• Sonuç bulunamadı

2.3. ABD’DE BAŞKANLIK SİSTEMİ VE TEMEL ORGANLAR

2.3.1. Başkan

2.3.1.3. Başkanın Görev ve Yetkileri

Anayasa’nın ikinci maddesinin ilk bölümü “Yürütme yetkisi, ABD Başkanına verilecektir” hükmünü içermektedir. Anayasa, başkanın görev ve yetkilerini de

48

ayrıntılı biçimde saymaktadır. Ancak, yardımcısına, kabinesine ya da diğer federal görevlilere belirgin yönetim görevleri vermemektedir. Anayasa’nın ikinci maddesinin başkanın seçimi ile ilgili paragraflarının ardından, yetkileri ve sorumluluklarına ilişkin hükümler yer almaktadır (Koçak, 2015: 47).

ABD Başkanı belirli yetkilere sahiptir. Başkan yürütme organının bütününü temsil ettiği gibi yetkileri de yürütme ile sınırlandırılmıştır. Kendisi, yürütme gücünü tamamıyla elinde bulundurmakla bir monark’a benzetileceği gibi, yetkilerinin tamamıyla yürütme ile sınırlı olmasıyla, uygulayıcı pasif başkanlara da benzetilebilmektedir. Ancak, bugüne kadar federal sistemde başkanların anayasa çerçevesi içinde, güçler ayırımı ilkesine göre, en etkin ve etkili rolü oynadıkları görülmektedir (Çam, 2000:105).

Günümüzdeki Başkanın yetkileri 1787 Anayasası ile başkana verilen yetkilerden çok fazladır. Teorideki ve uygulamadaki gelişmeler başkanın yetkilerinin çoğalmasına neden olmuştur. Aslında, Başkanlığın tarihi, başkanın itibarının yükselmesinin tarihidir (Özer, 1981: 22).

Başkanın görev ve yetkileri şu şekilde açıklanabilir.

Ülkenin başı olan başkan üstlendiği bu rol ile sembolik bir işlev olarak ulusu ve ulusal birliği temsil eder. Bu rol gereğince yabancı devlet başkanlarını ve önemli kişileri karşılar. Ulusal bütünleşmeye hizmet eden tören ve kutlamalar gibi sembolik görevleri yerine getirir (Keleş, 1996: 89).

Başkan, 13’ü bakan (sekreter), 7’si (attorney general) olmak üzere, hükümetin 20 üyesinin atamasını yapar ve bunlar genellikle senato tarafından da onaylanır; onaylanmazsa Başkan yenilerini atar. Hükümet üyeleri, Kongre’ye karşı değil, sadece Başkan’a karşı sorumludurlar. Başkan’a ters düşen hükümet üyesi istifa eder, aksi halde Başkan onu azleder. Atanmalarında Senato’nun onayına ihtiyaç olduğu halde, azillerinde buna ihtiyaç yoktur (Parsak, 2012).

Başkan, Senatonun tavsiyesi ve mevcut senatörlerin üçte ikisinin onayı ile antlaşmalar yapar, büyükelçileri ve diğer diplomatik kişi ve konsolosları

49

atar.Başkana ayrıca Yüce Mahkeme yargıçları ile Anayasa’nın öngörmediği ve yasalarla kurulacak Birleşik Devletler makamları için bütün görevlileri önerme ve Senatonun tavsiye ve rızası ile bu kişilerin atamalarını yapma yetkisi de verilmiştir (Koçak, 2015: 48).

Ayrıca başkan, Senatonun tatilde bulunduğu süre içinde, boşalacak bütün görevlere, Senatonun izleyen yasama dönemi bitiminde sona ermek üzere, atama yapma yetkisine de sahiptir (Koçak, 2015: 48).

Başkan “Spoil System” olarak adlandırılan yaklaşımla kendi politikalarını uygulayacak kadroları bürokratik kademelere atayabilir. Başkanın bu alanda atama ve görevine son verme yetkisi yanında; şef sıfatıyla, bütün servisleri denetleme ve en önemli kararları alma yetkisi de vardır. Başkanın atama yetkisi, senatonun kabulü ile yürürlüğe girilebildiğinden, başkan ile kongre arasında cereyan eden pazarlıkların en önemli alanlarından birini oluşturmaktadır (Çam, 2000:107).

Başkan, Silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır. Çok önemli olan bu işlevi reel olarak kullanmakta ve en önemli stratejik kararlar kendisi tarafından alınmaktadır. En küçük rütbeli subaylardan en büyük rütbeli subaya kadar hepsini başkan atayabilir (Kuzu, 2013b: 31).

Başkan, Silahlı kuvvetleri sevk eder ve yönetir, ama savaş ilanına başkan değil, sadece kongre yetkilidir. Ancak ani bir saldırı durumunda buna karşı başkan, gereken askeri gücü kullanabilir, ama belirtildiği gibi uzun dönem savaşa kongre karar verir (Fendoğlu, 2015:227).

ABD’de yasama yetkisi kongre’ye aittir ve Başkan kongre üyesi değildir. Dolayısıyla başkan politikalarını hayata geçirebilmek için gerekli olan kanunların çıkmasını sağlamak için her yıl Kongre’ye mesaj yollar ve Kongre de çoğunlukla Başkanı’nın mesajı doğrultusunda yasama faaliyetlerini yürütür (Özer, 1981:194).

Başkan, Kongrenin kabul ederek kendisine yolladığı kanunları 10 günlük inceleme hakkının sonunda imzalayacağı gibi, imzalamayarak veto da edebilir ki buna “açık veto” denir. Açık veto halinde, aynı yasanın başkanın önüne tekrar

50

gelebilmesi, hem Temsilciler Meclisinin hem de Senato’nun ayrı ayrı 2/3 çoğunluğunun oyuyla kabul edilmesine bağlıdır ve bu da imkânsız denecek kadar zordur. Açık veto Başkanların sıklıkla başvurduğu bir yoldur ve Başkanlar bu yetkiyle kendi politikalarını hayata geçirebilirler. Bir de “kapalı veto” vardır ki bu da Başkan’ın önüne gelen kanunu incelemek, için hakkı olan 10 günlük sürenin içinde Kongre’nin tatile girmesi durumunda Başkan’ın kanunu imzalamaması ve Kongre’ye de göndermemesi durumunda mümkün olur (Özer, 1981: 194).

Dış siyaset alanında da Başkanın önemli yetkileri vardır. Amerikan diplomasisinin şefi olup önemli kararları bizzat kendisi almaktadır. Diplomatik ilişkilerin sevk ve idaresinde, dış işleri bakanı tarafından yardım görüyorsa da elçileri ve konsolosları bizzat kendisi atamaktadır. Devletleri tanıyabildiği gibi, anlaşmaları görüşerek, daha sonra Senato tarafından onaylanması kaydıyla imzalayabilmektedir. Bazı alanlarda, ikili anlaşmalar şeklinde kararnamelerle ilişkileri devam ettirebilmektedir (Çam, 2000:107).

Bu görev ve yetkilerinin dışında Başkan, “İmpeachment” tan mahkûm olanlar hariç, federal yasalardan dolayı hüküm giymiş bir suçluyu şartlı ya da şartsız affedebilir (Parsak, 2012). Başkan, yasaların uygulanmasını gözetir, olağanüstü hallerde her iki meclisi, ya da bunlardan herhangi birini, toplantıya çağırabilir ve tatile girme konusunda aralarında bir anlaşmazlık olduğunda, uygun olduğunu düşündüğü bir tarihe kadar onları tatil edebilir (Altunok, 2015: 82).