• Sonuç bulunamadı

FİRMA FİNANSMAN YÖNTEMLERİ

3.7 KOBİ’lerin Sermaye Piyasasından Yararlanma Olanakları

3.7.2 Türkiye’de KOBİ’lerin Halka Açılma Olanakları

3.7.2.1 Bölgesel Pazarlar

Ülkemizde küçük ve orta ölçekli şirketlerin sermaye piyasalarından yararlanmalarını sağlamak ve teşvik etmek amacıyla İMKB bünyesinde kurulmuş olan bölgesel pazarların amacı; Kotasyon Yönetmeliği’nde belirtilen maddi koşulları sağlayamayan, yöresel nitelikteki küçük ve orta ölçekli şirketlerin halka açılarak sermaye piyasasından kaynak kullanabilmelerini ve dolayısıyla yatırım ve aktiflerini arttırarak Ulusal Pazar Kriterleri’ne ulaşmalarını sağlamak, bu süre içersinde hisse senetlerinin fiyatlarının düzenli ve şeffaf bir piyasada, rekabet koşulları içinde oluşmasını temin etmektir (Mestanoğlu, 2003:55). Şirketlerin bölgesel pazara kabul koşulları arasında firma büyüklüğüne ve iki yıl art arda kar etmiş olma kriterine bakılmamaktadır. Kotasyon koşuları ana pazara göre daha esnektir.

İMKB bünyesinde kurulan bölgesel pazarların en büyük işlevinin küçük ve orta ölçekli şirketlere fon temin etmek, dolayısıyla ekonomiye kaynak yaratarak iktisadi büyümeyi sağlamak olduğu söylenebilir. Buna ek olarak;

• Şirket açısından bakıldığında, vade zorlaması ve kaynak maliyeti olmaksızın fon temin edilebilmesinin, şirket hisse senetlerinin borsa pazarlarından birinde işlem görmesine bağlı olması.

• Şirket yönetimindeki kontrolü kaybetmeksizin, küçük ölçekli şirketlerine düşük maliyetli kaynak sağlamak isteyen büyük ortakların, çok sayıda kişiye küçük miktarlarda satış yapabilen etkin bir piyasanın varlığına ihtiyaç duyması,

• Şirketin ve büyük ortakların hisse senetleri için birinci el piyasada kullanabileceği objektif bir referans fiyatının ancak etkin, sağlıklı ve güvenilir bir piyasada oluşan bir fiyatla mümkün olabileceğinin bilinmesi,

• Şirketin yapısında meydana gelebilecek olumlu yada olumsuz gelişmelerin hisse senedi fiyatına aynı duyarlılıkta yansıyabilmesinin, objektif ve sağlıklı bilginin kolaylıkla ortaya çıktığı arz ve talebin serbestçe karşılaştığı güvenilir, etkin bir piyasanın varlığına dayalı olması,

• Şirketin yöresel nitelikte olmaktan çıkıp, ulusal ve hatta uluslar arası boyutlarda tanınan bir şirket haline gelmesine, ürün ve markanın yurt çapında tanınmasına olanak vermesi, halka açık, Borsa Bölgesel Pazarı’nda işlem gören bir şirket olarak kredibilitesi artan şirketin diğer finansman olanaklarından da daha kolay ve süratli yararlanabileceği gerçeği Bölgesel Pazar’ların işlevini açıklamaktadır.

Hisse senetlerinin Bölgesel Pazar’lara kabul edilebilmesi için şu koşulların yerine getirilmiş olması gerekmektedir (Küçükçolak, 1997:135):

• Kuruluşundan itibaren en az iki yıl geçmiş olması, sermayesinin en az %25’inin 100’den fazla kişi elinde bulunduğunun belirlenmesi halinde 1 yıl geçmiş olması,

• Menkul kıymetin piyasada mevcut ya da muhtemel tedavül hacminin borsa yönetimince yeterli kabul edilmesi,

• Son yıl ve ilgili ara dönemler (ara dönemde başvurmuşsa) dahil olmak üzere mali tabloların bağımsız denetimden geçmiş olması,

• Borsa tarafından istenen beyan yazısının şirketin antetli kağıdına aktarılarak, birinci derecede imza yetkilisi en az iki yönetici tarafından imzalanıp noter tasdikinden sonra borsa başkanlığına teslim edilmesi • Esas sözleşmenin, Bölgesel Pazar’da işlem görecek hisse senetlerinin

devir ve tedavülünü kısıtlayıcı veya senet sahibinin haklarını kullanmasına engel olacak kayıtlar içermemekte olması,

• Sermaye piyasası mevzuatı hükümleri çerçevesinde kamunun aydınlatılmasında azami özenin gösterilmesi ve yatırımcıların yatırım kararı almasında etkili olacak ve menkul kıymetin piyasa değerinde

değişiklik yapabilecek her türlü bilgi ve belgeyi derhal en seri haberleşme vasıtasıyla kamuya açıklanmak üzere yazılı olarak borsaya bildirileceğinin taahhüdü,

• Şirketin üretim ve faaliyetlerini etkileyecek önemli hukuki uyuşmazlıların çözümlenmiş olması veya makul bir süre içinde çözümlenebilir nitelikte olması,

• Borsa’ca gerekli görülen bilgi ve belgelerin süre içinde borsaya teslim edilmiş olması,

• Borsa yönetimince geçerli kabul edilebilecek durumlar dışındaki nedenlerle son bir yıl içinde üretimine 3 aydan fazla ara vermemiş olması, tasfiye veya konkordato ilan edilmemiş olması ve borsaca belirlenen diğer benzeri durumların yaşanmamış olması,

• Borsa yönetimi söz konusu hisse senetlerinin bir bankaya veya İMKB Takas ve Saklama AŞ’ye depo edilmesini isteyebilir.

Ulusal Pazar’da işlem gören hisse senetleri için belirlenen asgari kriterlere 3’er ayda bir yapılan değerlendirmelerde uymadıkları tespit edilen şirketlerin hisse senetleri borsa yönetimi tarafından borsa kotundan çıkarılarak Bölgesel Pazar’a alınmaktadır. Şirketlerin sağlayamadıkları için hisse senetlerinin Ulusal Pazar’dan çıkarılıp Bölgesel Pazar’a alınmasına sebep olan kriterler şunlardır (Mestanoğlu, 2003:57):

• Şirketlerin Ulusal Pazar’da işlem yapan hisse senetlerinin günlük ortalama işlem hacminin, Ulusal Pazar’da işlem gören hisse senetlerinin günlük ortalama işlem hacimleri ortalamasının %1’inden fazla olması. • Şirketin Ulusal Pazar’da işlem gören hisse senetlerinin günlük ortalama

sözleşme sayısının, Ulusal Pazar’da işlem gören hisse senetlerinin günlük ortalama sözleşme sayıları ortalamasının %4’ünden fazla olması.

Diğer yandan Bölgesel Pazar’larda hisse senetleri işlem gören şirketler yukarıda belirtilen kriterlerle birlikte kotasyon koşullarını sağlamaları halinde Ulusal Pazar’a alınabilmektedir. Bölgesel Pazar’dan Ulusal Pazar’a geçiş esasları şunlardır:

• Bölgesel Pazar’larda işlem gören hisse senetleri, yukarıda belirtilen koşulları birlikte sağlamış olmaları ve kotasyon şartlarını taşımaları durumunda Yönetim Kurulu kararı ile Ulusal Pazar’a alınabilirler. • Ulusal Pazar için öngörülen asgari tedavül kriterleri dışında kotasyon

şartlarını kaybetmeleri nedeniyle geçici olarak Bölgesel Pazar’lara alınan şirketlerin Ulusal Pazar’a alınmak için asgari tedavül kriterlerinin yanı sıra kottan çıkartmayı gerektiren sebeplerin ortadan kalkmış olması şarttır.

Bu şartları sağlayan şirketlerin hisse senetleri kota alma ücretinin ödenmesi kaydıyla Ulusal Pazar’da işlem görmeye başlarlar.

Bugün İMKB Bölgesel Pazar’da kote edilen çok az sayıda şirket vardır. Kota almayı özendirici çalışmalara ve tanıtımlara rağmen kotasyonunu az olması bu pazarın talebi yaratacak koşullara sahip olmadığını gösterebileceği gibi, KOBİ’lerin kendi yapılarından kaynaklanan özelliklerine ve beklentilerine uymadığını da göstermektedir. Çoğu aile şirketi şeklinde kurulmuş olan küçük ölçekte faaliyet gösteren firmaların hem mülkiyetlerini hem de mali bilgilerini paylaşmaya henüz hazırlıklı olmadıkları da bir gerçektir. KOBİ’lerin düzenli olarak denetimden geçmiş mali bilgilerinin Sermaye Piyasası Kurulu’na ve İMKB’ye verilerek kamuya açıklanacak olması, henüz düzenli bir muhasebe ve raporlama sistemine sahip olmayan işletmelerin bu yöntemle fon sağlama konusuna sıcak yaklaşmamalarına neden olmaktadır. Muhasebe sistemlerinin halka açılmaya uygun hale getirilmesi ve bunun için profesyonel yardım almaları gerekliliği bu firmaların borsadan uzaklaşmasına sebep olan nedenler arasındadır.