• Sonuç bulunamadı

Ülkemizde ayçiçeği ile ilgili politikalar; tarımsal desteklemeler ve tarife kontenjanı uygulamaları ile sürdürülmektedir. Tarımsal desteklemeler ise alan bazlı destekler, havza bazlı destekler, Dahilde ĠĢleme Rejimi (DĠR) uygulamaları ve tarım sigortası desteği Ģeklinde uygulanmaktadır (Anonim, 2011f).

7.2.1. Alan Bazlı Destekler

Alan bazlı destekler olarak yağlı tohumlu bitkileri üreten üreticilere dekar baĢına 2009 yılında 5,40 TL mazot desteği ve yine 5,40 TL kimyevi gübre desteği verilmiĢtir. 2010 yılında ödenecek olan mazot ve kimyevi gübre desteklerinin ise ayrı ayrı 5,50 TL olması kararlaĢtırılmıĢtır.

7.2.2. Havza Bazlı Destekler

Ülkemizde prim uygulamasına ilk defa 1993 yılı ürünü kütlü pamukta baĢlanmıĢ ve daha sonraki yıllarda zeytinyağı, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi ve kanola da prim ödemelerine devam edilmiĢtir.

AB Ortak Tarım Politikalarına uyum sağlamak, üretimi kayıt altına almak, vergi gelirini artırmak, üreticiyi korumak, tüketimi artırmak, sanayiciye dünya fiyatlarından hammadde sağlamak amacıyla yağlı tohumlara (Ayçiçeği, Soya fasulyesi, Kanola, Yerfıstığı, Aspir) prim verilmektedir. Üreticilerimizin gelir seviyelerinin yükseltilmesi ve sanayiye dünya fiyatlarından hammadde temin edilebilmesi için uygulanan prim desteğinin devam ettirilmesinde fayda görülmektedir.

2009 yılında destekleme primi veya fark ödemesi Ģeklinde olmak üzere üreticilere 0,21 TL/Kg destekleme ödemesi yapılmıĢtır. 2010 yılında ise destek miktarı 0,23 TL/Kg‘a çıkartılmıĢ ve havza bazlı destekler olarak ödenmesi kararlaĢtırılmıĢtır. Yıllara göre yağlı tohumlar için verilen prim miktarları aĢağıdaki çizelge 7.39‘da gösterilmiĢtir.

74 Çizelge 7.38 Yağlık Ayçiçeği Tohumu Prim Miktarları

Kaynak: Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı Verileri

7.2.3 Tarife Kontenjanı Uygulamaları

2009/10 üretim sezonunda gümrük vergileri DTÖ taahhütlerinin en üst düzeyinde olduğu halde, Çukurova‘da baĢlayan ayçiçeği hasadı ile birlikte yağlık ayçiçeği iç piyasa fiyatları 525 TL/Ton‘a kadar düĢmüĢtür. Bu durumda sanayicinin iç piyasadan alım yapmasını teĢvik etmek amacıyla, iç piyasadan ürün alarak bunu belirtilen sürede iĢleyen veya iĢleten sanayicilere, ayçiçeğinde %5, ham ayçiçek yağında ise %17 gümrük vergisi ile Kararnamede belirtilen miktardaki (650.000 ton ayçiçeği veya eĢdeğeri 260.000 ton ham ayçiçek yağı) tarife kontenjanı üzerinden ithalat izni verilmiĢtir. 2010/11 üretim sezonu için de uygulanmasına devam edilecek olan tarife kontenjanı ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı 09/07/2010 tarih ve 27636 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanmıĢtır.

7.2.4 Dahilde ĠĢleme Rejimi Uygulamaları

Dahilde ĠĢleme Rejimi (DĠR) kapsamında, yağlık ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağı ithalatına da izin verilmektedir. Bu alanda ortaya çıkan suistimalleri ortadan kaldırmak amacıyla, önce ithalatın yapılması, sonrasında 4 ay içinde ihracatın gerçekleĢtirilerek taahhüttün kapatılması uygulanmasına 2009 yılında son verilmiĢtir.

Yıllar Prim Miktarı

1999 5 (Cent/Kg) 2000 6 (Cent/Kg) 2001 75.000(TL/Kg) 2002 85.000(TL/Kg) 2003 110.000(TL/Kg) 2004 135.000(TL/Kg) 2005 17,50 (Kr/Kg) 2006 20,00 (Kr/Kg) 2007 20,00 (Kr/Kg) 2008 21,00 (Kr/Kg) 2009 21,00 (Kr/Kg) 2010 23,00 (Kr/Kg)

75

Yeni uygulamaya göre, önce ham veya rafine ayçiçieği yağı ihracatı gerçekleĢtirilmekte ve gerçekleĢtirilen ihracat değerleri üzerinden DĠR kapsamında yağlık ayçiçeği tohumu veya ham ayçiçeği yağı ithalatına izin verilmektedir. 2009/2010 sezonunda bu kapsamda, 110 bin ton ayçiçeği yağı ihracatı gerçekleĢtirilmiĢ ve bu rakama denk yağlık ayçiçeği veya ham ayçiçeği yağı ithalatına izin verilmiĢtir.

7.2.5 Destekleme ve Fiyat Ġstikrar Fonu (DFĠF) Kredileri

Birçok Birliğin faaliyet konusu içinde yağlı tohumlar bulunmakla birlikte,bu alanda esas olarak Trakyabirlik ve Karadenizbirlik faaliyet göstermektedir.Diğer birliklerde olduğu gibi bu iki birliğe de ―Yeniden Yapılandırma Programı‖ kapsamında Destekleme ve Fiyat Ġstikrarı Fonu (DFĠF) kaynaklarından kredi kullandırılmıĢtır.

2008 yılından bu yana birliklere DFĠF kaynaklarından yeni bir kredi kullandırılması söz konusu olmamakla birlikte, önceki dönemlerde kullandırılan kredilerin vadeleri altıĢar aylık sürelerle ertelenerek ürün alımları için finansman katkısı sağlanmaktadır.

30.6.2010 tarihi itibariyle, Trakyabirliğin üzerinde 66,9 milyon TL, Karadenizbirliğin üzerinde de 30,5 milyon TL DFĠF kredisi borcu bulunmaktadır. Söz konusu borçların vadesi, Hazineden sorumlu Devlet Bakanlığının 2.7.2010 tarih ve 2010/739 no‘lu onayları ile 31.12.2010 tarihine kadar ertelenmiĢtir. Bakanlıkça, ilgili kurum ve kuruluĢların da görüĢü alınarak hazırlanıp BaĢbakanlığa sunulan Tarım SatıĢ Kooperatifleri ve Birliklerine iliĢkin Kanun Taslağı çalıĢmasında, birliklerin üzerindeki mevcut DFĠF kredisi borçlarının yeniden yapılandırılmasına iliĢkin düzenleme de bulunmaktadır.

7.2.6 Diğer Destekler

Alan ve havza bazlı desteklerin dıĢında bitkisel ürün sigortası desteği olarak sigorta poliçesinin %50‘si tarım sigortası kapsamında desteklenmektedir.

7.2.7 Ayçiçeğinde Uygulanan Politikaların Değerlendirilmesi

Türkiye‘nin birçok bölgesinde yağlı tohumlu bitkilerin tarımı mümkünken Türkiye bitkisel yağ ihtiyacının yaklaĢık %50‘sini ithal etmektedir. 2010 yılında ayçiçeği, soya, pamuk ve kanola gibi yağ bitkileri ve bunların ham yağlarına ödenen bedel 2,5 milyar $‘dır. Türkiye‘deki yağ iĢleme teknolojisi çok modern durumda ve yağ iĢleme kapasitesi yaklaĢık 7 milyon tondan fazla iken üretim yetersizliği nedeniyle Türkiye net ithalatçı bir konumdadır. 2010 yılında ayçiçeği, soya, pamuk ve kanola gibi yağ bitkilerinin üretimi toplam 2,5 milyon

76

ton civarında gerçekleĢmiĢtir. Bulgaristan, Ukrayna ve Arjantin‘den yapılan yağlı tohum ve türevleri ithalatı için 3 milyar dolar ödenmiĢtir (www.bysd.org.tr, 2011).

Bu durum yağ piyasasının yıllardır çözüm üretilememiĢ bir sorunudur. Ġzlenen mevcut politika ile çözüme kavuĢması yani Türkiye‘nin üretici bir ülke olması olanaksız görünmektedir. Ancak sektörü yakın zamanda bekleyen çok daha önemli bir tehlike bulunmaktadır. Sektör ciddi oranda yabancı sermayeye teslim olmaktadır. Özellikle Trakya bölgesinde bulunan ve sektörün neredeyse %30‘luk (2,5 milyon ton) bir iĢleme kapasitesine sahip olan Hayrabolu, Babaeski, Uzunköprü, Edirne, Tekirdağ‘daki birçok firma bazı çok uluslu yabancı Ģirketlere satılmaktadır. Bu da yerli sermayenin yağ piyasasından çekilmesi anlamına gelmektedir.

Bu sorun karĢısında çözüm sadece bir tarım satıĢ kooperatifi birliği olan Trakyabirlik‘tir. Trakyabirliğin amacı ortak üreticilerinin ürünlerini değerlendirerek yağ piyasasında üretici ve tüketiciyi korumaktır. Ancak son 2 yıldır (2009 ve 2010) bunu yapmadığı uygulamalardan anlaĢılmaktadır. Trakyabirlik siyasi bir kurum olmamasına rağmen yönetim kurulu üyelerinin seçimleri siyasi partilerin seçimleri gibi olmakta ve liste savaĢları yaĢanmaktadır.