B. KASİDELERİ İNCELENEN DİVAN ŞAİRLERİ VE KASİDELERİNDEKİ MEMDUHLAR MEMDUHLAR
A. 15 YÜZYIL DİVANLARI METHİYELERİNDE ÖVGÜ KALIP VE KONULARI
II. Memduhların Övülen Nitelikleri
2) Akıl ve Fikir Nitelikleri
Bir kişiyi diğer insanlardan ayıran, onu toplumun önünde lider yapan, ona devletin değişik mevkilerinde makam ve görev verilmesini sağlayan akıl ve siyasettir. Şairler, hayran oldukları memduhlarının akıl ve orijinal fikirlerini yüceltmişler, onlara akıl konulu ünvanlar vermişlerdir.
Grafik: 6
Akıl ve Fikir Övgüsünün Şairlere Göre Beyit Sayıları
0 4 12 4 0 1 0 5 13 1 18 6 4 2 Adnî Dâî A. Pa şa Ayn î Cem Sulta n Cemâ lî Çâke rî Fakîh Mesîhî Mihr î Hâtu n Neca ti Beg Nizamî Şeyhî Vasfî
Özellikle 15. yüzyılda Anadolu coğrafyasındaki liderler, mevkilerini hep akıl ve siyasetleriyle kazanmışlardır. Çelebi Mehmed’in ve II. Bayezîd’in ayrıca Karamanoğlu Pir Ahmed ve Kasım Beylerin devletin başına geçmek ve orada kalmak için sergiledikleri yol onların bu özellikleriyle ilgilidir. II. Mehmed’in İstanbul’un fethinde sergilediği politika, komşularıyla ilişkileri hep aklının ürünüdür. Bu yüzden aşağıdaki grafikte de gösterildiği gibi II. Mehmet, II, Bayezîd, Çelebi Mehmet ve Cafer Çelebi Akıl ve Fikirleri yönünden en çok övülen memduhlardır:
Grafik: 7
Akıl ve Fikir Övgülerinin Memduhlara göre Beyit Dağılımları
7 0 1 11 9 5 1 1 0 3 2 1 1 10 3 I. M ehme t Ş. Süle yman Ş. Mus a II. M ehme t II. B ayez îd Ş. Cem Ş. Ahm et Ş. Mah mut Ş. Seli m Mus tafa P aşa Ali P aşa Mah mut P aşa Kasım Paşa Cafer Çele bi Pir A hmet
Adı geçen memduhlar, yönetimde sergiledikleri politikayla devletin itibar ve refahını yükseltmişler, milletin huzur ve asayişini temin etmişlerdir. Şairler de memduhlarını ve onların akıllarını, fikirlerini överken bunları göz ardı etmemişler, onları devirlerinin Nizamülmülk’ü olarak görmüşlerdir.
Unutdurduñ NiôÀmü’l-mülk olan èÀúilleri yoúsa
KitÀbın oúurlar òalú-ı èÀlem èilm-i nisyÀnuñ (Necati 13/29) 13
Onun aydınlık aklı dünya üzerine bir güneş gibi doğmuş ve dünyayı aydınlatmıştır.
CihÀnı şöyle rÿşen itdi õihniñ ÀfitÀbı kim
Güzeller aàzı gibi ancaú adı úaldı bühtÀnuñ (Necati 13/27) 13 Nÿr-ı reéyüñ var iken mihre øiyÀ-baòş dime
Her óasise kerem it eyleme bühtÀn-ı kerem (Necati18/15) 7 Luùf u úahrı rÿz u şeb tek nÀôım-ı òalú-ı cihÀn
Õihn ü fehmi mihr ü meh-veş èÀlem-ÀrÀdur yine (Necati 24/14) 15
Hatta onun aklı ve düşünceleri güneş ve ayın ışık kaynağıdır; güneş onun aklının aydınlığının bir zerresidir,
ÁfitÀb-ı rÀyuña olmaz muúÀbil nice kim
èArø ide ùabl u èÀleme nÿrdan leşker güneş (Ahmed Paşa 20/45) 2 DestÀr-ı ãubó-ı re´yüñ elin ger uzatmasa
Úurtılmaz idi varùa-i ôulmetden ÀfitÀb (Mesihi 7/35) 16 RÀyuñuñ nÿrına nisbet òusrevÀ bir õerredür
Gün ki tÀbından cihÀnı ùoldurur her ãubó-dem (Nizami 7/32) 28 ay ise yılın on iki ayı onun aklından ışık almaktadır.
ÁfitÀb-ı salùanat ÒÀn BÀyezìd ol kim anuñ
Onun bu aydınlığı dünyadaki aydınlık timsallerini utandırmıştır. Çün re´y-i rÿşenüñle naôar úıldı cÀhuña
Altun úalemlerini yere urdı ÀfitÀb (Mesihi 7 /30) 16 Õihnüñe teşbìh olduàı içün şems-i münìr
Óasretinden her gice èÀlem giyinür úara şÀl (Mesihi 13/19) 22 Eğer onun aklının aydınlığı olmasaydı sabah olmaz,
Luùf u úahrı rÿz u şeb tek nÀôım-ı òalú-ı cihÀn
Õihn ü fehmi mihr ü meh-veş èÀlem-ÀrÀdur yine (Necati 24/14) 15 RÀyuñ şuèÀèı ile ÀfÀú rÿşen idi
Evc-i felekde encüm yandırmadan meşÀèil (Nizami 6/23) 26 İskender’e yol gösteren güneş doğmazdı.
Ger Skender istese envÀr-ı rÀyuñdan meded
RÀh-ı ôulmetde olurdı òaylına reh-ber güneş (Ahmed Paşa 20 /47) 2 Onun aydınlık aklı tüm fikirlerin merkezi ve yörüngesi durumundadır.
ÒÀùırında şöyle rÿşendür ãavÀb-ı fikr anuñ
äanki devr-i úuùb-ı merkezdür medÀr ile şihÀb (Nizami 3/24) 27 Onun aklı sayesinde dünya karanlık gün yaşamamış, güneş ferini kaybetmemiştir.
Õerrece èÀlem yüzinde úalmadı gerd-i fütÿr
Çihre-i mülk Àb-ı reéyiyle muãaffÀdur yine (Necati 24 /12) 15 Ol ki õihn-i pÀki eyyÀmında hergiz ùutmadı
Tüm bunlar onun saf, pak ve temiz aklı sayesinde olmuştur. Çÿnki rÀyuñ oldı şÀhÀ ÚahramÀnı èÀlemüñ
Olmaya şimden gerü ôulm ile gerdÿn müttehem (Nizami 7/40) 28
Onun fikirleri hoş ve güzeldir.
äÀóibÀ úadrüñ gibi rÿy-ı èarÿs-i memleket
Şükr kim meşşÀùa-i reéyüñle zìbÀdur yine (Necati 24/16) 15 Didüm iy èaúl-ı òoş-fikret bu şÀhuñ èömri pÀyende
Didi hem devlet ü baòtı hemìşe pÀydÀr olsun (Ayni 24/11) 6 Dünyanın süsü olan bu akıl ve fikir, onun boynunda bir gerdandır.
Ol ki rÀy-ı èÀlem-ÀrÀsiyle olmışdur anuñ
ÒÀne-i pür-fitne-i Àòir zamÀn dÀrü´l-emÀn (Vasfi 7/24) 16 Boynuna èaúl ùavú u boyuna sehÀ libÀs
Başına baòt tÀc u beline kemer kerem (Şeyhi 10/25) 29 Bu yüzden gökler ve yaratılmış her şey onun aklına ve fikirlerine hayrandır.
ŞÀhid-i re´yüñe görinmedi èÀlemde naôìr
Olalı cÀm-ı cihÀn-bìn ile ãubó Àyine-dÀr (Mesihi 8 /25) 16 KemÀl ü èaúl u tedbìre bugün õÀtuñ durur cÀmiè
Bulımaz kimse ger miålüñ cihÀnı düpdüz araya (Dai 21/9) 5 İnãÀf u èadlüñi vü şecÀèatde èazmüñi
èAúluñ kifÀyetin daòi èilmüñ úıyÀsını (Dai 4/20) 4
Bir zükÀ-dildür ki çeşm-i dìde-bÀn-ı ÀsumÀn
Her dem idrÀk-i kemÀl-i rÀyınuñ óayrÀnıdur (A. Paşa 6/25) 2 Sehv idüben reéyüñe öykünmiş ol kec-rÀ ile
Òacletinden yeridür úaldırmaz ise ser hilÀl (Mesihi 3 /20) 3 Öykünmez idi luùf-ı kelÀmuñla õihnüñe
Olmasa cÀy-gÀh-ı dür-i Àb-dÀr Àb (Ahmed Paşa 37/45) 2
Onun fikirlerinin dünya üzerinde bir benzeri, aklından daha üstün bir akıl yoktur. Şairin efendisi bu aklî ve fikrî özellikleriyle döneminin Mısırlı Aziz’idir ve devletinin liderlerine rehberlik etmektedir.
Ol èAzìz-i Mıãr-ı dÀnişdür ki her gün ÀfitÀb
Yÿsuf-ı iúbÀline óüsn-i ZelìhÀ gösterür (Cemali 10/25) 12 Açar bir barmaà ile nice iúlìm
Úaçan kim reéy-i Áãaf ola reh-ber (Necati 10/14) 17 Memleketi yöneten bu aklı, cihanı mamur etmiştir.
ZemÀn mesrÿr saèyi ile temÀmet
CihÀn maèmÿr reéyi ile serÀser (Necati 10/18) 17
Onun bu yaptıkları o kadar büyük şeylerdir ki onun karşısında Kaf Dağı bile iki büklüm olmuştur.
Umÿr-ı memleketüñ èayn-ı luùfıdur rÀyi
Zihì ki bu ãıfata ÚÀf-ı Úadri oldı dÀl (Cemali 11/18) 12
Zekası düşman karşısında da ortaya çıkmış ve rakiplerini usta bir satranç oyuncusu gibi güzel ve akıl işi oyunlarla mat etmiştir.
Sen saèÀdet natèı üzre oyna bir manãÿbe kim
Düşmenüñ beydÀú gibi úalsuñ yerinde şÀh mÀt (Dai 12/19) 4 Bir luèb ile bisÀù-ı cihÀn içre Àferìn
Mat eyledüñ óerìfüñi taósìn-niyÀzuña (Ayni 28/14) 6
Aklı cihanı güzelleştirmiş, fitneyi ortadan kaldırarak, memlekete musallat olan belaları def etmiş ve dünyayı cennete çevirmiştir.
ZamÀnı şöyle emìn itdi óüsn-i re´y ile kim
Eline kimsene tìà almaya meger dellÀl (Mesihi 9/25) 16 Ol ki rÀy-ı èÀlem-ÀrÀsiyle olmışdur anuñ
ÒÀne-i pür-fitne-i Àòir zamÀn dÀrü´l-emÀn (Vasfi 7/24) 16 RÀyıdur seyf-i belÀnuñ defèine sedd-i sedìd
Tìàidür mülk-i cihÀnuñ óıfôına óıãn-ı óaãìn (A. Paşa 24/30) 3
Onun yüce aklı ve zekası ezelidir ve tüm akıllar onun akıl mektebine devam eden küçük öğrencilerdir.
Levó ü Úalemde zeyn olalı mekteb-i ezel
RÀyuñ öñinde pìr-i òıred ders-òÀn imiş (A. Paşa 27 /29) 6 Akl-ı küllü ger eb ü ced derler ise èÀleme
Pìr-rÀyì mektebinin tıfl-ı ebced-hÀnıdır (Şeyhi 9/30) 1
Bundan dolayı onun fikir ve zekası cihanda merkezdir ve her şey onun yörüngesi etrafında dönmektedir.
ÒÀùırında şöyle rÿşendür ãavÀb-ı fikr anuñ
äanki devr-i úuùb-ı merkezdür medÀr ile şihÀb (Nizami 3/24) 27