• Sonuç bulunamadı

1. SADIK YALSIZUÇANLAR’IN HAYATI, EDEBÎ KİŞİLİGİ VE ESERLERİ

2.1. Olay Örgüsü

2.1.1. Tek Zincirli Olay Örgüsü

2.1.1.3. Ayan Beyan

Sadık Yalsızuçanlar’ın ‘Ayan Beyan’ adlı öykü kitabındaki ‘Bir ve Hep’ adlı öyküsü tek zincirli olay örgüsü çerçevesinde yazılmıştır. Öyküde pazara meyve almaya giden bir adamın yol boyunca gördüğü semt manzaralarını ve pazarda karşılaştığı yaşlı bir amcayla girdiği diyalog konu edinir. Öyküde başkişi olan adamın adı belli değildir. Başkişi ayrıca vakaları okuyucuya aktaran kişidir. Meydana gelen olayları kendi gözüyle okuyucuya aktarır. Bu nedenle yaşanan olayların merkezinde başkişi yer alır.

Öyküde vaka başkişinin semt pazarına gitmesiyle başlar. “Eşim,‘Çocuk biraz kırgın, sen yalnız git’ deyince alışveriş ödevi bana düştü.” (Bir ve Hep, s.362). Dışarı çıkan adam yaşadığı semtin ve o semtte yaşayan insan manzaralarının tasvirini yaparak yol alır. “Orta halli memurlar, semt esnafı, hala köy renklerini koruyan taşralı göçmenler, onların tuhaf görünümlü çocukları, inşaat artıkları, çamur, toz, egsozu bağıran taşıtlar, adım başı internetcafeler…” (Bir ve Hep, s.362). Semt pazarına giden başkişi, pazarda gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemez. Elma almak için bir satıcının önünde durur. Elma alırken yaşlı bir amca omuzundan yakaran bir sesle kendisine de elma almasın ister. Bu olay karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen adam bu teklifi kabul eder. Elmayı alan amca uzaklaşır. Yoluna devam eden adam birkaç şey aldıktan sonra evin yoluna koyulur. Yolda yaşlı amcayla karşılaşan adam amcayı takip etmeye karar verir. Amcayı takip eden başkişi yolda karşılaştığı semt manzaralarını da tasvir etmeyi unutmaz. Yaşlı amcanın yağ tenekeleriyle kaplı bir barakaya girdiğini gören adam pazar arabasını dışarıda bırakıp yaşlı amcadan izin alarak içeri girer. Yaşlı amcanın Muş depreminde hamile olan eşini kaybetmesiyle İstanbul’a geldiğini ve eşinin üzüntüsünden dolayı hiçbir iş yapmak istemediğini öğrenen başkişi üzüntüsünden konuşamaz ve barakadan ayrılır. Dışarı çıktığında pazar arabasının çocuklar tarafından yağmalandığını gören adam sesini çıkartmadan evinin yolunu tutar. Yaşlı amcanın karısına beslediği aşka şahit olan başkişi pazara gitmek için çıktığı evden, hiç olmayacağını düşündüğü bir anda ve hali perişan olan bir adamdan hayat dersi alarak, elinde hiçbir şey olmadan evine geri döner.

Öyküde olaylar pazar yolunda ve yaşlı amcanın barakasında gerçekleşir. Kahramanlarla mekân öykünün gerçekliğini güçlendirirken, aynı zamanda öykünün kurgusunu sağlamlaştıran en önemli unsurlardır. Yazar, olay örgüsünü şekillendirirken bu iki unsuru her zaman ön planda tutar. Yazar, bu sayede öykü içerisindeki başkişinin “dingillik içinde düş kurma(sına)” (Bachelard, 1996: 34) fırsat vererek vakaların başkişi tarafından yorumlanmasına da olanak sağlar. Yazar, öyküde anlatılan dönemde yaşayan insanların sosyo-ekonomik yapısını da ortaya koyar. Başkişinin yaşadığı semtteki mekân-insan tasvirleri bu doğrultuda düşünülerek ortaya konulur. “Burası eskiden gecekondu semtiymiş. İmar izni çıkınca müteahhitlerin saldırısına uğramış, bir bina tarlasına dönmüştü. Arada perdesi asılı, ışığı yanan birkaç gecekonduya rastlamak mümkündü. Sivas, Çorum, Tokat ve Erzincanlı köylülerin altmışlarda göçüp yerleştiği büyük bir mahalle.” (Bir ve Hep, s.362).

Sadık Yalsızuçanlar, değişen yaşamın insanlar üzerindeki etkilerini bu öyküsüyle okuyucunun zihnine kazır. Öykü iki farklı dünya insanın bir araya gelmesiyle aşağıdaki vaka birimlerini oluşturur. Şimdi ise bu vaka birimlerini incelemek yerinde olacaktır.

Vaka Birimi 1: Şubatın ilk haftasında pazara gitmek için başkişinin evden ayrılması.

Vaka Birimi 2: Semt pazarına giden başkişinin yolculuk esnasında insan ve mekânlara dikkat etmesi.

Vaka Birimi 3: Başkişinin semt pazarına kavuşması ve pazarda elma almak istemesi.

Vaka Birimi 4: Elma alırken başkişinin arkasından bir ses gelmesi ve yaşlı bir amcanın kendisine de elma almasını rica etmesi.

Vaka Birimi 5: Pazar alışverişini tamamladıktan sonra eve dönmek için başkişinin yola koyulması ve yolda yaşlı amcayı görüp evine kadar takip etmesi.

Vaka Birimi 6: Başkişinin yaşlı amcadan izin isteyip barakasına girmesi ve muhabbet etmeleri.

Vaka Birimi 7: Başkişi ile yaşlı amcanın hayat öykülerinde benzer olayların olması.

Vaka Birimi 8: Başkişinin barakadan ayrılması ve baraka çıkışında mahalle çocuklarının pazar arabasını talan etmesi karşısında başkişinin bu durumu olgunlukla karşılaması.

Vaka Birimi 9: Başkişinin yaşlı amcayla konuşmalarından etkilenmesi ve konuşma sonrası mutlu bir şekilde ancak elleri boş bir şekilde evine dönmesi.

Vaka birimlerinden da anlaşılacağı üzere öykünün kurgusu başkişi ile yaşlı amcanın pazarda karşılaşmasına kadarki süreç, bu olayı hazırlamaya yöneliktir. Yazar, bu olayı hazırlarken semt insanlarının manzaralarını da kullanarak anlatıma canlılık kazandırır. Bu sayede öykü olağan akışına uygun bir şekilde hareket eder. Öykünün genelinde aksiyon hareketi gözlemlemek zordur. Ancak başkişinin dördüncü vaka biriminde pazar yerinde yaşlı amcayla karşılaşması ve başkişinin beşinci vaka biriminde yaşlı amcayı evine kadar takip etmesi olayları vaka da aksiyon hareketini canlandırır. Ancak bu olay sonrasında vaka yine aynı seviyede akışkanlık gösterir ve başkişinin evine dönmesiyle vaka sonlanır. Ayrıca yazar vakaların işleniş sırasını kronolojik bir düzen içerisinde ele alır. Konular arasında bağlantılar dikkat çeker. Bu bağlantılar

sayesinde yazar okuyucuya öykünün ilerleyen safhalarıyla alakalı tahminde bulunma imkânı verir.