• Sonuç bulunamadı

Bazı Avrupa Ülkelerinde Peyzaj Planlama

1.5. PEYZAJ PLANLAMA KAVRAMI

1.5.2. Bazı Avrupa Ülkelerinde ve Türkiye’de Peyzaj Planlama

1.5.2.1. Bazı Avrupa Ülkelerinde Peyzaj Planlama

1950’li yıllardan itibaren peyzaj planlama ilk olarak Almanya ve Hollanda’da gelişmeye başlamıştır. Peyzaj planlama teorileri ve metotları açısından 1961 – 1972 yılları arasında önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. İnsan faaliyetlerinin doğada oluşturduğu olumsuz etkiler üzerine sayısız makale ve rapor yayımlanmıştır. Özellikle yoğunlaşılan konular arasında kontrolsüz nüfus artışının kaynaklar üzerinde etkileri, politik sistemin baskıları, ozon tabakasının delinmesi ve küresel ikaz konuları yer almaktadır. Gelişen peyzaj planlama yöntemleri İsviçre, Avusturya, Belçika, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan gibi Orta Avrupa’nın diğer ülkelerine de yayılmıştır [2], [15].

Günümüzde bazı ülkelerde peyzaj planlama üst ölçeklerden, alt ölçeklere kadar hiyerarşik bir yapı içinde kendine yer bulabilmektedir (ülkesel ölçek, bölge ölçeği, alt bölge ve yerel ölçek). Peyzaj planlama arazi kullanımı, çevresel planlama, kent planlama, mekân planlaması vb. planlama süreçlerinde yer alırken, aynı zamanda öncelikle doğa korumaya

yönelik planlar olmak üzere sektörel planlarda da yer almaktadır. Aşağıda Almanya, Hollanda, İspanya, İngiltere ve İtalya’da peyzaj planlamaya ilişkin bazı bilgiler verilmiştir.

Almanya Avrupa’da peyzaj planlamanın en fazla geliştirildiği ülkelerden birisidir. Almanya’da 1920’lerdeki peyzaj koruma ile ilgili çalışmalar, nüfusun en yoğun olduğu bölgelerden olan Ruhr gibi endüstriyel kalkınma alanlarında yapılmıştır. Essen kentinde 1923 yılında bölgesel düzeydeki açık ve yeşil alanlarda koruma amaçlı genel planlar yapılmıştır. Bu plan kentsel alanlarla ilgili olarak dış mekân rekreasyon aktiviteleri, doğa koruma, su sağlanması gibi çevresel etmenlerle ilgilidir. Peyzaj plancıları sürecin oluşumuna tam olarak katılmamalarına karşın, değerli peyzaj elemanları ve alanlarının korunması için ilk ulusal doğa koruma yasası 1935’de ilan edilmiştir. Federal Alman Cumhuriyeti’nde 1970’lerdeki yeni doğa koruma kanunuyla peyzaj planları kentsel ve kırsal tüm alanlar için yapılmıştır [25], [60].

Almanya Federal Doğa Koruma Yasası’nın 13’üncü maddesine göre, peyzaj planlamanın amacı [25], [61]: Üzerinde durulan planlama alanı ile ilgili olarak peyzaj yönetimi ve koruma önlemlerinin ve taleplerinin neler olduğuna karar verilmesi ile plan ölçütleri için uygun nedenlerin sağlanmasıdır. Peyzaj planlama aynı zamanda, planlanan alanlarda peyzaj ve doğa üzerinde etkileri olabilecek kararların sonucu olan diğer planlama ve idari süreçler içinde peyzaj yönetimi ve doğa koruma ilke ve amaçlarının uygulanmasına da hizmet etmektedir.

Almanya’nın federal devlet, eyalet ve yerel yönetimden oluşan üç seviyeli federal yapısı, mekânsal planlama sistemini belirleyen etmen olmuştur. Yasal, örgütsel ve bağımsız olarak ayrılmış planlama seviyelerinden oluşan sistemin ortaya çıkmasında bu üç seviye arasındaki yetki ve hizmetlerin dağılımı etkisi olmuştur. Üç planlama seviyesi de karşılıklı geri bildirim prensibiyle birbirine bağlıdır [2].

Almanya’da peyzaj planlama, bölgesel peyzaj programı (bütün federal eyaletleri içermektedir), peyzaj master planları (plan bölgesi ya da bölge düzeyinde yapılmaktadır), yerel peyzaj planları (bölgesel peyzaj programı ve peyzaj master planındaki ilkelere dayalı olarak hazırlanmaktadırlar) olarak üç farklı ölçekte yapılmaktadır [25], [61]. Almanya planlama sistemi “ters akıntı ilkesi” ile tanımlanmaktadır. Bu ilkeye göre mekânsal planlama, en düşük karar verme biriminin girdileri gözden geçirilerek, ulusal

düzeyde ve eyalet düzeyinde geliştirilmektedir. Kararlar en aşağı düzeylerde alınmakta ve daha yüksek kademelerdeki otoriteler daima onları kontrol etmektedir [62].

Almanya’da peyzaj planları diğer mekansal planlarla koordineli bir biçimde çevre koruma dairelerinin sorumluluğunda hazırlanmaktadır. Eyaletlerde süreçler farklı şekilde uygulayabilmektedir. Her eyalet Federal Doğa Koruma Kanununu ana çerçeve kabul etmiş ve bu kanunun uygulanması için kendi yasalarını oluşturmuşlardır. Almanya’da peyzaj planlama araçları sadece estetik kaygılarla hazırlanan planlar olmayıp, doğa koruma için mekana yönelik önlemlerin gerekçeleriyle birlikte sunulduğu hukuki belgeler olarak düzenlenmektedir [63].

Almanya’da hazırlanan peyzaj planlarının mekansal planlar, sektörel planlar ve çevresel etki değerlendirme araçlarıyla ilişkisi Şekil 1.1’de verilmiştir.

Hollanda’da peyzaj planlama mekânsal planlamaya bağlı olarak yürütülmektedir. Pungetti’ye göre, Hollanda’daki mekânsal planın en önemli aracı 1975 yılında yayınlanan bir rapordur. Bu raporda tarımsal kullanımlar ile çevresel ve peyzaj değerlerinin bütünleştirilmesi denenmiştir. Rapor özellikle peyzaj ve çevre koruma üzerine odaklanmıştır. Alandaki yüksek duyarlı alanların koordinasyonunun sağlandığı politik bir çerçeve oluşturulmuştur. Bu dönemde Hollanda toplumunda tarımsal gelişmeden çevresel korumaya doğru bir gelişim olmuştur, peyzaj kültürel ve doğal bir bilgi kaynağı olarak düşünülmeye başlanmıştır. 1980’lerdeki baskın davranışın değişimi ile birlikte peyzaj planlama ile ilgili ekolojik konulara ilişkin bir hareket olmuştur. Mevcut model ve süreçler gelişmeyi sınırlandırma eğilimindedir ve büyük ölçeklerde ekolojik ilişkilerin çalışılması gerekli olmaktadır. Bu süreç “çok amaçlı planlama” olarak adlandırılmaktadır, bu planlama sürecini McHarg ve Odum önemli derecede etkilemiştir. Zonneveld, Harms ve Knaapen’e göre, “çok amaçlı peyzaj planlama” abiyotik, biyotik ve antropolojik etkilerin tanımlanmasıyla oluşan peyzajdaki ekosistemler arasındaki etkileşimlere dayanmaktadır. Peyzaj planlarının oluşturulması ve değerlendirilmesi için çok amaçlı planlamanın kullanımı karar vericilere karar vermede bir araç olarak hizmet etmektedir [25].

Hollanda Tarım Bakanlığının 1990 yılında doğa koruma konusunda en son planı, peyzaj tipleri ve doğal ekosistemlerin çeşitliliğinin korunması ve yönetimi için oluşturulan “Hollanda Doğa Politikaları Planı”dır. Peyzaj politikaları özellikle Hollanda peyzajının kültürel, fiziksel ve görsel değerlerinin korunmasını amaçlamaktadır. Plan özellikle kırsal alanlarda yerel yönetimler ve özel sektörün girişimleri ile uygulanmaktadır. Doğa korumaya olan desteği artırmak için ayrıca, ekolojik eğitimin, uygulamalı ekoloji eğitimlerinin ve araştırma olanaklarının artırılması vurgulanmaktadır. İspanya’da peyzaj planlama geleneksel bir biçimde desteklenmemektedir. Almanya, Hollanda, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde peyzaj planlama ya da peyzaj mimarlığı ile ilgili eğitim kurumları bulunmasına rağmen İspanya’da bu eğitim kurumları bulunmamaktadır. Genellikle ormancılık, ekoloji, hortikültür ve mimariye ilişkin bölüm ya da fakültelerin lisansüstü eğitimlerinde yapmış oldukları peyzaj mimarlığı/peyzaj planlama konularında bazı çalışmalar bulunmaktadır [25], [60].

İspanya kanunlarında peyzajla ilgili düzenlemeleri görebilmek için 1980’lerin ikinci çeyreğini beklemek gerekmiştir. Özellikle peyzajla ilgili olarak özerk bölgelerin korunan alanlar ve yönetim kullanım rehber ve programları, ÇED, doğa koruma alanlarının ve

yabani flora ve faunanın koruma kanunu haklarını elde etmeleriyle bu süreç gelişmiştir. Doğal kaynakların planlamasına ilişkin gerekli sorulara yanıtlar “Doğal Kaynak Programı” ve “Doğal Kaynak Planlama Rehberi” içinde yer almaktadır. Bu düzenlemelerle arazi kullanım felsefesinde temel değişiklikler ile birlikte kentselden kırsala doğru bir geçiş söz konusu olmuştur [25].

İngiltere peyzaj planlamayı genel mekânsal planlama ile bütünleştirerek, 2006 yılında imzaladığı Avrupa Peyzaj Sözleşmesi’nin yükümlülüklerini yerine getirmektedir. Bu bütünleştirme Ulusal Planlama Rehberi (PPG 7) doğrultusunda gerçekleştirdiği Peyzaj Karakter Analizi’ne dayalı çalışmalarla sağlanmaktadır [25].

Ulusal düzeyde sürdürülebilir gelişme ve doğayı korumaya yönelik kanun, politike ve stratejiler İngiliz Hükümeti tarafından gerçekleştirilmektedir. Bölgesel düzeyde ise, peyzaj ile ilgili ayrı bir planlama aşaması bulunmamaktadır. Bölgesel düzeyde sadece Milli Parklar ve Islak Alanların planlanmasına yönelik “Bölgesel Mekânsal Stratejilerin” olması zorunludur. İl ölçeğinde peyzajlara ilişkin mekânsal planlama aşamaları zorunlu olmayıp, ilçe ölçeğinde ise isteğe bağlıdır [25].

İngiltere’de planlama sistemi içerisinde peyzaj planları net bir şekilde tanımlanmamıştır. Ancak peyzajlara ilişkin hazırlanan dökümanlar şunlardır [25]:

 Korunan Peyzajlara İlişkin Yönetim Planı: Olağanüstü Doğal Güzellik Alanı (Area of Outstanding Natural Beauty) ve Milli Park (National Park) için hazırlanan yasal bir doküman veya hazırlanması zorunlu olan bir plandır.

 “Community Forest” Gelişme Planı: Orman Planı (Forest Plan) hükümet tarafından onaylanan 30 yıllık bir peyzaj gelişim görüşüdür. Ülkedeki herbir orman bu plana göre oluşturulmaktadır. Community Forest 1990 yılında pilot bir proje olarak başlamış, kısa zamanda ulusal bir program haline gelmiştir. Kullanım dışı alanların canlandırılması, rekreasyonel ve kültürel aktiviteler için yeni fırsatların oluşturulması, biyoçeşitliliğin arttırılması, eğitimin, sağlıklı yaşamın, sosyal ve ekonomik gelişmenin desteklenerek yüksek kalitede çevrelerin oluşturulması hedeflenmektedir.

 Yeşil Altyapı Planı: Bölgesel Mekânsal Stratejiler ve Ulusal Planlama Politika Bildirileriyle bağlantılı olan informal bir çalışmadır.

İtalya’da peyzaj planlarının uygulanması için ilk girişim 1939’daki bir kanunla başlamıştır. Ülkede estetik olgular üstün gelmiş ve düzenlemeler görsel niteliğin

korunması üzerine odaklanmıştır. Bu kapsamda on tane peyzaj planı küçük özel alanlarla ilgili olarak hazırlanmıştır. Ayrıca mekânsal planlamada, 1942’deki Kentsel Planlama Kanunu, peyzajın korunması için önemli bir adım olmuştur. Konunun 1947’de İtalyan Anayasası’nda yer almasıyla tarihi ve artistik mirasla birlikte ulusal peyzajın korunması onaylanmıştır. Peyzaj analizlerindeki bilimsel yaklaşımlar, 1930’lar ve 1940’larda başlamıştır. Maniglio Calcagno’a göre, 1972’de devlet İtalyan bölgeleri için mekânsal ve kentsel planlama idareleri oluşturmuştur. Bundan dolayı peyzaj planlarının gelişmesi için otonomi kazanılması gerekmiştir. Sonuçta farklı bölgelerdeki yöntemsel yaklaşımlar ve kültürel çeşitlilik, verimli düşüncelerin oluşmasına, kent ve mekânsal planlamada yeni fikirlerin yönlendirilmesine neden olmuştur [25], [60].

1989’da toprak korumanın fonksiyonel olarak tekrar oluşturulması ve organizasyonu üzerine olan kanunla, değerlendirme ve korumada hidrolojik havza tabanlı bir sisteme geçilmiştir. Akarsu planları kanunun uygulanmasında bir araç olarak kullanılmış ve karasal kaynakların doğru kullanımı hedeflenmiştir. Son on yılda farklı ölçeklerde peyzajın tasarlanması ve estetik olarak algılanması coğrafi ve ekolojik bilgiye doğru yönelmektedir. Sonrasında doğanın bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesiyle ekolojik planlamada daha karmaşık yaklaşımlara doğru yönelinmiştir. Son yıllarda, İtalya’daki peyzaj planlama bozulmuş alanların onarılması ve iyileştirilmesi; koruma zonları, doğal alanlar ve parkların korunması; ÇED süreci; kentsel ve bölgesel ölçekte peyzaj ölçütleri üzerindeki teorik çalışmalar olmak üzere dört ana sektörde yer almaktadır [25].