• Sonuç bulunamadı

Aydınlatıcı Olması

B. KASİDELERİ İNCELENEN DİVAN ŞAİRLERİ VE KASİDELERİNDEKİ MEMDUHLAR MEMDUHLAR

A. 15 YÜZYIL DİVANLARI METHİYELERİNDE ÖVGÜ KALIP VE KONULARI

II. Memduhların Övülen Nitelikleri

3) Aydınlatıcı Olması

Divan şiirinde memduh; felek, asuman, keyvan gibi yüceltici unsurların yanında güneş, ay gibi astronomi unsurlarıyla da övülmüştür. Özellikle Ahmet Paşa ve Necâtî memduhlarını bu bakımdan överken onları bazen aya, bazen de güneşe ışık kaynağı olarak göstermişlerdir. Memduh, en büyük ışık kaynağını ışığıyla besleyendir.

Grafik: 8

Aydınlatıcı Oluş Övgüsünün Şairlere Göre Beyit Sayıları

1 13 22 8 0 4 0 9 7 7 20 9 6 3 Ad Dâî A. Pa şa Ayn î Cem Sulta n Ce Çâke Fakîh Mesî Mihr î Necat i Niza Şeyhî Vasfî Grafik:9

Aydınlatıcı Oluş Övgüsünün Memduhlara Göre Beyit Dağılımları

9 8 1 31 21 9 4 5 0 0 0 4 1 4 3 I.Meh met Ş. Süle yman Ş. Mus a II. M ehme t II. B ayez îd Ş. Cem Ş. Ahm et Ş. Mah mut Ş. Seli m Mus tafa P a Ali P a Mah mut P a Kasım P a Cafer Çele bi Pir A hmet

Yukarıdaki verilere göre devleti aydınlatması bakımından en fazla övülen kişiler II. Mehmet ve II. Bayezîd´dir. Çünkü Fatih; İstanbul´u alarak sadece devleti büyütmekle kalmamış, peygamber hadisinde övülen kumandan olmuştur. II. Bayezîd ise babasının

genişlettiği toprakları iskana, zenginleştirmeye çalışmış, devlet ve toprağını bu şekilde aydınlatmıştır.

a) Devleti ve Yöneticiliği ile Aydınlatması

Allah’ın gölgesi olan memduh, bir mutluluk güneşi olarak devletin üstüne doğmuş ve nuru ile halkı aydınlatmıştır.

Ne sÀye sÀye-i YezdÀn ki òurşìd-i saèÀdetdür

Anuñ nÿrı bile revnÀú irişdi dìn ü dünyÀya (Dai 21/2) 5 Bahara kuvvet veren,

Seni òurrem gösterip hüsn-i bahÀra fer veren

Devlet-i sultÀn MurÀd İbni Muhammed HÀnıdır (Şeyhi 9/23) 1

ışığıyla taşı kıymetli taşlara çeviren,

AócÀra düşse pertev-i òurşìd-i devletüñ

Ferrinden ide her óaceri şuèle-dÀr laèl (A. Paşa 13/45) 2 yıldızların bile parıldamasına vesile olan onun yönettiği devlettir.

Eger burc-i saèÀdetden àurÿb itdi ise bir kevkeb

CihÀna fer viren òurşìd-i devlet pÀy-dÀr olsun (A. Paşa 47/8) 8

b) Kanun ve Adaletiyle Aydınlatması

Zulm hem adaletsizlik hem de karanlık demektir. Şair bu kelimeyi hem aydınlık hem de adalet için ortak olarak kullanmış, memduhun, devletini ve dünyayı adalet ve kanunlarıyla aydınlattığına vurgu yapmıştır.

Şairin efendisi, zulüm ile harap olan dünyayı adli ile aydınlatmış ve mamur bir hale getirmiştir.

Úanúı göñül kim Àyinesi ùundı ôulm ile

Ôulm ile ôulmet cihÀnı hep òarÀb itmiş idi

Şimdi èadlüñ sÀyesinde rÿşen ü maèmÿrdur (Dai 5/20) 1 Onun kanun ve adaletinin ışığının yanında güneş ve ay çaresizdir.

İy ki bu devrÀn içinde ÀfitÀb-ı hükmüñüñ

èÁcizidür mihr ü mÀh u çarò ser-gerdÀnıdur (Cemali 5/26) 2

c) Işığıyla Aydınlatması

Şair güneşten daha sınırsız bir ışığa sahip memduhunun tüm zerreleri aydınlattığı, Güneşsin èÀleme her gün ùoàarsın

Úamu õerrÀt olur şuèleñde lÀmiè (Dai 11/45) 4 yaradılan her şeyin, ışığını ondan aldığı düşüncesindedir.

èÁleme ferr ü øiyÀ viren bugün üç yüzdür

ŞÀh-ı èÀlem mÀh-ı gerdÿn mihter-i aòter güneş (Fakih 3/13) 2 Bir ÀfitÀb-ı nÿr kim anuñ øiyÀsına

Òurşìd ü mÀh u kevkebe-i kün fe-kÀn irür (Fakih 6/13) 2

Ona göre sultanındaki ışık o kadar güçlü ve güzeldir ki onu gökler bile kıskanmaktadır. Şeh ferrine bu şehr ireli èarş ider óased

d) Kapı ve Dergahıyla Aydınlatması

Şaire göre güneşin sürekli dolaşması onun zihnindeki kararsızlıktır ve bunun nedeni ömründe sultanın kapısı gibi aydınlık başka bir yer göremeyişidir.

Úapuñ göreli gökde úarÀr eylemeyüp gün

DünyÀyı ùolanur idemez bir yeri meèvÀ (Necati 1/21) 2 Onun dergahı her sabah güneşe ışık vermekte,

Niçe kim çetr-i hümÀyÿn ùuta ferrÀş-ı felek

Her seóer óayù-ı şuèÀè-ı ÀfitÀba vire tÀb (Nizami 3/25) 27 kapısının feneriyle, mumuyla ay aydınlanmaktadır.

Úanı bÀbuñ bigi yÀ feneri ki ola delìl

Şemèinüñ nÿrı münevver ide devr-i úameri (Ayni 31/11) 6 Kapısının aydınlığından sonra nergise her yer karanlık gelmektedir.

Çigzinür başı úararur gözi ôulmetde meger

Südde-i èÀliyeñi eyledi manôar nergis (Nizami 5/58) 2

e) Güzelliğiyle Aydınlatması

Aydınlık ve aydınlatma ile ilgili en fazla üzerinde durulan medih unsuru güzelliktir. Onun güzel yüzü cihanın hem süsü hem aydınlık kaynağıdır. Bu yüzden güzellik en fazla güneşle anılmıştır.

Onun güzel yüzü cihanı aydınlatan güneştir ve saadetle devlet üzerine doğmuştur. Yine ÀfitÀbı çarò-ı gerdÀn

SaèÀdet maùlÀèından itdi tÀbÀn (Ayni 21/24) 6

TÀ úıyÀmet sermedì ôulmetde úalurduú eger

Olmasa èÀlemde iy òÿrşìd-i tÀbÀn ùalèatüñ (Ayni 20/19) 6

Onun güzelliği o kadar büyük bir ışık kaynağıdır ki güneş doğduğunda yeryüzünde aydınlatacak iğne ucu kadar bir yer bulamayacak,

Yüzine ol ãanemüñ vaúti durur eyle münìr

Gözimüñ göklerini iy meh-i tÀbÀn diyeyüm (Ayni 27/11) 6 onun ışığından dolayı karşısında utancından titreyecek,

Mihr-i ruòuñ cihÀnda çün mihrbÀndur iy meh

Mihrinde ùañ degüldür òÿrşìd olursa lerzÀn (Ayni 42/38) 6

Şehenşeh mìr SelmÀn ibn èOåmÀn

Münevver ùalèÀtından şems sÀùiè (Dai 1/3) 4 Çü ôıllu´llÀhı fi´l-arø oldı õÀtı

Yüzinden nÿr alur her gün meùÀliè (Dai 11/4) 4

hayranlığı o derece artacak ki her gün onun aydınlığı seyretmek için sarayına gelecektir.

Şevú ile gelür pencere-i úaãruña her gün

Şems itmek içün şemse-i ùÀúuñı temÀşÀ (Nizami 2/15) 26 äÀniè-i õü´l-men kim ol bir úaùreden güher úılur

Ùalèatın şems ü cemÀlin müşterì-manôar úılur (Dai 15/1) 4 Sabah onun aydınlık yüzünün sadık aşıklarındandır.

Çün ãubó-ı ãafÀ ãıdú ile mihrüñden urur dem

SÀdıklık ile Àdem Àlemde rÿşen oldu

Mihrin hevÀsı içre urdu çü subh-dem dem (Şeyhi 8/6) 1

Ay onun güzel yüzüne aşık olmuş ve ışığını artık onun güzelliğinden almaktadır. CemÀlüñ bir güneşdür kim vücÿdı müstedÀm olsun

Kim anuñ şuèlesi èaksin bıraàur gökdeki aya (Dai 21/31) 5 Mihr-i rÿòuñla zülfüñ bir sevgü virdi mÀha

Ol sevgü ile oldı geh gÿy u gÀh çevgÀn (Ayni 42/35) 6 Yüzine ol ãanemüñ vaúti durur eyle münìr

Gözimüñ göklerini iy meh-i tÀbÀn diyeyüm (Ayni 27/11) 6 Dünya onun güzelliğiyle nurlanmıştır.

Cism-i laùìfi ile bulur zìb ü fer cihÀn

İsm-i şerìfi ile olur nÀm-ver nişÀn (Necati 21/19) 7 Mÿy-ı pür tÀbuñ durur bend-i èadÿ

Rÿy-ı meh-tÀbuñ durur kişver-güşÀ (Ayni 34/45) 6 İy şehinşeh kim cemÀlüñden cihÀn pür-nÿrdur

Levó-i maófÿô üzre aduñ èadl ile mesùÿrdur (Dai 5/12) 1 Hemìşe nÿr-ı óüsnüñle bu èÀlem müstenìr olup

Hemìşe ùìb-i òulúuñle bu dünyÀ müşg-bÀr olsun (A. Paşa 47/3) 8

İnsÀn-ı devlet èaynınuñ vech-i münìrüñ nÿrıdur

Dünyadaki zulmet gitmiş yerine saadet ve esenlik gelmiştir. Ùalèatuñ envÀr-ı raómetden güneşdür kim ùoàar

Ôulmeti ãavdı cihÀnı bÀà u bustÀn eyledi (Dai 17/50) 4

f) Aklıyla Aydınlatması

Memduh aklıyla da alemi aydınlatmaktadır. Fikirleri ve bunların hayata geçirilmesiyle ülke ma’mur olmuş ve aydınlanmıştır.

äubó-ı ãÀdıú ne yüz aàardurdı èÀlemde eger

Almasa re´y-i münìrüñle ele şimşìr ü tìr (Mesihi 11/14) 20 Çÿnki rÀyuñ oldı şÀhÀ ÚahramÀnı èÀlemüñ

Olmaya şimden gerü ôulm ile gerdÿn müttehem (Nizami 7/40) 28 Aklı o kadar büyük bir aydınlatma kaynağıdır ki dünya aklına nispetle bir zerre olan güneşle aydınlatmaktadır.

RÀyuñuñ nÿrına nisbet òusrevÀ bir õerredür