başka bir kurumda burada sahip olduğum olanakları sağlayamama ihtimalim vardır. 3,37 Günümüzde bireylerin çok sık iş değiştirdiklerini düşünüyorum. 3,12 Bir bireyin çalıştığı kuruma daima sadik olması gerektiğine inanmıyorum. 2,05 Sürekli olarak kurum değiştirmenin etik değerlere aykırı olduğunu düşünmüyorum. 2,21 Daha iyi bir iş teklifi almış olsam dahi çalıştığım kurumdan ayrılmak bana doğru gelmiyor. 2,41 Bana bir kuruma sadık kalmanın önemli olduğu öğretilmiştir. 3,15 Bu kurumda çalışmaya devam etmemin nedenlerinden biri, sadakatin önemli olduğuna inanmam ve

bundan dolayı kurumda kalmak için ahlaki bir sorumluluk duymamdır. 3,28 Bireylerin kariyer hayatlarının büyük bir bölümünü aynı kurumda geçirmelerinin daha iyi sonuçlar

ortaya çıkaracağına inanıyorum. 3,02

Toplam 70,94

“Dışarıdaki insanlarla çalıştığım kurum hakkında konuşmaktan mutluluk duyarım”, “Çalıştığım kurumun problemlerini kendi problemlerim gibi hissederim” ve “Bu kuruma duyduğum bağlılığı, bir başka kuruma da kolayca duyabileceğimi düşünüyorum” ifadelerine banka çalışanları kesinlikle katıldıklarını ifade etmişlerdir.

“Bu kurumun benim için özel bir yeri vardır”, “Kendi isteğimle olsa dahi su an bu kurumdan ayrılmak benim için çok zor bir durum olur”, “Bu kurumda çalışmaya devam etmeyi hem istiyorum, hem de buna mecburum”, “Bu kurumda çalışmaya devam etmemin en önemli nedenlerinden biri, ayrılmanın kişisel fedakârlık gerektirmesidir. Başka bir kurumda burada sahip olduğum olanakları sağlayamama ihtimalim vardır”. “Günümüzde bireylerin çok sık iş değiştirdiklerini düşünüyorum”,

“Bana bir kuruma sadik kalmanın önemli olduğu öğretilmiştir”, “Bu kurumda çalışmaya devam etmemin nedenlerinden biri, sadakatin önemli olduğuna inanmam ve bundan dolayı kurumda kalmak için ahlaki bir sorumluluk duymamdır”, “Bireylerin kariyer hayatlarının büyük bir bölümünü aynı kurumda geçirmelerinin daha iyi sonuçlar ortaya çıkaracağına inanıyorum” yargılarına katılımcılar ne katılıyorum ne de katılmıyorum şeklinde nötr bir cevap vermişlerdir.

“Bu kurumda kendimi (ailenin bir parçası) gibi hissetmiyorum”, “Bu kurum ile aramda duygusal bir bağ oluştuğunu hissetmiyorum”, “Çalıştığım kuruma karşı güçlü bir aidiyet duygusu hissetmiyorum”, “Başka bir iş bulmadan bu kurumdan ayrılırsam neler olacağı konusunda endişe duymuyorum” “Şu an bu kurumdan ayrılmam maddi zarara uğramama neden olmaz” şeklinde verilen olumsuz yargılara içinde banka çalışanları nötr kaldıklarını ifade etmişlerdir.

“Bir bireyin çalıştığı kuruma daima sadik olması gerektiğine inanmıyorum”, “Sürekli olarak kurum değiştirmenin etik değerlere aykırı olduğunu düşünmüyorum”, “Daha iyi bir iş teklifi almış olsam dahi çalıştığım kurumdan ayrılmak bana doğru gelmiyor” şeklinde verilen olumsuz yargılar itibariyle ise banka çalışanları katıldıklarını ifade etmişlerdir. Bu durum da göstermektedir ki, banka çalışanları, çalıştıkları kurumun bütün değerlerini olmasa da bazı değerlerini kabul etme eğilimindedirler. Banka çalışanlarının kişisel değerleri ile örgütsel değerler arasında etik değerler ve toplumsal normlar bağlamında bir çatışma içerisinde oldukları söylenebilir.

3.6.3. Banka Çalışanlarının Duygusal Zekâ Düzeyleri

Banka çalışanlarının duygusal zekâ düzeyi her bir maddeye verilen cevapların ortalamalarının toplamının, alınabilecek en yüksek değerle karşılaştırılması sonucunda elde edilmiştir. Ölçeğin 33 maddesinden (item) her birine verilecek en yüksek değer 5 (kesinlikle katılıyorum)’ tir. Ölçeğe göre, en yüksek duygusal zekâ düzeyine sahip bir bireyin alacağı en üst sonuç 165’tir (33x5).

kullanılmıştır. Alınabilecek minimum skor olan 33 (1x33) ile en yüksek skor olan 165 (33x5)’in orta noktasını bulabilmek için tüm maddelere verilen cevapların ortalamasının (3 = Ne Katılıyorum Ne Katılmıyorum) orta nokta olduğu varsayılacaktır. Buna göre 99 (33x3) tam orta noktayı yani yüksek ve düşük duygusal zekâ düzeylerinin tam ortasındaki değeri ifade etmektedir. Bu noktadan hareketle çalışmaya destek veren banka çalışanlarının duygusal zekâ düzeyleri orta bulunmuştur. Bir başka ifadeyle, bu araştırmanın sonuçlarına göre banka çalışanlarının duygusal zekâ düzeyleri çok yüksektir veya çok düşüktür şeklinde uç yargılarda bulunmak imkânsızdır. Saptanan 111,6 skoru; banka çalışanlarının orta düzeyde bir duygusal zekâ derecesine sahip olduklarını göstermektedir

Banka çalışanlarının duygusal zekâ düzeylerini ölçen SREIT ölçeğine verilmiş olan cevapların toplam skorunu veren farklı duygusal zekâ düzeyleri değerlendirebilmek için katılımcıların skorlarına göre 3 gruba ayrılmıştır.

Gruplandırma yapılırken beşli Likert ölçeği esas alınmış, her iki uca (1 ve 5) eşit mesafede bulunan 3 değerinin her iki taraftan 0,5 birim alınarak oluşturulan aralık gruplamanın orta değeri olarak kabul edilmiş, bu aralığın altı düşük duygusal zekâ düzeyini, üzeri yüksek duygusal zekâ düzeyi olarak alınmıştır. Buna göre “duygusal zekâ düzeyi düşük “ olarak ifade edilen grubun bulunduğu birinci aralık (1 – 2,5 aralığı), 33 * 2,5 = 82,5 (83 olarak alınmıştır); “orta duygusal zekâ düzeyi” olarak adlandırılan grubun bulunduğu ikinci aralık (2,5 – 3,5 aralığı), 33 * 3,5 = 115,5 (83 – 116 olarak alınacak); “duygusal zekâ düzeyi yüksek“ olarak adlandırılan üçüncü grubun bulunduğu son aralık ise 116’dan başlayıp (3,5 – 5 aralığı), 33 * 5 = 165 üst sınırı ile sınırlandırılmıştır. Tablo 3.6’da görüldüğü gibi en kalabalık grup % 49,1 ile “orta seviyede duygusal zekâ düzeyine” sahip banka çalışanlarının oluşturduğu gruptur. Katılımcıların % 39,1’i ise yüksek duygusal zekâ düzeyine sahip banka çalışanlarından meydana gelmiştir.

Tablo 3.7: Banka Çalışanlarının Duygusal Zekâ Düzeyleri Frekans Yüzde Kümülatif Yüzde

Düşük Duygusal Zekâ 26 11,8 11,8

Orta Seviye Duygusal Zekâ 108 49,1 60,9

Yüksek Duygusal Zekâ 86 39,1 100,0

Toplam 220 100,0

Benzer Belgeler