• Sonuç bulunamadı

1.2 BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKASI

1.2.3 Bölgesel Kalkınma Politikasının Araçları

1.2.3.2 Bölgesel Kalkınma İçin Gerekli Kamu Yatırımlarının

Ülkeler nispi olarak geri kalmış bölgeye, o bölgeden elde ettiği kamu gelirinden daha fazla bir harcama yaparak, ilave bir satın alma gücü sağlayabilmektedir. Böylelikle, bölgede bir taraftan sağlanan satın alma gücü nedeniyle bir canlanma başlayacak, diğer taraftan da yapılan kamu yatırımlarıyla bölgenin üretim kapasitesi artırılacak ya da eksik olan altyapısı tamamlanarak bölge daha cazip hale getirilecektir.

Kamu yatırımları bağlamında, devletin nispi olarak az gelişmiş bölgelerde gerçekleştirdiği faaliyetlerin, üretken kamu yatırımları ve altyapı yatırımları olarak iki gruba ayrıldığı görülmektedir.

Üretken Kamu Yatırımları: Az gelişmiş bölgelerde, sanayileşme yoluyla

kalkınmanın başlatılabilmesi için öncelikle, devletin o bölgede yatırım yapması gerekmektedir. Bu bağlamda örneğin politika, o bölgede yapay bir kalkınma kutbu oluşturulmasına yönelik ise ileri ve geri bağlantıları yüksek ekonomik faaliyetlerin bölgede oluşturulması gerekmektedir. Bunun içinde devletin bölgedeki atıl üretim potansiyelini harekete geçirmesi gerekmektedir.

Bu doğrultuda gerek gelişmiş gerekse gelişmekte ya da az gelişmiş ülkelerde devletin farklı yoğunluklarda da olsa ekonomiye müdahale ettiği, bazı sanayileri

kendi kontrolü altına aldığı görülmektedir. Ve uygulamada devletin, bölgede faaliyete geçirdiği endüstri dalını, karlı konuma getirdikten sonra genellikle özel sektöre devretmektedir.36

Altyapı Yatırımları: Altyapı, ekonominin tüm doğal, maddi, kurumsal ve

personel donatım ve teçhizat toplamı olarak tanımlanmaktadır. Fonksiyonel açıdan bu dört alt grup arasında sıkı tamamlayıcılık ilişkileri söz konusudur. Başka bir ifadeyle, birindeki yetersizlik diğerini de olumsuz yönde etkilemektedir.37

Bugün birçok altyapı yatırımları yerel yönetimler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda kamusal sorumluluğun merkezdışılaştırılması eğilimi, kamu harcamalarının planlanması ve yürütülmesinde yerel yönetimlere çok önemli rol yüklemektedir.

İktisat literatürü incelendiğinde, altyapı yatırımlarının bölgesel kalkınmadaki rolü ve önemine ilişkin analizlerin temel olarak iki teori çerçevesinde yoğunlaştığı görülmektedir. Birinci yaklaşım, altyapının fonksiyonunu Neo-klasik çerçevede ele almaktadır. Neo-klasik teoriye göre, bölgeler girdi kullanımındaki verimliliğin artırılması ile kalkınabilmektedirler. Buna göre, altyapı bölgesel büyüme üzerinde iki pozitif etkiye sahiptir. Birincisi, altyapının ulaşılabilirliği beşeri ve fiziki sermayenin verimliliğini yükseltmektedir. Verimlilikteki artış, üretim maliyetlerini düşürürken, bölgesel ürüne olan talebi artırmaktadır. İkinci etki ise, altyapı aynı zamanda üretim sürecinde bir faktör girdisi gibi ele alınmaktadır. Daha yüksek altyapı düzeyi, bölgesel ürünü artırabilmektedir. İkinci yaklaşım ise Kümülatif Nedensellik Teorileri çerçevesinde geliştirilmiştir. Bu yaklaşıma göre de; bölgesel büyüme, doğal kaynaklar donanımı gibi başlangıç uyarıcı faktöründen başlayarak gerçekleşmektedir. Yüksek altyapı yatırımları, daha çok yatırımı cazip hale getirmekte, bölgesel üstünlüklerde, ölçeğe göre getiri ve yığılma ekonomilerinin etkileriyle bölgesel kalkınmayı gerçekleştirmektedir.

36 Dinler, a.g.e., s.218.

Bu yaklaşımda, altyapı yatırımlarının bölgesel kalkınmayı, firmaların yerleşim kararları, özel sermaye oranlarının büyüme oranları ve yığılma ekonomileri üzerine pozitif etkileri ile gerçekleştirildiği görülmektedir.38

Görüldüğü gibi, özel sektörün istihdam, üretim, büyüme ve gelir üzerinde olumlu etkiler yapabilmesi, kendisi için olumlu bir ortamın bulunmasına bağlı olmaktadır. Bu bağlamda, yatırım iklimi özel sektörün faaliyet gösterdiği ortamın durumunu tanımlayan bir kavramdır. Yatırım iklimi iyileştikçe özel sektörün ekonomiye olumlu etki yaratma potansiyeli artacak, tersi durumda ise azalacaktır. Gerek geçiş aşamasındaki ülkeler gerekse gelişmekte olan ülkeler üzerine yapılan çok sayıdaki araştırmada özel sektörün verimli çalışmasını engelleyen, başka bir ifadeyle yatırım iklimini bozan faktörler arasında altyapı eksikliğinin önemli bir yere sahip olduğu kanıtlanmıştır.39

Bilindiği gibi özel sektörün yatırımlarına yön vermek ve onların verimliliklerini yükseltmek için, temel nitelikteki bazı büyük yatırımların yapılması gerekmektedir. Bu tür yatırımların büyüklüğünden dolayı çoğu kez devlet tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. Yollar, limanlar, enerji santralleri, barajlar, hava alanları vb. gibi yatırımlar özel sektörün verimliliğini yükselten yatırımlardır. Bu tür maddi altyapının yapılmasına ilişkin yatırımların yanı sıra eğitim, sağlık ve sosyal refah alanlarında yapılan beşeri altyapı ya da “insan kaynakları altyapı yatırımları” adı verilen yatırımlarda bulunmaktadır.40

Bunun yanında diğer bir altyapı çeşidi de kurumsal altyapıdır. Ekonominin idari örgütlenmesi, hukuk ve sosyal düzeni ile bireylerin alışkanlıkları, davranışları, düşünce sistemleri ve toplumsal değer yargıları kurumsal altyapıyı oluşturmaktadır. Kurumsal altyapının, yürürlükteki sisteme işlerlik kazandıracak biçimde ve onunla uyumlu olarak geliştirilip üretilmesi gerekmektedir.41

38 R.L. Guild, “Infrastructure Investment and Regional Development: Theory and Evidence”, The

University of Auckland Deparment of Planning Working Paper, No:98/3, 1998, s.59.

39 Ö.Faruk. Çolak, N. Aldor, “Üretim ve İşsizlik Çözümü İçin Kurumsalcı Yaklaşım”, Güçlü ve

Büyük Türk Ekonomisi İçin Üretim ve İstihdam Politikaları, TİSK Araştırma Yarışması, TİSK,

2003, 24.

40 Erkan, 1998, s.25. 41 Han ve Kaya, a.g.e., s.262.

Bu üç altyapı alanı için yapılan yatırım ve düzenlemelerin meydana getirdikleri dışsal tasarruflarla ve sağladıkları kolaylıklarla doğrudan üretken faaliyetleri destekleyip, özendirdikleri görülmektedir.

1.2.3.3 Yönetimsel Örgütün Bölgesel Kalkınma Sorunlarına Adaptasyonunun